“Gizliliğin Olmadığı Bir Dünya Nasıl Görünürdü?” (Quora)

Sanki hepimiz birbirimizin önünde çıplakmışız gibi olurdu.

Kulağa korkunç gelse de, şu anda kendimiz üzerinde her türlü korumaya sahip olmamıza güveniyoruz, korumalarımızı kaldırsaydık, o zaman özgür hale gelirdik. Yani, kendimizi birbirimizden uzaklaştırmaya gerek duymazdık ve kendimizi açıp birbirimizin önünde utanmadığımızı hissedebilirdik.

Ya hiçbir şeye sahip olmadan ya da her şeye sahip olarak özgür olabiliriz. Dahası, doğanın pozitif gücüne bağlanarak ve onu hayatımıza davet ederek her türlü güvensizlik hissini bitirebiliriz.  Realitemize rehberlik eden yasaya (form eşitliği yasasına) göre birbirimize karşı tutumlarımızı ayarlayarak ki böylece onlar doğanın üst gücünün bize karşı tutumuna benzer hale gelirlerdi, o zaman kendimizi doğa ile aynı sınırsız durumda hissederdik.

Ancak şu anda doğanın tam tersi bir durumdayız.

Doğa özgecil iken biz egoistiz. Bu nedenle, mahremiyetimizin kaldırılması şu anda çoğu insan için bir kâbus gibi görünmektedir. Her şey ne kadar iyi bağ kurduğumuza bağlıdır: Her birimizin, doğuştan gelen egoist dürtülerimizin üzerinde birbirimize karşı özgecil tutumlar oluşturmak için, birbirimizi desteklediğimiz ve teşvik ettiğimiz bağlarımızı uyumlu bir şekilde gerçekleştirirsek, o zaman kendimizi tamamen güvende, emniyette ve kendimizden emin hissederiz ve mahremiyetimizi kaybetmekten korkmayız.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed