“Aşırı Tüketim Sorununa Sizin Çözümleriniz Nelerdir?” (Quora)

Bizim doğa ile aramızda dengeye ihtiyacımız var.

Yiyecek için hayvanları öldürmek ve mekanizmaları, ekipmanı ve ısıtma sistemlerini makul bir şekilde kullanmak için kömür, petrol ve gaz yakmak gibi ihtiyaçlarımızı karşılamamız gerekiyor. Bunu yapmaktan kaçınamayız. Ayrıca suyu yeterli ölçüde akıllıca kullanmalıyız. Ürettiğimizin yarısını okyanusa geri attığımızda ki bu da çok fazla kir ve çöp üretir, o zaman doğal olarak kendimizi bu aşırılıkta boğulurken buluruz.

Oysa böyle bir süreç, etrafındakiler sessiz kalırken, açgözlü ya da aptalca, mümkün olduğu kadar çok üretmeye ve kazanmaya çalışanların, kullanılmayanları çöpe atanların elindedir. Bu durdurulamaz bir süreç haline gelmiştir ve bugün dünyada ürettiğimizin yarısı gereksizdir.

Çözüm, hayatımızda neyin gerekli neyin gereksiz olduğunu bulmaktır. Bunu yaparak, üretimimizin yaklaşık yüzde 70 ila 80’ini durdururduk.

Dahası, neyin gerekli neyin gereksiz olabileceği konusuna mantıklı bir şekilde yaklaşılabilir. Birkaç koşulun farkında olmasak da, bu yaklaşımı uygulamak hala mümkündür. Örneğin, ekonomistler, insanların ihtiyaçlarını karşılamanın ne anlama geldiğini zaten hesaplamış ve tahmin etmişlerdir. Ama bunu dikkate alan var mı? Gerçekten ihtiyaç duyulandan daha fazlasına sahip olunmamasını önemseyen insanlar var mı?

Yine de şu bir başlangıç noktasıdır: Hayatımızda neyin gerekli neyin gereksiz olduğunu hesaplamak.

Bununla birlikte, büyük bir sorun var: insan doğası, (kendini diğerlerinin üzerine yerleştirmek isteyen, başkalarının pahasına haz almak için egoist arzu), onun varlığını sürdürmesini ister. Ve sorun, her zaman diğerlerinden üstün olmak, onlardan daha iyi olmak isteyen egodadır. Böylece ihtiyaçlarımızı ve fazlalıklarımızı istediğimiz gibi halledebiliriz, ama sonunda ego sürekli daha fazlasını, komşunun üstünde olmayı ve onlardan daha fazlasına sahip olmayı isteyecektir.

Bu nedenle hayatımızda neyin gerekli neyin gereksiz olduğunu bulmak ve ihtiyaçlarımızı karşılamakla birlikte, aynı zamanda egoist doğamızın nasıl işlediğini, bizi nereye götürdüğünü ve ortak bir verme niyetiyle birbirimize bağlanarak egonun etkisinin üstesinden nasıl gelebileceğimizi gösteren daha kapsamlı bir eğitim yaklaşımına da ihtiyacımız var. İhtiyaçlarımızı çözerek, onlarla ilgilenerek, insan toplumunda pozitif bağlantının düzenli olarak öğrenilmesi ve uygulanmasıyla birlikte, aşırı tüketim ve aşırı üretim sorunlarını çözebiliriz ve şu anda ürettiğimiz, satın aldığımız ve attığımızdan yaklaşık yüzde 70 ila 80 daha azıyla rahat ve mutlu yaşayabileceğimizi görebiliriz.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed