Daily Archives: Mayıs 14, 2022

Hayat Rastgele Bir Olaylar Dizisi Değildir

Soru: Dünyada olup bitenlere absürt tiyatro denilebilir. Ama insanlık başyapımcının düşüncesini anlamıyor. Kabala’ya göre bu nedir?

Cevap: Başyapımcı aslında bizi kontrol eden doğadır.

Doğayı, özellikle sibernetik, biyo-sibernetik, küresel sistemler ve Dünya’nın jeosferini inceleyerek, her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu ve bir nevi gelişim planı içinde olduğunu anlarız.

Ayrıca, bu master plan, sırayla birbiriyle koordineli olan alt bölümlere ayrılmıştır. Hiçbir şey boşuna olmaz, her şey önceden belirlenmiştir.

Bu planı bilmesek bile, o hala var olmaktadır. Aynen eskiden olduğu gibi, bir hafta veya bir ay önceden hava durumunu tahmin edemezdik ama bugün edebiliyoruz. Bizim çalışmamızda da aynı şekilde, pratikte hiçbir şeyde ıslah yapmıyoruz, sadece bu programın dünyada var olduğunu ifşa ediyoruz.

Hayat rastgele bir olaylar dizisi değildir. Bunu tüm araştırmalarımızdan görüyoruz. Bu nedenle, şu soru ortaya çıkıyor: “Öyleyse, o zaman benim, doğanın tacı olarak, kesinlikle bir amacım var. Doğa beni boşuna yaratmadı. Her küçük parçacıkta, her atom ve molekülde büyük bir bilgelik, nedensel gelişim vb. varsa, benim nedensel gelişimim nedir? Gelmem gereken bu sonuç nedir?”

Bu tür sorular bir yandan bizi bir çıkmaza sürükler. Öte yandan, onları çözmemiz gerekir; yoksa yaşamanın bir anlamı yoktur. Bu, insanların bu planı açıklamanın gerekli olduğunu hissetmeye başladığı bizim neslimizdir çünkü bir şeyin peşinden gitmeden ve herhangi bir bakış açısı olmadan hayat insanı sadece yaşama arzusundan alıkoyar ve mahrum eder.

“Dünya Kötülükten Nasıl Kurtulabilir?” (Quora)

Çok basit bir şekilde, şu basit aksiyomu kabul ederek “kötülük yalnızca senin içinde var.”

Eğer içinizde kötülük olmasaydı, kötülük hissi duymazdınız ve dünyada hiç bir kötü tezahür algılamazdınız.

Dünyada gördüğümüz tüm kötülük, içimizdeki kötülüğün bir yansımasıdır ve biz onu dışımızda görürüz. Her türlü davranışın kötü olduğunu düşünürüz ve kötülüğü doğa içerisinde de görürüz, ancak kötülüğü kendi dışımızda algılamamız içimizde barınan kötülükten kaynaklanır. Bu nedenle, dünyayı kötülükten kurtarmak, kendimizi ıslah etmek demektir. Kendimizi ıslah ederek, dünyada sadece iyiyi gördüğümüz bir duruma ulaşırız.

Kendimizi ıslah etmek için, bu ıslah metodunu düzenli olarak öğrenmemiz gerekir, böylece günden güne kötülüğü yok etme ve iyiye yaklaşma metodunda giderek daha da fazla ustalaşırız.

Temelde, Kabala öğretisinin esas olarak içerdiği şey budur. Bu nedenle Kabala bilgeliği çağımızda kitlesel ölçekte: içimizdeki kötülüğü ıslah etmek, kötülüğü kökünden yok etmek için ve bunu yaparak, bizi gerçekliği mutlak iyi olarak algılamaya yönlendirmek için ifşa olmuştur.

“Realitenin Gerçek Doğasını Nasıl Anlayacağız?” (Quora)

Beş duyu organımız, bizi çevreleyen realitenin yalnızca çok sınırlı bir bölümünü bize ifşa eder. Bu kısma “bizim dünyamız” veya “bu dünya” diyoruz. Bizi çevreleyen realitemizde hissetmediğimiz, anlamadığımız veya fark etmediğimiz birtakım başka nesne ve eylem vardır.

Bizler, şu anda algıladığımızdan çok daha fazlasını içeren, nesnelerle, eylemlerle, varlıklarla, kelimenin tam anlamıyla var olan her şeyin nedenleriyle ve sonuçlarıyla bağlantı kurduğumuz, uçsuz bucaksız bir gerçeklikte var olmaktayız.

Bu resmin neresinde olduğumuzu, bu realitedeki varoluş amacımızı ve gerçek doğasını anlamak için, önce onu keşfetmemiz gerekir. Bunu yaptıktan sonra, gerçekte nerede olduğumuzu ve onun nasıl işlediğini görebiliriz. O zaman, doğamızın ne olduğu, realitenin doğasının ne olduğu, amacımız ve rolümüzün ne olduğu ve realitenin daha derinlerine nasıl nüfuz edebileceğimiz dahil olmak üzere, onun gerçek doğası hakkında sonuçlar çıkarabiliriz. Kabala bilgeliği tam da bu amaç için yaratılmış bir metottur.