Category Archives: Maneviyat

Yaradan’ın İfşası İçin Yer

Rabaş, Mektup No. 42: Bilgelerimizin “Yüzleri birbirine benzemediği gibi, düşünceleri de birbirine benzemez,” dediklerini biliyoruz, peki nasıl tek kalp tek adam olabilirler?

Cevap: Eğer her biri yalnızca kendisiyle ilgili dersek, birbirlerine benzemedikleri için tek adam olmaları mümkün değildir. Ancak, hepsi kendilerini iptal eder ve yalnızca Yaradan adına endişe duyarlarsa, bireysellikleri iptal olduğundan ve tek bir otorite altına girdiklerinden, bireysel düşünceleri olmaz.

Bizim için en önemli şey kendimizi, kendi otoritemizi iptal etmektir. Grup içinde, gelişmek istediğimiz manevi alanda ne yaparsak yapalım, kendi otoritemiz olmamalıdır.

Gücümüz, kendi otoritemize sahip olmamakta olmalıdır. Yani, kişi, kalbinin egoist arzularını iptal edecek şekilde kendini kontrol etmelidir. Bu çok önemlidir!

Hepimiz farklıyız. Herkesin farklı arzuları, farklı niyetleri var. Ama kendimizi iptal ederek, iptal yönünde birbirimize benzer hale geliriz. Ve hepimiz çok farklı olmamıza, hatta bazı konularda zıt olmamıza rağmen, bu önemli değildir.

Eğer kendimizi iptal edersek, hepimiz aynı oluruz – iptal edilmiş oluruz. Ve bu iptal edilmiş olanlar birbirine bağlandığında, Yaradan Kendisini onların içinde ifşa eder çünkü içlerinde boş bir yer kalır, onlar kendilerini Yaradan’ın edinilmesi için açmışlardır.

Kendinizi Gruptan Ve Yaradan’dan Ayırmayın

Soru: Onlu ile bağ kurmaya çalıştığımızda ıslah eden ışığı çekiyor muyuz?

Cevap: Kesinlikle. Bu bağı ancak üst ışığı, üst gücü, ihsan etme, sevgi ve bağ niteliğini çekersem gerçekleştirebilirim. Başka türlü olamaz.

Bizler kendimizi bir şekilde gruptan ve Yaradan’dan ayırıyoruz ve tüm bunları birlikte hayal edemiyoruz. Ve hayatımızın her anında bunu kendimize hedef olarak düşünmeliyiz. Neye ilerliyorum? Ne elde etmeliyim? Bir sonraki koşul olarak önümde neyi görmeliyim?

Ben, grup ve Yaradan — buna “İsrail, Tora ve Yaradan birdir” denir. Hayal etmem gereken şey budur. Ve o zaman hiçbir sorun ve hata olmayacaktır.

Manevi Dünyanın Yasalarına Göre

Soru: Onluda dostların bazıları, Yaradan’ın dünyayı iyi ve iyilik yapan olarak yönettiğine inanmadığında ne gibi eylemler yapabiliriz?

Cevap: Eğer Yaradan’ı ifşa etmek istiyorsak ve bu yüzden bir gruptaysak, O’nu ifşa etmek için neler yaptığımızın farkında olmalıyız.

Sezgide ve anlayışta, yani hislerde ve bilgide gerçekleşen durum ve olaylara benzer olabildiğimiz ölçüde ifşa gerçekleşir. Bu aynı zamanda egoist dünyamız için de geçerlidir.

Bu nedenle, içimizde Yaradan’ın ihsan etme niteliğine benzer, O’nu ifşa edebileceğimiz ve hedefimize ulaşabileceğimiz bir organ yaratmalıyız. Hadi bunu yapalım.

Kabalistlere inanmalı ve onları takip etmelisiniz. Ve sonra başaracağınızı göreceksiniz. Her halükarda, size kötü bir şey öğretmezler, sadece sizin özel, küçük dost grubunuzla zaten ihsan ve sevgi niteliğindeymişsiniz gibi ilişki kurmayı öğretirler.

Bunu denerseniz, yavaş yavaş dünyamızın dışında başka bir dünya olduğunu, ilişki seviyemizin dışında başka ilişkiler olduğunu ve hepsinin bu nitelik üzerine kurulduğunu hissedeceksiniz.

Bunu yapmak için, dünyamızda, birbirinize manevi dünyanın yasalarına göre davranacağınız kapalı bir grup, bir alan yaratmalısınız. Sonra aranızda Yaradan’ı ifşa edeceksiniz.

Bu kelimeleri hatırlayın, onları hissetmeye çalışın! Akıllı olmaya çalışmayın, yoksa sadece bundan uzaklaşırsınız ve kim bilir ne zaman geri dönersiniz.

Kalpleri Birleştirmek

“Dolayısıyla, her şeye rağmen dostları sevmenin geçerliliğini sana hatırlatmama izin ver çünkü var olmamız ve yaklaşan başarımızın ölçüsü buna bağlıdır.

Bu nedenle, tüm hayali yükümlülüklerden vazgeç ve kalbini, sizi gerçek anlamda birbirinize bağlayacak ve bir yapacak taktikleri bulmaya ve düşünmeye doğru yönlendir.” (Baal HaSulam, Mektup 47)

Hepimizi öyle bir birlik haline getirmek gerekiyor ki, farklı duygularımız, düşüncelerimiz, güdülerimiz ve hedeflerimiz adeta birbirini tamamlar, tek bir kalbe, tek bir düşünceye kadar, her şeyi içerir. Bu koşul,  Adem,  “Yaradan’a benzer” olarak adlandırılacaktır.

Soru: Yaradan’ı ifşa etmek için bazı dostlarla bir araya gelmek yeterli midir? Yoksa onlunun tam bir birliğine mi ihtiyaç var?

Cevap: Buna katılabilecek tüm dostlarla, diyelim ki yarım düzine olsun, önemli değil. Ana şey, birlikte ilerlemeniz ve Yaradan’ın ifşasının koşullarını gerçekleştirmenizdir. Geri kalanlar, yapabildikleri zaman katılacaklardır.

Soru: Grubun üzerimdeki etkisini hangi işaretlerle değerlendirebilirim?

Cevap: Başınızı eğmek ve yalnızca dostlarınızın ne düşündüğünü ve istediğini almak istediğinizi ve yalnızca bununla yönlendirilmek istediğinizi gösteren işaretlerle.

 

 

Üst Işığın Etkisi Altında Hissedeceğiniz Zıt Nitelikler

Soru: Grup aracılığıyla hareket edersek, alma arzusunun cazibesini artık hissetmeyeceğimiz, sadece ihsan etme yönündeki çekimi hissedeceğimiz noktaya gelebilir miyiz?

Cevap: Elbette! Tıpkı şimdi doğal egoist dürtüleri, alma ve diğerlerinin üzerine çıkma arzusunu hissettiğiniz gibi, üst ışığın etkisi altında zıt nitelikleri: kendinizi diğerlerinin önünde alçaltma ve başkalarıyla ve onlar aracılığıyla Yaradan ile bağ kurma arzusunu hissedeceksiniz.

Tüm özgecil nitelikler yavaş yavaş sizin içinizde ortaya çıkmaya başlayacak ve onlara göre hareket etmeniz gerekecek.

 

Sanki Zaten Manevi Dünyadaymışız Gibi

Karşılıklı garantiye ulaşmadan, birbirimize bağlı kalamayacağımızı anlamalıyız. Ve aramızdaki bağ, ışığı, Yaradan’ı hissedeceğimiz manevi bir Kli yaratmak için gereklidir.

Bu nedenle, kendimizi bir kez mantık ötesi inanç içinde yaşıyormuşuz gibi ayarladığımızda, sanki zaten manevi dünyadaymışız, manevi ilişkiler içinde, ihsan etme niteliklerindeymiş gibi, birbirimizi desteklerken, almanın üzerinde gerçekten ihsan etmede olabilmek için nasıl hareket edebileceğimizi düşünmeliyiz.

Bu, aramızda karşılıklı destek sağlanmadan mümkün değildir. Bu Arvut’tur, karşılıklı garanti niteliğidir.

Yaradan Ne Zaman İfşa Olacak?

Soru: Gruptaki herkesin bağ ve birliğe çekildiği noktaya nasıl geliyoruz? Ve tüm insanlık için bu özlemi nasıl güçlendirebiliriz?

Cevap: Önce en azından kendi grubunuz içinde, sonra dünya grubunda ve daha sonra tüm insanlıkta, yavaş yavaş, adım adım birleşmeniz gerekiyor.

En azından grup içinde bunu sürekli konuşmalı ve bağlantı kurmadan Yaradan’a ulaşmak için bir aletiniz olmayacağını anlamalısınız. O, Kendisini nerede ifşa edecek ki?

Tek kalp, tek adam olarak O’nun huzurunda olmalısınız. Ve bunu başaramazsanız, Yaradan Kendisini ifşa etmeyecektir. Bu bir fiziksel yasadır.

Yaradan ortak bir Kli (kab) yarattı ve bu Kli daha sonra kırıldı. Ve şimdi içinde ne olduğunu ortaya çıkarmak istiyorsunuz ve onu minimum ölçekte bir araya getirmek zorundasınız. Yani grubunuzdan bir bütün oluşturmanız, küçük bir kab oluşturmanız gerekiyor.

Ve bağınız ölçüsünde Yaradan’ı ifşa edeceksiniz. O zaman bu kabı ne kadar büyütürseniz, Yaradan’ı her türlü iyi niteliklerle, daha mükemmel olarak ifşa edebileceksiniz.

Sadece Sevgi

Soru: Mantık ötesi inanç ve komşunu sevmek, aynı şey mi yoksa farklılıklar var mı?

Cevap: Mantık ötesi inanç, bizim yaratmamız ve onun içinde ihsan etme, sevgi ve Yaradan ile aramızdaki bağın niteliklerini ifşa etmemiz gereken Kli’dir (kap).

Soru: Aramızda sadece sevgi olduğunu mu hayal etmeliyiz?

Cevap: Evet, hayal etmeniz gereken şey budur. Ve ne hissettiğin önemli değil. Hiç bir anlamı yok! Bu tek yoldur. Ve daha sonra her zaman bozan ve yalan söyleyenin sadece egoizm olduğunu göreceksiniz.

Soru: Bazen bir çalıştay sırasında büyük bir sevgi yaşıyormuşuz gibi geliyor. Başlangıçta mantık ötesi inanç, o anlarda olduğu gibi gelebilir mi?

Cevap: Bunun size böyle olması oldukça olasıdır. Ve aynı zamanda doğrudur.

 

Herkes Islah Olacak

Soru: Bir dost, çevresinin sonucunun ne olduğunu anlarsa, karmaşık koşulların olduğunu görüp ve bu nedenle işten uzaklaşırsa, ona karşı tutum ne olmalıdır? Ona nasıl yardım edebiliriz?

Cevap: Ona yardım etmek için her şeyi yapmalıyız ancak normal yollarla: onun bizimle olmasını ve ayrılmamasını ne kadar istediğimizi gösterin, birbirimize ne kadar bağlı olduğumuzu ve Yaradan tam olarak her şeyin geldiği ve her şeyin geri dönmesi gereken merkezi nokta olarak birleşmemizde ifşa olduğundan, birliğimiz olmadan O’nu anlayamayacağımızı ve ifşa edemeyeceğimizi gösterin.Bütün bunları onunla birlikte öğrenmeli ve düşüncelerimizle, dualarımızla ve onunla da dahil olmak üzere sohbetlerimizle onu etkilemeliyiz ki grupta kalabilsin. Yine de, birkaç yıl bir yerlere uçsa bile uzağa gitmeyecektir.

Size, Rabaş’ın öğrencilerinin 10 ila 15 yıl onu terk ettikten sonra bir Cumartesi sabahı nasıl geri döndüklerini anlattım. Kapı açıldı ve adam sanki kendine bir fincan kahve doldurmak için dışarı çıkmış gibi içeri girdi. On yıldır uzaktaymış gibi hissetmiyordu! İnsan toplumunda bu nasıl olabilir ki? Ama Kabalistik grupta olabilir. Aynen öyle, yerime geri döndüm. Bu nedenle endişelenmemize gerek yok, herkes gelecek ve ıslahlarından geçecektir. Ama birbirimize yardım etmemiz arzu edilir.

 

Dünya İyi Bir Şekilde Gelişebilir Mi?

Şüphesiz, dünyadaki her şey, sadece amaca doğru ilerleme uğruna olur. Kuşkusuz tüm bu pandemiler ve virüsler, bizleri bu amacı gerçekleştirmeye zorlamak için dünyamıza gelmektedir.

Ve şüphesiz, hareketi, hedefi ve hızlanmayı seçersek, bu hedefe doğru iyi bir şekilde ilerleyebiliriz. Arkamızdan bize çarpmaya hazır olarak gelen sopadan daha hızlı hareket edersek, hızla ilerliyoruz demektir.

Bunu yapabilmek için daha hızlı bağ kurmalı ve aramızdaki manevi duruma daha hızlı hakim olmalı ve böylece onun içindeki Yaradan’ı ifşa etmeliyiz. İnsanlık, birbiriyle bağlı ve birbirine tam bağımlı olduğunu açığa çıkaran modern topluma dönüşene kadar, gelişiminde farklı aşamalardan geçmiştir.

Zamanımızda, bu karşılıklı bağımlılık kendisini çok net ve katı bir şekilde göstermeye devam edecek; birbirimiz olmadan var olamayacağımızı göreceğiz. Bir yerde yeteri kadar petrol ve gaz yok, diğerinde yeterince ekmek yok, üçüncüde elektrik yok vs. Her şey öyle bir şekilde ortaya çıkacak ki, tek bir insan bile başkaları olmadan yaşayamaz.

Baal HaSulam aslında tüm dünyaya ihtiyacımız olduğunu yazıyor. Bu nedenle, önümüzde ilginç keşifler var. İleriye doğru adımlarımızın daha hızlı, daha iyi ve acısız olması için dünyaya birbirimizle ne kadar bağlı olduğumuzu açıklamamız gerekiyor.