Category Archives: Kabala

Birbirimizi Duymuyoruz

Soru: Herkesin dinleyebilmesi gerekiyor. Ebeveynler çocuklarını dinlemeli. Çocuklar, kendilerine ödev veren öğretmenlerini dinlemeli. Bir yöneticinin astlarını dinlemesi gerekir, vb.

Çoğu insan kendisini çok iyi dinleyici olarak görür. İnsanların yalnızca% 10’unun başkalarını dinleme yeteneğine sahip olduğunu gösteren bir araştırma okudum. Nedeni nedir? İnsanlar neden dinleyebileceklerini sanıyorlar ama biz tam tersini görüyoruz?

Cevap: Çünkü kişi egosuyla birlikte hareket eder, herkesin onun ne kadar arkadaş canlısı, özenli ve duyarlı olduğunu görmesini ister. Aslında sadece kendini dinlemek, sadece kendini görmek ve sadece kendini haklı çıkarmak ister. Bu nedenle birbirimizle iyi iletişim kurmamız çok zordur. Birbirimizi duyamıyoruz.

Bugün her türlü video ve ses bağlantısı yöntemi olması gerçeğine rağmen, sadece birbirimize ne kadar bağlı olduğumuzu kontrol etmeliyiz. Bundan sonra sosyalleşmeyeceğiz. Oturup bizi birbirimize bağlayan çeşitli programları dinleyebiliriz, ancak kendimizden başka kimseyi duyamayız veya göremeyiz.

Soru: Bir mesajın anlamının net bir şekilde anlaşılamayacağını söyleyen kişilerarası ilişkilerin temel bir kuralı vardır. Fizyolojik seviyede, bizler bu mesajı anlayamıyoruz.

Okuduğum bir araştırmada, ses algımızın sadece % 25 etkili olduğu tespit edilmiş. Arkadaşlarla yapılan,  resmi olmayan görüşmelerde bile bilgilerin yalnızca % 60 ila % 70’i absorbe edilmekte.

Bu boşluğun sebebi nedir? Egoizmin açık olduğu şeyler vardır.

Cevap: Egonun neye açık olduğu ya da olmadığı önemli değildir. Herkes kendini sevgiye kaptırdığından ve sadece kendini hissetmek istediğinden, bize ulaşan her şey hala yanlış yorumlanır ve bu nedenle havada bir yerlerde kalır.

Ölümden Sonra Hayat Var!

Koronavirüs salgını, tüm insanlık için ortak bir komplikasyona neden oluyor: amacı, umudu ve çabanın ödülünü kaybetmekten kaynaklanan tükenmişlik. Bir kişi bilinçaltında uğruna yaşayacak hiçbir şey olmadığını hisseder ve ilgisizlik, depresyon ve umutsuzluğa gömülür. Tüm dünya uykuya dalıyor gibi görünüyor.

Bundan önce hepimiz bir yarışın içinde oynuyorduk, inşa ediyor, yıkıyorduk, çocuklar gibi sürekli hareket ediyorduk. Bugün bu oyunlara devam etmek zaten imkansız ve insanlar ne yapacaklarını ve ne için yapacaklarını anlamıyorlar. Çok fazla kısıtlamalar var. Bu nedenle, herkes ilgisizlik ve umutsuzluk tarafından ele geçirilir; hareket edecek güç yok, enerji yok, hedef yok.

Yaradan, daha önce denediğimiz gibi kendimiz için yaşamanın bir anlamı olmadığını göstermek istiyor olabilir mi? Aslında, bu kendini kandırmaktı çünkü kimse gerçekten kendisi için yaşamıyordu, ona öyle geliyordu. Şimdi umutsuzluğun dışında, birbirimizi düşünmeye başlarsak, bu konuda birbirimize destek olacağız ve Yaradan da bizi destekleyecektir.

Bu yolla, egoizmimizin ölümünden sonra hayat olduğunu göreceğiz! Bize memnuniyet, yaşama motivasyonu ve büyük enerji verebilecek başka, sonsuz ve mükemmel, güzel bir hayat.

Tüm Dünyadan Sorumlu

Soru: Bütün dünyanın insan için yaratıldığı söylenir. Öyleyse neden kişi bunu hissetmiyor?

Cevap: Tüm dünyanın bizim için yaratıldığını hissetmiyoruz çünkü bizi zorunlu kıldığı için hissetmek istemiyoruz.

Bir insan, sürekli dünyada olup biten her şeyden kendisinin sorumlu olduğu gerçeğini düşünürse, kendini çok kötü hissedecektir. Öyleyse neden bu baş ağrısına ihtiyacınız olsun ki? Kişi, doğal olarak sessiz bir yer arar.

Ama yavaş yavaş, kişinin çalışmasının bir sonucu olarak, kişi tüm dünyanın sizin içsel özelliklerinizin bir yansıması olduğunu hissetmeye başlar. Kişi, beyaz bir perde üzerinde gibi, onu önünde görür ve buna bağlı olarak dünyadan sorumlu olduğunu hissetmeye başlar.

Twitter’da Düşüncelerim / 10 Kasım 2020

Şimdi ve gelecekte ışık yoksa – bu, yeni bir safhayla karşı karşıya olduğumda, her zaman tam bir sıfırla başlayan, bir sonraki dereceye geçişin bir işaretidir. Kişi gözlerini kapatmalı ve gruba daha fazla yatırım yapmalı, birlikten başka hiçbir şey düşünmemeli.

Birliğin sonucu olarak yukarıdan yeni ışık gelir ve beni doldurur. Yeni bir safhaya yeni bir dereceye doğru bir atılım yaptığımı ve ilerlediğimi hissederim. “Ve akşam vardı ve sabah vardı – bir gün.” Gün karanlıkla başlar. Önce akşam olacak, sonra bir gün olarak sabah gelecek.

Twitter’da Düşüncelerim / 9 Kasım 2020

Ego, kendi gelişimi sırasında büyür – sağ ve sol arasındaki tutarsızlık düzelmez. Birbirlerinden uzaklaşırlar, aralarındaki çatışma ve tartışmalar artar. Bu Amerika’da açıkça ifade ediliyor, sol ve sağ partiler ortak bir paydaya gelemiyor. Bu kırılma aileler içinde bile mevcut.

Doğa, insanların birleşmesine yardımcı olmuyor, tam tersine, şu anda ABD’de gördüğümüz gibi onları iki eşit karargaha bölecek. Toplum, milyonlarca insan bir tarafta, milyonlarcası diğer tarafta ortadan ikiye bölündü. Bir avuç insan kimin Amerikan Başkanı olacağına karar vermede sonucu belirliyor.

Orta çizgi yok – yukarıdan gelecek. Dünya ve doğa böyle inşa edilir. Üst güce, yaratılışın amacına yaklaşmak için çalışan Kabalistik gruplar – İsrail, “doğrudan Yaradan’ı hedefleyenler” dünyanın ve herkesin dikkatinin merkezinde olacaklar.

Onlar sol ve sağ çizgiler arasında bir bağlantı sağlamalılar.

Tüm dünya sağa ve sola bölünecek. Milyarlarcası bir tarafta, milyarlarcası diğer tarafta birbirleriyle bağ kuramamalarından “İsrail” sorumlu olacak. Üst kuvvet tarafından inşa edilen orta çizgiyi öğrenmemiz gerekiyor: “Göklerde barış yapan, aramızda barış yapacaktır”

Tek bir fırsat var: iki karargahı birbirine bağlayacak olan üst gücü ifşa etmek. Üst gücün ve herkesin birliğinin ifşası – Kabalistler olarak bu bizim işimiz. Bu yakında netleşecek ve buna hazır olmamız gerekiyor. Dünya bunu isteyecek, gelecek ve arayacak!

Twitter’da Düşüncelerim / 6 Kasım 2020

İnanç, bir kişinin kendi görüşünden Yaradan’ınkine yükselmesi demektir. Bizim görüşümüz bilgidir. Her derece, doğamın talep ettiği şeyle, karanlıkla başlar, ancak ben Yaradan’ın görüşüne arzu duyarım ve her seferinde yükselmeliyim.

İstediğimi düşünmüyorum veya yapmıyorum fakat Yaradan’ın istediği gibi yapıyorum.

Yaradan, sevgi ve ihsan etme niteliğidir. O’nun arzusunu yerine getirerek, kendim ve Yaradan arasında grup, onlu, tüm insanlık aracılığıyla bir iletişim sistemi kuruyorum. Kendimi düşünmüyorum ya da kendim için istemiyorum yalnızca sadece başkaları için: onların hedefi unutmamaları ya da hedeften kopmamaları için. Aklımı ve kalbimi onlara yönlendiriyorum.

Herkes kendisi yerine başkalarını önemserse, kendimizi Koronavirüsten ve diğer tüm sorunlardan kurtararak acı yolundan maneviyatın yoluna, ışığın yoluna geçeceğiz. Birlik hakkında düşünmeye başlarsak, dünyadaki her şey otomatik olarak yoluna girecektir.

Sadece düşüncelerimizi düzeltmemiz gerekiyor.

“Her şey düşüncede çözülecektir.” Böylece, bir kart destesini karıştırır gibi, şu anda kasıtlı olarak hayatımızı karıştıran tüm doğa güçlerini dengeleyeceğiz. Her şey, yalnızca bu dünyanın en yüksek seviyesi olan insan seviyesindeki arzumuza bağlıdır.

Gerçek insan güçlerimizi, Evrende bizden gizlenen her şeyi hissedeceğiz: kara delikler ve karanlık madde, dünyanın yaratılmasından önce hareket eden ve onu yaratan tüm güçler. Yaratılışın derinliklerine inmeye ve nerede olduğumuzu hissetmeye başlayacağız.

Bu fantezi değil, gerçek bilimdir: Kabala.

Her şey, her insanın kendisi hakkında değil, komşusu hakkında, herkes hakkında düşünmesi ve böylece daha yüksek bir dereceye kadar yükselmesiyle başlar. Kendinden çıkmak, Yaradan’a girmek demektir, çünkü O, egoist düşüncelerimizin ve arzularımızın üzerinde var olur.

Mantık üstü inanç, bir sonraki manevi seviyeye erişme yoludur, daha da yükseğe.

Egomu Beslemeli Miyim?

Soru: Küçük bir egom varsa, Kabala bilgeliğini mi çalışmalıyım yoksa önce egomu besleme konusu üzerine mi odaklanmalıyım?

Cevap: Egonuz için endişelenmeyin, sadece onun üzerine nasıl yükseleceğinizi düşünün. Onun üzerine çıkmaya başladığınız an, içinizde genişlemeye başlayacak ve onun üzerine, tıpkı bir sıcak hava balonundaki gibi, gitgide yükseleceksiniz. Aslında, ilerlemek için büyük, artan bir egoizme sahip olmalısınız.

Maddesel hiçbir şey kaybetmeyeceksiniz. Aksine, daha hırslı bir egoist olacaksınız. Ve bu iyidir çünkü büyük bir ego olmadan üst dünyaya yükselemezsiniz. İkisine de ihtiyacınız var: sol çizgi ve sağ çizgi.

Twitter’da Düşüncelerim / 5 Kasım 2020

Yaradan, büyük bir haz alma arzusu olan, O’na zıt olup, Onunla hem fikir olmayacak, O’na direnip ve hatta O’na karşı öfke ve nefret hissedebilen bir adam yaratmaya karar verdi. Tüm bunlar, Yaradan’ı hissedip anlayabilmemiz ve O’nunla birleşebilmemiz için temelimizde var olmalıdır

İnsan kendi içinde iki zıtlığı birleştirmelidir: karanlık ve ışık, kötülük ve iyilik. Kötülük daha önce ortaya çıkmalı ki,insan ondan kopma, doğasının üzerine çıkma arzusuna sahip olsun. Haz alma arzusu, ışık nedeniyle, ona tekrar tekrar bağlanarak ve bağlantısını keserek gelişir

Yaradan yaratılanları hazırlar: Bizi inşa eder ve sonra tekrar tekrar kırar. Sonsuzluk dünyasına kadar tüm dereceleri, dünyaları inşa etti ve paramparça etti. İnsanın aralarında yaşayıp, iyinin ve kötünün üzerinde yükselebilmesi için, birbirine zıt bütün safhaları hazırlamıştır.

Maneviyatta, Bedensel Duyular Değişir Mi?

Soru: Bedensel duyularım maneviyatta nasıl değişir ve daha kaba mı yoksa daha hassas hale mi gelecekler?

Cevap: Bedensel duyular pratikte değişmez. Bir hayvan gibiydiniz, bir hayvan olarak kalacaksınız. Üst dünyayı ifşa ettiğiniz zaman sadece, sizi ileriye götürmeye başlayan çok önemli bir katkı olan manevi ediniminiz değişir.

Öte yandan, fiziksel özlemleriniz sadece hayatta kalmak için gerekli olacaktır ve nasıl olduğu bile önemli değildir. Gerçekten neye ihtiyacın var? Kabala çalışmak için; bir yatak, buzdolabı, masa, sandalye ve bilgisayara. Buna ek olarak çalışmanız gerekiyorsa, o zaman çalışın. Bir aileye mi ihtiyacınız var? Bir aileniz olacak ve onunla ilgileneceksiniz. Ancak bunların hepsi ikincildir.

Birliğe Katılmak İçin Diğerlerinin Onayını Alın

Soru: Tora’daki “Gidin ve birbirinizden edinin” ifadesi ne anlama geliyor?

Cevap: Bu, birbirimizle doğru formatta birleşerek, aramızdaki özgecil bağda, ihsan etme ve karşılıklı sevgi nitelikleri içinde, evrenin daha yüksek katmanlarını ifşa etmeye başladığımız bir duruma ulaşmamız anlamına gelir.

Başka bir kişiden benimle birlikte böyle bir birliğe katılma rızasını alıyorum ki bu bize bir sonraki doğa seviyesi hakkında bir hissiyat verecektir.