Category Archives: Politika

Bir İş Modeli Olarak Sosyal Medya

Soru: Sosyal ağların temel görevi, başlangıçta insanlar arasındaki iletişimi geliştirmek için inşa edilmiş olmalarına rağmen,  kişiyi ona bir şey satmak için televizyona veya bilgisayar ekranına yapıştırmaktır.

Böyle bir sanal ortamı değiştirmenin mümkün olduğunu düşünüyor musunuz? İnsanlar üzerindeki iktidar kimin elinde olmalı? Ne izlemeliler? Ne okumalılar? Ne satmalılar? Sonuçta her şey sizler için belirlenir.

Cevap: Elbette her şey bizim için belirlenir. Kimse bize sormaz. Kısacası, güvenebileceğimiz, eğitimimizi ve yetiştirilmemizi yönetecek özel bir kuruluş oluşturulmalıdır. Sadece bu kuruluş neyi izlememiz ve dinlememiz gerektiğini açıklayabilir, genişletebilir, küçültebilir, değiştirebilir ve dikte edebilir.

Soru: Eğer hükümetlerin veya özel kişilerin elindeyse, o zaman hiçbir şey işe yaramaz mı?

Cevap: Böylesi hükümetler yoktur. Onlar her türlü finansal ve politik kodamanlar tarafından yönetiliyorlar. Bunun birinin elinde olması gerekiyorsa, o zaman kesinlikle hükümetlerin elinde olmamalı.

Krizler Kişinin Bilincini Değiştirir

Soru: Bugün milyonlarca insan neden bahsettiğinizi anlıyor ama sadece kanunları koyan politikacılar kamunun düşüncesini değiştirebilir. Ve onlar medya tarafından seçilirler. Dahası, medya zenginlerin elindedir ve zenginler hiçbir şeyi değiştirmek istemezler. Bunun bir kısır döngü olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumdan bir çıkış var mı?

Cevap: Doğa bize çıkış yolunu söylüyor. Yine de bizi büyük bir patlamaya, egoizme, hayal kırıklığına götürecektir. Ve o zaman her şeyi değiştirebiliriz. Güç ve paradan oluşan hiçbir güç, dünyayı insanların kendilerinin istediğinden daha fazla yönetemez.

Ve insanlar yavaş yavaş bu şekilde var olmaya devam etmenin doğayı, kendilerini ve çocuklarını bozmak anlamına geldiğini ve bununla ilgili bir şeyler yapılması gerektiğini anlamaya başlıyor.

Öyle bir nesilde ve öyle bir zamanda yaşadığımıza inanıyorum ki virüsün bize gerçekleştirdiği bütünsel, küresel saldırılar, insanlığın dünyaya, hayata, doğaya ve kendisine nasıl davranması gerektiği konusundaki görüşünü hızla değiştirecektir. Sonunda her şey değişecektir.

Krizler kişinin bilincini değiştirir ve onlar olmadan daha fazla gelişmek imkansızdır.

Bir Fikrin Arkasındaki Liderlik

Soru: Tarihte önemli değişikliklerin özel kişiliklerle ilişkili olduğunu görüyoruz: Büyük İskender, Napolyon, Lenin, vb. Şimdi bir şeyler değişti mi? Modern liderin rolü nedir?

Cevap:  Liderin rolünün şu an için amaca uygun olacağını düşünmüyorum. Şimdi fikrin rolü ortaya çıkacak. Dünyanın buna ihtiyacı var. Ve eğer dünya bu fikri kabul ederse, ona uygun olarak değişmeye başlarsa, o zaman, elbette, bir sonraki varoluş seviyesine, herkesin herkesle bütünsel etkileşim seviyesine ulaşacaktır.

Soru: Küçük bir grup insan,  tüm insanlık için bir değişim, katalizör örneği olabilir mi?

Cevap: Genel olarak olabilirler. Ancak bunun için kendi üzerlerinde çok çalışmaları gerekir.

Twitter’da düşüncelerim, 11/16/17

Bin yıllık Amerikalıların yaklaşık yarısı Kapitalizmden bıkmış durumdalar ve sosyalist bir ülkede yaşamayı tercih ederlerdi. Neden? Patlayan öğrenci borçlarını; yüksek kiraları; durgun ücretleri; güvensiz işleri düşün.

https://www.newsmax.com/

My Thoughts On Twitter, 11/16/17

 

 

 

Siyaset, Ekonomi ve Kabala

Facebook’umdan Soru: Politika ve ekonomi hakkında çok şey konuşuyorsunuz, bunun Kabala bilgeliğinin çalışması ile ilgisi nedir?

Cevap: Kabala, siyaseti veya ekonomiyi araştırmaz veya öğretmez. O, insanoğlunun içsel özünü – egoizmini inceler. Ve ondan kaynaklanan her şey, egoizm yardımı ile yaptığımız her şey, yani tüm dünyamız, onun sonucudur.

Bu nedenle, Kabala bilgeliğinin onun hakkında söyleyecek bazı şeyi vardır. Kabala, ekonomide, politikada, karşılıklı ilişkilerde, ailede, ulusta, toplumda ve her durumda, insan gelişiminin kökenini anlar; çünkü bunlar egoizme dayanır.

Ekonomi ve siyaset hakkındaki gerçeği bilmek isterseniz Kabala çalışın!

Politics, Economics, And Kabbalah

Politik Görüşüm

Facebook’tan Soru: Bir yandan, insanlığın bir şekilde birleşeceğini ve hiçbir sınırın olmayacağını söylüyorsunuz ve öte yandan, herkesin kendi sınırları içinde yaşaması ve halkı eğitmesi gerektiğini söylüyorsunuz. Hangi siyasi görüş tarafını tutuyorsunuz, sol mu yoksa sağ mı?

Cevap: Hiçbiri. Doğanın bizi nereye götürdüğünü anlıyorum ve herkese çalışmayı ve bu eğilimi keşfetmeyi ve gerçekten ona bağlı kalmayı tavsiye ediyorum, çünkü doğaya karşı gitmek imkânsızdır.

Yorum: Bu soruyu soran kişiye göre, doğa aşırı solda, çünkü dünya her konuda birliğe doğru ilerliyor…

Yorumum: Doğa aşırı solda olamaz. O “Sevgi bütün günahları örter” ilkesine göre hareket ettiği için bizi bütün farklılıkların üstünde birleştirir.

Bu, karşıt partilerin tüm günahları ve suçları doğru bir şekilde keşfetmesi, anlaması ve takdir etmesi gerektiği ve her iki tarafın da sahip olduğu olumsuz niteliklere rağmen ciddi çalışması gerektiği anlamına gelir ve böylece aralarında asıl sevgiye ulaşana kadar doğru bağ sistemini kurarlar.

Bizim gerçek doğamız, birbirimizden nefret etmektir. Eğer biraz daha derine inersek, bu sorunu tespit edebiliriz. Her birimiz, genel sistemin özel ayrılmış kökünden kaynaklanan ve aşağı inen mutlak bireyci ve ferdiyetçileriz. Bu nedenle birbirimizden tamamen farklı ve zıtız. Sanki üstümüzde ikinci bir kat inşa ediyor gibi, aramızdaki tüm farklılıkların ve anlaşmazlıkların üstünde bir bağ kurmayı öğrenmek zorundayız. Kabala bilgeliği bize bu kuralları öğretir.

My Political Views

Gelişmekte Olan Ülkeler İçin Olasılıklar

Soru: Siz elbette bir politikacı değilsiniz. Ama sizin görüşünüze göre Kabala Bilgeliği her şeyle ilgilenmekte, tüm bir dünyanın bilimi olarak. Uluslar nasıl gelişir?

Cevap: Egoist gelişmenin zamanı geçti. Bu nedenle birbirlerine üstün gelmeye çalışan, uluslararasındaki çatışmaların zamanı da geçti. Tüm çevremizdeki yüksek integral doğal ağ, tüm evren de dâhil olmak üzere, dünyanın yönetiminde giderek daha belirgin hale geliyor.

Yani mutlaka, yavaş yavaş karşılıklı egoist faydacılıktan, paylaşımcı karşılıklı yarara doğru özlem duyma gereği ortaya çıkacak ve burada değiş tokuşu ilkesi bir amaç olmaktan çıkacak ve birleşmek için bir araç haline gelecektir.

http://laitman.com/2016/09/prospects-for-developing-nations/

Doğru Komünizme Gidiş

SORU: Nesiller boyu, çok sayıda Yahudi Rusya topraklarında yaşadı. Rusya ve İsrail arasındaki benzerlikler ve farklılıklar nelerdir?

CEVAP: Her şeyden önce Rusya’dan gelen çok fazla sayıda, bir milyon civarında göçmen İsrail’de yaşıyor. Daha fazlasının geleceğini ve hala bir çok Yahudi Rusya’da yaşarken İsrail’e gelecek göçmen sayısının itiraf etmeseler de bir milyondan fazla bir sayıya yükseleceğini düşünüyorum.

Lubavitcher Rebbe, birinde Rusya’da resmi olarak 3 milyon Yahudi’nin olduğunu ancak gerçekte bu sayının 20 milyon civarında olduğunu söylemişti. Bu rakam, Amerika’daki ile aynı ve nerede oldukları bilinmeyen on kabileyi saymadan belirlenmiş. Bütün bunlar şimdilik gizli ancak gerektiğinde ifşa olacaktır.

Ben Rusya ile İsrail arasındaki ilişkilerin doğru Komünizmin gösterilmesini sağlamak üzere desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Doğru Komünizm SSCB’de başarısız biçimde inşa edilmeye çalışılan Komünizm değildir ancak doğru inşa edilmiş toplum bir komündür. Toplumun bu tarz bir yapıya eğilimi ve sosyalist yönlendirme, Batı ülkelerinde ve Amerika’da ortaya çıkmaya başladı. Dünya, otomatik üretimin güç kazandığı ve arkasından işsizliği getirdiği bir koşula yaklaşıyor.

Paraya dayalı ekonomi aşama aşama yok olacak ve toplum büyük bir problemle baş başa bırakılacak, böylece toplumun birleşmesi dünyadaki birinci dürtüdür ve bu dürtü günümüzde zaten uyanmaya başlamış durumdadır. Problem şu ki, kimse buna doğru nasıl ilerleneceğini bilmiyor, doğru ve birleşmiş toplum sadece Kabala Bilgeliği’nden gelen integral eğitim ile şekillendirilebilir.

Yani, Rusya’da Sovyet döneminde ortaya çıkan büyük sorunlara rağmen, insanlar yine de olumlu bir duygu içindeydi ve devlete karşı  belli bir yakınlık vardı, çünkü Ruslar’da bu tür ilişkiler için özel bir yatkınlık olduğunu düşünüyorum. Tam olarak İsrail Yahudilerinin çekildiği vakıflar gibi Rus toplumu da sosyalistik unsurlarla devam edecektir.

Gelecek doğru toplumun yaratılması, sadece İsrail için değil ama Rusya için de  kurtuluş olacaktır ve  aksi halde Rusya bugünkü krizden çıkmayacaktır. Dünyanın geri kalanı da, yeni bir toplum inşa ederek krizden kurtulabilir, teknolojik cihazları kullanarak değil.

http://laitman.com/2016/06/going-to-correct-communism/

POLİTİKACILAR NEDEN SÖZLERİNİ TUTMAZ?

SORU: Neden politikacılar asla sözlerini tutmaz?

CEVAP: Bir politikacı için sözünü tutmak karlı değildir. Bu sözlerin başkaları tarafından yerine getirilmemesi de avantajlıdır, böylece seçmenlerin önüne tekrar ve tekrar çıkıp seçimlerden önce onların taleplerini yerine getirmekten söz edebilir çünkü onun için temel konu “güç”tür.

Bu hükümetin artık seçmenlerinden yarar sağlamamasının nedenidir. Bu yüzden sadece Kabalistlere güven. Onlar sırlarını tutmak zorundadır çünkü güç onların amacıdır ama onlar için “güç” Yaratan’ı edinmek demektir…

http://laitman.com/2016/05/why-dont-politicians-keep-their-promises/

MARX HAKLIYDI

SORU: Kabalistlerin her zaman birlik hakkında konuştuklarını duydum. Onlar sadece birlik olursak insanlığın tüm problemlerinin çözüleceğine inanıyorlar.

Bu bana “DÜNYANIN TÜM İŞÇİLERİ BİRLEŞİN! “ diyen sloganlı Sovyet gazetelerini hatırlatıyor. Yani, Rus devrimcileri de bir tür Kabalist miydi?

CEVAP: Marx’ın sahip olduğu bir çok fikir doğruydu ve şimdi tüm bu yazılar yeniden değerlendiriliyor. Kabala Bilgeliği temelde Komünizm gerçeği hakkında konuşur. (Rusya’da uygulanmaya çalıştıkları haliyle değil ). Komünizm tüm insanlık için en gelişmiş rejimdir ve gelecekteki rejimdir.

Komünizmin safça görünebilen basit prensipleri ;  “herkesin verebileceği kadar vermesi” ve  “ihtiyaçlarına göre alması gerektiği ”, insanlar arasındaki iyi ilişkilere vurgu yapması, sevgi ve dostluktur. Bütün bu ilkeler insanlığın şu anki durumundan oldukça uzaktır ama Kabalistler bunu doğada görürler ve toplumun bu koşula ulaşmak için önceden programlanmış olduğunu da görürler.

İstesek de istemesek de bu topluma ulaşacağız ve tek soru bunu nasıl yani dünya savaşlarıyla ve korkunç çatışmalarla mı yoksa bilinçli olarak bu rejimin en iyisi olduğunu fark ederek mi    yapacağımız”dır  ve onu kendimiz kurmaya çalışmalıyız…