Tag Archives: İntegral Eğitim

Çekici Olmayan Fakat Sevimli Kişi

Soru: Kişi eksikliklerini telafi etmek eğilimindedir. Örnek olarak, her radyo sunucusunun bazı konuşma eksiklikleri vardır; sıradan görünüşlü kişiler TV’de bir kariyer elde eder ve bu şekilde devam eder. Bu aynı zamanda bütünsel eğitim sisteminde çalışan kişilere de geçerli midir? Onlar telafi etmeye çalışacaklar mı, ya da belki de bütünsellik herşeyi dengeye getirecek midir?

Yanıt: Hayır, herşeyden önce, anlıyoruz ki, görünüş hiçbir fark yaratmamaktadır. Eğitmenlerimiz arasında, çoğu zaman çekici olmayan kişiler görüyoruz, hoş olmayan ve güzel görünüşlü olmayan. Hatta diyebilirim ki, görgü kuralları çok çok basittir.

Ancak, kişi içsel çalışma ile meşgul olduğunda, bu onu iğrendirmemektedir. Eğer onları sevmezse, o zaman en azından onları nazikçe sanki kendisine yakın bir kişi gibi kabul etmeye başlar. Hatta onun içinde bir çeşit sevimlilik görür. İşte bu ne olduğudur.

Aynı şey kadınlara da geçerlidir. Eğer samimiyet ortaya çıkarsa, bunun dışında herşey rafa kalkar.

18 Mart 2012  10:10’da yayımlandı.

Kadınlar Olmadan Hiçbir Gelişim Yoktur

Kadınlar açısından her şey, birlikte olmak ve erkek kısmını desteklemek veya sarmak için arzuladıkları dereceye göre değerlendirilir. Kadınların erkeklere baskı yapması gerekir. Bu onların karakteridir. Bunu sadece gerçekten doğru şekilde kullanmalılar, utanma duymadan. Kadınlar erkekler grubuna bağlıdırlar ve bu onlara bağlıdır. Kadınlar olmadan erkekler grubu ileri hareket etmeyecektir.

Kadın eğilimi birincildir, erkek eğilimi ise ikincildir. Tüm doğa bu şekilde yapılanmıştır. Eğer kadınlar olmasaydı, erkekler tüm yaşamlarını futbol oynayarak geçirirlerdi.  Ancak kadın eğilimi onları bir aile kurmaya, çalışmaya, eve gelmeye ve bir şeyler düzenlemeye zorlar. Bunların tümü kadın arzusudur, erkek arzusu değildir. Bir erkek bunların hiçbirine sahip değildir. O, tüm yaşamı boyunca bir çocuk gibidir.

Bu yüzden kadınların doğru şekilde organize olmaları ve erkeklere baskı yapması ve onları etkilemesi gerekir. Ve erkeklerin bunu anlaması gerekir. Bizler yetişkinleriz ve doğamızı, hem kadın hem erkek doğamızı, amacı edinmek için kullanmalıyız. Amaç ortaklaşa edinilir. İkisine ait olan bir bebeğin doğumu gibidir.

Dolayısıyla, buna ciddi olarak ve ortaklaşa bakmalısınız. Tam olarak bu şekilde yaratılmış olmamız bir tesadüf değildir. Her şeye kazara olmuş gibi bakarız, fakat gerçekte her şeyi maksimum derecede içimizde toplamalı ve doğru şekilde birleştirmeliyiz. O zaman Yaratan’ın içinde ifşa olacağı bir arzu edineceğiz. Kadın eğilimi olmadan burada hiçbir şey yapılamaz.

Dünyanın %60’ını kadınlar oluşturur ve onlar dünyada en tutarlı olanlardır. Benzer şekilde grup, kadın kısmı olmadan kesinlikle tutarsızdır. Güçlü bir kadın grubu, tutarlı bir erkek grubunun garantisidir. O daha tutarlıdır. Doğru şekilde hareket ederek, tüm problemleri, ortak gemimizin tüm sallantılarını yumuşatır ve gücünü azaltır.

Kadınlar bunu anlamalılar ve işlevlerini gerçekleştirmeliler. Erkekler de bunu anlamalılar ve kadınlara uygun imkânları vermeliler ve aynı zamanda onlara değer vermeliler. Bu olmadan hiçbir şey edinemezler. Kadın kısmı olmadan, erkek kısmı hemen “yolunu şaşırır”. Kadınların varlığı bütün küçük sorunları yok eder.

İbrahim’e bile denmişti ki, “Sara’nın sana söylediğini dinle.” Kadınların temeli, gelişimde öncelikle en önemli olandır. Düzeltmemiz gereken arzunun tamamı kadın arzusudur, kadın aracılığıyla ifade edilir. Dolayısıyla, kendinizi doğru şekilde organize etmelisiniz. Nerede güçlü bir kadın kısmı varsa, size büyük bir  başarı garanti edilir.

Moskova’daki Dersten, Rabaş’ın Yazıları, 16/01/2011

Kadın, Değişimlerin Olduğu Yerdir

Erkekleri sağlıklı ve güçlü bir şekilde etkilemek için, kadınların da birleşmesi gerekir, fakat kadınlar, bizim çalışmamızın prensiplerini ve erkeklerden tam olarak neyi talep edeceklerini anlayarak birleşmeliler. Böyle olması için, erkeklerin çekmesi gereken Işığın ne olduğunu ve onun neyi yaratması gerektiğini bilmeliler.

Maneviyatta  kadın, erkekten daha bile büyük bir güçtür. Erkek sadece güçtür, perdedir, kadın ise her türlü değişimin meydana geldiği yerdir. Yeni bir basamağı yaratır ve onu besler. Gebe kalma, büyütme ve yetişkinliğe doğru olgunlaştırma, bunların hepsi kolektif ve bireysel ruhun dişi parçasında bulunur.

Erkeğe gelince, o sadece Işığı getirir. Denir ki o “aklaştırmayı sağlar” ve bu bir bakıma onun rolünü tamamlar. Ondan sonra, bir annenin içinde ikamet eder ve onun sayesinde ruhları geliştirecek güçleri temin eder.

Çocuğa gelince, her şey anneden, dişi taraftan gelir. Tüm manevi gelişim kadından geçer ve ruhları yaratan dişi kısımdır. Tora’da aynısından bahsedilir. Örneğin, “İbrahim” ve “Sara”, yeni bir ruh yaratan ruhun iki parçasıdırlar ve onların daha ileri durumu “İzak” olarak görülür. Kim onu doğurur? Belli ki Sara.

Doğanın emrettiği gibi işlev görmeliyiz. Kendimizi maddesel doğayla hizaya getirdiğimizde, oradan manevi olana geçeceğiz ki onun sayesinde, yapmak için yola çıktığımız şeyi kendimize zarar vermeden elde edeceğiz.

Aksi halde, egoizmimize boyun eğerek daha fazla zarar verdikçe, aslında aileleri ve toplumu mahveden “eşitlik” hakkında daha fazla bağıracağız ve şansımız azalacak. Bazı politikacılar bundan faydalanabilir ama bu biz olmayacağız.

Günlük Kabala Dersi, 4. Bölüm, Kadınlar üzerine, 6 Mart 2011

Kadınların Eleştirisi

Soru: Eğer bir kadın güçlü ve keskin, eleştirel bir akla sahipse ve erkekler grubunda belirli bir dengesizlik olduğunu görüyorsa, bundan erkeklere bahsedebilir mi?

Cevap: Asla. Fakat bunu tarif edebilir ve değerlendirebilir. Bu arada, onun değerlendirmeleri çok ciddi, erkeklerinkinden çok daha ciddi olabilir.

Kadınlar bu şeyleri bir kenardan görürler – doğru şekilde görürler. Kendilerine dair yapabilecekleri hiçbir şey yoktur, fakat erkeklere olan her şeyi görmek için büyük bir yetenekleri vardır. Ve bu yetenek kullanılabilir, erkekler grubu tarafından değil fakat eğitmenler tarafından. Erkekler asla bunu bilmemeli veya hissetmemeli. Sadece pozitif bir etki, onların kahramanca hareketini, kendilerinin üzerine yükselişini bekleme halini hissetmeliler.

Soru: O zaman kadınlar eleştirilerini kiminle paylaşmalı, kız arkadaşlarıyla mı?

Cevap: Kadınlar, erkekler arasındaki şeylerin değişmesi için içsel bir arzuya sahip olmalıdır. Aynı zamanda bunu kendi aralarında konuşarak da yapabilirler, fakat bunlar pozitif konuşmalar olmalıdır, “bir tek bebeğe sahip birçok bakıcı” gibi.

“İntegral Eğitim üzerine Konuşma”, No:10, 16/12/2011

Kadın Doğasının Belirli Nitelikleri

Soru: İntegral yetiştirme kurslarında erkek ve kadın grupları olduğu için, kadın grubunun doğasını netleştirmek isterim.

Cevap: Kadın, kendini ve dünyayı kendi içinde algılayan çok içine kapanık bir varlıktır. Erkekler arasında etkileşim, destek, dostça çevre ve başkaları için kendini feda etmeye hazır olma durumu varken, kadınlar arasında bu öncelikler var olmaz, doğal olarak. Her dişi, her kadın, dişi olan her şey, kendi başına var olmak, sınırlarını, çocuklarını, evini vs. korumak için tasarlanmıştır.

Bu onların içine doğa tarafından yerleştirilmiştir ve bu yüzden bunu bozmamalıyız. Kadının doğasını kırmaya hiç hakkımız yok; aksine, onu ahenk içinde geliştirmeliyiz ve aynı zamanda kadınları birbirleriyle birleştirmeliyiz. Bunu nasıl başarabilirsiniz?

Bu, kadınlara örnek teşkil eden ve onları erkekler grubunu desteklemeye zorlayan güçlü bir erkekler grubu yaratarak yapılabilir. Erkekler grubu, kadınlar grubunun etkisinin önemini ve kadınların birliği olmadan erkekler grubuna destek olamayacaklarını fark eder. Ve kadınların erkekler grubuyla tanımlayabildiği ve bağ kurabildiği tek zaman, kendi aralarında belli bir dereceye kadar bağ kurduklarında olur.

Kadınlar, ortak dışsal bir amaca sahiplerse, kendilerini organize edebilirler ve farklı kadın organizasyonları gibi var olabilirler. Birleşmek yerine, her kadın dışsal amacı anlamalı ve kendini bu amaçla birleştirmelidir: “Erkeklere ‘tutunmanız’, onların içinde var olmanız, onları desteklemeniz gerekir, biz kadınların kendi aramızda bunu yapmamız yerine.” Kadınlar grubu bu şekilde birleşebilir.

Sonra kadınlar, erkekler grubunun etrafında çok güçlü bir destek biçiminde, erkekler grubunun varolması için gerekli kısım olarak var olurlar. Bu tür birleşmiş kadınların çevresi, içsel erkekler grubuna ilişkin olarak dışsal bir daireyi temsil ediyor gibidir, doğadaki erkek ve dişi köklerin çok güçlü birliğidir.

Bu şekilde bu iki integral topluluk birbiriyle etkileşir: Erkekler birlikleri ile kadınları etkiler ve kadınlar birdenbire bunu hissetmeye başlarlar; bu onları çekmeye başlar ve yavaş yavaş bu uğurda etkileşmeye ve birleşmeye başlarlar. Aralarındaki doğal bireyselliği kaybederler.

Kadınlar, erkeklerin birleşmesine yardım etmek adına kendi aralarında birleşebilirler (buna karşılık olarak birliğin gücünü alırlar, bundan “güç almak” için tek yolları budur). Diğer bir deyişle, tamamen doğal bireyselliklerini kaybederler ve kendilerinin üzerine çıkabilirler.

Soru: Bunu pratik olarak nasıl gerçekleştirebilirsiniz?

Cevap: Pratik uygulaması ayrı gruplarda olur, integral yetiştirme metodunu ve buna uygun materyali çalışarak bu grupları hazırlarız ve amaca yöneltiriz. Doğal olarak, kadınlar grubunda çalışırken, kadınlar birbirine dikkat etmezler: Herkes bireysel olarak gelir ve ayrılır. Aralarında arkadaşlar olabilir ama zaman içinde bu da biter, olaylar değişir. Bu kadının doğasıdır.

Bu aslında çok ilginç ve karmaşık bir bireyselliktir, saf biçiminde gerçek özgün doğal egoizmdir ve bunu gözlemlemek iyidir. Diğer bir deyişle, benim “Ben” her zaman içimdedir ve asla başka bir kimsenin yanında değildir. Ve bir başkasının yanında olduğu zaman ise, sadece verili koşulda birbirimize bir şeyle yardım edebildiğimiz veya bir şekilde durumumuzu rahatlattığımız zamandır ve bundan daha fazlası değildir. İnsanlarla uğraşan psikologlar olarak bunu anlıyoruz.

Fakat burada erkekler grubunun etkisinin büyük rolü vardır. Erkekler grubu, birleşerek ve örnek teşkil ederek, bunu birlikte etkileme ihtiyacını kadınlarda harekete geçirir ve sonra kadınlar bu ölçüde birleşirler. Ayrıca, bu onların isteğine ters olarak gerçekleşir. Bunun doğanın kanunu olduğunu görürüz. Diğer bir deyişle, güçlü bir erkek grubu, birliğin bir güç olduğunu kadınlara gösterir ve onların bireysel “Ben” lerinin üzerine çıkmalarına neden olurlar.

Soru: Bu kendini pratikte nasıl ortaya  koyar?

Cevap: Birleşmiş bir kadın bütünü olarak hissedebilirler. Erkekler gibi kucaklaşmaya başlayabilirler ki bu tamamıyla onlar için doğal değildir. Kadınlar, erkeklerde birliği harekete geçirmek için birlikte olmaları gerektiğini hissedebilirler, bu sayede aynı zamanda kendileri için de birliğin içsel halini edineceklerdir ki bunu kendi başlarına alamazlar. Onu ne fethedebilirler, ne alabilirler ne de satın alabilirler – onu elde etmenin başka hiçbir yolu yoktur.

Soru: İntegral birlikte kadınların ve erkeklerin biraz farklı rolleri mi var?

Cevap: Bu doğru! Bunlar tamamen farklı rollerdir! Ne erkeklerin ne de kadınların doğasına baskı yapmıyoruz. Birbirleriyle olan etkileşimleri yavaş yavaş onlara birleşmenin değişik formlarını getirir.

“İntegral Eğitim üzerine Konuşma”, No:10, 16 Aralık 2011

Bir Kadın Birlik Mucizesini Nasıl Tadabilir?

Soru: Ayrılmanın ve birleşmenin psikolojik safhalarını gözlemledik ve fark ettik ki erkekler birleşmeye ulaşabiliyorlar ve kadınlar genellikle ulaşamıyorlar. Bu bir şekilde sizin bahsettiğiniz kanunlarla ilişkili mi?

Cevap: Tabii ki. Erkekler ve kadınlar grubunun özelliklerini çoktan konuştuk. Kadınlar grubu erkekler grubunun üzerine yoğunlaşır, onun etrafında yardım, destek biçiminde, erkekleri birliğe doğru ilerlemeye zorunlu kılan kısım olarak var olur. Sonra erkeklerin edindiği birlik aynı zamanda kadınlar kısmına da yayılır.

Bu nedenle kadınlar grubundaki çalışma tamamen farklıdır. Görünürde dışsal kısma, erkekler grubuna doğru yönlendirilmiştir. Ve kadınlar aralarında sadece bunu etkilemek için ilişki kurarlar. Ortak çalışmalarının etkinliğini ve bu çalışmanın amacının erkekler grubunu etkilemek olduğunu anlamaları en iyisidir.

Fakat bu epey karışık bir problemdir ve çok çabuk çözümlenemez. Ancak birçok özel olaydan sonra, kadınlar, erkekler grubunun edindiği ve onlara yansıttığı birliği tatmaya başladığı zaman, ancak o zaman erkeklerin bir sonraki yükselişine neden olmak ve onlardan biraz yakıt almak üzere bir şekilde birleşmeye hazır hale gelirler. Bu asıl ihtiyacı geliştirirler. Bu fiziksel veya doğuştan olan bir şey değildir – bütünsel seviyeden kaynaklanır.

Bu yüzden erkekler grubunun birliğinin etkisi altında, kadınlarda da birlik için, hatta kendi aralarındaki birlik için bile yeni bir talep yükselir. Diğer bir deyişle, boşluk – birleşme arzusu – içlerinde belirir. Öncelikle, bu birliğe kendi kişisel katılımlarını hissetmeye başlarlar ve her biri erkekler grubundan kendi doyumunu alır. Ve sonra, daha fazla bağ kurdukça, dişi özlerinin daha fazla üzerine çıkarlar ve tek bir kadınlar parçası, bir kadının tek bir görüntüsü olarak aralarında birleşebilirler.

Belki düşüncelerimi biraz komplike bir şekilde ifade ediyorum, çünkü bunlar başlangıç gruplarına uygun olmayan ileri seviyelerdir. Hepsi uygulamada daha iyi şekilde ortaya çıkar. Bu nedenle, bu konu kadınlarla teorik olarak konuşulmamalı çünkü öncelikle bu onların doğasına aykırıdır ve sadece onları kızdırır.

“İntegral Eğitim üzerine Konuşma”, No:10, 16 Aralık 2011

Kadınlar Grubunun Erkekler Grubuna Etkisi

Soru: Erkeklerin integral birlik için çalışması günde 7-8 saat alıyor. Bir kadının da çalışmaya bu kadar zaman ayırması gerekiyor mu?

Cevap: Kadınların erkeklerden daha az problemi vardır çünkü onların çalışması, erkekler grubunun etrafında çalışmaya katıldıklarında başlar. Bunun öncesinde, onların çalışması teorik çalışmadır ve orada hiçbir bağ olamaz. Bu çalışma, konuşmaları, rol yapmayı ve integral bakış açısından çocukları yetiştirmek için çok zaman ayırmayı içerir, fakat kadınlar arasındaki ilişkiler üzerine değildir ki bunu sadece doğalarının ihlali olarak hissedeceklerdir.

Kadınlar grubu, erkekleri ve onların ortak çalışmasını, sadece onlar hazır olduğunda ve erkekler grubu teoride yeterince eğitim aldığında ve halihazırda kendi aralarında pratik olarak birleşmeye maruz kaldığında gözlemlemeye başlar. Biz yavaş yavaş, onlar tarafından bir sonraki seviyeyi edinmek için ihtiyaç duyulan yardımın temellerini onlara öğretmeye başlarız. Bir sonraki seviye, birlik, ahenk ve “Âdem” (“İnsan”) in bir sonraki seviyesinde doğanın algılanmasıdır ki buna bu tür bir birlik sayesinde ulaşabiliriz.

Erkekler grubu, birliği kendi güçleriyle edinirler, bir adamın doyum ve besin edinmesi gibi.

Kadınlar grubu, bu konuda onlara yardım ederler, onlara ilham verirler, onları iterler ve erkeklere onlar olmadan birleşemeyecekleri çok güçlü bir araç olarak hizmet ederler. Kadınlar erkekleri, onların birleşme hissini rahatsız etmeden,  çok dikkatli şekilde etkilemelidirler. Erkeklere, bunu onlardan bekledikleri, onlara değer verdikleri, onlara ilham verdikleri hissini vermelidirler ve onlara bir annenin çocuğuna davrandığı gibi davranmalıdırlar.

Her kadın erkeklerle bu şekilde ilişki kurabilir ve erkekler kadının etkisini hisseder. Bu yüzden kadınlar grubu, erkekler grubunu birliğe doğru hareket ettirmek için temel role sahiptir, ilhamı ve beklentisiyle etkileyerek, bir anne gibi: “Çocuğumdan ne bekliyorum?” Ve çocuk, annesinin ondan belli bir sonuç beklediğini hisseder.

Bütün bunların, erkeklerde ilgisizlik ya da olumsuz bir tepki hissine neden olmasından kaçınarak, çok dikkatli ve yumuşak şekilde yapılması gerekir. Her şey büyük bir özenle, belli bir dereceye kadar ve her zaman ölçülerek yapılmalıdır.

Her iki grup da objektif şekilde kendilerine bir kenardan baktıklarında, birbirlerine ihtiyaçları olduklarını görürler. Kadınlar grubunun desteğine, etkilemesine, ilhamına ve benden beklentisine ihtiyaç duyduğumu kabul ederim. Bu bana ilham verir, beni destekler ve bir sonuç edinmeye doğru canlandırır.

Genelde, ortak hislerin ve beklentilerin etkileri için çok büyük bir yayılma alanı vardır. Eğer bunların hepsi, direkt olmayan bir temas aracılığıyla, uzaktan, kadınlar grubundan erkekler grubuna “ileri sürme” aracılığıyla yapılırsa, o zaman doğru ortak etkileşim sonucu elde edilir. Ve sonuç olarak, erkekler grubu kadınlar grubunun yardımıyla birliği edinir. Ve bu birlik kadınlar grubuna geçirilir.

Fakat bu gruplar birleşmez, birbirine karışmaz; iki “daire” olmak üzere var olmaya devam ederler: Dış daire – kadınlarınki ve iç daire – erkeklerinki.

“İntegral Eğitim üzerine Konuşma”, No: 10, 16 Aralık 2011

Işık Olmadan Hiçbir Şey Çözülemez

Soru: Hoşlanmadığım birçok niteliğim var. Bana büyük yük oluyorlar ve bu nitelikleri istemiyorum. Ne yapabilirim?

Cevap: Kötü nitelikleri bertaraf etmek yerine, o nitelikleri tam zıttına çevirmen lazım. Fakat bunu yapmak için Işığa ihtiyacın var; “burada, savaşmak yerine durumu hediyelerle atlatamazsın”. İçsel olarak öyle bir biçimde değişmeliyim ki kötü niteliğim onun antitezine dönüşsün.

Soru: Diyelim ki “çabuk sinirlenen” bir yapım var ve kavga çıkarmak için yer arıyorum. Birine kızdığımda, sinirli olduğum için kendime sinirleniyorum. Bu durumda benim ıslahım ne olacak? Asabiyetim bitecek mi?

Cevap: Hayır, asabi olacaksın fakat başka sebepler yüzünden. Çünkü öfkenin kendisi ille de kötü değildir. Tüm insanlar farklıdır ve Işık herkese kendi çizgisini verir. Sana şu an kötü gözüken bir şeyi sana şu an iyi gözüken bir şeyle düzeltemezsin. Çünkü egoist kriterler tarafından yönlendiriliyorsun. Egoizm hakim sandalyesinde otururken gerçeği göremezsin.

Neyin iyi neyin kötü olduğunu sadece Işık sana gösterecek ve daha sonra neyi tercih edeceğine karar vereceğin bir fırsatı sana sunacak. Tifferet’in orta üçte birini, yani orta çizgiyi ortada bulunan terazilerle beraber bırakacak. Kişi kendini daima yarı günahkâr yarı haktan yana görmelidir diye yazar. Işığın yardımıyla hissedeceğin şey budur.

Fakat şu an egoizm “balonunun” içindesin ve kendi kendine karar verirsen “dünya reformcuları” gibi olursun, sabahtan akşama kadar duyurularda ve uyarılarda bulunan, ceza korkusu üzerine kurulu bir eğitim sistemi inşa eden tüm o akıllı insanlar gibi olursun. Bunun dışında başa bir şeyleri yok. Egoistler ve onları takip edenler de öyle.

Onların aksine biz Islah Eden Işık olmaksızın hiçbir şey yapmıyoruz. Alma arzusu akla, hissiyata ve doğru karar için güce sahip değildir. Sadece korku arta kalır ve gerçeğin kendisinden kaçar. Bunun sonucu olarak da uyuşmazlıklar kızışır ve insanlar birbirlerinden yavaş yavaş koparlar.

– 08.02.12 tarihli Günlük Kabala Dersinin dördüncü kısmından alıntıdır, “On Sefirot’un Çalışılmasına Giriş”.

Duygusal Seviyede İlişki Kur

Soru: Bütünsel eğitim kursundaki psikolojik bölümün amacı, insanlara birbirleriyle ilişki kurmayı, bir diğerini dinlemeyi ve kendi aralarında anlamlı ve derin bir ilişki geliştirmeyi öğretmektir. Bu nasıl yapılabilir?

Cevap: Kişilerarası ilişkilerin ne olduğunu anlamamız gerekir.

Derler ki, eğer ortada bir çocuk yoksa, o bir aile değildir. İnsanlar ne için yaşar? Farz edin ki bugün bir çift birbirinden fiziksel olarak hoşlanıyor, fizyolojik olarak birbirlerinden memnunlar, birlikte rahatlar. Şimdilik rahatlar… Çocuk bir şekilde ortak bir zemindir, onları birbirine bağlayan ortak bir şeydir.

Bir kişi, birisiyle ilişki kurmaya çalıştığı zaman, birbirlerinde ortak olarak neye sahip olduğunu, onları birbirine karşılıklı olarak neyin bağladığını açıkça görmelidir. Bu sadece bir bağlantı noktası değildir, ortak bir duygusal, fizyolojik, fiziksel, sosyal ve kültürel dünyadır, orada sadece birbirine dokunmazlar fakat sanki birbiri üzerine örtüşürler.

Her birey bir “daire”yi temsil eder ve diğer bir kişinin “daire”siyle kesişebildiği ölçü, onların derin ve çok boyutlu bir ilişki kurma becerilerini tanımlar.

İlk olarak ve her şeyden önce, günümüzde anlamalıyız ki, iki kişi arasındaki ilişki,  bireysel dairelerin birbirine dokunmadığı şekildedir çünkü onların egoizmi en son haline gelmiştir. Dairem her neyi kapsıyorsa, diğer hiçbir daireye uymaz. Kendimi o kadar özel – bir kişilik, bir egoist – hissederim ki, bir başkasını kendi ilgi alanları ve ihtiyaçları olan bir birey olarak algılayamam. Benim için, başka bir insan sadece bir tüketim nesnesidir. Eğer bu beni ilgilendirirse, onunla ilişkiye girerim, fakat ona bir insan gibi, kendi iç dünyası ve ilgi alanları olan bir birey gibi davranmam. Bir haz kaynağı olan bir tüketici olarak onunla etkileşim içinde olurum, daha başka bir şey değil.

Ve birbirimizle bu şekilde iletişim kurarız. Bu şekilde uygundur: herkesin cep telefonu, bilgisayarı ve e-mail adresi vardır. Onların arkasına saklanırız ve böylece birbirimizden mutlak ayrılığımızı saklarız.

Farklı toplulukların yavaş yavaş kaybolduklarını görüyoruz. Ekranlarımızın arkasına saklanıyoruz, görünürde sosyalleşiyoruz, bu arada kendimiz için davranış ve kurallara dair yeni standartlar icat ediyoruz. Fakat bunların hepsi sanal olarak oluyor, diğer hiçbir daireyle duygusal olarak yan yana olmadan oluyor. Yeni bir dil icat ediyoruz, başka biçimlerin, başka kabukların arkasına saklanıyoruz, kendimizi gerçekte olduğumuzdan tamamen farklı şekilde internet ortamında sunuyoruz, kendi yüzümüz yerine semboller veya farklı isimli işaretler kullanıyoruz. Diğer bir deyişle, insanlar hiçbir koşulda kendilerini açığa çıkarmadan oynuyorlar. Ve egoizm buna eşlik ediyor, kendini iyi ve rahat hissediyor.

Esas görevimiz, insanların ortak bir şeye sahip olup almadıklarını ortaya çıkarmaktır, sadece iki insanınkini değil, herkesinkini. Çünkü doğanın bizi ona doğru ittiği bir bütünsel toplumdan bahsediyoruz, ya acı çekme yoluyla ya da bizim gönüllü farkındalığımız yoluyla, insanlığın bu aydınlık haline doğru yol alır. Hepimizin neyi ortak olarak paylaştığını açığa çıkardığımız için, duygusal seviyede ilişki kurabilir olacağız. Kendimizi birbirimizden saklamayacağız, aksine kendimizi açmaya çalışacağız.

Herkes kendi içsel “ben”ini açığa çıkaracak ve onu dışsal olanın üzerine, bu imajın üzerine, ilk ve son isimlerin üzerine, mesleklerin ve her tür dışsal alışkanlıkların, geleneklerin, dilin ve her şeyin üzerine yerleştirecek. Kişinin duygusal dünyası, onlara doğa tarafından verilen her zamanki fiziksel koşulun üzerine yükselecek. Kişide geliştirmemiz gereken şey budur.

Bunun olması için, insanlara göstermemiz gerekir ki, kendi aramızda birlik olarak, kendi bireysel dairelerimizi üst üste koyarak, tek bir mekanizma olacak şekilde birbirimizle bağlanarak, robotlara dönmeyeceğiz ya da meşhur Rus deyişindeki gibi savunmasız kalmayacağız, “Ruhunu aç ki birisi ona tükürebilsin.”  Bunu,  bizim birleşik bütünsel hareketimiz içinde, birleşik analog bir mekanizma gibi olduğumuz zaman, özel bir amaca ulaşalım ve yeni bir şey doğuralım diye yapıyoruz, tıpkı bir çocuk yapmak için birleşen bir çift gibi.

Ancak burada hep birlikte doğum yapıyoruz, insanlık için tamamen yeni bir durum yaratıyoruz, orada saklanmamız, korkmamız ya da kendimizi yükseltmek için birbirimizden kapmak için çabalamamız gerekmeyecek. Aksine, yükselişimiz karşılıklı olacak, tam da bizim bu ortak “yavru” aracılığıyla olacak, ona bakacak, değer verecek, sürekli yükseltecek ve onu geliştireceğiz.

“Bütünsel Eğitim üzerine Konuşma”, Bölüm 6, 14.12 2011

Küresel Çevrede Eğitim

Dr. L. Kotlanikova’nın Görüşü: Modern Eğitim’in süreci yeni bir evrensel toplumun oluşumuyla müşterek olacak, adil ve insancıl bir toplumun. Bu yeni eğitimin amacı, eğitimi yenilemek, herkesin bir diğerini ve dünyayı anlamasını sağlamak, dünyanın kargaşa dolu durumundan birliğine doğru yönelmesi için.

Eğitim bu aralıksız süreci çevirmeli ve bu eğitim “Evrensel İnsanın” kendisini, çevresini ve bu çevre içindeki yaşamını anlamasına olanak tanımalıdır.

Buradaki asıl sorun eğitimin gelecek yakın zamanda şu sorunu çözümlemesi gerekecek. Sorun: “Nasıl beraber olabiliriz”i öğrenmek.

Dr. Laitman’ın: Dünyadaki birçok eğitimci modern bilgilerin ve eğitimin sorunlarını anlıyorlar.

Bizler bu kişilerle, kendi eğitim metodumuzu iyileştirirken yapmış olduğumuz tartışmalarda ilişki kurmak zorundayız.

03/02/2012