Daily Archives: Eylül 26, 2022

Ne İçin Dua Edersiniz? (Quora)

Tüm insanları kapsayan, mükemmel ve bütün bir sistem içinde olduğumuzu yavaş yavaş anlamaya başlayana kadar, hayatımızda gelişiriz. Bu, sistemi tanıyıp doğru, bilinçli, anlayışlı ve onun amacına uygun olarak kullanmaya başladığımız belirli bir duruma getirmek için bizi kontrol eder ve bu yolla deneyimlediğimiz çeşitli koşullardan geçmemizin nedenini anlamaya başlarız ve o zaman sahip olduğumuz her şeyle, parçası olduğumuz sisteme girebiliriz.

Bu süreç hem entelektüel hem de duygusaldır, ancak özellikle duygusaldır. Bu sürecin üzerinde çalıştığı duygular,  sıkışıp kaldığımız ve kafamızın karıştığı, kendimizle ne yapacağımızı, hayatta nasıl ilerleyeceğimizi, hayatın ve dünyanın ne olduğu, kim olduğumuzu bilmediğimiz, bir şekilde yaşamaktan ölmenin daha iyi olduğu, durgunluk duygularıdır ve biz basitçe kayboluruz. Kim olduğumuzun ve nerede olduğumuzun ve ilerlememiz gereken hedefin, bizim için netleştiği bir koşula ulaşmamız gerekiyor.

Kalbimizdeki, içimizdeki o sisteme döneriz. Bu, daha temel sorulara ulaşana kadar kendi içimizde derinlere indikten sonra gelir ve daha sonra yardım aldığımız bir koşula ulaşırız ve bizler sorularımızı düzenlemek ve cevapları duymak için yardım alırız.

İnsanlığın Ortak Bedeni

Yorum: Bugün hayatın anlamını hisseden, anlayan ve düşünen çok ince bir insan tabakası var.

Cevabım: Ve geri kalanı bunu yapmak istemezler ve bunun yerine otomatik olarak yaşarlar. Yeryüzündeki insanların yüzde doksanı, neden ve nasıl yaşadıklarını hiç bilmiyorlar ve sadece yavrularını besleyip çoğalıyorlar. İnsanların sadece küçük bir kısmı hayatın anlamı hakkında sorularla yaşar ve varoluşlarının doğasıyla ilgili neden, nasıl ve ne olduğunu anlar. Onlardan çok az var, Dünya’da birkaç milyon.

Ama herkes ıslah edilmelidir çünkü biz, içinde et, çeşitli organlar ve küçük bir beyin bulunan ve beyinde her şeyi kontrol eden küçük bir top, bir tür mikroişlemci bulunan devasa tek bir bedeni temsil ediyoruz. Başka bir şey yok. Diğer her şey bedendir ve ona tabidir.

Diğer herkes böyledir. Sadece başka bir yolu olmadığını ve “Dinlemek istiyorum, mecburum! Ona tutunmak, ona katılmak, onu tutmak ve böylece kendime iyi bir hayat sağlamak istiyorum.” diyen bu küçük beyni dinlemeye ihtiyaçları olduğunu anlamalılar: Hepsi bu. O kadar hayvansı bir seviyedeler ki bundan daha fazlasına ihtiyaçları yok.

Ve yalnızca yaratılışın bütün resmini ve tüm büyüklüğünü, düzenini ve sistemini fark edebilenler, anlayabilenler ve özümseyebilenler, daha az şanslı olan tüm insanlar için dünyamıza ışık kanallarıdır.

Bu özel insanlar, kendileri için değil bütün insanlık için yaşarlar. Ve tüm insanlık birbiri için var olur, küçük bir beyin sisteminden yukarıdan gelen ışığın alınmasıyla var olur ve bu da, herkes arasında bağlantılı olarak yapılan tüm muazzam işi anlamadan veya fark etmeden bile karşılıklı uyum içinde yaşamamızı sağlar – tek bir ortak ruh içinde.

Sonuç olarak, hepimiz ıslahımızı tamamlaya geleceğiz ve yavaş yavaş evreni hissetmenin bir sonraki seviyesine yükseleceğiz.

Dünyanın Resmini Nasıl Algılıyoruz?

Bizi mutlu ve/veya mutsuz eden şey, nesnelerin gerçekte ne olduğu değil, onları algı yoluyla neye dönüştürdüğümüzdür (Arthur Schopenhauer).

Yorumum: Elbette. Her hangi bir nesne zaten en başından beri benim içimde vardır ve onu başka bir şeye dönüştüren benim. Aksi takdirde, bu konuda söylenecek bir şey yok.

Eğer bir şeyden ya da birinden bahsediyorsam, o zaman algımı ifade ediyorumdur ve bu nedenle, bu şey zaten benim içimde vardır. Hangi formda var olmakta, ben bundan bahsediyorum. Başka nasıl olsun ki? Eğer algılamıyorsam ne hakkında konuşabilirim ki?

Soru: Ama dedikleri gibi bin kişi, bin görüş. Ortak bir dili nasıl buluyorlar? Neden herkes bir şeyi aynı, bir şeyi farklı algılıyor?

Cevap: Herkes, kendi içinde, kendi niteliklerine dayanarak.

Yorum: Diyelim ki herkes bir masayı, sandalyeyi, bir tür çevreyi aynı şekilde algılıyor…

Benim cevabım: Aynı değil çünkü kıyaslayamayız. Sadece aynı olduğu konusunda hemfikiriz.

Diyelim ki “sandalye, masa” diyoruz, bunun bende ve sizde aynı algıya neden olduğunu kabul ediyorum ama hiçbir durumda ne tür bir nesne olduğunu bu bize belirtmez, sadece bizim içimizde nasıl algılandığını belirtir.

Yorum: Prensip olarak, herkes kendi kişisel yolunda algılar ve dahası, bu tür nüansları (bir şey benim için ve onun için ne kadar ekşi vb.) karşılaştıramayız. Ortaya çıkan şudur ki insanlar aslında dünyanın resmi üzerinde hemfikirdir: biz bunu böyle algılıyoruz.

Benim cevabım: Evet, çünkü onlar orijinal olarak bazı ortak benzerliklere göre var olurlar. İnsanın algılamasında belli başlı nitelikler vardır ve bu yüzden, onlar aynı fikirde olabilir.