Daily Archives: Eylül 20, 2022

“Bir Çocuğa Öğretilecek En Önemli Duygusal Beceri Nedir?” (Quora)

Arkadaşlık. Arkadaşlar ile birlikte olmaktan daha önemli bir şey yoktur. Bu sayede çocuklar diğer çocuklarla nasıl yakınlık kuracaklarını, birbirleriyle nasıl konuşacaklarını ve bağ kuracaklarını geliştirirler ve genel olarak dostane ilişkilerin inşası daha mutlu, daha dengeli ve daha sakin hayatların tadını çıkarmamızı sağlar.

Dostluk, başkalarını geride bırakmaya ve toplumda bir numara olarak ortaya çıkmaya çalıştığımız bir durumdan farklı bir ilişki türüdür. Dostluk, aramızda bir sevgi bağı kurduğumuzu ima ederken, bireyci başarı yaklaşımı, saldırı ve savunma modunda sürekli stres içinde olmamıza sebep olur.

Bugün, her türlü psikolojik ve psikiyatrik sorunları olan giderek daha fazla çocuk görüyoruz ve bu zihinsel sorunların onları yetişkin yıllarına kadar nasıl takip ettiğini görüyoruz. Bu nedenle çocuklarda geliştirilecek en önemli duygusal ve sosyal beceri arkadaşlıktır, herkes arasında karşılıklı güven ve sorumluluk duygusu geliştirmek, kelimenin tam anlamıyla gözlerimizi kapatıp, kendimizi huzur içinde hissedebileceğimiz bir durumdur.

Yaradan’a Benzer Bir Form

Onlu, manevi bir Kli’dir. Herkesin en azından bir şekilde karşılıklı, ortak bir kapsayıcılık elde etmek için çabalayan diğerlerinin önünde kendini iptal etmesi gerçeğinden dolayı, bizler kendi niteliklerimizi Yaradan’a benzer bir forma getiriyoruz. Yaradan Kendini tamamen iptal eder ve karşılıklı kendini iptal etme yoluyla birleşirsek, bu şekilde manevi bir model, Yaradan’a benzer bir form inşa ederiz.

Bu benzerlik ölçüsünde, üzerimize belirli bir parıltının nasıl indiğini, yukarıdan bir gücün aramızda bulunduğunu hissetmeye başlayacağız. Ve o zaman Yaradan’a yaklaştığımızı ve O’nun da bize yaklaştığını hissedeceğiz.

Bu tür alıştırmalardan sonra, bu koşullar altındaki bağ kurmamızın bizi daha da yakınlaştırdığını ve bizi Yaratan’a ilerlettiğini göreceğiz. Yürümeyi yeni öğrenen ve ilk tereddütlü adımlarını atan küçük bir çocuk gibi, biz de zaten O’na doğru giden yoldayız ve bir ayağımızla sonra bir diğer ayağımızla adım atıyoruz.

Yürümeyi öğrensin diye bebeğinin bacaklarını dikkatle hareket ettiren bir anne gibi, bizim bacaklarımızı hareket ettirenin Yaradan olduğunu hissedeceğiz. Böylece, Yaradan’ın üzerimizdeki eylemlerini ayırt etmeye başlayacağız, bacaklarımızı sağa, sola hareket ettiren ve bize ilerlemeyi öğreten O’dur. Bizler hissedeceğiz ki Yaradan eylemlerimizin içerisindedir. Her eylemimizde O’nu ifşa etmek isteyeceğiz ve O’nu tam olarak bu çalışma ile ifşa edeceğiz.

Kendi başıma yürümediğimi ve dostlarımı kendim kucaklamadığımı ama Yaradan’ın bütün bunları benim için yaptığını anlayacağım. Ve ben de aynı eylemleri yapmaya çalışırken, O’nu ifşa etmeye başlarım ve kollarımı ve bacaklarımı hareket ettirenin ve aramızdaki tüm boşluğu dolduranın O olduğunu keşfederim.

“Sevgi” Kelimesi Tüm Dillerde Anlaşılabilir

Soru: Aramızda sevgiye gelmek için kendimi iptal etmem neden bu kadar önemli?

Cevap: Bence bunu dünyamızda, birbirimizle olan ilişkilerimizde hissettiklerimizden de anlayabiliriz. Kendimi seviyorsam bir başkasını nasıl sevebilirim? Bu imkânsızdır. Sevginin ifadesi, ancak ötekinin niteliğini, arzusunu, yaşamını kendinizden üstün tuttuğunuzda ve arzu ettiği her şeyi yapmak için var olduğunuzda olur.

Sevginin, başkalarının arzularıyla onları tatmin etmek için bütünleşmek dışında bir tanımı yoktur. Diğer her şey kesinlikle gerçekçi olmayan bir ifadedir: “Seni seviyorum.“ Hayır! Bana somut, maddesel bir tanım verin.

Dünyamız arzular üzerine inşa edilmiştir. Kendi arzumla ve diğerinin arzusuyla ne yapmalıyım? Aramızda “sevgi” olarak adlandırılacak hangi durumları yaratmalıyım? Sadece tüm niteliklerimi diğerini doldurmaya ve tatmin etmeye yönlendirmek için olduğunda buna “onu seviyorum” denir.

Bu açık bir tezahürdür, ona karşı tavrımın bir ifadesidir. Bu yüzden hepimiz alma arzusunda yaratıldık. Eğer başka bir kişinin alma arzusunu onu tatmin etmek için kendiminkinden üstün tutarsam, buna “Onu seviyorum” denir.

Başkası için kendimizi ne kadar feda ettiğimizi ölçecek, zamanla sabitlenebilecek başka bir maddi, açık, saf tanım yoktur. Bu fedakârlıkta öyle dereceler var ki, o zaman bir şeyi sadece başkası için yapmakla kalmayıp, kendime rağmen kendimi aşıp, kendim için yapacağım her şeyi onun için yaparım.

Karşınızdakini kendinizden üstün tuttuğunuzda, bu tutuma sevgi denir. Başka kelimeler de bulabilirsin; dâhil etme, birleşme, değişim ama bütün insanlar arasında ve bütün dillerde en basiti sevgidir.