İntegral Eğitim Sistemi

İntegral eğitim, dünyamızda bir ağ gibi gelişmeye başlayan, üst yönetim yapısına uygun olarak insanlar arasında bağlantılar oluşturan bir bilgi, beceri ve alıştırmalar sistemidir. Bu ağ ile uyumsuzluğumuz, küçük, özelden, evrensele, küresele, her şeyi kendi içinde kapsayan her türden kriz olarak bizim içimizde kendini gösterir.

İntegral eğitim, yaşlılardan başlayarak çocuklara kadar toplumun tüm kesimlerini, alt ve üst kesimlerini kapsamalıdır.

Bu eğitim, insanlara her şeyi anlayabilmeleri için basit bir seviyede dünyanın nasıl çalıştığını anlatmaktan ibaret olmalıdır; yani, dünyamız küreseldir, entegredir ve kendisini giderek daha açık bir şekilde bağlantılı tek bir sistem olarak gösterir. Aramızdaki bağ, buna uymuyorsa, o zaman doğası gereği kendini gösteren bu yanlış bağlantının üzerine ne inşa edersek edelim, her zaman başarısızlığa, iflasa veya krize mahkûm olacağız.

Bu, kişiye açıkça gösterilmelidir. Ev halkı, iş arkadaşları ve toplumla ilişkileri ve tüm toplumun, insanların, uluslar arasındaki ilişkileri ve tüm insan sisteminin çevre ile bağlantısı, tüm bunlar küresel, kapalı, bütünsel, birleşik ve integral olmalıdır. Bu, şimdi bu formda tezahür eden ve gelişimimizin son aşaması, bir sonraki dereceye yükseliş olan doğamız gereği bizden isteniyor.

Fizikçiler, psikologlar, sosyologlar ve birçok bilim adamı bundan bahsediyor yani bu zaten çok açık. Bu nedenle, integral bir eğitim sistemi geliştirmeli ve bunu mümkün olan her yerde uygulamaya çalışmalı ve insanlara bunun ne kadar yararlı olduğunu, kaynakları, zamanı, sağlığı koruduğunu ve insanlar arasındaki ilişkileri, yaşam tarzımızı vb. iyileştirdiğini göstermeliyiz.

İntegral eğitim, her yerde tanıtılması gereken pratik bir yöntemdir. Kim girerse sadece kazanır.

Ne yazık ki buna alışmamız çok zor çünkü bizim egoist toplumumuz kişisel çıkar toplumudur.

İktidardaki yetkililer mümkün olduğu kadar orada kalmak, mümkün olduğunca fazlasını almak ister ve “bizden sonrası tufan” diye düşünürler. Bu nedenle, süreci yukarıdan yavaşlatırlar. Bu arada aşağıdan da, parasızlık ve cehalet onu yavaşlatır.

Oturup hiçbir şeyi araştırmak istemeyen görevlilerle Milli Eğitim Bakanlığı’nın himayesinde oldukları için, çocuklara yaklaşmak mümkün değil. Aynı şey, BM ve UNESCO da dâhil olmak üzere tüm uluslararası kuruluşlar için geçerlidir ve bu, her yerde yalnızca “yaşama, geçinme ve iyilik yapma” gereksinimleriyle ilgilenen insanların olduğunu kanıtlar.

Dünya böyle işliyor ve oradaki insanları suçlamıyorum. Bu, yüz binlerce yıldır gelişmekte olan bir egoist sistemdir. Yani insanlar ışığı görmeden önce, ciddi ayaklanmalar olacaktır.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed