Tag Archives: Eğitim

Ortak Bir His, Akıl ve Kalp

Soru: Diyelim ki, insanlar integral yetiştirme kurslarında belli bir süre teoriyi çalışarak ve öğrendikleri hakkında pratik egzersizlerde bulunarak grubun içinde “geliştiler”. Fakat ilerleyen dönemde doğal olarak, integral olmayı çalışılmak gerekirken, kişinin yine o kocaman dünyaya gitmesini gerektirecek vakit de gelip çatacak.

Cevap: Bunun için yavaş yavaş grupları birleştirmeye ve sağlamlaştırmaya başlıyoruz. Onları televizyonlara, sanal ağlardaki konuşmalara taşıyoruz. İntegral eğitim, integral bağın çalışılması, kişi, insan toplumunda ve doğada en üst seviyedeki uyuma erişene dek kişinin tüm yaşamı boyunca devam ediyor. Bu yüzden grupların yavaş yavaş güçlenmesi kişinin buna diğerleriyle eşit şekilde dahil olduğunu ve insanoğlunun tüm seviyeleriyle bağ kurduğunu ve tüm insanoğlunun kendi içinde olduğunu hissettiği bir koşulda olmasını gerektiriyor. Sanki her birimizin, hiçbirimizin duygusal seviyesine ve IQ düzeyine ya da diğer başka bir kritere göre sınıflandırılmadığı “yuvarlak” bir toplumda var olduğunu hissetmesi gibi. Diğer bir deyişle, irsi herhangi bir parametreden bağımsız bir toplumda yaşadığını hissediyor ki bu daha geçemediğimiz bir düzen.

İntegral bir toplumda birbirini karşılıklı bir biçimde dahil etme durumu, kişinin bir başkasının aklını ve hislerini kullanabildiği bir kişisel gelişim seviyesini varsayar. Kişi diğerlerine yaklaşımı aracılığıyla kendini diğerlerinin içine dahil eder ve bu “yabancı” kaynakları kendi kaynaklarıymış gibi kullanmaya başlar. Bu durumda kişisel “Ben” denilen şey algıda ortadan kaybolur ve ortak bir his, mantık ve kalp baş gösterir. Ve bu, kişinin “Adem” denilen, bütünüyle birlik içinde olan bu sanal görüntüye bağlanması gibidir. Sonra insanlar arasındaki tüm farklılıklar yavaş yavaş düzleşir.
Bunlar insanoğlunun tam anlamıyla sadece hayalini kurabileceği şartlar olacak: Herkes eşit olmalı, herkes aynı koşullarda, şartlarda yaşamalı vs. her birimiz yapabildiği ve arzulayabildiği kadarıyla tek bir akıl ve hissiyattan yararlanacak.

Aynı zamanda kimse bir eksiklik hissetmeyecek. Çünkü herkes için herşey sağlanacak – büyük akıl ve büyük kalp herkesle bağlantı kuracak.

– 13/12/11 tarihli “İntegral Eğitim Üzerine Konuşma” dersinden alıntıdır.

İnsanlar Çocuklarının Daha İyi Olacağına İnanmıyor

Alıntı (Dünya Ekonomi Formu): Finansal kriz insanoğlunu ruhen olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor. Onlar krizin yalnızlığı ve milliyetçiliği yükseltip toplumsal bir şok oluşturacağını düşünüyorlar. Bu durum insanlık tarafından elde edilen tüm ilerleyişe zarar verebilir.

Tüm nesiller boyunca ilk defa insanlar çocuklarının kendilerinden daha iyi yaşam süreceklerine inanmıyorlar. Büyük bir güven ve cesur fikirlerin kaynağı olan edindikleri egoizmin düzeyine rağmen bu endişe çoğunlukla sanayileşmiş ülkelerde ortaya çıkıyor.

Bu zor zamanların bizi yokladığı dönemde hayal kırıklıkları daha da büyüyor ve devlet ile yurttaşlar arasındaki toplumsal anlaşmayı tehdit ediyor. Hükümetler ve yurttaşlar genel durumun (ruh halinin) daha da düşeceğine ve ortaya çıkacak risklere yararlı çözümler bulmaya hazır olmalılar.

Referansım: Bu durum daha da büyüyerek ilerleyecek! Çünkü genel krize yönelik (ekonomik, eğitim, aile, uyuşturucu, sağlık gibi krizler) evrensel sorumluluğun edinilmesinden başka bir çözüm yok! Bunu sadece hükümetlerin yönetebileceği (düzenleyeceği) entegral eğitimin yardımıyla edinebiliriz.

Okul Toplumun Yozlaşmasının Göstergesidir

Soru: Bizler yetişkin insanların eğitimi hakkında konuştuğumuz zaman bu biraz endişe verici görünüyor. İnsanlar, günümüz gerçekliğinden kopuk eylemleri teklif ettiğimizden dolayı bizleri suçlamaya başlıyorlar.

Cevabım: Buna tamamen katılıyorum! Günümüz dünyası ve bizler onlara tamamen ters ve karşıt önerilerde bulunuyoruz. Gerçekçi gözlerle bakmalıyız. Gerçektende böyle. Burada kısmi çözümler olabilir. Ben, günümüzde olduğu gibi yarısı egoistik yarısı insancıl olacak şekilde bir okul yapamam.

Küçük bir çocuk için okula geldiği zaman, dayak atabiliyorlar, O’ndan çalışıyorlar, Onunla her türlü şeyi yapıp her türlü şeyi yüklüyorlar, çocuğa baskı yapıp tüm olumsuz değerleri aşılıyorlar. Ve Onu birçok iğrenç örneklerle herkes gibi olması için zorluyorlar. Çocuklar sSigara ve alkol kullanmaya başlıyor ve sonrasında daha başka uyuşturucu maddeler. Okul adeta yozlaşmanın, kibrin ve çöküşün okulu. Bazısı okula araba ile gelirken bir başkası yürüyerek geliyor!

Modern toplumun tüm yozlaşmaları ve okul arasında kalan çocuklar kendilerini daha sert ve acımasız bir ortamda buluyorlar. Bu ortamda kavga etmek zorunda kalıyorlar. Bizler bununla bir şeyler yapmaya başlamalıyız. Bunlar bizim çocuklarımız!

Bu egoistik halimizde tüm hissiyatımız eksik ve çocuklarımızla da ilişkilerimiz de bu biçimde olup onları kendimizden itip; “Okuluna git. Orada seni eğitmeliler. Git kendi başına idare et!” diyoruz.

Çocuğun eğitim yeri O’nu normal bir insan yapmalı, O’nu geleceğe ve gelecek topluma yönelik hazırlamalı. Bizler, bireyden bireye bir toplum oluşturmak için bir şey yapmıyoruz.

Ne olacağı bizler için önemli değil. Bu yüzden çocuk yapmak da istemiyoruz. Bariz bir şekilde bir derede yüzüyoruz, büyük bir şelaleye ve uçuruma doğru.

Bütünsel Eğitim Hakkında Konuşmalar 13.12.2011