Category Archives: Sağlık

Daha Sağlıklı Olmak

Soru: Hastalıklar, manevi ilerlemede hatalı adımları gösterebilir mi?

Cevap: Tüm hastalıklar bunu göstermektedir. Maddesel (materyal) sistemimizin üstünde, her şeyin indiği bir manevi sistem olduğunu anlamalıyız.

Bu nedenle, ruhsal bozukluğun sonucu olmayan tek bir fiziksel hastalık yoktur. Ve tedavide de bedenlerimizi istediğimiz kadar iyileştirebiliriz, fakat ruhlarımızı iyileştirene kadar bedenler hiçbir problemden kurtulamayacaklar. Hayvansal seviyede, hiçbir şekilde tedavi edilemeyen bu tür hastalıklar vardır.

Birlikte karşılıklı destekleyici bir sistem oluşturmaya başlarsak, o zaman gerçekten daha sağlıklı olabiliriz. Eğitimciler bile söylüyor; çocukları iyi bir kolektif olarak yetiştirirsek, daha sağlıklı hale gelirler. Bu, herkes için açıktır.

Become Healthier

Kabala’da Hijyen

Soru: Kişinin ruhsal ilerlemesine bağlı olarak, fiziksel ve bedensel rahatsızlıkları artabilir mi?

Cevap: Doğal olarak, bir kişi ruhsal olarak yükselmeye başlar başlamaz, vücudu aynı oranda korunur, çünkü ruh gelişmektedir ve beden onun gelişimine yardımcı olmalıdır.

Soru: Kabala, kişisel (bedensel) hijyeni nasıl değerlendirmektedir?

Cevap: Hijyen, 3000 yıl önce Tora ve Talmud’un birçok bilimsel incelemelerinde tanımlanmıştır. Onlar “Sudan başka saflık yok” diyorlar. Sabunu bugünkü sıklıkta kullanmamız önerilmedi.

Biz, geçmişin aksine, cansız, bitkisel ve hayvansal seviyelerde çevre kirliliğinin doğal olmayan bir şekilde gerçekleştiği, farklı zamanlarda yaşıyoruz. Bu nedenle, daha önce sadece sabun önerildi ve sadece bazı özel durumlarda kum, kil, katı ya da sıvı yağlar kullanıldı.

Ancak su ile temizlik hep hoş karşılandı. Tora’da bununla ilgili açık talimatlar vardır. Şabat’tan önce haftada bir kez insanlar genellikle havuza (Mikhev) dalardı. Tüm nüfus, yalnızca dışsal olarak değil, aynı zamanda içsel olarak da çok ciddi bir fizyolojik arınmaya tabi tutuldu.

Vücudumuz üst seviyeye bağlıdır ve manevi köklerin bir sonucudur; bu nedenle, üst kökler hakkında söylenen her şey alttakilerle ilgilidir. Hiçbir çelişki olamaz.

Kabbalah On Hygiene

Neden Daha Önce Depresyon Yoktu?

Soru: Neden daha önce hiç depresyon yoktu?

Cevap: Bunun nedeni, insanların manevi işlerle uğraşmasıydı ve her türlü manevi koşulu, manevi ilerlemelerine bağlamışlardı. Şimdi insanlar maneviyatları üzerinde çalışıyor olmalılar ama değiller. Dolayısıyla insanlığın %70’inin depresyondan geçmesi doğaldır. Her türlü sebebi uydurabiliriz, ancak depresyonun tek nedeni bu, başka bir şey değil.

Soru: Antidepresan yardımcı olur mu?

Cevap: Hayır, antidepresanlar, sorunu çözmeyen kimyasal bir telafidir.

Soru: Neden plasebolar çok çeşitli hastalıkların tedavisinde işe yarıyor? Bu bir ikna yöntemi mi?

Cevap: Tabii ki. Kişi çeşitli kimyasal maddelerden ziyade ruhuyla yaşar. Yani plasebolar etkili olabilir. Herhangi bir miktar ikna edici, iyileştirici ya da rahatlatıcı kişiyi etkiler. Güvence sağlayın ve kişi hastalıklarının çoğundan kurtulacaktır.

Why Was There No Depression Before?

Deri Hastalıklarının Ruhsal Kökleri

Soru: Cilt hastalıklarının manevi kökü nedir ve onları iyileştirmek neden bu kadar zordur?

Cevap: Cilt hastalıklarını iyileştirmek zordur, çünkü cilt, vücudun tüm bölümlerinin en dışsal ve en egoist tabakasıdır. Bu nedenle dış dünyayla temas halindedir.

İnsan vücudu, beyni, kemikleri, tendonları, eti ve deriyi içerir. Deri vücudun dış kılıfı ve bu nedenle onu iyileştirmek zordur.

The Spiritual Root Of Skin Diseases

Hastalıklar, İlişkilerin Bir Sonucudur

Açıklama: Bilim adamları, tüm hastalıkların %32-40’ının nedeninin virüs veya bakteriler yoluyla değil, insanlar arasındaki ilişkilerin sonucu olarak ortaya çıkan duygusal bozukluklar, stresler ve psikolojik travmalar nedeniyle olduğunu tespit etmiştir.

Benim Yorumum: Elbette, sinir sistemi, tüm vücut sistemlerinin düzenlenmesinin temelini oluşturuyorsa ve eğer denge bozulursa, dengesizleşirler, onlar dengesizleşir, o zaman bu tüm hastalıkların sebebidir.

Hastalıkların sinirlerle ilgisi olmayabilir. Sinir sistemi tüm vücudu doğru koşullarda tutar ve dolayısıyla onun üzerinde böyle bir etkisi vardır.

Diseases Are A Result Of Relationships

Hızlı Kabala İpuçları – 8/21/16, Bölüm 1

Soru: Bir Kabalist olumsuz duyguların üstesinden nasıl gelir?

Cevap: Kabalist, Yaradan’a olumsuz duygular getirir, çünkü Yaradan onları uyandırır, böylece kişi O’nunla olumsuz duyguların üzerinde bağ kuracaktır.

Soru: Kişinin kendi içinde geliştirmesi, yetiştirmesi gereken duygular nelerdir?

Cevap: Bunlar esas olarak “O’ndan başkası yok” ve Yaradan’ın yaptığı her şeyin kesinlikle iyi olduğu duygularıdır. Bu dünyada, şu anda, Yaradan’ın iyiyle dolu tek güç olduğunu keşfetmeliyiz.

Soru: “Yaratıcıyı hissetmek” ne demektir? Bu nasıl bir şeydir?

Cevap: Yaradan’ı hissetmek, tüm dünyayı ve sizi tamamen kontrol eden olağanüstü, her şeyi kapsayan tek muazzam güç olduğu duygusu gibidir. Ve siz bunun içindesiniz; bunu görüyorsunuz! Bu, bir insanın yaşayabileceği en harika histir. Bu hissi yakalamalı ve her an içine dalmış olmalıyız.

Soru: On kişiden oluşan bir grupta, Işığı çektiğimizi nasıl hissedebiliriz?

Cevap: Onu kendi içinizde hissetmelisiniz.

Soru: Maneviyatta “hislerin geliştirilmesi” ifadesi ne demektir?

Cevap: Dünyamızdaki hiçbir metodun duygusal eğitimle ilgisi yoktur. Bu, ben uyandığımda ve Üst Işık’ın belirli kısımlarını topladığımda ve sonrasında, ben ve duygularımın onların etkisi altında nasıl değiştiğini hissettiğim bir süreçtir.

Soru: Akıl ve hisler arasında bir denge olmalı mıdır?

Cevap: Şüphesiz zihin ve duyular arasında bir orta çizgi olmalı ve her ikisi de sürekli dengeli olmalıdır.

Blitz Of Kabbalah Tips – 8/21/16, Part 1

Mutluluk Arayışı

Günümüzde Psikoloji’nin Haberinden: ‘İstediğimiz şeyleri elde etmek bizi mutlu ediyor, değil mi? Yanlış! Buna inanırız, sanki bulunabilir veya elde edilebilecek bir şeymişçesine mutluluk aranmaya başlarız, ancak aslında yapabileceğimiz; Dâhili olarak onu imal etmektir ve aslında içsel olarak mutluluk üretmek bu konuda yapabildiğimiz tek şeydir.’‘Harvard psikologlarından Dan Gilbert, bize her ne olursa olsun, ‘mutluluğun’ dışımızda bulduğumuz bir şey değil de sentezleme, yani üretme yeteneğine sahip olduğumuz bir şey olduğu fikrini ortaya çıkaran bir dizi atölye çalışması gerçekleştirdi.’‘

Bir dereceye kadar hepimiz kendi mutluluğumuzu kendimiz imal ediyoruz, eğer mutlu olup olmamamız konusunu takıntı haline getirirsek; neye rağmen ve nasıl mutlu olamadığımızı… Başkaları ile ilgili yaşam deneyimlerini, aynen onlara getirdiği gibi, bize de zevk ve tamamlanmışlık duygusunu, getirebilecek deneyimleri gözden kaçırabiliriz. Mutluluk bir nihai hedef değildir. Başkalarına sevgi ile bağlanan, iyi yaşanan bir hayatın yan ürünüdür.

Gökkuşağının sonundaki altın dolu testiyi aramak yerine, gökkuşağının tadını çıkarmaya başlayın.’Benim Yorumum: Bu yanlış; Katkısız Harvard Üniversitesi psikolojisi budur. Gerçek şu ki, insanlar mükemmelliğin bir üst aşamasını hissetmeye başladıklarında gösterdikleri çabadadır mutluluk.Örnek vermek gerekirse; Bir ay içinde evlenecek kişiyi düşünün, güzel bir nişanlısı var, her şey harika. Sadece evlenmeyi hayal etmekle kalmayıp, planlarını hayata geçiriyorlar, düğün gününe hazırlanıyorlar. Nikâhtan önceki ay, sonraki aydan hiç daha az mutluluk verici olabilir mi? Hayır. Mutluluk beklentisi daha da büyüktür, çünkü sınırsızdır. Sonuçta, bir kişi mutluluk beklediğinde, bu beklenti kişiye büyük bir çerçeve verir, onu edindiğinde ise çerçeve keskin bir şekilde daralır.Mutluluk beklentisi yalnızca bizim kendimize bağlıdır, ona gelecekteki mutluluğu kapsamını sadece biz dikte ederiz!

Kişi onu büyütüp, genişleterek, her zaman zevk alabilir, böylece içinde bulunduğu durumun sınırları ortadan kalkar. Böylelikle sonsuz mutluluk yaratmak ve onun içinde yaşamak mümkündür.Ama onu aldığım zaman bir kutuya girmiş olur ve onu içimde hissetmeye başlarım. Dışarıda olup beni çevreleyen (Makif), içsel (Pinimi) hale gelir. Ben kendi duygularımla kendimi sınırlayarak onu bozarım.Hissettiğim kadarıyla burada bu biraz daha fazla, orada ise biraz daha az ortaya çıktı; ayrılık, ilgisiz duruş ve bağlanamamak ve benzeri şeyler onun sonuna kadar getirdi. Arzuyla, istenilene doğru gerçekleşen her harekette, mutluluk mevcuttur.

The Pursuit Of Happiness

Doğmakta Olan Hayata Son Vermeyin

Soru: Kabala Bilgeliği, embriyo ya da anne için hiçbir tehlike olmayan durumlardaki kürtajları nasıl değerlendirir?

Cevap: Her doğum dünyanın ıslahına katılmamızın bir işaretidir. Hayvansal seviyede bile, bir embriyo ve gelecekteki insan, ihsan etmenin belirli eylemlerini gerçekleştirmek için bir fırsata sahip olarak büyüyecek. Bu nedenle, onu korumak önemlidir.

Do Not Put An End To Nascent Life

Dünya Antibiyotik Krizi

Haberlerden (The Raw Story): ‘Bilim adamları, insanoğlunun antibiyotiğin olmadığı bir geleceğe doğru gittiğini ve günümüzde yaşam beklentisinin giderek düştüğü hatta insanların kolayca tedavi edebilecek hastalıklardan bile öldüğü bir dünyaya doğru gerçek bir riskle ile karşı karşıya geldiğimizi söylüyorlar.

İlaç direncinin artışını araştıran uzmanların söylediğine göre, sağlık kazanım yıllarının mutasyona uğramış mikroplar tarafından aşağıya çekilerek, (antibiyotik öncesi çağa dönmüş) hastalıkların daha zor ve pahalı tedavisi edilmesi yanında ölüm riskinin artmasına sebep olacaktır.

Sorunun temelinde, doktorların yanlış ya da gereksiz antibiyotik reçetesi yazmaları ve bunun yanında Asya ve Afrika da dâhil olmak üzere dünyanın bazı bölgelerinde reçetesiz, kolaylıkla ulaşılabilen ilaçların artış göstermesidir.

Uzmanlar, viral enfeksiyonlara karşı verilen antibiyotiklerin yüzde 70 kadarının tamamen etkisiz olduğunu söylemektedirler.

Antibiyotikler olmadan fırsatçı bakterilerle mücadelenin, özellikle özel bir risk teşkil eden majör cerrahi, organ nakli veya kanser ve lösemi tedavisi gerektiren hastaların tedavisini imkânsız hale getirebileceğini açıklamaktadırlar.

Timothy Walsh, Cardiff Üniversitesi Tıbbi Mikrobiyoloji Profesörünün söylediğine göre dünyanın bazı bölgelerinde, şimdiden bazı antibiyotikler tükenmiştir.

İlaçlara direnç bakterinin genetik kodunda değişiklikler yoluyla ortaya çıkmaktadır-antibiyotiklerin normal olarak bağlanmak istediği yüzeyindeki hedefi değiştirerek ya da yok etmesine izin vermeyerek veya antibiyotiği bakteri zarı dışına atma sureti ile bakteriyi aşılmaz hale getirmektedir.

Yanlış antibiyotiklerin çok kısa süreyle alınması, çok düşük bir doz halinde ya da alımının erken durdurulması, genetik değişikliğe uğramış mikropları öldürmekte başarısızlık ile sonuçlanmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ilaç direncinin ‘antibiyotik öncesi çağa dönmüş’ ile tehdit edildiğini söylemektedir.

Birçok bulaşıcı hastalıklar tedavi ya da kontrol edilemeyen bir risk haline geliyor, bu durum antimikrobiyal direnç ile ilgili bir broşürlerde belirtiliyor.

Antibiyotiklerin, Alexander Fleming tarafında 1928’de penisilinin keşfedilmesinden beri milyonlarca hatta yüzlerce insanın hayatını kurtardığını bilinmektedir.

Ama Fleming’in yaklaşan ilaç direncine karşı uyarılarına bile aldırış edilmedi ve şimdi bilim adamları insanların günümüzde tedavileri mümkün olan menenjit ve septisemi gibi enfeksiyonlardan dahi ölmeye başlayacağını söylemektedirler.

Courvalin söylediğine göre “Eğer bu şekilde devam edersek, insanoğlunun büyük çoğunluğu, bakteriyel patojenlere karşı kullanılan antibiyotiklere çok dirençli olacaktır.’

Benim Yorumum: Düşüşümüzü durduran tek bir çözüm var: Karşılıklı bağlantı ve entegrasyon aracılığıyla doğaya benzemek amacıyla çabalama. Her şeyden önce, birbirimizden farklılığımız bütünselliği artıran çok yönlü bir krize neden olmaktadır. Diğer başka bir çözüm aramaya başlarsak bunun benzeri olma yerine, daha büyük sorunları tetikleriz.