Category Archives: Kabala

Önümüzdeki 200 Yıllık Görev

Soru: Yaradan, neden O’nu edinmemize ihtiyaç duyar?

Cevap: Kişiyi,  O’nun formuna eşdeğer kılmak için,  kişiyi ve diğer herkesi, aynı anda değil ancak kademeli olarak O’nun seviyesine yükseltmek için.  Bu hedefe önümüzdeki 200 yıl içinde ulaşmalıyız.

Soru: Bu, Yaradan’a,  “O’nun sureti ve O’nun benzerliği” nde,  benzerlik göstermek zorunda olduğumuz anlamına mı geliyor?

Cevap: O’nun sureti ve O’nun benzerliğinde demek,  Yaradan olarak adlandırılan, doğanın en üst niteliği gibi, aynı ihsan etme ve sevgi formunu, başkalarıyla bağlantıyı ifade eder.

Soru: Fiziksel bedenlerimizin içindeyken,  bu gelişim seviyesine ulaşmak zorunda mıyız?

Cevap: Evet. Elbette bu kolay değildir, bu karmaşık ve yüce bir görevdir ancak bunun için çabalamalıyız.

Manevi Dünyaya Hangisi Daha Yakındır: Kalp Mi Akıl Mı?

Soru: Neden maneviyata olan arzu, kalpteki nokta olarak adlandırılıp akıldaki nokta olarak adlandırılmıyor? Manevi dünyaya kalp daha mı yakındır?

Cevap: Doğanın tümü alma, dolu olma, haz alma arzusudur. Bu, doğanın temelidir. Akıl bu arzuları doğru bir şekilde kullanmak için bize verilmiştir. Bu sebeple, akıl arzulara hizmet etmektedir.

Kalp, en merkezi başlangıç noktamız, en merkezi arzularımızdır. Bu yüzden maneviyat için uyanış arzusu kalpteki nokta olarak adlandırılır.

Neden Bir Kare Değil De Çember?

Soru: Neden özellikle bir karenin merkezi yerine, çemberin merkezi hakkında konuşuyorsunuz? Çember nedir?

Cevap: Çember, herkesin eşit olduğu zamandır.

Eğer bütün dostlar onluda birleşirlerse ve birbirlerine tamamen eşit olmaya çalışırlarsa, o zaman geometrik olarak bu bir çember olarak tasvir edilir.

Sizler çembere katılan birisiniz. Ve sizlerin tamamen eşit ve karşılıklı çabalarınızın tümü, beraber birikir ve ardından Yaradan çemberin merkezinde ifşa olur.

Twitter’da Düşüncelerim / 23 Nisan 2020

Yaratan, fiziksel bir görüntü değil, ihsan etme ve sevgi gücüdür. Aramızda yaşamalı. Buna kurtuluş (egodan), Mısır’dan çıkış denir. Birliğin gücü tüm sınırların üzerinde çalışır.. Dünyayı şeffaf, tek bir bütün olarak hissedeceğiz herkesin birbiriyle birleştiği ve Yaradan’ın içinde olduğu yerde.

Mısır’dan çıkış, egodan aramızdaki sevgiye çıkıştır. Asılsız nefretten çıkmak ve açık bir kalple birbirimize yüzümüzü dönmek istiyoruz. Bu genel sevgi olarak ifşa olur, Mısır’dan İsrail topraklarına çıkış – “Yaratan’a doğru” hedeflenen bir arzuya

Virüs ne kadar tutsak olduğumuzu, egoya batmış olduğumuzu, haz alma isteğinde köle benzeri bağımlılığımızı gösteriyor. Egomuzun tüm taleplerini yerine getirmeyi kabullendik ve bunun farkında değiliz. Egoizm arzularımız ve düşüncelerimize hükmeder, kölelik tam da bunu ifade eder.

Tüm gerçekliği ve içindeki Yaratan’ı hissedeceğiz.

Birlik gücü tüm ülkelerin ve sınırların üzerinde çalışır. Evler ve evrenin bölümleri arasında sınırsız, dünyayı saydam olarak hissedeceğiz. Her şey bir bütün olarak hissedilecek, her biri birbirine bağlı ve herkes onun içinde.

Eğer şimdi biz dünyayı değiştirmezsek, virüs bizi tekrar ziyaret eder mi? … Neyi değiştiriyoruz?

Karantinadan ayrılırken düşünün: sizinle birlikte apaçık dünyaya ne götürmek istersiniz? Karantinadan ayrıldığınızda girdiğiniz dünyayı nasıl hissetmek istersiniz? Belki başkaları da aynı şekilde hissediyordur ve siz dış dünyayı değiştirebiliyorsunuzdur?

Dağıtım, Kalpteki Noktanın Kilidini Açmanın Anahtarıdır

Soru: Kalpteki noktanın, çevremdeki insanlardan birisinde olup olmadığını nasıl saptayabilirim? İşaretleri nelerdir?

Cevap: Onun durumuna göre, yaşam arayışına göre.

Şahsen ben her zaman yanımda çalışmak, açıp okumak için bir kitap alırdım. Bana sorarlardı: “Ne okuyorsun?” diye.  Onlara gösterirdim. İnsanlar onu okumaya başlarlar ve eğer ilgi gösterirlerse onlara kitabı bırakırdım. Sonra bana onu geri vereceklerdi. Böylece, Kabala’yı bu şekilde yaymaya başladım. Bu 80’lerin başındaydı.

Bugün herkese bu bilimi dağıtmak ve anlatmak için muazzam araçlarınız var. Bu yüzden gayret edin. Bu çok yüce bir iştir çünkü muazzam bir ışık sizin aracılığınıza onlara nüfuz edecek ve eylemlerinizin sonucunu kesinlikle net bir şekilde hissedeceksiniz.

Dünyamızın Özü Nedir?

Soru: Bedensel eylemlerimizin manevi dünya üzerinde hiçbir etkisi olmadığını duydum. Ama Kabala ile ilgilenmeye başladığımda, burada sadece fiziksel eylemler görüyorum. O zaman Kabala’yı incelemenin anlamı nedir?

Cevap: Dünyamızın özü, manevi dünyadan kopuk bir insanın kendisini ve tüm dünyayı bağımsız bir durumdan ıslah etmeye başlayabilmesidir; manevi dünyada olmadığında, kişi her seferinde onu nasıl etkileyeceğini seçebilir.

Yani, istediğimiz gibi yaşamak ve manevi dünyanın hissine girmek ve istediğimiz zaman ona uymak için maddi dünyada, maneviyatın dışında var olmaktayız.

Manevi Enerji İle Beslenmek

Soru: Birkaç yıl Kabala bilgeliğini çalıştıktan sonra, daha mutlu olanlar ve çalışmada daha iyisini yapanlar var ama öte yandan, daha mutsuz hale gelenler var ve fizikselliklerinde hiçbir şey onları mutlu etmiyor. Bu, kişinin karakterine mi bağlı yoksa kişinin gelişim düzeyiyle mi ilgilidir ve kişi aşama aşama mı değişir?

Cevap: Kişi birçok farklı koşullardan geçer, bu yüzden bu soruya tek kesin bir cevap veremem. Hepimiz sürekli değişiyoruz. Her şey içinde yaşadığımız topluma bağlıdır. Sürekli yükseliş ve düşüşler geçiriyoruz.  Dahası, kendimizi dikkatli bir şekilde korursak ve yükseliş ve düşüş durumlarına girmemiz gerektiğini bilirsek, bir düşüş durumundayken bize yardım edecek ve bizi ciddi bir şekilde destekleyecek ve herhangi bir düşüş durumundan bizi bir yükseliş durumuna çekecek doğru toplumu kurmalıyız. Bu, her şeyin topluma bağlı olduğu anlamına gelir.

Soru: Durum buysa, kişi gelecekte ne bekleyeceğini bildiği için, düşüş durumunda bile mutlu olabilir mi?

Cevap: Tabii ki. Gelecekte yükselmek için düşüşün size verildiğini anlarsanız, iniş sırasında mutlulukta hiçbir sorun yoktur. Sistem bir kondansatör veya diğer her hangi toplama cihazı gibi çalışır. Belli bir manevi düzende faaliyet gösteriyorsunuz, bir şeyler biriktiriyorsunuz ve sonra her şey yok oluyor ve bu yüzden onun tarafından beslenebilmek için topluma bağlanmalısınız.

Bu dönem bittiğinde tekrar yükselmeye, tekrar edinmeye ve toplamaya vb. başlayacaksınız.

Bu, farklı dönemlere göre çevreye manevi enerji vermeniz ya da çevrenin bunu size vermesi gerektiği anlamına gelir. Ve böylece, bu art arda gelen dönemlerde, bu sinüs eğrisinde ilerleyeceksiniz.

“Günümüzde Kadının Toplumdaki Yeri Nedir?” (Quora)

Kadınların gücü, kadın dayanışmasıyla toplumun refahına ve mutluluğuna katkıda bulunabilecekleri, insan toplumu için yeni, rahat ve hoş bir ev inşa etme çabalarını birleştirebilecekleri şekilde yönlendirilmelidir.

Doğanın yapısına göre, erkekler verme niyetini temsil ederlerken kadınlar alma arzusunu temsil etmektedir.

Bu nedenle eğer kadınlar, tüm bölünmelerinin üzerinde insanlığın birliği için bir arzu gösterirlerse ve bu arzuyla büyük bir güç olarak birleşirlerse, erkekleri birlik yönünde zorlayacaklardır.

Ardından, erkekler birleşmek için kadınlardan böylesine güçlü bir uyarı aldıklarında, bu talepleri yerine getirmek için çalışacaklar, birlik olmak için çaba gösterecekler ve tüm parçaları arasında özgecil bağlarla çalışan birleşik doğa formuyla birleşmeye ve dengeye gelmeye çabalayacaklardır.

Dünya ve insan toplumu daha sonra yeryüzü üzerindeki Cennete,  doğanın en temel yasası olan  “Komşunu kendin gibi sev” e göre çalışan bir topluma dönüşecektir. Bizler o zaman ortak bir evi paylaşıyormuş, sevgi dolu kocaman bir aileyle yaşıyormuş, doğa yasaları ve içinde bulunduğumuz dünya hakkında tamamen yeni ve yükseltilmiş bir farkındalık içindeymiş gibi hissedeceğiz.

Arzuları Tekrar Değerlendirmek

Açıklama: Kabala çalışmaya başladıktan sonra, hayatımda birçok şey değişti. Önem verdiklerimi ve arzularımı tekrar değerlendirdim.

Benim Yanıtım: Özünde, Kabala çalışmaya başlayan biri, bu hayattan beklentilerini normal bir şekilde, en az seviyeye doğru azaltmaya hazırdır. Yiyecek, barınak ve aile, herkesin bedensel seviyedeki ihtiyaçlarıdır.

Sizler bedensel amaçlarınız için koşuşturmamalısınız. Mümkün olduğunca, önünüzde göreceğiniz mükemmel ve ebedi koşulun edinimi için özlem duymalısınız.

Diğer her şey geçicidir ve her koşulda unutulup gidecektir. Bu bakımdan, Kabala bilgeliği, kişinin dünyamızda elde edebileceği değerlere karşı kendini doğru bir şekilde konumlandırmasına yardımcı olur.

Twitter’da Düşüncelerim / 16 Nisan 2020

Grupta birliğe ulaştığımızda, dostlarla bağ uğruna her şeyi ihmal etmeye istekli olduğumu hissederim, çünkü onunla – Yaradan’a bağlanabilirim. Böylece Firavun’un otoritesinden çıkarım ve Yaradan’ın otoritesine girerim, onluyu beni egoist kölelikten çıkaran bir araç olarak görerek

Matza, ızdırap ekmeği olarak adlandırılır, çünkü bizler onu yoksulluk, güçsüzlük, kalpteki duyumlar ve akıldaki anlayışta pişiririz. Yine de, bu yeni formun yardımıyla, özgürlüğü almak için egoistik arzumuzdan kaçarak Firavun’un ve Yaratan’ın alanı arasındaki sınırı geçebiliriz.

Eski dünyaya geri dönmeyeceğiz. Yeni bir dünyaya ulaşacağız ve yeni insanlar olacağız. Bu aşamalar halinde olacak ancak süreç çoktan başladı. Doğanın şu anda uygulanmakta olan kendi programı var ve biz ona ne ölçüde uyduğumuzu hissediyoruz.

Bugün, insanlığın “Son Nesil” adı verilen gelişim programının son aşamasına giriyoruz. Dünya Yaradan’a benzer hale geliyor. İlk kez, insanlar diğer insanlara karşı savaşmıyor, ama doğanın kendisi insanlara saldırıyor. Artık egoların değil, Yaradan’ın insana karşı mücadelesi.

Şimdi uluslararası ticaret ve iş sistemlerinin kademeli olarak çöküşüne tanıklık edeceğiz.

Koronavirüs pandemisi, tüm dünya uygarlığının radikal bir değişimi, insanlığın egoist yapısının, gezegenin tüm sakinleri arasında entegre bir etkileşim dünyası ile değiştirilmesinin başlangıcıdır.