Category Archives: Arvut

Aramızdaki Bağ İçin Karşılıklı Garanti

Soru: Ben onlara kefil olmazsam, insanlar daha yüksek bir gücü ifşa edemeyecekler. Benim garantim nedir?

Cevap: Yaşça daha büyük olarak, daha deneyimli bir insan olarak, kendinizle ve tüm dünyayla bağ kurmak için tüm koşulları, tüm olasılıkları üstlenmeniz gerçeğindedir.

Burada birbirimize bağlıyız. Bu karşılıklı garanti, kendimizi içinde bulduğumuz bütünleyici sistemden gelir. Yani, evrenin tüm durumu, dünyalar yalnızca tek bir bütünsel sistemdir.

Ve her birimiz ağ ören bir örümcek gibi bu ağda bulunduğumuz noktadan hareket ederiz. Her birimiz, tüm ağın düzgün işleyişinin bağlı olduğu küçük bir örümceğiz. Ben kendi açımdan hareket ediyorum, siz kendinizinkinden, o da onunkinden vb. Hepimiz doğru bir şekilde etkileşime girersek, ağ maksimum, mükemmel durumuna ulaşır.

Soru: Bu, farklı organların birbirine kefil gibi göründüğü vücudumuzla karşılaştırılabilir.

Cevap: Evet. Kesinlikle aynı sistem üzerine kuruludur.

Soru: Vücutta bu, programlandığı gibi bilinçsizce mi olur? Bizler bilinçli olarak mı yapmalıyız?

Cevap: Bu bozuk sistemi bilinçli olarak, hepimizin karşılıklı olarak birbirimize kefil olduğumuz, birbirimizi tamamladığımız doğru duruma getirmeliyiz.

Soru: Bu kadar önemli bir bilgiyi kimsenin bilmemesinin sebebi nedir? Neden program tarafından bu şekilde ortaya konmuştur?

Cevap: Bu dünyada doğduğumuzda, onun hakkında hiçbir şey bilmeyiz. Bize öğreten ebeveynlerimiz, eğitimcilerimiz ve öğretmenlerimiz vardır. Yaşarız, var oluruz, bir şekilde gelişiriz ve ancak o zaman 15 ila 20 yaşından itibaren yaratıcı bir şekilde, belki de pratik olarak dünyayla ilişki kurmaya başlarız.

Aynı şey burada da geçerli, hem özel manevi yaşamda, bir kişi Kabala’ya gelip onunla meşgul olmaya başladığında, hem de binlerce yıllık gelişiminin içinden geçen tüm insanlıkta.

Ve ancak bizim zamanımızda, 20. yüzyıldan itibaren, bu sistemi, var olduğu yasaları zaten ortaya koyabildiğimiz ve bu sistemi tam dengeye getirmek için nasıl hareket etmemiz gerektiğini anlamaya başladığımız bir duruma giriyoruz. Ondan önce çocuklar gibiydik, bilinçsizce geliştik.

Soru: Karşılıklı garanti yasasının canlı bir organizmanın varlığının yasası olduğunu söyleyebilir miyiz?

Cevap: Evet.

Doğal Kanunlar ve Hukuk Normları

Soru: Kişinin komşunu sevmesinin ve karşılıklı garantinin (Arvut), doğanın kanunları olduğunu yazmaktasınız. Dolayısıyla bunlara uyulmaması, insanlığın tarih boyunca karşılaştığı tüm sorunlara ve felaketlere neden olur.

Bu yasalara uyulmamasından kaynaklanan zararı, bilimsel olarak ispatlamak ve göstermek ve sonra bunları hukuki normlar olarak sunmak ve böylece duyusal olanı saymazsak, en azından dışsal bir tezahürde devlet tarafından korunmalarını sağlamak mümkün müdür?

Cevap: Güzel, doğru ve hatta belki doğru olsalar bile,  topluma uyamayacakları yasaları ve davranış kurallarını empoze edemezsiniz. Onlar doğada varlar.

Ancak insanlık henüz onları yerine getirme ihtiyacı için olgunlaşmadı. Sadece fark ettiği/anladığı şeyi yapabilir, bir gereklilik olarak görür, bu yasaları kendi içinde nasıl gerçekleştireceğini anlar ve onları koruyan bir çerçeve yaratır vb.

Örneğin, canlı organizmaların daha düşük seviyelerde etkileşime girdiği,  karşılıklı garanti yasası ( Arvut ) olduğunu biliyoruz, ancak bunu bir devlet yasası olarak tanıtamayız çünkü insanlar yine de buna uyamayacaklardır.

Önümüzde olan, bizim içinde olduğumuz, cansız, bitkisel ve hayvansal doğanın fiziksel, kimyasal ve diğer yasalarını ifşa ediyoruz. Bu yasaları anlayarak herkese açıklıyoruz çünkü onlara uyulmaması hemen cezayı gerektirir. Ancak doğada öyle yasalar vardır ki, bunların uygulanması veya yerine getirilmemesi anlık bir ödül veya cezayı gerektirmez.

Soru: Sonuçları hemen görmüyor muyuz? Ya da görüyoruz, ancak nedeni sonuçla ilişkilendiremiyor muyuz?

Cevap: Evet. O yüzden, bu doğa yasalarını toplumun yasaları olarak tanıtamayız. Toplumu, dünya bilimleri seviyesinde, eylemlerini kendi gözleriyle gördüğü veya gerçekleştirdiği noktaya çekmeliyiz. Ya da bunu kendi içinde ahlaki davranış yasaları olarak, doğru etkileşim olarak hisseder.

O zaman onlara girebilirsiniz. Aksi takdirde, toplumu parçalarsınız, köklü değişiklikler yaparsınız ve insanlar arasında zorla iyi ilişkiler kurulduğunda, Rusya’da olan başınıza gelir, gerçi egoist olduklarından, bunun neden kendilerinden istendiğini hiçbir şekilde anlamadılar.

Karşılıklı Garantiyi “Tutmak”

Soru: “O’ndan başkası yok” ilkesinin önemini sürekli geliştirmeli/işlemeli miyiz?

Cevap: Eğer gruptaki dostların hiçbiri Yaradan’ı, koşullarının temel nedeni olarak görmeyi unutmamaları gerektiğini düşünürse, o zaman gerçekten birbirinize yardım edeceksiniz.

Bu safhaya karşılıklı garanti denir; bu, kendimizi “Ondan başkası yok” düşüncesinde tutup sadece mekanik olarak birbirimize yardım etmeyi istememiz gerçeğinden başlar. Aynı zamanda, her birimiz diğerini düşünürüz.

Hepimiz birbirimizle ilgili bu şekilde düşündüğümüzde,  karşılıklı garantiyi “tutarız” ve bu işe yarar. Bu durumda, grubun her üyesi, Yaradan’ın kendi düşüncelerinin ve duygularının kaynağı olduğunu daha sık hatırlar ve birbirleriyle tek bir ağa bağlanmak için biçimlenmeye başlarlar.

Sürekli olarak dostlarımıza, karşılıklı olarak birbirimize dahil olduğumuzu ve Yaradan’a bağlı olduğumuzu hatırlatmada yardımcı olarak, Yaradan’ı ortak kaynağımız olarak tanımlamaya çalışırız. O zaman, her birimiz diğerine öyle bir şekilde bağlanır ki Yaradan’dan gelen işaretler her birinden diğerine geçer.

“Turning On” Mutual Guarantee

 

Genel Sistemin İdraki

Soru: Adem’in ortak ruhunda, herkes kendi rolüne ve parçaya sahiptir. Yaradan’ın ediniminin küçük bir derecesine ulaşmanın kaderim olduğunu varsayalım. Bunun anlamı nedir?

Cevap: Tek bir bütünü oluşturan organizmanın hücresi olduğunuz için büyük veya küçük bir edinime sahip olup olmadığınız önemli değil.

Bu nedenle, tüm organizmayı hücrenizden hissedersiniz, öyle ki sistemin tüm faaliyetleri, tüm çalışmaları ve tüm planları, sizin tarafınızdan bu sisteme hangi ölçüde girdiğinize göre algılanır/idrak edilir.

Böyle bir durumda, tüm sistemi edinirsiniz. Bir şey elde edemediğinize dair bir hissiyatınız kalmaz. Tamamen bilgiyle dolu hissedersiniz.

Cognition Of The General System

İbranice Dili Günü: Sevginin Kodu Hakkında Bilgi Edinmek İçin Bir Fırsat

Özgürce İbranice konuşabildiğimiz bir zamanda yaşadığımız için şanslıyız. İbranice öğrenmeye 1970’lerin başından, Litvanya’ya taşınırken, aktarma sırasında başladım. O zamana kadar Gemara’yı okuyan ve bir Sidur’dan (Yahudi dua kitabı) dua eden büyük babam vasıtasıyla İbraniceyi çok az öğrenmiştim. Eğer ona İbranice kelimelerin anlamını sorarsanız, size Yidişçe cevap verirdi, tıpkı doğduğum şehir Vitebsk’de yaşayan tüm yaşlı insanlar gibi. Anne babalarımızın İbranice konuşması tamamen yasaktı. Genellikle Rusça ve bazen de Yidişçe konuşurlardı.

Özel Bir Dilin Doğuşunu Kutlamak

İbrani dili benzersiz bir fenomendir. O, sevgi-nefret ilişkilerinin bir ifadesidir.

İkinci tapınağın asılsız nefret sonucu yıkılmasından sonra İbranice, Yahudilerin günlük konuşma dili olmaktan neredeyse tamamen ortadan kalktı. 2. yüzyıldan 20. yüz yılın başına kadar Yahudilerin büyük çoğunluğu yaşadıkları yerlerin yerel dillerini konuştular. Yine de temel İbranice okumayı ve yazmayı öğrendiler, böylece dua edebildiler ve kutsal kitapları okuyabildiler, tıpkı Vitebsk’teki büyükbabam gibi.

“İbranice Dili Günü” Yeniden Canlandırmayı/Uyanışı İşaret Eder

Doğum günü, İbrani Dili gününe rastlayan ve şerefine bugün kutlanan, Eliezer Ben-Yehuda, İbraniceyi yeniden canlandıran adamdır. Ancak daha derin ve daha kapsamlı bir bakış açısıyla gözden geçirdiğimiz zaman, her gün İbranice konuşmaya devam etmemizin nedeni, İsrail halkının yavaş yavaş manevi kökenlerine geri dönmesidir: tek adam tek kalp olmak, bütün insanlar için bir birlik örneği oluşturmak ve böylece “uluslara ışık” olmak.

İbrani dilinin yeniden canlanması İsrail halkını birbirine bağlayan yapıştırıcının ilk ibaresidir. Ve amacımızı henüz yerine getirmememize rağmen, buna doğru yolumuzdayız.

İbranice Manevi Bağ İçin Kod Sağlar

Kabala bilgeliğine göre, İbranice diğer tüm diller gibi bir dil değildir. Yirmi iki İbranice harf, aslında yirmi iki kod sembolleridir. Kabalistler bu kod sembollerini manevi gerçeklikle bağı keşfetme sürecini tanımlamak için kullanırlar.

Kabalistler maneviyatın kendisinden, şekli ve formu olmayan “soyut bir ışık” olarak bahsederler ve manevi gerçekliğe girerken kişinin ilk hissettiği hisse “beyaz ışıkta siyah nokta” olarak değinirler. Bu küçük nokta kişinin ruhunun köküdür.

Diğerlerine olan sevgi aracılığıyla, bu küçük siyah nokta ek arzular edinir ve “ruh” diye adlandırdığımız manevi bir kapta gelişir. Ruh başkalarının sevgisiyle büyüyüp geliştikçe, daha sonra daha büyük manevi ışıkla doldurulabilir.

İbranicedeki her harf, yatay ve dikey çizgilerden oluşan benzersiz bir şekle sahiptir. Yatay çizgiler sevginin yoğunluğunu ve ruhun verilmesini ifade ederler. Dikey çizgiler ruhu dolduran ışıkları ifade ederler. Bu nedenle, İbranice harflerinin yirmi iki şekli, ruhun, başkalarına olan sevginin ışığı ile doldurulduğu yirmi iki yolu ifade eder. Ve harfler, kelimeler ve cümleler oluşturmak için birleştiğinde İbranice ortaya çıkar.

İbranice Konuşanların Manevi Görevi

Bugün, başkalarına olan sevgi aracılıyla manevi gerçeklikle bağ, bin yıl boyunca şişen insan egosunun üzerine çıkarak gerçekleşmek zorundadır. Her ne kadar Yahudiler dünyanın dört bir köşesinde toplanmış ve yine İbranice konuşmaya geri dönmüş olsalar da Kabala, İbranicenin gerçek canlanmasının ruhun canlanması olduğunu açıklar.

Yahudi halkının bir sonraki aşaması, sadece İbranice konuşmak değil, aynı zamanda onu ruhtan konuşmaktır. Diğer bir değişle, vermenin ve sevmenin niteliğini yeniden geliştirmek, ruh içine ışığı almak ve böylece kalpten kalbe İbranice konuşmaktır.

Hebrew Language Day: An Opportunity to Learn About the Code of Love

Dr. Laitman’la, 2017 Arava Kongresi’ne Kadınların Hazırlanması Hakkında Söyleşi

SORU: Bu özel bir söyleşi ve Arava Kongresi’nin hazırlığıdır. Bu yüzden kadın Kli’si adına birkaç soru soracağız. Kadınlar hemen bununla nasıl ilgili olduklarını soruyor. Arava’daki çöl kongresinde, erkeklerin kongresinde kadınların rolü nedir?

Dr. LAITMAN: Öyleyse açıklayın.

SORU: Açıklamaya gelmedim. Size soru sormaları için kadınları sunmaya geldim. Öncelikle hepimiz bu hazırlıkları yapmaktan çok heyecanlıyız. Çünkü herkes gerçekten çok sorumlu hissediyor ve gerçekten de çok ciddiye almak istiyoruz. İsrail grubundaki, dünya Kli’sindeki tüm kadınlara, bize Hisaron’u hissedeceğimiz sorularını göndermeleri için döndük ve size sunduk, böylece tüm sorulara cevap verebileceğiz.

Sormak istediğimiz ilk soru, kongreye hazırlıkta kadın Kli’sinin önemi nedir?

Dr. LAITMAN: Kongreye hazırlıkta ve kongrenin kendisinde de kadın Kli’si için büyük önem vardır. Bu kongreyi beraber yapamayız. Kadın ve erkekleri ayrı olacak şekilde düzenledik ve ben erkek tarafına bakıyorum. Ancak bunun dışında elbette kadın tarafıyla da ilgiliyim. Bu yüzden buradaki her şeyi İsrail’in her yerinden bir araya gelip, birlikte olmak isteyen tüm kadınlar için düzenledik ve bağlantıları için de çalıştık. Birçok Avrupalı ve tüm doğu bölgesini, Rus grubunu kabul ettik. Kadınlar da erkeklere paralel, ayrı olarak toplanıyorlar. Gruplar burada olanlardan örnek alıyor, yaptıkları budur ve bu çok özeldir.

SORU: Kadınların bize gönderdikleri sorulardan birini sormak istiyorum. Biz kadınların, İbur koşuluyla ilgisi nedir?

Dr. LAITMAN: Tam olarak erkeklerle aynı. Bir kadın erkekle aynı aşamalardan, evrelerden geçer. Kadınlara indirimli diyemeyiz. Kadınlar için özel bir düzenleme vardır. Erkeklerle karşılaştırıldığında, gerçekten de kadınlar aynı evrelerden geçer. Çünkü erkeklere paralel olarak çalışarak manevi dünyalara girerler ve bu yüzden aynen erkeklerin yaptığı gibi, manevi Kelim, (kaplar) edinmek zorundadırlar. Bundan dolayı İsrail’den olduğu kadar kuşkusuz dünyanın her yerinden pek çok kadın büyük ilgi gösterdi, her nerede olurlarsa olsunlar gelip katıldılar. Biz de daha önce yaptığımız çalışmayı yapacağız. Yani, tüm dünya grupları yayın alacaklar, biz de manevi kadının derecesine ulaşmak için ne gerekiyorsa yapacağız.

SORU: Kadınlar, erkekleri desteklemek için büyük bir Hisaron gösterdiler. Siz kadınların desteğini nasıl görüyorsunuz? Kadınlar erkekleri nasıl destekler ya da manevi dereceyi edinmelerinde, ihtiyaçları olan yardımı verebilmek için kadın Kli’si erkekleri nasıl destekler?

Dr. LAITMAN: Bazen kadınlar erkekleri desteklemenin ne olduğunu tam olarak anlamıyorlar. Bir kadın, o da manevi bir birimdir, diyelim. Bu yüzden onun rolü yardım etmek ve desteklemek değildir. Tora’da da gördüğümüz gibi kadının göze çarpan bir rolü vardır. Dünyanın geri kalanının, yaşam boyu ve ortaçağa kadar daha sonra göreceğimiz tarihteki şeylerin tam tersine. Bundan dolayı Tora bize manevi gelişimi anlatır. Kadın bölümünü ihmal etmez. Kadınların rolü sadece erkekleri desteklemek değildir. Gerçekten manevi bir embriyo olmaktır.

SORU: Ama biz pratik bir şeyler yapmak zorundayız. Bir mektup göndermek, yapabileceğimiz bir şeyler?

Dr. LAITMAN: Hayır, mektupla maneviyatı edinemezsiniz. Çalışmanız, katılmanız gerekir. Ancak kadınlar için daha kolaydır, daha yakındır. Çünkü bir kadın doğaya daha yakındır ve kafası daha az karışıktır, daha iyi anlar, daha fazla hisseder. Kendi içinden inşa ettiği yolun sonucudur. Bu yüzden maneviyatı edinmek açısından, erkekler kadar yatırım yapmasına gerek yoktur.

SORU: Fakat kadınlar hala soruyorlar, erkekler çölde, tek bir yerde birlikte olacaklar, birlikte uyuyacaklar. Başka çaremiz yok ancak her şeyden kaçmak bağ kurmamıza yardımcı olabilir.

Dr. LAITMAN: Bir kadın, o kadar çok bağa, bağlantıya ihtiyaç bile duymaz. Çünkü her kadın bir yapıdır diyelim ve bu yüzden bizi izlemeleri ve bizimle bütünleşmeleri yeterlidir.

SORU: Merkezlerinde bizimle aynı koşulları uygulamaları önemli midir?

Dr. LAITMAN: Hayır, evlerine gidip tekrar gelebilirler, bizim gibi değil, gerek yok. Bir kadın bundan muaftır.

SORU: Kadınların gösterdiği çabanın özel bir şey olduğunu söylediniz. Bu yüzden daha iyi anlamak istiyoruz.

Kadınlar için aynı koşula sahip olmaya çalışmaları ve yapabilirlerse beraber uyumalarının önemi nedir?

Dr. LAITMAN: Hayır 30-35 saat aynı yerde yaşamaya gerek yok ya da ne kadar sürecekse. Hayır, gerçekten de diyorum ki gerek yok ve elbette gece beraber uyumalarına gerek yok; ailesi ile beraber ya da değil. Özgür, rahat davranın. Sadece tıpkı bizim yaptığımız gibi, kendiniz için zaman belirleyin, aynı saatleri. Ve o zamanda dersleri izlemek için diğer kadınlarla beraber olmaya çalışın ve bizim yaptığımızı yapın, uygulayın; workshoplar, şarkılar; yaptığımız her şey. Ama gece değil, ailenizi ihmal ederek değil. Bir kadın zamanla ilgili Mitzvottan muaftır.

SORU: İsrail’in her yerinden kadınlar Petah Tikva’da bir araya gelecekler, kongre boyunca aynı yerde bir arada olacaklar. Herkes değil ama soru kadınların buraya ya da Petah Tikva’ya gelmesinin, gelebilecek olmasının önemi nedir?

Dr. LAITMAN: Hizmet etmesi gereken bir ailesi yoksa -böyle söylediğim için üzgünüm- ancak ailesine bakmak zorundadır. Eğer ailesi yoksa o zaman gelebilir, elbette burada, diğer kadınlarla olması tercih edilir, çok daha faydalıdır; gece bile. Eğer kuzeyden gelirse, 3 saat sürer, ileri geri. Ne için? Burada gelip, burada uyuması, (kongre boyunca) burada kalması daha iyidir.

SORU: Bazen anneler onlar için, tüm kadınlarla birlikte olmanın biraz daha zor olduğunu hissediyorlar. Kendi objektif koşulları yüzünden, çünkü çocukları var. Bu onlar için biraz zor ve gerçekten bunun bir parçası olmak istiyorlar. Bu kongre için en fazla nasıl katkıda bulunabilirler?

DrLAITMAN: Bilmiyorum. Evlerinde olup internette neler olup bittiğini izleyebilirler ve sizlerle de iletişim halinde olabilirler. Burada bizim, herhangi biriyle telefon aracılığıyla iletişim kurmamız uygun değil. Ancak bu erkekler için olan koşul. Bu nedenle, burada her şey size kalmış ve bu yüzden onları desteklemeniz, güçlendirmeniz iyidir, iletişim halinde olun. Kadınlar daha çok iletişim halindeler; sanal olarak, telefon, internet bu iyi.

SORU: Biz saha gezisindeyken, bir şeyler yapmalılar mı? Bizim iki saha gezimiz var.

Dr. LAITMAN: Sanırım hepsi iyi, ne yapıyorlarsa. Onlar zamanı nasıl geçirecekleri bilirler. Onlara güveniyorum. Erkeklerden daha pratik olduklarını biliyorum.

SORU: Başka bir soru. Kongre boyunca hangi niyeti ve duayı korumalıyız?

Dr. LAITMAN: Niyet ve dua basit olmalı. Gruba karşı, kendimi iptal etmek istiyorum. Çünkü bu yolla Yaradan’ın ifşasına ulaşabilirim. Bu kadar.

SORU: Bir tane daha manevi türde soru. Derslerde bizden Ibur derecesini hayal etmemizi, gözümüzde canlandırmamızı istediniz. Bu imgeleme, bunun gerçekleşmesine nasıl yardımcı olur?

Dr. LAITMAN: İbur’un ne olduğunu imgelemek kadınlar için erkeklerden daha kolaydır. Gerçekten çok benzersiz, eşsiz bir derecedir. İlk ve tek manevi derece olan üst güce doğru tam bir iptaldir. Sonrasında daha büyük derecelerde bile iptal etmek vardır elbette. Fakat ilk derece, en zor olanıdır, öte yandan kadınların bu dereceye ulaşmalarının erkeklerden daha kolay olduğunu söylerdim. Yaşamdaki pek çok durumda kadın kendini iptal eder, hemfikir olur, sessizliğini korur; en modern kadın bile, olabildiğince modern. Doğadan bu böyledir. Ve bu yüzden, burada elinizden geldiğince toplanarak, bir araya gelerek, bizi izleyerek, kendinizi kongre için hazırlayarak gerçekten de edinmek, ulaşmak için benzersiz bir fırsata sahipsiniz.

SORU: Kadın onlularına yönelik aynı tür tavsiyeleriniz var mı?

Dr. LAITMAN: On hakkında bir şey bilmiyorum. Altı, yedi, sekiz, ne istiyorsanız yeterlidir. Asıl şey, aynı dil olacak; sabit onlulara sahip olun ya da olmayın, bilmiyorum. Görmek zorundasınız, ben kadınlara güveniyorum. Onlarla o kadar da ilgilenmiyorum elbette, hatta çok fazla düşünmüyorum da; onları ihmal ettiğimizden değil. Tam tersine, bir kadının erkekten çok daha fazla uyum sağlama yeteneği vardır. Erkeğin hayatının sonuna kadar ilgiye, bakıma ihtiyacı vardır; tıpkı bir bebek gibi. Ailede bile, her yerde görüyoruz. Bu süregelen bir sorun. Oysa kadınlar biliyor, uyum sağlıyor, maneviyatta ilerlemek için çok daha hazırlar. Bu yüzden, erkeklere kıyasla, kadınların göreceli olarak daha az çabayla başaracaklarını düşünüyorum. Bu, tüm Kli’mizde, genel grubumuzda ve hatta uluslararası grubumuzda hissedilecek ve bu durum erkeklerin ulaşmayı çok istedikleri seviyeye çıkmalarına gerçek manada yardım edecek. Bu erkekler için çok daha zor. Bu yüzden erkekleri düşünün.

SORU: Elbette, her zaman. Son soru biz kadınlardan ne bekliyorsunuz? Aslında bir nevi cevap verdiniz ama daha spesifik bir şey var mı?

Dr. LAITMAN: Kadınların erkekleri gerçekten düşünmelerini, desteklemelerini isterim. Erkekler, kadınları düşünmeyecek; bu uygun değildir. Kadınların erkekleri düşünmesi uygundur, bu iyidir. Yani sizden istediğim bizi izlemeniz, kalp ve ruhen bizimle olmanız ve hepimizin manevi olarak birbirimizi desteklememizdir. Niyetlerimiz gerçekten bir araya gelecek ve hep birlikte ortak niyetlerimizle ifşa olan özlemini çektiğimiz yeni bir seviyeye ulaşacağız. Bu tür bir desteği erkeklerin sizden alacağını biliyorum ve size minnettarım.

Audio:

Onlu – Sadece Sevgi

Soru: Yaradan tüm ilişkilerimde bulunmalı mı? Yaradan aracılığıyla, kalpteki noktaya sahip olmayan diğer insanlarla ilişkilerimi nasıl inşa edebilirim?

Cevap: Kişi yalnızca onlusunda bulunan dostları ve hiç kimsesi olmayan arkadaşlarıyla ilişkiler kurmalıdır. Başka bir şey gerekmez.

Dünyada milyarlarca insan var. Onlarla herhangi bir ilişki kurmam gerekmiyor. Sadece onlumla, bu eşsiz sevgiyle ve kalan şey budur. Geri kalan da onun içine girecek. Dünyanın nasıl küçüldüğünü ve içine nasıl dahil olduğunu görmeye başlayacağım.

Soru: Onun anlamı on kişi, on biyolojik beden midir?

Cevap: Evet, şu an için onlar benim için on biyolojik bedendir, ancak daha sonra onları bu şekilde görmeyi bırakacağım. Aramızdaki arzuların etkileşimini, daha fazla egoist olanları, daha az egoist olanları, belirli seviyelerde arzuları, bazı niyetleri vb. hissedeceğiz. Bedenler duyularımızdan ve görüşümüzden kaybolmaya başlayacaktır.

Miktar, birçok insandan arzulara ve arzulardan Sefirot’a dönüşecektir. On Sefirot, bir Partzuf olacaktır.

The Ten —The Only Love

Neden İnsan Bu Muazzam Dünyaya İhtiyaç Duyar?

Soru: Siz, Yaradan’ın onluda ifşa olduğunu söylüyorsunuz. Peki, neden bir insan bu muazzam dünyaya ihtiyaç duyar? Onlu yeterli olurdu.

Cevap: Bu muazzam dünya, cansız, bitkisel, hayvansal ve konuşan seviyelerinden oluşan, Yaradan’ın yarattığı arzunun bir yansımasıdır. Konuşan seviye, en yüksek seviyedir. Bununla birlikte, içinde daha yüksek bir seviye vardır – kalpteki noktası olan biri – o her şeyi düzeltir, ıslah eder ve diğer tüm seviyeler ona katılır.

Dolayısıyla, arzu o kadar büyüktür ki sonunda kişi Yaradan’ın tüm niteliklerini hisseder: direkt Işık’ın dört safhası, O’nun ihsan etme niteliği ve ihsan etmenin tam gücü denilen şey.

Soru: Bu, çevresinde dokuz kişi olduğunda, yani dokuz biyolojik beden olduğunda, bir insanın ruhsal gelişimine başladığı anlamına mı gelir?

Cevap: O sadece, bu laboratuvardaki onun gibi dokuz kişi ile birleşmelidir. Dokuzdan fazla değil. Biraz daha az olabilir fakat onluya sahip olunması tercih edilir.

Ve sonra tüm dünya onlu olur. Onluların çoğu onlara katılmaya başlar ve sonra su damlaları gibi birbirleriyle kaynaşırlar.

Why Does A Person Need This Huge World?

Ruhlar Birbirlerine Nasıl Yardımcı Olabilir?

Soru: Daha yüksek ruhlar, maneviyatın gelişmesinde bizlere nasıl yardım edebilir?

Cevap: Yaradan yalnızca bir ruh yarattı. Her biri, ortak ıslahı kolaylaştırmak için sözde bireysel ruhlar denen, birçok parçaya ayrıldı. Ancak genel olarak, ruh, herkes tektir. Baal HaSulam bunun hakkında “600.000 Ruh” makalesinde yazar.

Bireysel ruhlar, tek ruhlar topluluğu içerisindedir, bir ruhun düzeltilmesi, diğerine yardımcı olur vb.

How Can Souls Help Each Other?

En Yüksek Yönetim Sistemine Giriş

Baal HaSulam, Son Nesil: Buna, ruhun ölümsüzlüğü, bir sonraki dünyadaki ödül, kişinin görkemi, ulusun görkemi konularını eklemeliyiz.

Birincisi, kişinin aile, toplum ve insanlarla olan ilişki sorunu çok güçlüdür. Eğer buna dikkat etmezseniz, o zaman zorla içine sokulursun. Bireysel ve milliyetçi hareketlerin sözde Birleşik Avrupa’da aniden nasıl başladığını görüyoruz.

İkincisi, Kabala’nın yardımıyla, insan her şeyi idare eden ebedi ve kusursuz bir sistemi ifşa eder. Bu sisteme sanki bir pilotun kokpitine girer gibi girer ve nereye ve neden uçtuğunu kontrol eder ve görmeye başlar. Ve bu uçuş ebedidir.

Öte yandan, bir kişi bu uçaktan inemez. O yüzden uçması ve nereye gidebileceğini anlaması çok önemlidir.

Soru: Ruhun ölümsüzlüğü, geleceğin dünyasındaki ödül ve “insanın görkemi, ulusun görkemi” arasındaki bağlantı nedir?

Cevap: Bütün bunlar bir insanı cezbeder.

Yani kendimi, gelişimimin başına koyarım ve dünya bana bağlıdır. Aynı zamanda, ulusumun ve insanlığın içinde kurtarıcı ve lider gibi görünürüm.

“İnsanları daha parlak bir geleceğe yöneltirim.” Kabala’yı uygulayan, çalışan bir insan böyle hisseder, çünkü her birimiz başkalarının yapamadığı işlevleri yerine getiririz.

Bu koşul, insanların ölümsüzlüğü, ruhun ölümsüzlüğü ve varlığımızın ölümsüzlüğü ile bağlantılıdır. Ölüm yoktur; bir sonraki seviyeye ulaşmak için yalnızca hayvansal bedenin ölümü vardır. Bizlere, bu seviyeye erişmek ve içinde bulunmaya devam etmek için belirli bir zaman dilimi verilmektedir.

Enter The Highest Management System