Category Archives: Yaradan

Twitter’da Düşüncelerim / 26 Mayıs 2020

Egoist isek Yaradan’a nasıl benzeyebiliriz? Biz egoistiz, ama egolarımızın üstünde, karşılıklı ihsan, birlik, sevgi bağlarında reddedilmeye rağmen birleşebiliriz. Doğru çalmak için akor edilmesi gereken akorsuz bir müzik aleti gibiyiz.

“Yaradan ve onun adı birdir” – onlumuz, HaVaYa, on Sefirot’un tüm özellikleriyle, en küçük dahili alt Sefirotu ile doğru bir şekilde bağlandığında oluşur, Yaradan’ın doğasına karşılık gelen mükemmel birliği, mutlak ihsan etmeyi sağlayarak.

Ekonomi aşırı ısınıyor, emek ihtiyacı azalıyor, nüfusun% 30’u çaresiz. Toplum için gerekli işlere ek olarak, gerekli olan başka bir şey ortaya çıkar – toplumun integral bağı. Bu herkese öğretilmelidir! İçinde tüm değişikliklerin başarısı yatıyor!

Tetikte Olmak

Rabash, “Makale 24”: Hem günün koşulunu hissettiğinizde hem de gecenin koşulunu hissettiğinizde daima tetikte olmalısınız. Dostlarınızın kalplerini uyandırmak zorundasınız ve bu sayede Yaradan’ın bize olan sevgisini uyandırmaktan onur duyacaksınız.

Eğer gece ya da gündüz, iyi ya da kötü, anlayış ya da anlayış eksikliği hissetmenize rağmen, her zaman kendiniz ile ilgili değil, dostlarınızın kalplerini uyandırmayı düşünürseniz, kesinlikle ilerlersiniz.

Herhangi bir bulanıklığa, yanlış anlaşılmaya veya tam tersine, tam bir açıklık ve manevi dünyada ne olduğunu bulma arzusuna rağmen, dostlar arasındaki bağ her zaman daha önemli kalmalıdır. Onlar arasındaki bağda Yaradan’ı hissetmeye başlayacaksınız.

Twitter’da Düşüncelerim / 22 Mayıs 2020

Egoizmde var olan, evrenin 1. katında, dünyanın doğasında bulunan cansız- bitkisel-hayvansalın tümünü hayal etmeye çalışın; ihsan etme ve bağın manevi güçlerine ulaşan bir kişi Yaradan’ın ona ifşa olduğu 2. katta bulunurken.

Yaradan bir Mutlaktır – Değişmez ve mutlak iyiliğin gücü olarak bize ifşa olur. Algımız, arzumuz, değişimlerimiz – ve değişiklikler sadece içimizde olmasına rağmen, Yaradan’ın değiştiğini söyleriz. Yaratan’ı ifşa etmek için kendimizi O’nunla eşitlik safhasına getirmeliyiz.

Yaradan yalnızca grubun içinde yaşar. Onlunun doğru bağa, karşılıklı ihsan etmeye ayarlandığı kadarıyla – Yaradan aramızda ifşa olur. Kral Davud’un Malhut’u olan kemanımızı çalmaya başlar. Bu Yaradan’ın yaratılanlara ifşasıdır.

Twitter’da Düşüncelerim / 21 Mayıs 2020

Koronavirüs, egoizmimizin bizi birbirimizden nasıl ayırdığını göstererek fiziksel olarak birbirimize yakın olmamızı yasaklar. Görünüşe göre virüs, ilişkilerimizi egoist olandan altruistik olana kadar bizi terk etmeyecek. Zaman gösterecek.

Sürekli başarısızlık hissi, kişiyi kendi için düşünmeyi ve kendi için istemeyi kesmeye yönlendirir ve Yaradan’dan, kendisi ve başarısızlıklarını unutmayı dileyerek kendisi için değil, başkaları için istemeye başlar. Kişi böyle aşamalı olarak ihsan etme niteliğine ulaşır, deneyin!

Mantık üstü inanç, “mantık” derecemizin üzerine inşa etmemiz gereken manevi bir derecedir. Mantık, rasyonel mantık, egoist arzu, “bir yargıç sadece gözlerinin gördüğüyle yargılar” prensibiyle çalışan insan aklıdır, yani 5 duyunun hissettiği şeydir.

“İnanıyorum” – İhsan etme, Bina niteliğini ediniyorum ve Yaradan’ın otoritesini kabul ediyorum.

Mantık ötesi inanç derecesinde, hükümdar benim arzularım, hislerim ve aklım değil, sadece Yaradan. Bu, benim üstümde, “İyi ve İyilik Yapan Yaradan’ın dışında başka hiçbir şey yoktur”un olduğu inanç derecesidir.

Islahın sonuna kadar tüm çalışmamız, mantık üzerinde her zamankinden daha fazla inanç elde etmektir. Toplamda, yükselmemiz gereken 125 derece vardır, böylece her seferinde, inanç olarak adlandırılan ihsan etme gücümüz, akıl denilen, alım gücünden daha büyük olacaktır.

Twitter’da Düşüncelerim / 21 Mayıs 2020

Koronavirüs, egoizmimizin bizi birbirimizden nasıl ayırdığını göstererek fiziksel olarak birbirimize yakın olmamızı yasaklar. Görünüşe göre virüs, ilişkilerimizi egoist olandan altruistik olana kadar bizi terk etmeyecek. Zaman gösterecek.

Sürekli başarısızlık hissi, kişiyi kendi için düşünmeyi ve kendi için istemeyi kesmeye yönlendirir ve Yaradan’dan, kendisi ve başarısızlıklarını unutmayı dileyerek kendisi için değil, başkaları için istemeye başlar. Kişi böyle aşamalı olarak ihsan etme niteliğine ulaşır, deneyin!

Mantık üstü inanç, “mantık” derecemizin üzerine inşa etmemiz gereken manevi bir derecedir. Mantık, rasyonel mantık, egoist arzu, “bir yargıç sadece gözlerinin gördüğüyle yargılar” prensibiyle çalışan insan aklıdır, yani 5 duyunun hissettiği şeydir.

“İnanıyorum” – İhsan etme, Bina niteliğini ediniyorum ve Yaradan’ın otoritesini kabul ediyorum.

Mantık ötesi inanç derecesinde, hükümdar benim arzularım, hislerim ve aklım değil, sadece Yaradan. Bu, benim üstümde, “İyi ve İyilik Yapan Yaradan’ın dışında başka hiçbir şey yoktur”un olduğu inanç derecesidir.

Egoizmi Kullanmanın Sırrı

Soru: Bir yandan, egoyu indirgemeli ve iptal etmeliyiz. Öte yandan, egonun yok olmadığı ve hatta büyüdüğü söylenmekte. Bunun anlamı nedir?

Cevap: Gerçek şu ki, onun kendi iyiliğimiz/faydamız için kullanımını haricinde, egoyu yok etmiyoruz.

Kendi uğrumuz için olan arzulara bencil arzular denir. Yaradan uğruna olan arzular özgecil arzulardır. Niyetlerimizi, kendi uğrumuzdan Yaradan uğruna doğru değiştirmeliyiz.

Bu yüzden endişelenmeyin, hiçbir şey yok olmaz veya yok edilmez. Egonun, artıya karşı bir eksi olması için özel olarak yukarıdan yaratıldığını anlayın. Bu nedenle, eksi ve artı birlikte çalıştığında, onların aralarındaki enerjiyi, bir çeşit üretken çabayı alabiliriz.

Kalpteki Nokta ve Ruhun Döngüleri

Soru: Bir kişinin bu enkarnasyonda, kalpteki noktayı ifşa ettiğini ve ruhun gelişiminin başladığını varsayalım. Daha sonra beden ölür. Bir sonraki enkarnasyonda, bu kişi bir şey hatırlamaz. Kişinin tekrar kalpteki noktayı ifşa etmesi ve gelişim sürecinden geçmesi gerekiyor mu?

Cevap: Hayır. Böyle bir şey yok. Hayvan bedenimiz, bize sadece manevi dünyaya girebilmemiz için eşlik eder, onun ediniminde bağımsız olabiliriz. Yani prensip olarak o bize hiçbir şey vermez.

Sağlıklı, yakışıklı, sporcu veya çökmüş yaşlı bir adam olabilirsiniz, erkek veya kadın olabilirsiniz, bu önemli değildir. Kalpteki noktaya sahip olmanız önemlidir. Noktanızı yabancılarla bağlayarak, ortak bir Kli, bir kap meydana getirebilirsiniz.

Twitter’da Düşüncelerim / 20 Mayıs 2020

Onluyla, orada olan Yaradan’ı hayal ederek ne kadar bağlanırsam, ruhumu o kadar çok akort ederim, diğer yaylarla karşısında bir müzik yayı gibi. Grup kendini bir keman gibi akort etmeli ki böylece herkes tek kalpli tek bir adam olacak. Sonra Yaradan ifşa olacaktır.

İşsizlik dünyada yeni bir gerçeklik haline geliyor. Hükümetlerin en büyük kaygısı, dünya çapında kabul görmüş uluslar arası bir eğitim programına katılma karşılığında, evrensel olarak kabul edilmiş, garanti gelirli bir biçiminde nüfus için sosyal destek oluşturmak olacaktır.

Kalpteki Nokta İçin Besin

Soru: Kalpteki noktayı, gübre içindeki tohuma benzetmiştiniz. Tohum kalpteki nokta, gübre de kalp midir?

Cevap: Evet. Kalp egoizmdir yani gübredir, bunun sayesinde büyürüz.

Ve kalpteki nokta, yukarıdan gelen ilahi kısımdır. O, bu dünyadan, bu gübreden – egoizmden büyümelidir. Bu anlamsız bir ifade değildir.

Yaradan kasıtlı olarak zıt sistemler (egoistik ve özgecil sistemler) yaratmıştır, böylece özgecil gelişimimizin önemini hissettiğimiz ölçüde egodan her şeyi alabilir ve yapabiliriz. Bu demek oluyor ki bu gelişmeyi istediğimiz ve güçlerimizi egomuzdan bu sisteme aktardığımız ölçüde büyüyeceğiz. Uzun ve ciddi bir iştir ama gerçekten bu şekilde büyüyebiliriz.

Yani, çalışmamız çelişkiler üzerine kuruludur: egoizm ve özgecilik, sağ, sol ve orta çizgi. Her şey, kalpteki noktayı yükseltmek ve geliştirmek için gübreden, egodan besleyici maddeleri ne kadar emebildiğimize bağlıdır.

Birliğin Özü Ve Kökü, Bölüm 2

Kabala Sayılarla Çalışmaz

Yorum: Kabala, kural olarak, bir tür nitel durumdan bahseder. Örneğin tarihçiler, 600.000’i erkek olmak üzere üç milyon insanın Mısır’dan ayrıldığını, geri kalanın ise kadınlar ve çocuklar olduğunu yazar. Fakat Kabala hiç sayılarla çalışmaz. Gematria niteliksel bir sayıdır.

Bu rakam belirli bir niteliksel sayı anlamına geldiği için, Mısır’ı terk eden üç milyon insan olmaması mümkündür.

Benim Cevabım: Birincil kaynaklarda tanımlanan, manevi güçlerin potansiyel durumlarının en az bir kez gerçekleşmesi gereken, belirli bir model vardır. Tarihçiler ve arkeologlar bunu kendi kaynaklarıyla ararlar, standartlarına göre ölçer, gram ve kilogram olarak tartarlar, kilometreye çevirirler ve bu nedenle bunu biraz farklı yaparlar.

Soru: Bu gibi bilgileri nasıl kullanmalıyız? Birkaç bin yıl önce Mısır’dan bir göç olduğunu okuduğumu farz edelim. Ama ben bir tarihçi değilim ve bununla ilgilenmiyorum. Bunu kendi iyiliğim için nasıl kullanabilirim?

Cevap: Bizler, egoizmimizin üzerine yükselişten bahsediyoruz ki bu,   bunun için çabalayan bir grup insan tarafından gerçekleştirilir. Bizim zamanımızda, o günlerde olduğu gibi, bu, karşılıklı garanti adı verilen insanlar arasında aynı eylemler, çabalar ve birleşme yoluyla gerçekleştirilir.

3.000 yıl önce var olmanız ve böylelikle “Mısır’dan çıkmak” anlamına gelen egoizmden çıkmış olup olmamanız ya da bugün bunu bir grup insan içinde, onluda yapıp yapmadığınız, ister burada ister dünyanın diğer ucunda olsun, hiç fark etmez. Sonuçta, farklı ülkelerde çalışan ve farklı diller konuşan birçok grubumuz var.