Category Archives: Yaradan

Mantığa Düşmek ve İnanca Yükselmek

Soru: Yaradan’dan hiçbir kötülük gelmediğinden artık emin olmama ve hissetmeme rağmen, neden hayvan korkusu zaman zaman geri geliyor?

Cevap: Önemli değil bu. Her şeyin Yaradan’dan geldiğini anlayabilirim, O benimle bu şekilde oynuyor. Ve sonra – aman! yine bir çalının altındaki tavşan gibi titriyorum.

Soru: Bundan çıkış yolu nedir?

Cevap: Mantık ötesi inanca yükselerek ilerleyin. Sadece bu. Bizi bu tür hayvansal korkular vasıtasıyla yönlendirdiği için Yaradan’a teşekkür edin. Bu şekilde sürekli hareket halinde olacağız.

Her şey gruba, kişinin mantık ötesi inanca ne kadar yükseldiğine bağlıdır.

Soru: Kabalist de korkar mı?

Cevap: Kabalist daha derin korkulara sahiptir. Özellikle düşüşler esnasında. O her zaman mantık ötesi inançta olamaz. Mantığına düşmeli ve sonra inanca yükselmeli. Ve o, her şeyi kabul eder.

Sıradan bir insandan çok daha keskin ve çok daha çekişmeli koşullardan geçer. Onun hedefe olan korku ve bağlılık koşulları, kelimenin tam anlamıyla onu uçurumdan zirveye fırlatır.

Soru: Bir Kabalistin kendisi için korkmadığı, ancak sadece Yaradan’a zarar vermemek için korktuğu doğru mu?

Cevap: Kendisi için nasıl korkmayabilir? Eğer bu tür koşulları tecrübe etmezse, kendisini neye istinaden ölçecek? Yazıldığı gibi: “Sen yüzünü gizlediğinde, çok korktum.” .Yaradan kişiye böyle koşullar verir.

Fall Into Reason And Rise Into Faith

Yaradan’ın Oyununu Hissedin

Soru: Doğru ya da yanlış, iyi ya da kötü olarak algıladığımız olaylar var. Bunlar bizim algımıza mı bağlıdır? Yoksa iyi ya da kötünün bir sistemi mi var?

Cevap: Kötü yoktur. Ve sözde olumsuz etkiler, yalnızca bizi yaratılışın hedefine doğru ilerletmek, harekete geçirmek için gereklidir.

Eğer kendi üzerinizde herhangi bir etki hissederseniz, öncelikle bunu Yaradan’la ilişkilendirmelisiniz ve bu etkiye karşın dostlarınızla daha fazla birleşmeye çalışmalısınız. Ve sonra olumsuz etkinin ne olduğuna bir bakın: aynen duruyor mu yoksa sis gibi yavaş yavaş yok mu oluyor. Bundan, Yaradan’ın oyununu deneyimlemeye başlayacaksınız. Bu psikoloji değildir sadece doğada etki eden güçlerdir.

Bu yüzden, öncelikle gruptaki her olumsuz etkiyi birbirinizle daha büyük bağ içinde olarak çözmeye çalışın.

Bu bizim her günlük Kabala dersinde yaptığımız şeydir. Derslerimizi izleyin, ilk başta size zor, kafa karıştırıcı ve çok özel gelse bile. Bu derslerde, Yaradan’ın bizim üzerimizdeki etkisini ve bizi amaca, Yaradan’ın ifşasına götüren doğru tepkimizi öğrenmekteyiz.

Yaradan’ı ifşa etmek; yönetim sistemini ifşa etmektir, dün, yarın, yaşamdan önce, ölümden sonra, vb. içimizde, bizle birlikte, olanların nedenini ifşa etmektir. Bu, Kabala biliminin konusudur.

Feel The Creator’s Game

Sorularınıza Cevaplar, Bölüm 233

Soru: Fiziksel koşulumda acı ya da rahatsız edici hisler hissettiğimde, bunu onlu ile yetersiz bağın tezahürü olarak ve onlu ile bağı güçlendirmeye daha fazla çaba harcamak için bir işaret olarak algılamalı mıyım?

Fiziksel koşulumda bir çeşit haz ve hatta sadece iyi bir ruh hali hissettiğimde, bunu da Yaradan’ın bana onluda doğru bir bütünleşme için haz verdiği gerçeğiyle ilişkilendirmeli miyim?

Bunu yapmanın en iyi yolu nedir? Kişi Yaradan’a teşekkür mü etmeli, yoksa sadece koşulumu O’nunla veren olarak bağdaştırmayı başarırsam, O’na memnuniyet verme düşüncesiyle koşula teslim mi olmalı?

Cevap: Duygular hiçbir şeyi belirlemez, çünkü onlar egoisttir. Bu nedenle, eylemlerimizde yalnızca Kabalistlerin tavsiyelerine göre yönlendirilebiliriz.

Soru: Web sitenizde “Yaradan’ın memnun olduğu veya memnun olmadığı bir durum diye bir şey yoktur. Yukarıda memnun olmayan ya da gerçekten tatmin olmuş kimse yok. Doğanın bir kanunundan bahsediyoruz, bu konuda haz veya memnuniyet yok.

“Yaradan’a memnuniyet vermemiz gerektiğini söylediğimde, demek istediğim başkalarına ihsan etmektir. “Yukarısı”, ruhların geri kalanı, insanlığın geri kalanı anlamına gelmektedir. Orada Yaradan yoktur ve üst güç yoktur; aksine orada insanlık vardır.” diye okudum.

Bununla ilgili bir sorum var: Eğer Yaradan, birlikte yaratılmış olan her şey ise ve hepimiz bir arada olduğumuzda bu O ise, Yaradan’ın bizden daha fazla acı çekmesi nasıl olabilir? Kişi bunu doğru bir şekilde nasıl anlayabilir?

Cevap: Tüm materyallerimizi okuyun, anlayış yavaş yavaş gelecektir.

Answers To Your Questions, Part 233

Tek Bir Köke Doğru

Soru: Daha önce insanlar çok sayıda tanrıya inanıyordu, şimdi bizler tek tanrıcılığa geldik ve hepsi aynı, hatta bir üst gücün varlığının anlayışıyla bile, herkes hala kendi gücüne dua ediyor. Sanki iki güç varmış gibi görünüyor: iyi ve kötü?

Cevap: Sorun şu ki, onları tek bir güce, aynı kaynaktan gelen, tek bir kuvvete dayandırmamamızdır.

Sadece tek bir kaynaktan geldiğini anlamış olsaydık, bizim için daha kolay olurdu. O zaman ayırt edebilirdik: pozitif ya da negatif kuvvete değil, köke bağlı olmak için kendimi nasıl değiştirebilirim? Onların arasında asla barış bulamayacağım.

Sağ veya sol çizgiye, belirli bir tarafa ya da bir harekete, hiçbir şeye ait olamam! Kapitalizm, faşizm veya feodalizm gibi komünizmin demokrasiden bahsetmediğini, başarısız olduğunu görmekteyiz. Sağ ve sol çizgi yalnızca bir kişiyi orta çizgiye gelmeye ve içinde Yaradan’ı bulmaya zorlamak amacıyla var olur. Yönetimin bu her iki çizgisi O’ndan gelir ve kişi sadece böyle onları birbirine bağlar ve böylelikle Yaradan’ı kendi içinde inşa eder.

Bu iki çizgiden, iyi ve kötüden, anlama ve yanlış anlamadan, farkındalık ve karışıklıktan vb. den, benim dışımda var olan Yaradan’ın imajını oluşturmak zorundayım.

Yaradan’ı bilmiyorum ama O’nun içimde tam bir yapışma halinde olması için O’nun imajını inşa edebilirim. Böylece bu benim imajım, son koşulum haline gelir.

Toward A Single Origin

Yaradan’a Kavuşmak İstiyorum!

Soru: Bir kişinin kötülüğü hissetmesi ve Yaradan’dan geldiğini anlaması gerçeği ile Yaradan’ı suçlamadan basitçe kötülüğü hissetmesi arasında bir fark var mıdır?

Cevap: Fark büyüktür. Eğer Yaradan’a yakınlaşmak, O’nu anlamak, hayatımın sırrını ifşa etmek istiyorsam – doğumdan önce hangi formda olduğumu ve bedensel kabuktan ayrıldıktan sonra hangi formda olacağımı – o zaman tabii ki Yaradan beni ilgilendirir. Tüm değişimlerde, varlığımın kaynağı budur.

Bu nedenle, O’nu tanımak, O’nun niteliklerini kazanmak, kendimi tüm dünyalarda, tüm koşullarda görmekle ilgilenirim. Bu var olmamı sağlar. Şu anda ben yokum. Zohar Kitabı varoluşumuzu, gerçeklikten uzak bir rüya olarak adlandırır.

Bu yüzden, bu koşulda kalmamak isterim. Nerede olduğumu gerçekten anlamak isterim, böylece şu anda bana göründüğü gibi bir dünya değil, gerçek dünyayı değiştirebilir ve görebilirim.

I Want To Meet The Creator!

Uzlaşma Yoksa Grup Da Yoktur

Rabaş, Rabaş’ın Yazıları, Makale ‘‘Toplantının Gündemi 2’’: Bu Midraş’ta yazılı olana benzer (Vayikra Rabba, Bölüm 4): “İki kişi bir tekneye bindi. İçlerinden birisi kendi oturduğu yerin altında, teknede bir delik açmaya başladı. Diğeri dedi ki, ‘Neden delik açıyorsun?’ O cevapladı, ‘Neden senin umurunda olsun ki? Kendi altımda delik açıyorum, senin altında değil.’ Diğeri cevap verdi, ‘Aptal! Tekneyle birlikte ikimiz de boğulacağız!’”

Grup için neler yaptığınızı, her zaman göz önünde bulundurmalısınız – yalnızca toplantı ile ilgili olarak ölçülebilen pozitif veya negatif bir eylem.

Düzen şöyle olmalıdır; eğer birisinin dost sevgisini geliştirebilecek bir önerisi varsa, bu konuşulmalıdır fakat bu tüm dostlar tarafından kabul edilmelidir. Böylece burada hiçbir zorlama söz konusu değildir.

Konuşma çok net, kesin ve kapsamlı olmalıdır, böylece herkes uygulama için hem fikir olur ve kabul eder. Başka türlü olamaz. Eğer rıza yoksa, grup da yoktur.

Soru: İçsel çalışmada onu görselleştirebilirim. Fakat böyle bir koşul dışsal olarak nasıl ortaya çıkabilir ki herkes grubun verdiği kararı kabul eder?

Cevap: Bu, içsel çalışmanın konusudur. Yaradan’ın Kendisini ifşa edeceği bir sistem olacak on unsuru bağlarsınız. Eğer en az bir element aynı fikirde değilse, o zaman bu, Rabaş’ın yazdığı gibi: “Teknede bir deliktir”.

No Agreement, No Group

Yaradan’ın Hükmünü Anlamak

Soru: O’nun yönetiminin kötü olarak kabul edilmesinden ziyade neden Yaradan’ın hükmünün reddi kötülük olarak algılanıyor? Eğer O hükmediyorsa, kötüyü hissetme sebebim nedir?

Cevap: Mesele bu değil. Yaradan için ve hatta kendiniz için bile neyi ve nasıl hissettiğiniz önemli değildir. Asıl mesele, üst yönetimi kötü olarak algılarsanız, onun doğru anlayışına sahip olmadığınızdır. Bunun için, üst yönetim ile form eşitliğinde olmalısınız.

Şimdi ailesi tarafından bir şeyler yapmaya zorlanan küçük bir çocuk gibisiniz ve çocuk onların kötü olduğunu düşünür. Ona nasıl davranmasını önerirsin? Ona şöyle söylersiniz: “Senin için en iyi olanı istediklerini anlamak zorundasın. Eğer sana ‘iyi’ davranırlarsa, bu senin için gerçekten kötü olurdu.”

Yaradan’ın kuralını anlamamız gerekir. O zaman dünyayı doğru bir şekilde göreceğiz ve neden böyle davrandığını ifşa edeceğiz. Bizler, televizyonu açıyoruz, gazeteyi açıyoruz, internette giriyoruz ve haberler ve dedikodular yağmuruna tutuluyoruz…

Bunu anlamamız mümkün değil, ama hepsi Yaradan’ın yönetimi. Resmin tamamını görebilseydik bütün insanlığı nasıl yönettiğini ve ailesinin ondan ne istediğini anlamak isteyen bir çocuk gibi O’na bu konuda nasıl yardım edebileceğimizi anlardık.

Understanding The Creator’s Rule

Islahın Faydası Nedir?

Soru: Tüm olaylar önceden planlanmışsa, o zaman benim değişmemin faydası ne? Ne olması gerekiyorsa, zaten olacak.

Cevap: Hayır. Dünya, onun doğal seyrini yönetmesine izin vermememiz için yaratılmamıştır: “Her ne olacaksa, olacak”. Bunu bu şekilde kabul etmemeli ve onunla böyle ilişki kurmamalıyız.

Soru: Yani bir senaryo var, fakat önceden belirlenmiş değil mi? Ya da bu gösterinin katılımcıları için bir tür özgür seçim var mı?

Cevap: Eğer kendi üzerimde bir dereceye yükselebilseydim, içimdeki her şeyin oradan belirlendiğini bulurdum: gördüklerim, hissettiklerim, nasıl davranmaya karar verdiğim ve ulaştığım şeyler. Her şey bu derecede bulunmaktadır.

Ancak bunu bilmiyorum. Bu nedenle, varsayılan bu yüksek dereceye uygun olarak, görmeden, anlamadan ve bilmeden, ona olan inancım ve ihsan etme niteliğimin ölçüsünde hareket etmeliyim.

Eğer vermek, Yaradan’a bağlanmak, O`nun gerekli gördüğü şeyleri yapmak niyetine sahipsem, o zaman bu dereceye yükselirim, O`nun içinde yazdığı her şeyi gerçekleştiririm ve her şeyin bu şekilde hazırlandığını ifşa ederim; güneşin altında yeni bir şey yoktur.

Fakat ıslah olmuş bir dünya görmek için kendimi ıslah etmem gerektiği kararına varırım; Bunu önümde tasvir ederim ve o gerçekleşir.

What Is The Benefit Of Correction?

Olayları Etkileme

Facebok’tan Soru: Kontrol edildiğimiz ve olayların seçiminde özgür olmadığımız bilinci beni üzüyor. İçinde var olduğumuz ve işlevimizi yerine getirdiğimiz, programlanmış zaman çizelgesini kesinlikle etkileyemiyoruz. Öyleyse, kullanamıyorsak neden bu kadar çok bilgiye ihtiyacımız var?

Cevap: Gerçekten de birçok bilgi kişiyi boğar ve onda üzüntüye ve acılara yol açar.

Ancak, doğru, iyi bilginin tüm üzüntülerimizi azalttığını bilmek sizi memnun edecektir ve alışılmışın aksine, her şeyin nasıl düzenlendiğini, tüm dünyanın ve tüm bu sistemin şeffaf vizyonunu ve nasıl büyük bir uyum içinde etkileşime girdiğini anlayarak, işleri kolaylaştırmayı sağlar. Evrenin tüm sisteminin bu harika uyumuna “Yaradan” denir.

Bu sistemi, bu uyumu ifşa etmemiz gerekir, böylece içimizde canlanacak ve sonra her şey basit, hissedilen, net ve kendi iyiliğimiz için olacaktır.

Soru: Bizler gerçekten kontrol ediliyor muyuz ve olayları seçmekte özgür değil miyiz?

Cevap: Hayır. Aynı zamanda, genel yaratılışın, tüm ruhların, her zaman ve her seviyedeki ortak hedefin hareketine nasıl katılabileceğinizi keşfedeceksiniz: mükemmel birlik, bağ ve Yaradan ile benzerlik.

Bu amaç çok güzeldir. Belki uzaktır ama onu göreceksin ve ona katılabileceksin, yana yaklaşabileceksin ve girebileceksin. Yani sizler davetlisiniz!

Influencing Events

Her Biri Dostuna Yardım Etti

Herkes iyi ruh halinde ve kendini iyi hissettiğinde, hiçbir şeyde eksiklik hissetmediğinde, aralarında mutlak bir bağ ve manevi kazanım sağladığında, kişi bu koşul üzerinde duramaz/kafa yoramaz. İşte burada bir sonraki derece için arzu uyandırmak konusunda büyük bir sorun oluşur. Çünkü bir andan daha uzun süre aynı koşulda kalırsak, o bir Klipa olur.

Tüm onlu, Yaradan ile bağa ulaştığında, koşul, yükseltilmiş, manevi ve özgecil olabilir, ancak bir dakikadan fazla sürerse, bunu kendimiz için kullanıyoruz demektir. Bu yüzden hemen yeni bir eksiklik ifşa etmek zorundayız.

Aslında, güzel bir engelin üstesinden gelmek, tatsız bir engelden çok daha zordur. Ne de olsa, ıstırap çekmek insanı ileri iter ve haz onu durdurur. Fakat yine de bağa ulaşamadıysak ve her biri yolundan, koşulundan ya da tam tersinden memnunsa, bunun üzerine gözyaşı döker, bu manevi bir eksiklik olarak kabul edilmez. Sonuçta, manevi arzu, Yaradan’a doğru ortak bir arzu üzerinde çalışmak için bağ kurma ihtiyacıdır. Minnettarlık veya dua olsun, bu bağın sonucu olmalıdır.

Yaradan hariç her şey para ile satın alınabilir. Hatta “Kendine bir dost satın al” denir, çünkü hepimiz egoistiz. Biri hariç tüm problemler para ile çözülebilir: Yaradan ile bağ kurmak. Yaradan’ı edinmek oldukça farklı bir şekilde başarılır ve bu nedenle, egoizminizden vazgeçene kadar O’nun yakınına çekilemeyiz.

Ayrıca, bizler egoizmden vazgeçemeyiz, sadece Yaradan bizim için bunu yapabilir. Bu nedenle, Yaradan’ın, egomuzu iptal etmeyi ve onun üstesinden gelmek için bize güç vermesini isteyecek her türlü eylemi gerçekleştirmek gerekmektedir.

Tüm sorunlar, Yaradan’a olan uzaklığımızdan kaynaklanır ve O’na yaklaştığımızda ortadan kaybolurlar. Öyleyse tek bir sorunumuz var: Yaradan’a nasıl yakınlaşabiliriz?

Yaratan bizden sadece bir talebi duyar: dostlarla bağ kurmak için, grupta karşılıklı ihsan için olanı – başkasını değil. Eğer kişisel sorunlarımızı O’na şikayet etmek istiyorsak, bu doğru adres değildir. O, bu şikayetleri duymayacaktır, çünkü bu problemlerin üzerine çıkıp grupla bağ kurmayı istememiz için problemleri yaratan kişi O’dur. Onlu ile bağ kurma ihtiyacı kişisel sorunlardan daha önemli olmalıdır ve bizler bu taleple Yaradan’a dönebiliriz. Bu, maneviyatın bizim için dünyevilikten daha önemli olduğu anlamına gelir; yani Yaradan ve dostlarla olan bağımız bizim için çeşitli dünyevi problemlerden daha önemlidir.

Yaratan’a doğru yönlendirilmemize yardımcı olan sopayı bile öperiz. Eğer maddi, kişisel problemler olmasaydı, insan, hayatının anlamını asla sorgulamazdı.

“They Helped Every One His Friend”