Daily Archives: Haziran 25, 2015

Evrenin Mini-Modeli

thumbs_laitman_227Soru: Zohar’da söyle denmiştir: “Toplantı yerinde ilk onun içinde bulunanlara ne mutlu, çünkü onlar sayesinde on kişiden az olmayan bir topluluk tamamlanmış olur ve onlar Şehina (Kutsallık) tarafından kutsanırlar.”

Topluluk tamam olunca, ıslahat olur. Şöyle yazılmıştır: “Kral’ın yüceliği insanların çokluğundadır.” Böylece bu ilk onluyu takip edenler, bedensel ıslahatla desteklenirler, bu da topluluğun ıslahıdır.”

“Tüm halk ilk onlunun izinden yürüdü” ne anlama gelir?

Cevap: Her manevi yapı on Sefirot’dan oluşur, ne daha az ne de daha çoktur. On farklı özelliği bir araya getirerek,  evrenin hiç bilmediğimiz, ne olduğu hakkında hiçbir fikrimiz olmayan parçaları da dâhil olmak üzere, bir mini-modelini oluştururuz.

Yalnız kendi küçük dünyamızla uğraşıyoruz, ama gerçekte bunun hakkında çok bir şey bilmiyoruz ve tamamen anlayamıyoruz, kaldı ki tüm dünyaları kapsayan uçsuz bucaksız evrenin sözünü bile etmiyoruz. Bu nedenle de her biri bizim dünyamızdan milyarlarca kere daha büyük olan üst dünyalardan söz etmek tamamen hayali olur.

Ama eğer, birbirini tamamlayan on kişilik bir topluluk oluşturursak, bu “uçsuz bucaksız olanakları”  kavramak çok kolay hale gelir. Birbirleri ile bağ kurar kurmaz, tüm dünyaları kucaklayan genel güç bu topluluğu etkisi altına almaya başlar. Bu güce Üst Işık, ya da Yaradan denir.

İhsan etme koşulunda kalmak için, ahenkli bir bağlantıyı koruma çabası ile ve “komşunu kendin gibi sev” ilkesine göre karşılıklı her biri birbirini tamamlayarak, derhal üst gücü, benzer özellikler kuralına uymak,  çabalarımız üzerinde etkili olmak “zorunda bırakırız”. Üst güç bizi etkiler ve çabalarımızı birleştirecek ölçüde bize yardım eder.

Tek bir sistem haline geldiğimizde, aramızda olan her bozukluk ve rahatsızlığı hissetmeye başlarız; biri bir diğerine tutunur ve sonra başka biri ile bağ kurar ve böyle sürer… Bu durumda aramızdaki karşılıklı etkileşimi doğrudan hissetmeye başlarız. Birdenbire, evrenin uçsuz bucaksız gücünü ve özelliklerini, halen hiç farkında olmadığımız üst dünyalar da dâhil olmak üzere keşfetmeye başlarız.

Görürüz ki; “Ah, beş dünya da aramızda mevcuttur!” Birdenbire açıkça, her birinin de beş alt seviyeye bölündüğünü vb. kavrarız. Kişi, aralarında karşılıklı, tam bir ihsan etme ve sevgi bağı olan on kişi (bir minyan) ile tüm evreni keşfedebilir. Aralarındaki bağ yeterlidir; daha başka bir şeye gerek yoktur. Tüm evreni anlayıp kavramaya giden yol budur.

KabTV, “Ölümsüz Kitabın Sırları”, 21.01.15