Daily Archives: Mart 25, 2023

“Neden Kendimizi Başkalarıyla Kıyaslıyoruz?” (Quora)

Başkaları pahasına haz alan, bir haz alma arzusundan yaratıldık. Bu bizim insan egomuzdur ve kendimizi başkalarıyla kıyaslayarak bize bir benlik duygusu verir. Kendimizi başkalarıyla karşılaştırdığımızda, kendimizi onlardan ayırırız ve üstün olmayı- onları çeşitli şekillerde kontrol etmeyi ve bastırmayı, isteriz.

Böyle bir eğilim, doğanın cansız, bitkisel ve hayvansal seviyelerinde değil, sadece insan seviyesinde mevcuttur. Fiziksel olarak, biz hayvan seviyesinde varız, ancak içsel arzumuz ve eğilimimiz “insan” veya “konuşan” adı verilen daha yüksek bir seviyeye aittir. Böyle bir seviyede, tüm dünyayı adeta “yutmak” isteriz.

Taşlar, bitkiler ve hayvanlar yani doğanın cansız, bitkisel ve canlı seviyeleri, biz insanlarda olduğu gibi başkalarını emirlerine boyun eğdirmek gibi bir arzu duymazlar. Böyle bir sorunu olan sadece biziz. Bu eğilim ve arzumuzu yerine getirmek isteyerek hayatımızı boşa harcıyoruz ve doğa bizi adeta buna mecbur ediyor.

Kendimizi başkaları ile kıyaslamasaydık, o zaman kendimizi, varmış gibi hissedemezdik. Anı yaşayan ve ek hiçbir arzusu olmayan herhangi bir hayvan gibi hissederdik. Bununla birlikte bizler, “kötü eğilim” adı verilen, daha yüksek bir dereceyi, kendisini başkalarıyla kıyaslayan ve diğerlerine karşı üstünlüğü arzulayan insan egosunu barındırıyoruz. Bu bir yandan “kötülük” olarak adlandırılır, ancak diğer yandan insanlığı ilerlemeye ve farklı şeyler denemeye – bu arzuyu gerçekleştirmeye – iter. Bunun farkına varmamız gerektiğini hissediyoruz, aksi takdirde kendimizi yokmuş gibi hissederiz.

Dostlar Olmadan Işık Yoktur

Kalbinizi dostlar için sevgiye açmanın ne kadar önemli olduğunu henüz tam olarak anlamış değiliz. Nihayetinde, onun aracılığıyla Yaradan’ı sevmeye başlıyoruz ve bu başka türlü mümkün değildir. Bu bizi iter ve çok garip ve alışılmadık gelir ama özünde bu, O’nun niteliklerine yaklaşmamıza yardımcı olmak için Yaradan’ın yarattığı kötü eğilimin tezahürüdür.

Bir dostun kalbine girmeye çalıştığım zaman, Yaradan’a ulaştığım anlaşılır. Bir dostun kalbi, Yaradan’la buluştuğum yer olan, o tapınaktır. Şu ana kadar bunu hissetmiyoruz ve bu bilince ulaşmamız uzun zaman alıyor. Aslında, içimde barındırdığım tüm egoizm, bir dostla olan bağıma karşı çıkar çünkü burası benim Yaradan’la bağımın olduğu yerdir.

Benim için bir dostun kalbi, Yaradan’ın evi olur. Bir dostun kalbine girmeyi başarırsam, Yaradan’ın bulunduğu tapınağa giriyorum demektir. Bu kutsal binayı inşa eden ve böylece Yaradan’a yaklaşan bendim.

Bu nedenle, en önemli şey egoizminizi kırmak ve dostlarınızın kalbine girmektir. Umarım bu içsel duygu kalbimizin derinliklerine yerleşene kadar bunu daha fazla ve daha fazla hissedeceğiz ve bu şekilde hepimiz tek kalpte tek adam olarak bağlanmaya layık olacağız.

Kabala’ya Direniş

Kabala’nın birçok muhalifleri vardır. Onlara böyle öğretildiği için “Kabala” kelimesine katlanamayan insanlar vardır. Kendilerine zarar verebileceğine ve bir şekilde önemlerini azaltabileceğine inandıkları için, onu çalışmaya istekli olmayan insanlar vardır. Yani düşünmeden, başka insanlara sorun çıkarmak için birçok neden vardır.

Yaradan hakkında tamamen yeni bir şekilde konuştuğunuzdaki sorunlardan bahsetmiyorum bile – bu hiçbir dinin bahsetmediği bir şey. Seni nasıl kabul etsinler?

Yorum: Prensipte ne yaptığınızı kendinize açıklayabilmeniz için, Kabala’ya karşı direnişin var olduğunu söylüyorsunuz.

Cevabım: Evet, Kabala çalışan bir kişi gerçekte ne yaptığını anlamaya başlayana kadar bu bir problemdir. Bu, onun içinde hemen oluşmaz.

Yavaş yavaş, neden, ne ve nasıl olduğunu anlamaya başlar. Bütün bunlar, hissetmediği ruhu incelediği için birikir. Kendisi de henüz hissetmediği, ancak yaklaşmaya çalıştığı, üst dünya denen bu ruhtaki duyumları inceler. Bu nedenle, nerede olduğuna dair henüz net bir anlayışa sahip değildir.