Category Archives: Toplum

Twitter’da Düşüncelerim / 11 Haziran 2020

Ne beklemeli: Mevcut sistemin yanlışlığı belli oluyor. İşsizlik oranı düşmeyecek. # Emeklilik fonları ayakta kalmayacak. Uçuşlar ve toplantılar eski haline gelmeyecek. Tüm toplantılar ve konferanslar videoyla yapılacaktır. Kitle turizmi tamamen ölecek. Otellerin çoğu kapatılacak, Bankalar yalnız ticareti ve üretimi finanse edecek. Ülkeler kendi başlarına yeterli olacaklar.

Büyük ofisler yok olacak. “Evden çalışma” norm olacak. Büyük şehirler küçülecek ve ofisler konutlara dönüştürülecek. Büyük şirketler, küresel işletmeler, büyük bankalar ve finansal sistem yok olacak!

Dünya, her gün ıslahı başlatma sorumluluğunun arttığı bir döneme girdi. Koronavirüs, işsizlik ve yaklaşmakta olan diğer sorunlar ve huzursuzluk bizi buna zorluyor. Baal HaSulam: Manevi edinimi sadece onu neslime ifşa etmeyi önemsediğim için hak ettim.

Bu yüzden, bunu düzeltmenin tek yolu tam tersiyle, sevgi niteliğiyle örtmektir!

Cansız, bitkisel ve hayvansal seviyelerden farklı olarak, İnsan seviyesinde, Yaradan tarafından yapılan, kendim dışındaki şeyleri bana fayda sağlamadıkça var olma hakkına sahip olarak algılamamı engelleyen özel bir egoizm vardır.

Eski modele dayanarak değil, tamamen yeni bir şekilde yaşam inşa etmeliyiz. Şu anda toplum için gerekli bir çalışan olmayan kimsenin karantinayı bozmaya hakkı yoktur. Eski dünyaya dönmemeliyiz fakat koronavirüs ile yeni bir dünyada yaşamayı öğrenmeliyiz!

Şu anda, birçok ülkede karantina yavaş yavaş kalkıyor ve insanlar mutlu bir şekilde mağazalara ve restoranlara koşuyor. Bir hafta sonra enfeksiyon oranlarında yeni bir artış görecekler. Eski yaşama dönmeye çalışıyoruz, ama bu bize pahalıya mal olacak büyük bir hatadır.

Sevgi zeka gerektirmez. Sadece seviyorum, açıklaması yok. Bu, sekiz milyar insanın hepsi için açık olmalı, herhangi bir hazırlık gerektirmiyor. Bizim neslimiz, çözümün sadece sevgi olabileceğini dinlemeye ve anlamaya hazır. Ya birleşiriz ya da ölürüz!

 

Koronavirüs Bize Ne Öğretecek?

Soru: Koronavirüs bizi, birbirimize yakın olmaktan korkar hale getirdi. Bu, insanlar arasında daha büyük bir ayrılığa neden olmaz mı?

Cevap: Virüs bizi birbirimizden daha uzak mesafeye götürmez, birbirimize nasıl doğru bir şekilde yaklaşmamız gerektiğinin farkındalığına götürür.

Şimdiye kadar, egoistler olarak, başkalarına sadece onları kendi yararımıza kullanmak için yaklaştık, bu nedenle virüs bizi birbirimizden uzaklaştırmaktadır. Çok uzak olmayan bir gelecekte bizlere, birbirimize karşı doğru niyete, içsel eyleme nasıl sahip olacağımızı öğretecek, böylece birbirimize zarar vermeden yaklaşacağız. Bunu yakında göreceksiniz.

Koronavirüs çok karmaşık ve çok yönlüdür. Bu sadece bir virüs değil, içimizde tezahür eden ve ilişkilerimiz açısından kendimizi yeniden programlamamızı sağlayan, doğadan gelen bilge bir programdır.

Soru: Virüs neden bir yıl önce değil de şimdi ortaya çıktı?

Cevap: Genel olarak, bu soru her zaman vardır. Buna nasıl cevap verileceğinden emin değilim. Sadece doğa üzerindeki etkimizin belirli bir eşiğe ulaşması, bu noktada da onun bizim üzerimizde olumsuz etkilerine neden olmamızdır.

Gerçek şu ki bu olumsuz değildir; aksine, bizi ıslah eder, ileriye götürür

Başarı Kadına Bağlıdır

Kadınlar arasındaki bağın, hükümetler, ülkeler ve tüm dünya üzerinde çok güçlü bir etkisi olabilir. Gerçekten de, Koronavirüs salgınının bu zamanında, her şey eylemlere değil niyetlerimize bağlıdır.

Erkekler savaşa gittiğinde ve kadınlar evde kaldıklarında, erkeklerin savaşta zaferi sağlayan güç olduğunu düşünürüz. Ama aslında bu doğru değildir. Savaşın başarısını belirleyen, onların niyetlerindeki kadınlardır.

Malhut’tan yani bir kadından, onun arzusunun derinliğinden gelen; adamın üzerinde olacak perde ve yansıyan ışığı belirleyen şeydir. Bu nedenle, Koronavirüs salgınını ne kadar çabuk bitirebileceğimiz, aramızda bir bağ kurmamız ve dünyanın ıslahının sonuna gelmemizle ilgili tüm başarılar, kadınların niyetlerine ve bilginin kadınlar tarafından dağıtımına bağlıdır.

Sonuçta bu salgın, “son nesil” olarak adlandırılan, insanlığın gelişiminin son aşamasında olmamızın bir sonucudur. Öyleyse bencil gelişimi ve eski yaşamı sona erdirelim ve daha yüksek dünyada yaşam denilen, daha yüksek bir varoluş seviyesine geçelim.

Büyük Bir Fırsata Sahibiz!

Soru: Bir insanı ortak bir bağ ve sevgi hissine yükseltmenin kavramsal çözümü çok güzel bir fikirdir. Pratik adımların sırası açısından ne yapılması gerekir? Kabala çalışmayanlar ve çalışanlar için ne önerirsiniz? Her hangi bir fark var mı?

Cevap: Bir kişinin Kabala çalışıp çalışmadığı fark etmez.

Bizler aynı sistemin içindeyiz, bu yüzden onun doğru bir şekilde çalıştığından emin olmalıyız. O zaman her şeye sahip olacağız: yiyecek, giyecek ve her türlü hizmet, normalde ihtiyacınız olan her şey. Birbirimizi olması gerektiği gibi, olumlu bir şekilde hissedip ilişki kuracağız.

Ayrıca, diğer dünyaları, doğadaki döngümüzü ve doğanın ebedi ve mükemmel olduğunu görebileceğiz. Bizler büyük bir fırsata sahibiz!

Virüs, Olumsuz İkincil Etki Bırakabilir Mi?

Soru: Bir virüs olumsuz ikincil etki bırakabilir mi? İnsanlık buna nasıl tepki vermeli ki bu olumsuz olmasın?

Cevap: Virüsten sonra kötü bir şey olmayacak. Umarım o bizi iyileştirir.

Aslında, Rabash’ın yazdığı gibi, o bir hastalıktan ziyade bir tedavi olacaktır. Virüs bizi egoizmden iyileştirecek, biraz daha yükseğe çıkaracak, temizleyecek ve birbirimize yeni gözlerle bakmamızı mümkün kılacaktır, böylece birbirimize karşı o kadar egoist, o kadar kötü olmayacağız.

Bu nedenle, virüsten sonraki yaşam çok daha kolay, çok daha iyi olacaktır. Sanırım bunu yakında göreceğiz. Ama önümüzdeki birkaç ay içinde değil. Bu o kadar hızlı olmayacak.

Sıradan İnsanlara Hitap

Güç ve parayla ilgilenen insanlara hitap etmiyorum. Sıradan insanlara, sıradan vatandaşlara dönüyorum, onlara hiçbir virüs olmaması için toplumumuzun ne tür ilişkilere gelmesi gerektiğini, aramızda hangi bağların olması gerektiğini açıklıyorum.

Bu, hükümetlerin ve finansörlerin, polisin, mahkemelerin vs.nin müdahalesini gerektirmez. Sadece sıradan vatandaşların, kendilerine neyin fayda sağlayacağını anlamaları gerekir.

Dünya bizlere bütüncül bir dünya olarak ifşa olur ve eğer bu bütüncül dünyayla onun gerçek formuna göre ilişki kurarsak, o zaman bundan faydalanırız.

Eğer önümde onunla çalışamayacağım bir sistem varsa, elbette, onu doğru bir şekilde kullanamayacağım. Eğer bu sisteme, içinde çalışan güçlere aşinaysam, o zaman onu kontrol edebilirim. Aksi takdirde, bizler doğa sistemine saldırmakta ve hepsini yok etmekteyiz.

Dünyaya, herkesin birbirine bağlı olduğu bütüncül bir sistem olarak bakmaya çalıştığımda, aniden gerçeklik algımın değiştiğini görürüm: Tüm bağların nasıl birbirine geçtiğini göreceğim ve onlara katılacağım. Bu, sisteme dahil olmamı ve içinde hareket eden gücü hissetmemi sağlayacaktır.

Her şey tek bir sisteme bağlıdır: cansız doğa, bitkiler, hayvanlar ve insanlar. İyi yaşamak istiyorsak, bunu hesaba katmalıyız.

Koronavirüsten Kim Fayda Sağlar?

Soru: Koronavirüs herkes için faydalı olabilir mi?

Cevap: Elbette, doğa için olabilir.

Soru: Neden?

Cevap: Çünkü o bizleri mutlaka düzeltmeli ve mükemmel bir koşula getirmelidir. Bizler onun, katleden, zarar veren, bozan ve kendimize ve doğaya zarar veren tek çocuklarıyız. Bu nedenle, doğanın koruyucu reaksiyonu bu formda ifade edilmektedir.

Twitter’da Düşüncelerim / 4 Haziran 2020

Koronavirüs, bize birbirimize ne kadar bağımlı olduğumuzu göstermeyi amaçlamaktadır. Kendimi koronavirüsten nasıl kurtaracağımı değil, başkalarını şevkatli ve iyi tutumum ile enfeksiyondan nasıl koruyacağımı düşünmem gerektiğinde, bu bağımlılığa “karşılıklı garanti” denir.

Karşılıklı garanti ana ıslahtır! Başkalarını düşünmeli, onlara dahil olmalı, onları önemsemeli ve arzularını hissetmeli, Yaradan ile yapışmalarına nasıl yardımcı olacağımı anlamalı, Adam HaRishon’un kırık ruhunu ıslah etmeliyim.

Ulusun sağlığı birliğe, karşılıklı garantiye bağlıdır. Her insan komşunun sağlığı için ve herkesin iyiliği için garantördür. Virüsten bu şekilde kurtulacağız – ortak integral kabın birliği ve karşılıklı garanti inşasına yönelik bir eylemi böyle gerçekleştireceğiz!

İyi bir bağ, karşılıklı garanti birliğimizde ortaya çıktığında, içindeki hayatı hissederiz. Mevcut acı verici varoluşta, tüm beden parçalanmıştır, ruhun her parçasını dolduran üst ışığın dolaşımından eksiktir. Bu ıslaha, ebedi ve mükemmel hayata ulaşmak anlamına gelir…

“Son nesil”in yeni safhasından kaçacak hiçbir yer yok. Kaçınılmayan misyonumuzu gerçekleştirmeliyiz: insanlığı, grubumuz aracılığıyla dünyaya akan, reform yapan ışık yoluyla küresel, entegral bir bağlantılar sistemine getirmek..

İnanç, gördüklerim ile görmek zorunda olduğum arasındaki tutarsızlık tarafından belirlenir. Bu dünya mükemmelse ki Yaradan onu yarattı ve O’ndan başkası yok, o zaman onu ideal olarak görmeliyim. Ama şimdi içinde birçok problem görüyorum – bu bilgi seviyesidir.

Yaradan, onluda birleşme çabalarımın bir sonucudur. Ben sürekli bu çözümü arıyorum ama ıskalayarak, onlunun merkezinin etrafında dönmeye devam ediyorum. Çünkü egoizm beni bu amaçtan uzaklaştırıyor. Sadece İsrail-Tora-Yaradan’a eşit çabayla merkeze gidebilirim.

Yaptığım şeyden pişman olursam ve kendimi suçlarsam, başka hiçbir şeyin olmadığı tek bir Üst kuvvete inanmıyor görünüyorum.

Yaradan’ın Işığı – ihsan etme ışığı, inancın gücü, Yaradan’a, dünyaya ve kendime şikayet ettiğimde, egomuzun üzerine çıkmamıza ve ego gözleriyle olmayan her şeyi görmemize izin verir.

Kişi, kim olduğumu ve dünyanın ne olduğunu anlamak için kendini iptal etmeli, kendini uygun şekilde kalibre etmelidir.

Kabala bilgeliğindeki en önemli şey, beni yöneten Yaradan’ı ve bu yönetimi nasıl kabul etmem gerektiğini ifşa etmektir. Yaradan’ın tam kontrolü altında mıyım, olduğumda yoksa yanılıyor muyum?

Sabırsızlığa Rağmen, COVID-19 Karantinasını Kaldırmak İçin Çok Erken

Facebook Sayfamdan, Michael Laitman 4/ 19/ 20

Bizler Koronavirüsü yenmedik. Nasıl çalıştığı, nasıl bulaştığı ve yayılmayı yeniden canlandırmadan karantinayı kolaylaştırmak için hangi adımları atabileceğimiz hakkında çok az şey biliyoruz. Aynı zamanda, yiyecek ve diğer hammadde ihtiyaçlar üzerinde net bir şekilde yeniden stok yapmamız gerekiyor, yoksa çok daha uzun bir süre tam karantinayı sürdüremeyiz. Bu zor bir ikilem: Hükümetler tüm kötülüklerden en azını seçmeye çalışıyor, ancak hiçbir seçenek iyi değil. Karantina hafifledikçe, biz vatandaşlar ekstra dikkat etmeliyiz çünkü bedel ödeyecek bizleriz.

Yeni Koronavirüs ile ilgili sorun, onun etkisinin, yarattığı medikal krizin çok ötesine uzanmasıdır. Kuşkusuz dünyaya dayattı ekonomik çöküşün bile çok ötesine uzanmaktadır.

Koronavirüsün etkisi her şeyden önce toplumsaldır. Toplumun dokusunu çözmektedir. Zorunlu sosyal uzaklık duygusal bir mesafe yaratır; yalnızlık ve depresyon artar, aile içi gerilimde artar ve şiddete yol açar. COVID-19 vücudumuzu hasta etti ama aynı zamanda birbirimizden duygusal uzaklığımızı da ortaya çıkardı.

Sosyal uzaklaşma, post modern toplumumuz için yeni bir şey değildir. Sosyal medyaya daldığımız telefonlarla bizi çevreleyen yabancılaşmadan, uzun zamandır gerçek ve fiziksel dünyada arkadaşlarımız ve ailemizle olan iletişimi ihmal ettiğimizden yakınmaktayız. Yine de, fiziksel olarak yakın olabildiğimiz sürece, kendimize gerçekten çok uzak olmadığımızı söyleyebiliriz. Şimdi, fiziksel olarak ayrıldığımıza göre, sadece orada hiçbir şey olmadığını anlamak için, kalplerimizde yakınlığı ararız. Bu, virüsle ilgili en acı verici kısımdır: hepimizin yalnız olduğu, kalplerimizin boş olduğu ve bizi sevdiğini düşündüğümüz kişilerin kalplerinin de boş olduğunun ifşası.

Gerçeği Takdir Etme

Gerçekler acı verir, bu her zaman öyledir. Ama her çare de öyledir. Ne olduğunu bilmediğimiz bozduklarımızı onarmak imkansızdır. Artık bağlarımızın parçalandığını, sosyal medyanın neden olduğu izolasyona hale direnen zayıf bağların koptuğunu ve onların kopukluğunun yürek burkan anlamı, bizi yalnız olduğumuzu fark etmeye zorlar. Buradan, en dipteyken yükselmeye başlayabiliriz. Buradan yeni ve sağlam bir toplum inşa etmeye başlayabiliriz. Gerçek acı verir, ancak sağlıklı bir bedende, sağlıklı bir akılda ve sağlıklı bir toplumda yaşamak istiyorsak bu çok önemlidir.

Eğer uğraşmakta olduğumuz sıkıntıdan en iyi şekilde yararlanmak istiyorsak, bir dakika bile kaybetmemeliyiz. Ortaya çıkan yeni Dünya hakkında bilgi edinmeliyiz. Yeni dünyada servet, onu gösteremediğiniz zaman anlamsızdır. Birçok insan evde ise- işsiz veya iş piyasası dışındaysa, kariyer işe yaramaz. Pek çok insan evden çalışırken veya hiç çalışmadığında güç pozisyonları da anlamsızdır.

Geriye kalan tek şey birbirimiziz. Ailemiz ve arkadaşlarımız var.  Bizimle evlerimizde yaşıyorlar ya da sadece bir telefon kadar uzaktalar. Virüs gerçekten önemli olan şeyler dışında bizi her şeyden temizledi. Ki sadece şimdi dikkat dağıtıcı şeylerden arınmış olduğumuzu gerçekten görebiliriz.

Virüs, insan ırkını ortadan kaldırmak için burada değil. Bize onlarca yıldır ne kaçırdığımızı, uzun bir süredir ihmalkârlık edip, burada olduklarını unuttuğumuz şeyi göstermek için burada: sevdiklerimizi.

Virüs, karşılıklı önem ve karşılıklı sorumluluk temelinde, bağlarımızı yeniden inşa etmemiz ve bunu düzgün bir şekilde yapmamız için bize yeterince yakınlık veriyor. Aynı zamanda, bir kez daha sömürü ve güç mücadeleleri çukuruna düşmemizi engellemek için bizi doğru mesafede tutuyor.

Yeni Koronavirüs, inatçı bir öğretmendir ancak bizler de inatçı öğrencilerdik. Onunla ne kadar çok iş birliği yaparsak, bize karşı o kadar nazik olacaktır. Öğretmenimin babası Baal HaSulam, doğanın yetenekli bir öğretmen gibi olduğunu,  “gelişimimize göre bizi cezalandırdığını” yazdı. Doğanın ipuçlarını anlayacak, toplumlarımızı destekleyici, olumlu bağlantılar üzerine kuracak ve doğayı bizi daha sert cezalarla yönetmeye zorlamayacak kadar akıllı olalım.

Yeni Bir Toplumun Eşiğinde

Tamamen yeni bir toplumun, Kabalistlerin bunun hakkında yazdığı bir toplumun eşiğindeyiz.

Günümüzde, doğanın isyan ettiği gerçeğine tanık oluyoruz. O artık kötü insanlarla uğraşmak istemiyor. Doğanın onları kendisiyle dengeye getirmesi gerekir, biz de direniriz. Buna bağlı olarak, doğa bu açıdan bizi olumsuz tepkilerle düzeltmelidir. Bu tam olarak kendi üzerimizde hissettiğimiz şeydir.

Tüm virüsler bizleri bir miktar denge durumuna getirmeyi amaçlamaktadır. Eğer bunu anlarsak, o zaman kendimizi ve yeryüzünde birlikte var olduğumuz sistemi kolayca düzeltiriz. Böylece tamamen farklı bir insanlık elde edeceğiz. Umarım bunu mümkün olan en kısa sürede, belki bir buçuk yıl içinde bile anlayacağız. Daha erken gerçekleşmesi olası değildir.

İnsanlığın nasıl davranması gerektiğini ve Koronavirüse karşı doğru yanıtın ne olduğunu mümkün olan her şekilde açıklamak istiyorsak, o zaman bunu kelimenin tam anlamıyla o dönemde yapabiliriz. Yine de bu, Koronavirüs dünyayı dolaşana ve herkes onun bizim üzerimizde ne kadar güce sahip olduğunu görene kadar olmayacaktır.

İnsanlar, düzeltilmemiş ilişkilerimiz ve doğaya ve insanlara karşı kötü tutumumuzla buna neden olduğumuzu anlayacaklar; bunu nasıl düzeltebileceğimizi merak etmeye başlayacağız. Ancak o zaman Koronavirüs ortadan kaybolacaktır. Bizler, kötülüğün ifşasının, onun ıslahının ve iyiliğin tezahürünün tüm aşamalarından geçmeliyiz.

Gerçekten umuyorum ki çok yakında buna şahit olacağız.