Yaratılışa Hediye Olarak Sevgi

Yaradan’da sevgiden başka bir şey yoktur. Ancak Yaradan, alma arzusunun içinde, sevginin ne olduğunu anlamamızda ve sevgiyi edinmemizde bize yardımcı olacak çeşitli koşullar yaratır çünkü bu, bizim için tamamen anlaşılmaz bir şeydir

Sevgi, egomuz için yabancı ve belirsiz, doğamıza aykırı bir şeydir. Nasıl oluyor da önümde sunulan farklı ikramları tattığımda, onların lezzetlerinden ev sahibini gerçekten hissedebiliyorum? Biriyle diğeri arasındaki bağ nedir?

Bu, yaratılışın özüdür, “yoktan varoluştur” ve bu “yokluğun” içerisinde “varoluş” tan bir şey vardır.

Bu nedenle, yokluktan, haz alma arzusundan, var olana gelebilirim. Bu, haz alma arzusu içerisindeki izlenimden, yaratılıştaki tüm her şeyde tamamen kopuk bir nitelik olan sevgiye ulaşabilirim demektir.

Birdenbire, haz alma arzusu içindeki bazı eylemler ve süreçler sonucunda bir mucize gerçekleşir ve o, üst, ilahi doğaya ait olan niteliğe ulaşır.

“Verme-alma” eylemlerinin, sevgi denilen bir mucizenin doğuşuna nasıl yol açtığı, bizim için belirsizliğini bütünüyle koruyor. Sevginin herhangi bir şekilde haz alma arzusuyla hiçbir ilgisi yoktur.

Her defasında ve her basamakta, haz alma arzusunda deneyimlediğimiz eylemlerimizi ve izlenimlerimizi, hepsini bir araya toplamak ve yükseltmek suretiyle sevgi niteliğini edinmek için yenilemek zorundayız.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed