Arzuya Karşı Başarısız Olan Savaş

Yaratılış süreci boyunca arzu ve Işık arasında değişmez ve sabit bir bağlantı vardır. Işık arzuyu yarattı; arzuyu kendisine bağladı ve işte bu yüzden arzu sonsuza dek Işık’a bağlanmış oldu. Bizler bu bağı kıramayız.

Yaratılan varlık kendisini kısıtlayabilir ve bu şekilde yaparak sanki Işık’ın alımını durdurur; her şeyi yapabilir ancak Işık’ı arzulamayı durdurmayı isteyemez! Yaratılışın temeli budur;  bu, Yaradan tarafından yaratılmış olan almak arzusunun doğasıdır.

Böylelikle alma arzumuzla ilişkili olarak, Işık her zaman mutlak sükûnet içerisindedir ve bizler daima bu Işık’ı istiyoruzdur! Kendimizi ne kadar kısıtladığımız, ne kadar Masahim (perdeler) sahibi olduğumuz önemli değildir; bizler tüm bunları alma arzumuzun üzerinde yaparız. Arzu asla yok olmaz ve sürekli Işık’ı özlemler. Hiçbir gizlilik ve ifşa, kısımlar veya dereceler bunu değiştiremez; arzu sadece Işık’ı hissederse ve onu özlemlerse ancak var olur. Eğer Işık yoksa arzu da yoktur.

Böylelikle arzunun üzerinde farklı aksiyonlar icra edebiliriz zira arzu bizim doğamızdır ve ondan kaçmak imkânsızdır. Arzumuzla beraber hiçbir şey yapamayız; sadece onun üzerinde farklı düzeltmeler ve örtülerle yapabiliriz. Arzu sabit olarak kalır zira arzu yaratılışın maddesine bağlanmıştır. Bunu anlamalıyız böylelikle arzu ile kavga etmez ve acemice dünyayı düzeltmeye çalışmayız. Bunun yerine arzunun üzerine çıkmalı ve arzuyu farklı kullanmalıyız.

12.07.2012 Tarihli Günlük Kabala Dersinin 3. Bölümünden, On Sefirot’un Çalışılması

Tartışma | Share Feedback | Ask a question




"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed