İki Durum: Küçüklük ve Büyüklük

Soru: Rabbi Nachman, Zohar Kitabı’nı okurken, onu anlamakla ödüllendirilene kadar çok kez ağladığını yazıyor. Bu “ağlama” durumu nedir?

Cevap: Ağlamak, kişinin Yaradan’a yaklaşmak için daha da büyük bir çaba sarf etmek için, daha fazlasını anlayamadığı ve göremediği için üzüntü duyduğu küçüklük durumunu (Katnut) temsil eder.

Soru: Ayrıca şunları yazıyor: “Onlar (Raşbi’nin öğrencileri) birbirleriyle bağ ve birlik içinde olmalarına rağmen, bu bağ geçiciydi ve ilk sütunun birliği yani tek bağ olarak adlandırıldı. Ve sonra Rabbi Şimon, bu bağın güçlü ve sağlam olması için onları ikili bir bağ ile bağlamak istedi.” Bu iki çeşit bağ nedir?

Cevap: Biz yalnızca onları tek bir sistemde, tek bir onluda, tek bir ruhta birleştirmekten bahseden Tora’yı okuyan insanlar arasındaki bağdan bahsediyoruz.

Gerçek şu ki, yalnızca arzuları ihsan etmeye yönelik bir bağ vardır, küçüklük bağı denilen, bir küçüklük durumu (Katnut). Ve bir büyüklük (Gadlut) durumunu, kişinin ıslah olmuş durumdaki güçlü egoist arzularını içeren bir bağ vardır.

Herkes için Zohar‘da, Baal HaSulam’ın yorumlarıyla şöyle yazılmıştır: Birbirini sevmeyen tüm o dostlar, kendi vakitlerinden önce dünyayı terk ederler (Herkes için Zohar, Ki Tissa 54). Raşbi’nin zamanındaki tüm dostların arasında ruh sevgisi ve maneviyat sevgi vardı. Ruh sevgisi, küçüklük (küçüklük durumu) seviyesindeki sevgi demektir. Ve maneviyat sevgisi, büyüklük (büyüklük durumu) seviyesindeki sevgidir.

Bu nedenle onun neslinde Tora’nın sırları ifşa oldu. Rabbi Şimon, “Birbirlerini sevmeyen tüm dostlar, kendilerini doğru yoldan saptırırlar” derdi, çünkü onlar, alma arzuları da ihsan etme için çalıştığında, kendilerini büyük sevgi durumuna geliştirmemişlerdir.

Ayrıca Tora’da sevgi, kardeşlik ve hakikat olduğu için Tora’ya bir leke koyarlar.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed