Maneviyatı Nasıl Hayal Etmeliyiz?

Soru: İlerlemekte olduğumuz koşulu tanımlayabilir misiniz? Aramızdaki bağın seviyesi ne olmalıdır: duygu düzeyinde ve düşünce düzeyinde?

Cevap: Bu soru için bir yer vardır ancak buna bir cevap yoktur. Üst ışığın aramızda ifşa olacağı karşılıklı ilişkiyi nasıl hayal edebilirsiniz ki? Bu tarif edilemez. Bu nedenle, zıtlıkların artık zıt değil, karşılıklı tamamlama olduğu yerde bu “mantık ötesi inanç”, “manevi nitelik”, “manevi dünya” olarak adlandırılır.

Bunun her birinizde doğrusal düzeyde algılandığını hissediyorum, burada hiçbir şey yapılamaz. Bunun gerçekleşmesi için sadece talep etmeniz gerekir.

How Should We Imagine Spirituality?

 

Kaderinizin Haritasını Değiştirin

Soru: Kabala, yıldızlarda karara bağlanmış olsa bile kaderinizin haritasını değiştirmeye yardımcı olabilir mi?

Cevap: Her birimizin kaderi çok net bir şekilde belirlenmiştir. Yolumuzun başlangıç ve bitiş noktalarını alırsak, o zaman, ne söylerseniz söyleyin her bir ruhun, tüm bu aşamalardan geçmesi ve mutlak hedefine, tam olarak gerçekleşmesine ulaşması gerekir.

Bu,  yolunuzu nasıl yürüyeceğinize bağlıdır: hızlı ya da yavaş, düşerek ve sürünerek, ya da tırmanarak veya tersine bir noktadan diğerine uçarak. Ciddi acı çekip çekmeyeceğiniz, olumsuz olup olmadığınız ya da olumlu olup olmayacağınız büyük bir fark yaratır.

Bununla birlikte, her birimizin bitiş noktası zaten belirlenmiştir.  Yani Kabala biliminin sunduğu her şey sizi yavaşlatmamak amacıyladır.

Diyelim ki bir ruh “A” noktasından “B” noktasına çıkmakta. Siz “n” noktasında durabilir ve birkaç ömür boyunca, korkunç acılar içinde “m” noktasına gidebilirsiniz ya da sanki uçuştaymış gibi hızlı bir şekilde oraya gidebilirsiniz. Bu nedenle, ilerlememizin hızını, büyüklüğünü ve kalitesini biz belirleriz. Bu bize bağlıdır.

Kabala biliminin sunduğu budur. Kabala bilimi, ulaşmamız gereken nihai hedefe yaklaşmak için tüm perspektifi görmemizi sağlar.

Uygulamada, yolun her bir bölümü, mutlak amacın sadece daha büyük ve daha büyük ölçekte gerçekleştirilmesidir: Nefeş, Ruah, Neşema, Haya, Yehida veya ruhun derece derece gelişiminin 125 basamağı.

Ruhumuzu geliştirirken, doğaya nasıl ulaştığımızı ve açtığımızı hissetmeye, onun içine dahil olmaya,  onu görmeye ve anlamaya başlarız. Bu, bizi kapsayan ve onun tamamlayıcı bir katılımcısı olmamızı sağlayan büyük bir senfoni gibidir.

Milyarlarca durumun her bir parçası diğerleriyle mükemmel etkileşim içinde olduklarında, böyle büyük bir uyuma ulaşmak en büyük hazdır.

Soru: Düz bir yolda mı ilerliyoruz yoksa daima bir sinüs dalgası var mı?

Cevap:  Bir sinüs eğrisi vardır, söylendiği gibi: “Dünyada günah işlememiş hiç bir erdemli yoktur.” Ancak mesele şu ki; hata yaptığınız zaman, hemen kafanızı toparlayın, hızlı bir şekilde ilerleyin, böylece hatalarımız bile bizi arayışa doğru itmeye hizmet edecek, anlam kazanacak, daha fazla ilerlemeye doğru bize ilham verecektir.

Change The Map Of Your Destiny

 

Yaradan, Bir Kişi Değildir

Soru: Yaradan’ın bir kişilik olarak var olmadığını söylemiş olsanız da, siz kendiniz,  O’nunla düşünen, arzulayan, deneyimleyen, sevinen, üzülen vb. fiziksel bir kişiymiş gibi iletişim kurmaya devam ediyorsunuz.

Açıklamalarınızı nasıl anlayabiliriz? Bir tür kişilik var mıdır? Yoksa Yaradan bir tür güç müdür? Güçler duygusal parçalara sahip değildir, bu yüzden tezahürlerinin hiçbirini tanımlamak için kullanılamazlar.

Cevap: Bir zamanlar bana çok fazla sıkıntı veren eski bir arabam vardı. Onu kendim tamir etmeye çalıştım ve bir kereden fazla tamir atölyesine götürdüm. Arabayı tamir eden tamirci ve ben, ona canlı bir varlıkmış gibi bakarak, kırıcı sözlerle azarladık.

Bir şeyi ele aldığımızda, genellikle nesneye, kuvvete, olguya, elbette ki bu nesnede veya varlıkta olmayan hislerimizi ve özelliklerimizi empoze ederiz. Aynı şey Yaradan için de geçerlidir.

Kendim içimde ihsan etme, sevgi ve bağ kurma niteliğini yaratabildiğim ölçüde, bu niteliğe “Yaradan” derim daha fazlası değil. Fakat gerçekte, yarattığım bu niteliğin dışında, Yaradan yoktur.

Burada kendimizi doğru konumlandırmamız ve Yaradan’ın Boreh,  Bo-Reh: Bo (gel), Reh (gör) olarak adlandırılmasının sebebinin bu olduğunu anlamamız gerekir. Sizler gelmeli ve görmelisiniz yani bu niteliği keşfetmek için aynı koşula ulaşmak zorundasınız. Biz bu niteliğe Elokim de demekteyiz. Bu, ruhun iki kısmından oluşmaktadır. Bir kısmı AHP, diğer kısmı Galgalta ve Eynaim’dir.

Eğer ruh hakkında konuşuyorsak, Yaradan’ın bununla ne ilgisi vardır? Bu aynı zamanda bir kişiye mi işaret etmektedir? Kişinin dışında ne olduğu hakkında konuşmuyoruz bile.

Bizler, kişi ihsan etme ve sevgi niteliğine ulaştığında, kişinin içindeki edinimden söz etmekteyiz.

Bu nitelik egoizmin üzerindedir, kendi içinde inşa etmek ve geliştirmek kolay değildir. Bunu edindiğimizde, onu Yaradan olarak adlandırırız. O zaman, Yaradan’ı algılama hakkında konuşabiliriz.

The Creator Is Not A Person

 

Kabala İpuçları – 11/18/18

Soru: Yaradan iyi hislerin olduğu bir alanda mı ifşa olur yoksa Yaradan mı iyi bir histir?

Cevap: Yaradan, tüm dünyalarda, tüm yaratılışta, içimde olan her şeydir. O, seçme özgürlüğünüz – kendiniz için belirlediğiniz küçük bir parametre – dışındaki her şeyi belirler.

Soru: Istırabın yolu, Yaradan’ın bir arzusu mudur?

Cevap: Yaradan’ın arzusu, orta çizgide, O’na tam bir benzerliğe ulaşmamızdır çünkü O’nun durumu, mükemmellik durumudur.

Soru: Kişi manevi sistemin yasalarını ihlal ederse, mutlaka ıstırap çekecek mi?

Cevap: Bu, grupta dostlar arasındaki iletişim/bağ yasalarını ihlal ettiği zaman olur.

Soru: Kişi sonsuzluğa ve bütünlüğe ulaştığında, acı ve ıstırap hissetmenin gerekli olmadığı nokta bu mudur?

Cevap: Evet.

Soru: Sürekli olarak her şeyin Yaradan’dan geldiğini, O’nun bana karşı iyi olduğunu ve O’nu sevgi dolu bir varlık olarak hissettiğimi hayal etmeye çalışırım. O zaman minnettar hissederim ve gruba mutlu bir şekilde katılırım. Yaradan’ı hissetme arzusu egoizm midir?

Cevap: Hayır, bunlar doğru girişimlerdir. Kişi iyi hisler için çaba göstermelidir.

Soru: Ailemizdeki iyi ilişkiler vardı, fakat kocam çok fazla para kazanınca hemen değişti. Onun agresifliği aileye, çocuklara geçti. Ben iyiliğin, kişisel gelişimin yoluna devam etmek istiyorum, ama kocam artık beni dinlemiyor. Sabırla beklemeli miyim yoksa net bir şekilde ilerlemeli ve kendi yoluma mı gitmeliyim?

Cevap: Bana öyle geliyor ki burada hiçbir şey yapamazsınız. Kocanız için, seçtiği yolda ilerlemesini sağlamalısınız. Asıl mesele, siz ve çocuklarınız hakkında düşünmesi ve sizin manevi gelişiminizin yoluna devam etmenizdir.

Soru: Kişi grupta bile sadece haz almak ister, bu bizim özümüzdür. Ancak bu bir ıslah değil dimi?

Cevap: Hayır, bu ıslah değildir. Bir gruba ihtiyacınız var, böylece kendi üzerinize yükselebilirsiniz ve dostlar için duyulan kaygıyla, onlarla bağ vasıtasıyla Yaradan ile bağa ulaşacaksınız.

Soru: Her insan acılığı tatlılığa dönüştürmeye ve Ahişena’nın (hızlanmanın yolu) hızlı ve kolay yolunda ilerleyemeye hazır ve muktedir midir?

Cevap: Evet, zamanımızda her insan acılığı tatlılığa dönüştürebilir ve bu yaşamda yaratılışın amacına ulaşabilir. Kişinin kaç yaşında olduğu önemli değildir. Fakat herkes, yalnızca hedefe doğru daha az hata yapmaya çalışacak.

Soru: Dünyamız üst dünyayla karışır mı yoksa ayrı mı durmaktalar?

Cevap: Hayır, karışmazlar.

Soru: Gruptaki bir kişi ıstırap çekiyorsa, bu Kabala’nın yoluna girmeyeceği anlamına mı geliyor?

Cevap: Bu, şimdilik manevi olarak yükselmesine yardımcı olmak için, ıstıraplarını doğru şekilde anlayamadığı/belirleyemediği anlamına gelir.

Soru: Yaradan,  bizim ortak hayalimiz midir?

Cevap: Yaradan, aramızda yansıttığımız şeydir. Bunun anlamı, tüm izlenimlerimizin ve özlemlerimizin toplamı olarak O’nu ifşa etmeyi başarmamızdır.

Soru: Istırabın değil, Kabala’nın yolunu seçtiğimi anlamak nasıl mümkün olabilir?

Cevap: Bu, manevi olarak yükselmek için, grubu ve dostları sizinle birlikte ne kadar çektiğinize bağlıdır.

Blitz Of Kabbalah Tips – 11/18/18

 

Yaradan İle Dalgayı Yakalayın

Soru: Kişinin Yaradan’a ancak O’na benzerlik içinde-onlu aracılığıyla dönebileceğini söylediniz. Bunun anlamı nedir?

Cevap: Aynı frekansa ulaşmalısınız. Manevi alıcı-vericinizin frekansını ayarladığınızda, Yaradan ile aynı dalgayı yakalamanız gerekir.

İhsan etme ve sevginin niteliği O’ndan size gelir; bu nedenle, benzer bir nitelik sizden de O’na gitmelidir. Aksi takdirde, O sizi duymayacaktır çünkü Yaradan yankılanan, sadece doğası ile denk olan sinyalleri algılayan bir sistemdir.

Soru: Yaradan’a hazla da dönebilir misiniz?

Cevap: Hazdan değil, sadece eşitlikten.  Haz, eşitliğin bir göstergesi değildir. Sonuç olarak ondan dışarı akar. Esas olarak, herkes haz yaşayabilir. Bu nedenle öncelikle, Yaradan’la bir modem aracılığıyla, niteliklerimizi Yaradan’ın niteliklerine uyarlayacak bir çeşit bağlantı cihazı aracılığıyla iletişim kurmak zorundayız.  Onlu grup bu modemin rolünü üstlenir.

Catch The Wave With The Creator

 

Yaradan Sevgisi Uygulaması

Soru: Kabalistler Yaradan sevgisini nasıl uygularlar ve bu ne hissettirir?

Cevap: Bu uygulamayı birlikte deneyelim.

Sürekli olarak kendinizi Yaradan’ı sevmek, O’na karşı iyi şeyler yapmak, tüm ruhunuzla O’nu arzulamak, O’na daha yakın olmak ve O’nu hissetmek istediğiniz düşüncesinde tutmaya çalışın.

Deneyin ve bu bağdan yoksun olduğunuza dair içsel bir his geliştirip geliştiremediğinizi görün.

En iyisi, sürekli şöyle düşünmektir: “O’na iyi davranmayı çok isterim.” Böylesi içsel bir özlem, içinizdeki belirli hissiyatları çabucak uyandıracak ve daha sonra şunu söyleyebileceksiniz: “Gerçekten de içimde Yaradan’a karşı özel bir tutum var. Buna dayanarak daha fazla gelişebilirim.”

Tekrarlarım ve düşünmeye devam ederim: “Yaradan’a iyi şeyler yapmak için sürekli bir dürtüye sahip olmak istiyorum. Ancak Yaradan’ın bunu bilmesini istemiyorum. Bunu sadece kendim yapmak istiyorum.” Hepsi budur.

Practice Love For The Creator

 

 

Özel Manevi Bileşen

Yaradan’ı edinmek için bağa erişmemiz gerektiğini bile duymakta zorlanan insanlar vardır. Yaradan çok yüce ve akıl almazdır, O, hissetmediğimiz başka bir boyuttadır. O bizim aklımızın ve duygularımızın kapsamına uymamaktadır. Bu yap-bozu – Yaradan’ın görüntüsünü – içimizdeki düşüncelerden ve hislerden, O’nu bir şekilde hissetmemiz ve anlamamız için birleştiremiyoruz.

Oysa öte yandan, bunun dünyamızdaki basit fiziksel eylemlerle gerçekleştiğini söylüyorlar. İkisi arasındaki bağlantıyı anlamıyoruz: Başkalarına gülümser ve onlara iyi davranırsam bu nasıl yardımcı olur? Bunu ciddi bir oyun olarak değil, sadece ikiyüzlülük olarak düşünüyoruz. Bizler doğası gereği egoistiz ve içsel özü değiştirmeden dışsal davranışımızı değiştirmeye zaten çalıştık.

Ancak burada, kaynağa geri dönen ışık denilen özel bir manevi bileşen olduğunu, çekebileceğimiz özel bir güç olduğunu ve onun doğamızı değiştireceğini anlamamız gerekir. Bu nedenle, bağ kurmak, birbirimize yakınlaşmak, birbirimize destek olmak istemesek bile, bunu Yaradan’a yakınlaşmak için yapmalıyız. Bu zor bir iştir ve kendimizi bunun gerekliliği konusunda ikna etmemiz gerekir, böylece arzumuza karşı hareket ederek, rol yaparak ve oynayarak bile ıslah eden ışığı uyandırırız.

Çabalarımız ne kadar yapay ve doğal değilse ve yine de bunu yaparsak, bu o kadar fazla ışık uyandırır. Bu nedenle, başkalarıyla hiç bir bağda kalamayan ve bu prensibi kabul etmeyen insanların, bağ kurmak için en küçük çabaları sayesinde, büyük ıslah eden ışığı uyandırmaları paradoksudur.

The Special Spiritual Component

 

Rabaş’a Nasıl Yakınlaşabilirim?

Soru: Baal HaSulam’a ve size inanıyorum ama Rabaş’a yakınlaşamıyorum. Bunu nasıl yapabilirim?

Cevap: Baal HaSulam, Kabala bilimini edinen, genelleyen ve sistematik hale getiren büyük bir Kabalisttir. Kabala’yı bilim olarak değil, manevi bir edinim yöntemi olarak ustalaşmak için çalışırız. Bunlar birbiriyle ilişkili olmasına rağmen iki farklı şeydir.

Bir kişi manevi dünyaya kendisi girmek istediğinde, o zaman Baal HaSulam onun için bir teorisyendir. O, kişiyi ileriye götüremez. Rabaş, her adımda nerede olduğumuzu, ne yapacağımızı, nasıl davranacağımızı, bir grupta kendimizle ve Yaradan ile ne gibi etkileşimlerde bulunacağımızı açıklayarak bizi ileriye götürür.

Bir bankta yanımda oturup, ilk makalesini nasıl yazdığını iyi hatırlıyorum. Ona alüminyum sigara paket kağıdı verdim ve onun arka yüzüne, gelecekteki üç ciltlik kitabın ilkine, küçük bir makale yazdı.

İlk zamanlar ona sorular sordum ve onlara yazılı cevaplar verdi. İlk makaleleri bu şekilde ortaya çıktı. Daha sonra kendisi yazdı.

Bu makaleler olmadan ilerleyemezdik. Her sabah dersinde, Rabaş’ın makalelerine bir buçuk ila iki saat, On Sefirot’un Çalışmasına (Talmud Eser Sefirot) sadece yarım saat ve Baal HaSulam’ın makalelerine yarım saat ayırmaktayız.

İnsanların, Rabaş’tan önce, manevi alanı nasıl öğrenebilecekleri, bunu kendi içlerinde nasıl hissedebilecekleri ve farklı seviyelere nasıl ilerleyebilecekleri bile anlaşılmazdı. Bize öğrettiği şey budur çünkü bizim zamanımızda, bu dünyaya inen ruhlar ona ihtiyacı duyar.

Rabaş, Kabala ile ilgili uygulamalı, Baal HaSulam daha teorik bir Kabalisttir.

Rabaş’a yakınlaşabilmek için kişi, onun makalelerini okumalı ve onlarla ilgili derslerimizi dinlemelidir. Hepsi arşivdedir, ücretsiz kullanabilirsiniz, erişim ücretsizdir. Durmayın, okuyun yılmayın!

How Can I Get Closer To Rabash?

 

Hemfikir Olan İnsanların Grubunda

Soru: Aşırı güçlü olumsuz duygular beni boğduğunda ne yapmalıyım? Bu tür şeyler grupta tartışılamaz, ancak onları kendime de saklayamam, aksi halde derin bir depresyon başlar. Bunu kiminle konuşabilirim? Gerçeği söylemek gerekirse, henüz bir grupta değilim ve online ilk sömestr eğitimi görüyorum.

Cevap: Eğer bir grupta değilseniz, böyle şeyleri kiminle konuşabilirsiniz? Hiç kimseyle. Bu konuda kimseyle konuşmanızı tavsiye etmem çünkü kimse sizi anlayamayacaktır.

Sabit bir grupta olmanız gerekir ve o zaman bunu sizinle çalışan, aynı problemlerle uğraşan ve sizinle aynı soruları olan dostlarınızla konuşabileceksiniz. Aksi takdirde işe yaramayacaktır.

Hali hazırda bir grubunuz ve öğretmeniniz varsa, o zaman sorular sorabilir ve oradaki bazı konuları konuşabilirsiniz. Konuşmaya alışmanız için öğretmen sizi zaman zaman çemberlere yerleştirmelidir.

Soru: Kişi depresyondayken duygularını paylaşmalı mıdır?

Cevap: Evet, hissettiğiniz şeyi paylaşabilirsiniz. Bunda yanlış bir şey yoktur. Hepimiz aynı koşullardan geçiyoruz. Yani, özellikle yeni bir şey söylemeyeceksiniz. Kişisel, içsel sırlarınızdan biri olmayacak.

Ancak bunun hakkında sadece grupta, sadece çalıştığınız kişilerle konuşabilirsiniz, grup dışında – akrabalarınızla, işte veya evde değil.

Soru: İçsel koşullarınızı birbiriyle paylaşmanın ve diğer yeni öğrencilerle hissiyatların fırtınasını/kargaşasını konuşma yasağının sınırı nerededir?

Cevap: Bunu size söyleyemem, çünkü hala hangi seviyelerden bahsettiğimizi anlamıyorsunuz. Grup çalışmasını anlatan, Rabaş’ın ilk 20 ila 30 makalesini okumanız gerektiğine inanıyorum.

Manevi gelişiminizin, manevi yaşamınızın koşullarını grup içinde kendi aranızda konuşmak mümkündür. Ama sadece grupta.

In A Group Of Like-Minded People

 

Yaradan’a Ulaşmanın Koşulu

Soru: Bir acı kaynağı olarak hissedilirse, Yaradan’ı aramak zordur. O’nun iyi ve iyilik yapan olduğunu hissetme çabaları egoist olarak mı kabul edilir?

Cevap: Bunu ifşa etmemiz gerekir. Grupta yaratmaya çalıştığımız bu koşullardan, O’nun edinimi için zemin hazırlıyoruz.

Sevme ve ihsan etme niteliklerine, egomuzun üzerinde birliğe ulaştığımız ölçüde, koşulları yaratırız yani Yaradan’ı edindiğimiz Kli’yi (kabı).

Yaradan, bizim tarafımızdan oluşturulan Kli’de, O’nun ihsan etme ve sevme niteliğine, O’na uygun hazırladığımız niteliğe benzerliğimiz ölçüsünde ifşa olur.

The Condition Of Attaining The Creator