Daily Archives: Mart 15, 2019

Yaşam, Ölüm Ve Bilinç

Soru: Eğer ruh değilse, o zaman reenkarnasyonda, yeni doğumda yeni bedene ne girer?

Cevap: Kalpteki nokta.

Soru: Biyolojik beden öldüğünde, bilincimize ne olur?

Cevap: Hiçbir şey olmaz. Gerçek şu ki, bilincimiz, egoizmimizi korumak için vardır. Egoizm öldüğü zaman, yani bizden gizlendiğinde, o zaman bilinç bizim için yararsız hale gelir. Bu nedenle kaybolur.

Ancak bizim metodumuzun yardımıyla, yeni bir tür bilinç ve yeni bir tür arzu geliştiririz. Yeni bilinç, yeni arzuya – verme arzusuna – hizmet eder. Ve bunun için ölmemize gerek yoktur. Bedenimizin şu anki var oluşunda, birçok yaşam ve ölüm yaşayabiliriz.

Dahası ölümümüzü hissetmeyeceğiz, çünkü zaten tamamen farklı bir “bedenin ötesinde” koşulu içinde olacağız.

Life, Death, And Consciousness

Gelecek İçin Talep

Soru: İnsan nasıl doğru bir şekilde talep edebilir? Bu gerçekçi/pratik bir eylem midir?

Cevap: Doğru talep, söylediğim sözler değildir. Doğru bir şekilde talep etmek, kendi içinizde, doğru talebin bir görüntüsünü oluşturmak anlamına gelir, bu, şu an içinde bulunduğum koşul ve içinde bulunmak istediğim koşul demektir.

Bu koşullar arasındaki fark, benim talebimdir. İçimde bir değişiklik talep ediyorum, böylece şu anki koşuldan gelecektekine geçeceğim.

Neden kendim için talep ederim? Bu egoizm değil midir? Gerçek şu ki, Kabala bu tür bir talepten bahseder, çünkü tüm dünya benim içimdedir. Kendimi değiştirirsem, dünyayı değiştiririm.

Realitenin algısında öğrendiğimiz gibi, dışımda hissettiğim her şey içimde tasvir ettiğim şeyin bir yansımasıdır. Benim dışımda, sadece içsel niteliklerimi yansıttığım üst ışık vardır.

Bu nedenle tüm insanlar, cansız, bitkisel, hayvansal doğa ve genel olarak tüm evren içsel niteliklerimin bir yansımasıdır. İçimdeki birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü aşamalar, beyaz ışığa yansıtılır ve “dünyamız” olarak hissettiğim şey budur. Bu nedenle ıslahımı talep ederim ve böylece dünyayı ıslah ederim.

Request For The Future

Geleceğimiz Robotlar

Haberlerde (Reuters): “İsviçreli mühendislik grubunun Cumartesi günü yaptığı açıklamaya göre ülkedeki en büyük endüstriyel robot üreticisi konumunu korumak amacıyla Şangay’da 150 milyon dolara inşa etmeyi planladığı Çin’deki yeni ABB (ABBN.S) fabrikasında robotlar, robot üretecekler…

“Çin, oradaki insan işçilerin ücretleri arttıkça ve ülke düşük maliyetli ülkelerle daha fazla otomasyon ile rekabet etmek istediğinden robot işgücünü genişletiyor. ABB, 2017’de, dünyada satılan her üç robottan birinin, neredeyse 138,000 robot satın alan Çin’e gittiğini bildirdi.

“ABB’nin 7,000 metrekarelik yeni fabrikasının, insanların ve robotların birbirlerine yakın mesafede güvenli şekilde çalışabilmelerine izin veren yazılımı kullanacağını söyleyen şirket, YuMi robotlarının ( insanlarla yan yana çalışmak üzere tasarlanmış) bir ABB robotu imal etmek için gerekli küçük parça montaj görevlerinin çoğunda kullanılacağını da ekledi.”

Soru: İnsanlar, gazeteciler ve bilim insanları geleceğimizin robotlar tarafından yönetilmesinden endişeliler! Geleceğimiz, robotlarla neye benzeyecek?

Cevap: Geleceğimiz, bir insanın manevi çalışma dışında bir işinin olmayacağı bir duruma doğru ilerliyor. Sadece robotların yapamayacağı şeylerle ilgileneceğiz—aramızdaki doğru içsel, manevi birleşme.

Robotlar geriye kalan her şeyle ilgilenecekler. Genel olarak, dünyamız yavaş yavaş hepimizin maneviyata geçeceği noktaya ulaşıyor. Sadece robotlar maddi dünyada kalacaklar. Sonrasında, onlar da yok olacaklar.

Esas olarak, dünyamız yavaş yavaş kendini fiziksel bir madde olarak değil, kuvvetlerin, ruhun, bir kuvvetler ağının dünyası olarak gösterecek. Madde gerçekten yoktur. Bunu zaten kuantum fiziğinde görebiliyoruz.

Bu yüzden, robotların bizim yerimizi alacağı gerçeği konusunda endişelenmek için hiçbir neden yoktur. Aksine, yaptığımız her şeyin robotlara aktarıldığından emin olmak için çaba göstereceğiz ve robotların yapamayacağı şeyleri yapacağız: manevi çalışma, aramızda birleşmek ve varoluşun bir sonraki seviyesine, manevi dünyaya çıkmak.

Our Future Is Robots

Arvut: Ortak Ruhun Yasası

Arvut (Karşılıklı Garanti) ortak ruhun sisteminin ve tüm doğanın yasasıdır. Bu, parçaları kendi egoizmleri tarafından ayrılmış ve ihsan etme arzularıyla birliğe geri getirilen tek bir kaptır. Ayıran haz alma arzusu ve birleştiren ihsan etme arzusu arasındaki farktan dolayı, bu iki eğilim arasındaki uçurum, yaratılışın Yaradan’dan gelen tüm iyiliği almasını ve var olmasını sağlayan şeydir.

Tek problem, Arvut yasasını, tam birliğin yasasını ihlal etmek için kasıtlı olarak yaratılan insanla ilgilidir. İnsan arzusu, birliğin, Yaradan’ın ve bağın zıddıdır ve bu yüzden kişi, acı ve bayağılık içinde “bu dünya” denilen bir realitede var olduğunu hisseder. Tüm dünya, kişiyi onun kötü doğasının farkına varmasına ve birliğin evrensel, bütünleyici doğasının iyiliğinin ifşasına götürmek için düzenlenmiştir.

Bizim amacımız, birliği, bu bağın kökünü edinme noktasını, Yaradan’ın tek kuvvetini yani var olan tek şeyi ifşa etmektir.

Yaradan kötü eğilimi yarattı ve Yaradan’ı haklı çıkarmak isteyen erdemliler, talepler ve dualar yoluyla tüm sistemi iyiye doğru döndürürler. Onlar, Yaradan’a yapışma talep ederler ve bu nedenle “erdemli” olarak adlandırılırlar; Yaratılışı haklı çıkarırlar çünkü ışık ancak karanlıktan algılanır.

İyiyi iyiden anlamak mümkün değildir; algılanamaz. Yaratılan varlıklar, sadece zıt nitelikleri hissedebilirler. Bu nedenle, Yaradan’ın kötü eğilimi yaratması bize harika bir hediyeydi. Bu çifte armağandı: İyiyi ifşa etme ve onun içimizde gerçekleşmesini talep etmek için bir fırsat.

Yaradan’a ulaşmanın birçok yolu vardır. Laik insanlar, dindar insanlar, İsrail ve dünyanın 70 ülkesi var. Ve İsrail halkında, 70 ulusun damgası olarak 70 kök var. İsrail halkını birleştirmek için çalışarak tüm insanlığı bağa itiyor ve zorluyoruz. İsrail halkını birleştirerek ve dünya milletlerinin köklerini ıslah ederek tüm dünyayı ıslah ederiz.

Bu nedenle, öncelikle Arvut kuralı, İsrail halkı tarafından gerçekleştirilmelidir. Bundan sonra ulusların geri kalanına yayılacak ve tüm insanlığı, dilleri karıştırılmasından önceki eski Babil’deki gibi tek bir millete dönüştürecektir.

Arvut doğanın yasasıdır. Bizler, her şeyin bu yasanın uygulanmasına bağlı olduğunu ve Tora’nın bütününün Arvut yasasını yerine getirmeye adandığını yavaş yavaş fark ediyoruz. Bu nedenle, sadece karşılıklı garanti kanununu yerine getirmede hemfikir olma vasıtasıyla Tora’yı ediniriz. Tüm emirler, Yaradan’ın, Arvut’a ulaşma yasalarıdır. İsrail halkının bunu anlamayacağını ve tüm dünyanın takip edeceğini umuyoruz.

Kalp, egoistik bir kabukla kaplı bir arzudur. Bu nedenle, bu kabuğu soymak ve ihsan etme niyetimizi alabileceğimiz net arzuyu ifşa edebilmek için kalplerimizi kazımamız/sürtmemiz gerekir.

Arvut: The Law Of The Common Soul

Kabala İpuçları – 8/19/18

Soru: Eğer koşulların sayısı zamanı gösteriyorsa, o zaman düştüğümde, bu zaman içinde geriye doğru gitmekle aynı mıdır ve yükseldiğimde bu ileriye doğru gitmek midir?

Cevap: Mutlaka böyle değildir. İleriye doğru hareketi hızlandırma adına bir iniş vardır. Hareketin yönünü veya nicel değerini değil, sadece kalitesini doğru değerlendirmemiz gerekmektedir.

Soru: Manevi madde enerji midir ve fiziksel dünyanın güçleri, maneviyata paralel farklı bir katmanda mıdır?

Cevap: Fiziksel kuvvetler egoistik kuvvetlerdir; bu nedenle, manevi dünyada bulunmazlar. Dünyamız var olmadığı için, manevi güçlere paralel olduklarını söylemek bile imkânsızdır. Dünyamıza hayali bir dünya, hayal ettiğimiz bir dünya denir.

Soru: Ara dünyalar var mıdır, yoksa sadece manevi bir dünya ve maddi bir dünya mı vardır?

Cevap: Ara dünyalar yoktur. Fakat manevi dünya beş seviyeden oluşur: Asiya, Yetzira, Beriya, Atzilut ve Adam Kadmon ve 125 seviyenin hepsinden geçmemiz gereken Olam Ein Sof (sonsuzluk dünyası). Bu dünyalar, ögeler, parçalar ve elementler arasındaki bağlantının kalitesinde farklılık gösterir.

Soru: Kaderim Yaradan tarafından yaratıldıysa, neden ihsan etmeliyim ve onu değiştirmeliyim?

Cevap: Yaradan sizi yarattı, öyle ki kendinizi değiştirmelisiniz! Bunu yapmaya mecbur edildiniz.

Soru: Fiziksel dünyada acı ve ıstırap hissettiğimiz zaman, bu Yaradan’ın bizi bu vasıtasıyla eğittiği anlamına mı gelir? Bu kendimizi ıslah etmek istemediğimizde mi olur?

Cevap: Doğru! Kendimizi eğitmek ve ıslah etmek istemediğimiz zaman acı hissederiz!

Soru: Tüm yakıtı saf olmayan dünyaların sisteminden almaktaysam, beni egoist krallığın kontrolünün dışına, manevi dünyaya ne götürebilir?

Cevap: Aynı manevi güçler, bizi manevi seviyenin dışına atabilir, böylece koşulumuzu daha iyi anlayabiliriz.

Soru: O zaten maneviyatın içindeyse ve ben hala maddesellikteysem, Kabalistik bir öğretmen gibi olmak ne anlama gelmektedir?

Cevap: Senden ne istediğini anlayarak ona yardım etmektir. Bu dünyada, öğretmene sahip olan bir kişinin ana işi budur. Bu, başka eylemler yapmaktan ve eğitimler almaktan daha iyidir.

Soru: Manevi ilerlemeyi nasıl isterim?

Cevap: Bir gruba entegre olun. Kişi ancak bir gruba dahil olursa ve onunla birlikte ilerlerse, ciddi şekilde ilerleyebilir. Dostları olmadan, ileriye doğru hareket edecek güce sahip olmayacaktır.

Soru: Ruh, bedenin ölümünden sonra manevi dünyadayken, önceki yaşamlarını hatırlar mı ve bu onun ıslahını etkileyebilir mi?

Cevap: Hayvansal bedenindeki hayatı boyunca onu ıslahlar yapmaktan alıkoyan şey nedir? Ruhun koşuluyla ilgili olarak hiçbir sınırı yoktur. Hayvansal bedeninin bozulması (çürümesi) sonucu hiçbir şey değişmez.

Blitz Of Kabbalah Tips – 8/19/18