Category Archives: Kadın

Yaratılışın Zıt Nitelikleri

Soru: Kabala’ya göre, doğada erkek ve dişi kısımların temel farkı nedir?

Cevap: Kesinlikle her şey. Doğada bir erkek ve bir kadından daha zıt hiçbir şey yoktur. Üstelik bu fark her geçen gün artıyor; önce cansız maddelerde, hatta minerallerde, sonra bitkilerde, hatta  hayvanlarda ve hatta daha fazla insanlarda belirgin olmaya başlıyor.

Yani, gelişmiş bir erkek ve kadın, eğer kişilik olarak gerçekten çok gelişmişlerse, yaratılışın en zıt niteliklerini temsil ederler. İçlerinde hiçbir şey aynı olamaz. Bu nedenle, herhangi bir anlaşmaya varmaları çok zordur, basitçe birbirlerini anlamazlar ve hiçbir şekilde birbirlerine benzemeye yaklaşamazlar.

Soru: Yani, esasen birbirlerinin dünya görüşünü anlama çabalarının tümü başarısız mı olur?

Cevap: Sonunda evet. Yavaş yavaş büyük bir krize girdiğimizi görüyoruz: çocuklar evden ayrılıyor, anne babalar boşanıyor, birbirlerine katlanamıyorlar, insan kendinden nefret ediyor.

Kişi sadece karşı cinsle anlaşamamak değil, aynı zamanda her türlü anormal dürtü ve cinsel ihtiyaçların farkına varıyor. Genel olarak, bizim zamanımızda cinsiyet, evlilik, aile ve çocuklar, tüm bunlar, tam anlamıyla parçalanmaya ve bir önceki kanunların ve koşulların kontrolünden çıkmaya başlıyor.

Bu nedenle, gerçekten nasıl birliğe gelebileceğimizi açıklayan Kabalistik bir metodoloji var. O, bütün bir bilgi sistemidir.

Hayatlarımızın Ötesine Geçelim

Soru: Neden bugün erkekler ve kadınlar birbirlerine karşı herhangi bir sorumluluk almak istemiyorlar?

Cevap: Neden? Geçmiş yaşam döngülerinde, ben önceki döngülerden çok daha büyük olan yeni bir egoizmle doğdum. Bir insandaki bencillik her gün, her dakika büyür ve biz bu sebepten ötürü gelişiriz. Dünyada sürekli olarak yeni bir şeyler yaratıyoruz, bilimde, sanatta, kültürde ilerliyor, yeni ilişkiler kuruyor, devrimler yapıyoruz. Hayvanlarda bu yoktur; onların egoizmleri sabittir. Beş yüz yıl önceki bir hayvanı ele alalım ve bugün bunlar hemen hemen aynıdır.

Bir önceki kuşaktan ve bugünün kuşaktan birine bakarsanız, çok büyük bir fark vardır. Çocuklarımız artık bizi anlamıyor. Biz bile on yıl öncesini ve bugünü birbiriyle karşılaştırsak, kendimizi anlamayacağız.

İçimizde her zaman değişen ve bütünlük arayışı içinde kendimizi geliştirmeyi isteyen egoist temel, niteliksel olarak farklıdır. Örneğin, geçmiş nesillerde, hayvansal koşul denen bir durumda yaşıyorduk – doğduğumuz gibi, olmamız gerektiği gibi.

Diyelim ki ben bir çiftçi, demirci, terzi ya da kunduracı ailesinde doğdum. Bu, babamın mesleğini, aletlerini ve hatta kıyafetlerini bile miras alacağım, yakınlara bir ev inşa edeceğim, bir komşunun kızıyla evleneceğim anlamına gelir.

Her şey uyumludur. Bir adam buna ihtiyacı olduğunu hissetti, bu da ona yardımcı oldu. Bunu; bu benim yapım, bu benim için sağlandı ve bu beni korur diye hissetti. Kendini iyi hissetti.

Büyükbabamın bile evlilik kaydı olmadığını hatırlıyorum. Milli geleneğe göre evlendiler, bir huppah yaptılar ve hepsi bu kadardı. Sonra, büyükbabam öldüğünde ve medeni durumlarını yeniden yazmak gerektiğinde, aynı yaşta birkaç tanık aldılar ve onların karı koca olduklarına dair tanıklık ettiler.

Evlilik insani bir zorunluluk değildi. Onun için doğal bir iletişim ortamıydı. Kişi kendi etrafında evini, ailesini, avlusunu, bahçesini, ebeveynlerinin yanında, bir tür topluluk, şehir, hatta bir ülke, devlet yarattı.

Yani, o zamanlar kişi kendi etrafında var olabileceği bir tür kabuk yaratmak istedi. Bir hayvan da kendi etrafında koruyucu sistemler oluşturarak böyle davranır.  Ancak 20. yüzyılda birdenbire bu çerçeveyi kırdık ve ilerlemenin hayvansal seviyesinden,  insan seviyesine geçmeye başladık. Birkaç bin yıl önce Kabala’da böyle bir devrimin 20. yüzyılda gerçekleşeceği söylenmişti.

Kişi, herhangi bir çerçeveye tahammül etmeyendir, onlardan çıkması gerekir. Bu nedenle yeni bir kültür, bilim, ailede ve toplumda ilişkiler ortaya çıkar. Şimdi hepsi eşit, sınır yok, artık kimseyi dinlemiyorum. Adam her şeyden kurtulmaya çalışıyor. Uzaya gitmek bile, daha yüksek bir duruma, dış boyuta geçme arzumuzun göstergesidir.

Hâlâ hissetmesek bile, bu, içinde yaşadığımız yetmiş yıl olan insan yaşamımızın çerçevesinin ötesine geçme arzusunun yönüdür. Beni kısıtlıyorlar, başını ve sonunu görüyorum ve bu nedenle tüm bu hayat bir hapishane gibi. Bu hayatın dışında daha yüksek bir şey bulmalıyım.

Bir kişi şu soruların cevabına ulaşmazsa: neden ve ne için?, o zaman diğer her şeyi ihmal eder. Onun için artık hiçbir şey önemli değildir. Olabildiğince basit var olur, hepsi bu.

Yaratılış Ve Onun Kadın Kısmı

Zohar Kitabı , “Hayyei Sarah” [ Sarah’ın Hayatı ], Bölüm 80: Neden her türden büyücülük ve sihir kadınlarda var? Çünkü yılan Havva’nın üzerine geldiğinde, onun içine pislik attı. Yılan,  kocasına değil, sadece ona attı ve büyüler yılanın pisliğinden uzanır.  Bu yüzden büyücülük kadınların içindedir.

Kabala’da, kadınlar yaratılışın çok önemli bir parçasıdır, her şey ondan geldiği için eril kısımdan bile daha önemlidir. Ve erkek kısım, sadece kadın kısmı ile Yaradan arasındaki bağdır.

Yaradılışın tamamı kadın kısımdır. Bu nedenle doğum, yükseliş aşamaları ve tüm yaratılış eylemleri kadında gerçekleşir. Ve dünyada erkeklere sadece ona bakmak için ihtiyaç duyulmaktadır, ancak hayatın kendisi kadındır.

Ve bu doğrudur. İnsanlar bunu anlasaydı ve kabul etseydi, dünya çok daha iyi, daha düzgün olurdu. Ne yazık ki henüz o kadar ıslah olmadık.

Manevi açıdan, yaratılıştaki dişi kısma arzu, erkek kısım ise niyet olarak adlandırılır. Yaradan arzuyu yarattı ve sonra onun için doğru niyet yaratıldı: Yaradan uğruna. Ancak bu niyet sözde “günah” tarafından bozulduğunda, tam tersi oldu. Yani, verme niyetinin yerini başkalarına karşı herhangi bir sevgi veya şefkat göstermeden kendi iyiliği için almak almıştır.

Neden bir kadının bozulduğunda, içinde tüm kötülüklerin olduğunu, yılanın zehrine sahip olduğunu ve erkeğin olmadığını söylüyoruz? Çünkü kötülük kadın kısmında kendini gösterir. Bununla birlikte, hiçbir zaman kadınları kastetmiyorum. “Kadın” dediğimde, onu sadece manevi niteliklerle ilişkilendiririm. Bu nedenle, sözlerimi dünyamız düzeyinde algılamanıza gerek yok.

Yani, egoist “alma” özelliğinin Adem’e geçişinden önce Havva bozulmamıştı. Adem’in kendisi bozulmuştu ve bu nedenle Havva da dahil olmak üzere tüm dünya bozulmuştu. Havva, yılandan Adem’e aktaran bağlantıydı. Adem günah işlediğinde, ikisi de en alt seviyeye, kalıcı günah durumuna indiler ve bu egoist durumdan çıkmaları gerekti.

Çıkış, esas olarak yaratılışın erkek kısmı olan Adem’in çabalarıyla gerçekleştirilir çünkü niyeti düzeltmekle meşguldür ve onu almaktan vermeye değiştirmelidir. Ve dişi kısım daha pasiftir. O, bu niyeti kabul eder ve onunla çalışır. Ve bunu pratikte erkek ve kadın karakterlerde, dünyaya yaklaşımlarında görürüz.

Kabala’da Kadının Görevi

Soru: Günümüzde, Kabala’da bir kadının ana görevi nedir?

Cevap: Erkeklerle aynıdır: egoizminin üzerine çıkmak, başkalarıyla birleşmek ve Yaradan’a ulaşmak.

Soru: Bir kadın, kendisiyle Kabala çalışan diğer kadınlarla birleşmeli midir?

Cevap: Evet buna değer. Eğer ciddi bir öğretmen tarafından yönlendirilen ciddi bir grup varsa o zaman buna değer. Bu tek başına çok zordur. Ya da internet üzerinden çalışabilirsiniz.

 

Erkekler ve Kadınlar: İhtiyaç Olduğu Kadar Çalışmak

Soru: Dünyamızda bir kadın bir erkeği nasıl daha iyi destekleyebilir? Hiç çalışmaması, ancak kendini mümkün olduğunca bir erkeği desteklemeye adaması gerektiğine dair bir görüş var.

Cevap: Yakın gelecekte bunun böyle olacağına inanıyorum, çünkü çılgın miktarlarda tamamen gereksiz ürün üretmeyi bırakacağız.

Hayat yavaş yavaş daha dengeli bir hale gelecek ve bu nedenle kadınların çalışmasına gerek kalmayacak. Hatta önemli sayıda erkeğin çalışma ihtiyacı bile ortadan kalkacaktır. Herkes, hem kendi arasında hem de cinsiyetler arasında doğru ilişkiler kurma teorisi ve pratiğiyle daha ilgilenecek.

Tüm bunlar çok hızlı ve doğru bir şekilde uygulanacaktır. Burada büyük bir sorun görmüyorum. Sorunlar hem erkekler hem de kadınlar için aynıdır. Özellikle bizim zamanımızda. Erkeklerin daha fazla çalışacağını ve kadın emeğine hiç ihtiyaç duyulmayacağını düşünmüyorum.

Kadınlar tarafından daha iyi icra edilen bazı meslekler var. Erkekler denildiği gibi dinlenebilirler, yani içsel, psikolojik örgütlenmelerinin sonucu olarak yapamayacakları görevlerden salıverilirler.

Bu nedenle, kadınları tüm işlerden uzaklaştırmaktan ve sadece erkekleri tutmaktan bahsetmiyoruz. Bence neredeyse tüm kadınlar gerçekten evin dışında çalışmaktan kurtulabilir, ancak gerekirse buna dahil olacaklar. Erkekler,  varoluş için gerekli olanı üretmek için, ihtiyaç duyulduğu ölçüde müdahil olacaklardır.

Geri kalan zaman, tüm insanlığı üst dünya sisteminin seviyesine yükseltmek için yalnızca, karşılıklı bağ yöntemini öğrenmeye ayrılacaktır.

Soru: Yani insanlar çalışmak için yaratılmadı mı?

Cevap: Prensip olarak hayır. Aynısı cansız, bitkisel ve hayvansal seviyeler için de geçerlidir. Bugün kulağa tuhaf gelse de, onlar sadece biz insanların doğru etkileşimlerimizle üreteceği enerji ile beslenecekler. Bu özel dünyayı henüz görmedik.

Feminizmin Etkisi

Soru: Feminizmin son iki yüzyıldır dünyada hakim olmasının nedeni nedir?

Cevap: Feminizm, kadının, dünyada gelişme ve ona katılma ihtiyacı hissetmiş olmasının sonucudur. Kadın, gerçekten erkeklerden daha eksik olmamak için gelişmiştir. Kadın her şeyle, belki erkeklerden daha iyi başa çıkabilir.

Genel olarak, cinsiyetler arası rekabet kesinlikle gereksizdir. Evde hiçbirimiz, hayatı ve diğer her şeyi düzenlemede kimin en iyi olacağını görmek için rekabet etmiyoruz. Bizim için, bir kadının bunu herhangi bir rekabetin ötesinde yapabileceği nettir. Evde bir erkeğin bir günde yapamayacağı ya da tam tersine her şeyi mahvedeceği bir işi, yarım saat içinde yapabilir. Biz böyle yaratıldık.

Bu nedenle, birbirimizi nasıl ve neyle düzgün bir şekilde tamamlayabileceğimizi bilmemiz gerekir ve böylece, özellikle zamanımızı dolduran faydasız, tamamen gereksiz işlerden uzaklaşmaya başladığımız günümüzde, birbirimizle ilişkiler kurmamız gerekir. Gereksiz olan her şeyi kesinlikle filtreleyeceğiz, böylece sadece en gerekli iş kalacaktır.

O zaman, insanlara ve dünyaya hizmet edecek tüm sistemi başlatmak için, belki de tüm nüfusun % 20’sine ihtiyacımız olacak. Tüm geri kalan zamanda, sadece içsel ihtiyaçlarımızı sağlamakla ve nasıl birleşeceğimizi ve içimizdeki üst dünyanın tezahürüne nasıl ulaşacağımızı anlamakla meşgul olacağız. Sanırım bu, yeni nesil için çok özel ve ilgi çekici olacak.

Kısa Eğitim Ansiklopedisi, Bölüm 1

Soru: Geleceğin ebeveynlerinin, dünyamızdaki buluşması önceden belirlenmiş midir yoksa belirlenmemiş midir?

Cevap: Önceden belirlenmiştir. Bu kişiyle tanışmam tesadüf değildi.

Soru: Bu neden yapılır? Çiftler neden bu şekilde bağlanır?

Cevap: Dünyada tesadüf yoktur. Hiçbir şekilde tesadüf yoktur! Üstat ve Margarita’da söylendiği gibi: “Tuğla ne buradadır ne de orada … asla birdenbire birinin kafasına düşmez.”

Soru: Öyleyse, doğacak belirli bir çocuğun doğumu önceden belirlenmiş midir?

Cevap: Her şey, tüm zamanların sonuna kadar kesinlikle önceden belirlenmiştir. Yeni bir şey yoktur.

Soru: Çocuk sahibi olmak için iyi bir zamanın olduğunu söyleyebilir miyiz?

Cevap: Bunun da önemi yok ve insanlara da bağlı değil. Her şey yukarıdan düzenlenmiştir ve öyle olur. Aslında kişi hiçbir şeyi seçmez.

Soru: Ama ebeveynler çocuk sahibi olmak istediklerine karar verdiklerinde ne düşünmelidirler?

Cevap: Dünyaya faydalı olacak ve dünyaya faydalı olduğu gerçeğinden haz alacak iyi bir insan meydana getirmek istediklerini.

Soru: “Dünyaya fayda sağlamak” nedir?

Cevap: İnsanları bir araya getirmek.

Yorum: Bu görevi ebeveynlere verdiğinizi hayal edin!

Cevabım: Gebe kalma eyleminde, bunun hakkında düşünürler. Ketuvim, Eyüp 3: 2’de yazıldığı gibi: “Doğduğum gün yok olsun, ‘Bir oğul doğdu’ denen gece yok olsun!”

Yorum: Genellikle kişi kendisiyle ilgili daha çok düşünür, böylece iyi, kibar, samimi, sevilen, sağlıklı bir çocuk olur. Onu daha çok düşün.

Cevabım: Hayır. Bununla çocuk değil bir hayvan meydana getirisiniz. Ve eğer onun dünya için bir insan olarak, dünyada nasıl olacağını düşünürseniz, o zaman bir insan yaparsın.

Soru: Ya bir çift çocuk sahibi olamıyor, ama gerçekten istiyorsa?

Cevap: Deneyebildiğiniz kadar deneyin. Hiç bir şey yapamazsınız. Bugün bile bu hala yüksek takdiri ilahiye bağlıdır.

Soru: Ve burada daha fazla ne yardımcı olacak: şifacılara mı yoksa doktorlara gitmek mi?

Cevap: Doktorları ziyaret etmeliyiz, mümkün olan her şeyi yapmalıyız.

Soru: Ve aynı zamanda yukarıdakinden yardım etmesini mi istemeli?

Cevap: Elbette, hep birlikte.

Soru: O, bu isteği ne zaman duyacak?

Cevap: Bu bizim için bilinmezdir. İnsanlar birbirlerine ve Yaradan ile iyilik yapmaya çabaladıkça, bu arzuyu yerine getirmeye o kadar yakın olurlar, ancak bu bunu garanti etmez.

Yorum: “Birbirlerine ve Yaradan ile iyilik yapmak” çok net değil. Bu noktayı açıklayın lütfen.

Cevabım: Başlangıçta Yaradan tarafından belirlendiği gibi, birbirleri arasında eylem yapmak.

Soru: Bu nasıl belirlenmiş?

Cevap: Her şey iyilik üzerine inşa edilmiştir.

Yönetimde Kadınlar

Soru: Sık sık kadınların erkeklerden daha iyi idare edebileceğini söylüyorsunuz. Neden? İddianız neye dayanıyor?

Cevap: Erkeğin aksine kadın birçok işi yönetebilir. Bir erkeğe evin genel temizliğini yapmasına izin verin, bir ayda bununla baş edemeyecektir. Bir kadına verin; her şey bir günde mükemmel bir şekilde yapılacaktır. Yani, kadın küçük ama çeşitli görevleri çözmeye adapte edilmiştir.

Soru: Kadın liderlerin erkek liderlerden farkı nedir?

Cevap: Birbirlerinden hiçbir şekilde farklı olduklarını sanmıyorum çünkü bu artık bir kadın ve bir erkek değil, bir fikirle yaşayan ve cinsiyet farklılıklarıyla hiçbir ilgisi olmayan bir insandır.

Sevgi Ne Üzerine İnşa Edilir?

Soru: Konuşmalarınızda sık sık karşılıklı çekiciliği sevgi olarak düşünmenin yanlış olduğunu, sevginin karşılıklı tavizlerle inşa edilmesi gerektiğini söylüyorsunuz. Çekim, neden partnerime karşı hisler geliştirmeme engel olmalı?

Cevap: Çekim size engel olamaz. Ancak sevgi cinsel çekime dayanmaz. Bu, ayrılmaz bir parça olarak gereklidir, ancak kesinlikle yeterli değildir. Matematikte olduğu gibi – koşul gerekli ama yeterli değil.

Sevgi, eşler arasında belirli bir tür manevi temas olduğunda, birbirlerini tamamladıklarında, yavaş yavaş bir yakınlaşma, karşılıklı manevi doygunluk olduğunda ortaya çıkar. Bu nedenle cinsel ilişkiler burada birincil bir rol oynamaz.

Kadın Önder

Yorum: Pandemi sırasında araştırmalar yapıldı ve kadınların liderlik ettiği ülkelerin pandemiyle mücadelede erkekler tarafından yönetilenlere göre daha başarılı olduğu ortaya çıktı.

Cevabım: Her zaman bundan bahsederim. Erkekler görünüşle ilgilidir. Ve kadın tüm sorumluluğu alır. Bir kadının evde her şeyi yönetmesi gibi, tüm dünyamız bizim evimizdir. Bir kadının evde her şeyi yönetmesi gibi, tüm dünyamız bizim evimizdir. Bu nedenle, bir kadın vekilharç olmalıdır.

Yorum: Stanford Üniversitesi’ndeki psikologlar, bir kadın politikacının, erkek ve kadın siyasi niteliklerini ustaca bir araya getiren “bukalemun” türünden olması gerektiğini söylemekteler.

Cevabım: Tüm sahip olduğu budur. Bir kadının evi nasıl yönettiğine, evde nasıl bir düzeni olduğuna bakın. Kocanızı bir hafta yalnız bırakın – sonra kadın bir ay boyunca daireyi temizliyor olacaktır. Bu herkes için nettir.

Soru: Öyleyse, ülkeyi kadınların yönetmesi size göre haber değil mi?

Cevap: Bu benim için bir gerçek! Bu bize doğa tarafından verilmiştir. Ev, erkek değil kadından sonra adlandırılır. Bu nedenle kadınları ülke yöneticileri, erkekleri de bu görevlerin yürütücüsü yapmalıyız. Kısacası güçlü, güvenilir, iyi, akıllı, bilge bir ele ihtiyacınız var. Hepsi bu. Dünyanın başka hiçbir şeye ihtiyacı yok. Bizler de balık tutmaya gidip domino oynayacağız. 🙂

Soru: Bir kadın savaşı durduracak mı? Bu nefreti durduracak mı?

Cevap: Elbette. Hem devlet içinde hem de devletlerarasındaki iç savaşları. Çağımız tersine dönüyor. Bir kadının yönetebileceği çok farklı bir döneme giriyoruz. Ve dünyanın tersine döndüğünü görüyoruz. Kadınlara yönetme fırsatı vermek gerekiyor. Ve bu çok da iyidir. Ne kadar az erkek icatlarıyla, çocuk oyunlarıyla onlara karışırsa o kadar iyidir.