Kendinde Olumsuz Nitelikler Görüyorsan

Soru: Önceden algılamadığımız kendimizdeki olumsuz nitelikleri keşfettiğimizde ne yapmalıyız? Onunla nasıl çalışırız?

Cevap: Korkma! Yaradan, yalnızca içteki gerçek özünüzü size ifşa eder. Olan her şey için ona şükür.

Egoizmin büyümesinin ifşasını, “sol çizgide yükselmek” olarak adlandırıyoruz. Buna göre, solu dengelemek için sağ çizgiyle çalışmanız gerekiyor.

Sol ve sağ çizgiler birbirleriyle ilişkili olarak çok güçlü hale geldiklerinde, aralarında Yaradan’ı yani sizi kontrol eden ve üzerinizdeki tamamen bağımlı olduğunuz niteliği keşfedeceksiniz. Onunla birleşerek, onu etkileyebilecek ve böylelikle tüm gelecekteki safhalarınızı, kaderinizi belirleyebileceksiniz.

If You See Negative Qualities In Yourself …

Beni Baruch Nedir?

Soru: Bnei Baruch (Baruch’un Oğulları) nedir?

Cevap: Bnei Baruch, öğretmenimin yöntemini kullanan insanlardır, büyük Kabalist Rabaş, Rav Baruch Shalom HaLevi Aşlag. Bu yöntemi kendi başlarına fark ederler ve öğretmenimin onlara rehberlik eden tek kişi olduğunu hissederler veya hissetmeye çalışırlar.

Soru: Bugün Bnei Baruch (Baruch’un Oğulları) nedir?

Cevap: Bnei Baruch, Baal HaSulam ve Rabaş’ın eserlerini inceleyen ve bunları gerçekleştirmeye çalışan, çeşitli doğal eğilimler ve zihniyetlerle, farklı dillerle, dünyanın dört bir yanına yayılmış bir grup insandır.

Soru: Bnei Baruch niçin uluslararası bir organizasyon?

Cevap: Baal HaSulam bunun hakkında ana makalesi “Arvut’’ (Karşılıklı Güvence)” makalesinde yazar. Kabala’nın esas olarak gerçekleştirilmesi, sadece İsrail ulusunda değil, tüm dünyada olmalıdır. İsrail halkı sadece bir kanaldır. Prensip olarak, Tora’nın tümü, tüm dünyayı, tüm bu parçalanmış yaratılışı Yaradan’a getirmek amacıyla verildi.

Soru: Bnei Baruch’ın amacı nedir?

Cevap: Bnei Baruch grubunun amacı, kendi içlerinde ifşa olmak ve tüm dünyaya, tüm insanlara Yaradan’ın ifşa olacağı tek bir bütünde birleştirmenin bir örneğini göstermektir.

What Is Bnei Baruch?

Bir Sürü Değil, Bir Grup

Facebook’tan Soru: Tüm tavsiyeleriniz sürüden ayrılmak üzerine. Bu çok zor. “Sürünün içinde kalmak” hayatı daha kolay hale getiriyor. Belki o bir sürü, ancak benimle ilgileniyor, yoksa yalnızım.

Cevap: Ben kişinin herkese yardım etmesi ve herkes için sorumlu olduğunu düşünmesi hususunda, sürüden ayrılması gerektiğine inanıyorum. Onların içinde saklanmaz, aksine onları yönlendirirsin, ileriye doğru iter, kollarında tutarsın.

“Sürüde” olan her insan böyle bir sorumluluk hissettiğinde, karşılıklı güvence niteliği ortaya çıkar ve içinde, daha yüksek bir yönetim ifşa olur.

Arkadaşlarını hissedersin, onların seninle aynı olduklarını görürsün. Yani, bu “sürü”, gruptur, fakat bir sonraki seviyededir.

Not A Herd, But A Group

Bir Kabalist’in Algısı

Soru: Kabalist’lerin hepsi ‘ben ve benim egoizmim’ ikili algısına sahip midir?

Cevap: Bu, bireyin kendisiyle ilişkilendirdiği şeye bağlıdır: Kalpteki nokta veya kişinin egoizmi. Birbiriyle olduklarında ise, o zaman kişi kendini ikili safhada, ikiye bölünmüş hisseder.

Soru: Bu iyi bir safha mı?

Cevap: Çok iyi! Yaşamın herhangi bir noktasında, herhangi bir safhada, iki kısımdan oluştuğunuz düşüncesine tutunursunuz: Birincisi egoizmin arzusudur, diğeri ise bir insan olarak arzunuzdur.

En azından, kendinizi egoizminizden ayırmak, ona uzaktan bakarmış gibi bakmak ve kendinizi hepimizin ne kadar egoist olduğu konusunda ikna etmek en iyisi. İyi ile yan yana, hepimizin ne olabileceğini fark et. Her halükarda egoizm ortadan kalkmayacak ama biz biraz olsun ondan ızdırap çekmiyoruz. Tamamen objektif olarak tedavi ediyoruz. Bu daha da yükselmenize yardımcı olan harika ve doğal bir niteliktir.

A Kabbalist’s Perception

Arzularını ve Düşüncelerini Nasıl Ayıklarsın?

Soru: Kabala metodunun, bir kişinin arzularını ayıklayarak, kaderini ifşa etmesine yardım ettiği doğru mu? Bize gelen arzuları ve düşünceleri nasıl ayıklarız?

Cevap: Yapamazsın! – bunu düşünme bile. Arzuları ve düşünceleri ayıklayacak kadar akıllı, gelişmiş ve kabiliyetli olduğunuzu düşünmeyin.

Yapabileceğin tek şey, Üst Işık’a bu işi yapma fırsatı vermek. Bunun gerçekleşmesi için, içsel, zihinsel ve fiziksel olarak rahatlamalı ve Üst Işık’ın seni kontrol etmesi, kendi başına çalışmasına müsade etme konusunda mutabık olmalısın. Üzerindeki etkisini hissetmeye başla.

How To Sort Out Your Desires And Thoughts

Yaradan’ı Kendi İçinizde Kendiniz Yaratın

Soru: Yaradan’ın gönderdiği şeye, doğru olarak cevap vermek ne anlama geliyor?

Cevap: Doğru cevap; onunla temasın olduğunun sürekli bir hissidir.

Soru: Kişi onun Yaradan’dan geldiğini nasıl anlayabilir? Belki sadece bana öyle geliyor?

Cevap: Ne olursa olsun, sadece Yaradan’dan geldiğini düşün. Ancak bunu dostlarında birlikte yapman daha iyi.

Soru: Yaradan’ı tam olarak kim ifşa eder?

Cevap: Yaradan, arzularının ve diğerlerinin arzularının tek bir birleşik sistem içinde birleştiği ve birlikte çalıştığı kişi tarafından, grup içindeki gelişiminin bir sonucu olarak ifşa edilir. Daha sonra, bu iki arzunun arasında, bağın niteliği ortaya çıkar- bu çoktan Yaradan’ın ifşasının başlangıcıdır.

Create The Creator Within Yourself

Evrenin İki Vektörü

Soru: Egoizm ve özgecilik nasıl tanımlanır?

Cevap: Baal HaSulam egoizmi öz-sevgi olarak tanımlar, bir kişi diğerlerine ragmen, mümkün olduğunca çok kendini doldurmak istediğinde, başka hiç kimseyi hesaba katmadan.

Özgecilik, bir başkasını doldurma arzusudur, kendine rağmen verebildiğin her şeyi vermektir- kendini tatmin etmek için değil, bir dostunun arzusunu tatmin etmek için.

Evrende sadece iki vektör vardır: Kişinin kendisine ya da başkalarına yönelik bir güç. Onların kombinasyonu doğada tüm seviyelerde var olan her şeyi meydana getirir: cansız, bitkisel, hayvan ve insan.

Soru: Neden böyle bir çok seviyeli sistem oluşturuldu?

Cevap: Doğanın dört seviyesi, direk ışığın gelişiminin dört safhasını temsil eder. Cansız, bitkisel, hayvansal ve insan doğası, arzunun birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü seviyelerine karşılık gelir.

Two Vectors Of The Universe

Duygular akılla nasıl barışır?

Facebooktan soru: Duyguları akılla nasıl barıştırabiliriz, çünkü duygularımız, dünyanın işlediği akılcı yoldan uzak olan, yaşam olaylarına verilen cevaplar olarak ortaya çıkıyor?

Duygularımızın akılla ilgisi yok. Duygular açığa çıkarlar çünkü arzulardan “atlıyorlar”. Ve arzu doğuştan doğamızdır.

Akıl, duyguları toplamak, onları çözümlemek, karşılaştırmak, frenlemek vb. için tasarlanmış edinilen ek bir sistemdir. Fakat genel olarak, akıl duyguların önünde zayıftır; önce arzular gelir, akıl ikincildir.

Soru: Duyguları frenlemek mümkün müdür?

Cevap: Hiçbir anlamı yok. Duygularınızın dengeli olduğu bir safhaya ulaşmak zorundasınız. Buna karşın olumsuz duygular, pozitif olanlarla dengelenebilir ve onlarla birlikte rahat hissedebilirsiniz, çünkü hem olumsuz, hem de olumlu duygular, yüce bir hedefe doğru birlikte çalışacaktır.

Ve hepsine ihtiyacınız olduğunu biliyorsunuz. Doğanızla veya etrafınızdaki insanlarla savaşmıyorsunuz. Aksine, birbirinizle uyum içinde olduğunuzda bir safhaya girersiniz. Bir kişinin artısı, bir başkasının eksi tarafından dengelenir. Biz, hepimiz birbirimizle doğru bir şekilde bağlantı kurduğumuz taktirde, ideal bir sistem oluşturacak ve tüm artılarımız – eksilerimiz mükemmel olarak birbirine uyum sağlayacak şekilde yaratıldık.

Soru: Yani artılar ve eksiler birleşmek üzere dünyanın dört bir yanına mı dağıtılmış?

Cevap: İşte sorun budur. Başka seçeneğimiz yok. Birbirimiz arasında bir şeyler yapmaya çalışıyoruz, hiçbir şeyin yardımcı olmadığı görerek cesaretimiz kırılıyor ve sonunda ölüyoruz.

Ama aslında, kendi kendimize hiçbir şey yapamayacağımızı ve Yaradan’dan bize yardım etmesini istememiz gerektiğini görmemiz gerekiyor. Ardından, doğru mozaikte çabucak bir araya geleceğimiz ve birbirimizi tamamlayacağımız etkinin altında, Yaradan üst Işık ile bizim üzerimizde parlayacak.

O zaman herkesin birbirimizle mükemmel uyumuna ulaşacağız. Tüm olumsuz ve olumlu duygular tamamlanacak, her insan başka biri için gerekli olacaktır. İşte bu şekilde mükemmelliğe ulaşacağız.

How Can Emotions Be Reconciled With Reason?

Bizim ‘Ben’ imiz nedir?

Soru: Bir kişinin var oluşunun farkında olan ‘Ben’ nedir?

Cevap: Sadece biraz egoizm. Bunu değiştirerek, sadece onun içindeki almanın özelliğini değil, aynı zamanda ihsan etme özelliğini de hissedeceğiz. İhsan etmek için ıslah olmuş egoizmde, bizim dışımızda gerçekten neyin var olduğunu hissetmeye başlarız.

Şimdi sadece duyularımıza giren şeyleri hisseder ve analiz ederiz: Görme, duyma, tat alma, koku alma ve dokunma. Eğer ek duyu organlarımız olsaydı, içimize girip ve adapte olduğu şeklinde değil, bizim dışımızda var olduğu şekliyle daha çok hissedebilirdik, nesnel olarak. Buna ruhsal algı denir.

What Is Our “I”?

Vücut öldüğünde ne olur ?

Soru: Vücut öldüğünde, ruhun onu terk ettiğini söylüyorlar. Bedeni gerçekten terk eden nedir?

Cevap: Kabala’da “beden” terimi arzu anlamına gelir. Işık bu arzudan çıktığında, beden ölür. Başka bir deyişle, sadece almak isteyen bir arzu haline gelir. Buna ölü arzu ya da ölü beden denir. Prensip olarak bahsettiğiniz ölüm türü mevcut değildir.

Soru: Ölümden sonra, insanların ıslah olmamış ruhları nerededir?

Cevap: Her zaman onlar için benzer bir nitelik kazanan arzu içinde var olurlar.

Vücudun ölümünden sonra, daha geniş olarak ruhsal, hisli safhamızı hissetmeye başlarız. Vücut öldüğü için değil, belli bir egoist arzu yok olduğu için.

Soru: Bir kişi doğal bir ölümle ölebilir, öldürebilir, boğulabilir veya yanabilir. Ölüm yöntemi kişinin ruhunu ölüm anında etkiler mi?

Cevap: Hayır, çünkü ruhu yoktu. Bir insan üst dünya için arzu duymadan önce, sadece bu dünya seviyesinde ilerleme ile ilgilidir. Bu yüzden ruhsal ilerleyişinizi mümkün olduğunca çabuk başlatmak faydalıdır.

What Happens When The Body Dies?