Daily Archives: Şubat 23, 2022

“Bedenden Zihne” (Linkedin)

Mevcut dalga her zamankinden daha fazla kafa karışıklığına neden oluyor. Daha önce uzmanlar virüsün yayılmasını engellemek için toplu aşıların gerekli olduğuna inanıyorlardı, şimdi ise mevcut türün, pandemiyi soğuk algınlığı gibi endemik bir hastalığa dönüştüreceğinden tüm korumaları bırakmamız gerektiğine inanan uzmanlar var. Şayet bitecekse, nasıl biteceğini gerçekten bilmiyorum. Her iki durumda da, bir şey açık: sıkıntılarımız bitmeyecek. Bedenlerimizi değil zihinlerimizi etkileyecek yeni bir tehdit gelecek.

Öncelikle, tüm sorun zihnimizdedir. Hasta olan zihinlerimizdir ve onlar bedenlerimizi ve dünyanın geri kalanını hasta ediyor. Bu nedenle, gelecekteki sıkıntıların daha karmaşık ve daha sofistike, daha incelikli olacağına inanıyorum. Vücudumuza değil, beynimize saldıracaklar. Sonuç olarak, farklı düşünmeye ve olayları farklı görmeye başlayacağız.

Aklımızdaki hastalık, başkalarına karşı tutumumuzla ilgilidir. Başkalarına o kadar kötü davranıyoruz ki, bu süreçte kendimize zarar verdiğimizi bilsek bile duramıyoruz. Komşusunun kıskançlığına yenik düşen bir adamla ilgili bir anekdot vardır. Bir gün, adam bir lamba bulur. Ovalayınca bir cin çıkar ve ona istediğini vereceğine söz verir, ancak bir uyarıyla: “Sana ne verirsem, komşuna iki katını vereceğim.” Kıskanç adam bir süre düşünür ve sonunda cine: “Gözlerimden birini çıkar” der.

Kendimize yaptığımız budur. Zihinlerimiz başkalarının pahasına hakimiyet, güç ve zenginlik arıyor. Bu süreçte, dünyamızı yaşanabilir kılan bolluk kaynaklarını yok ediyoruz. Başkalarını ezmeye o kadar dalmışız ki, işin sonunda kendimizi yok etmek olsa bile onları yok etmeye çalışmaktan vazgeçemiyoruz.

Bu tavır bize bulaşacak, yeni virüsün hedefi olacaktır. Umarım bir an önce olur ama emin olamıyorum. Bildiğim şey şu ki, o geldiğinde çevremize verdiğimiz zararı fark etmeye başlayacağız.

Ne yazık ki, sadece acı çekerek öğreniyoruz. Yanlış yöne gittiğimizi görmek için sadece darbeler gözlerimizi açıyor. Aklımızı daha hızlı öğrenmek için kullanırsak, acının çoğunu boşa çıkartırız, ancak bu bizim öğrenme isteğimize bağlıdır. Maalesef şimdilik öğrenme modunda olduğumuzu söyleyemem.

Manevi Dünyanın Yasalarına Göre

Soru: Onluda dostların bazıları, Yaradan’ın dünyayı iyi ve iyilik yapan olarak yönettiğine inanmadığında ne gibi eylemler yapabiliriz?

Cevap: Eğer Yaradan’ı ifşa etmek istiyorsak ve bu yüzden bir gruptaysak, O’nu ifşa etmek için neler yaptığımızın farkında olmalıyız.

Sezgide ve anlayışta, yani hislerde ve bilgide gerçekleşen durum ve olaylara benzer olabildiğimiz ölçüde ifşa gerçekleşir. Bu aynı zamanda egoist dünyamız için de geçerlidir.

Bu nedenle, içimizde Yaradan’ın ihsan etme niteliğine benzer, O’nu ifşa edebileceğimiz ve hedefimize ulaşabileceğimiz bir organ yaratmalıyız. Hadi bunu yapalım.

Kabalistlere inanmalı ve onları takip etmelisiniz. Ve sonra başaracağınızı göreceksiniz. Her halükarda, size kötü bir şey öğretmezler, sadece sizin özel, küçük dost grubunuzla zaten ihsan ve sevgi niteliğindeymişsiniz gibi ilişki kurmayı öğretirler.

Bunu denerseniz, yavaş yavaş dünyamızın dışında başka bir dünya olduğunu, ilişki seviyemizin dışında başka ilişkiler olduğunu ve hepsinin bu nitelik üzerine kurulduğunu hissedeceksiniz.

Bunu yapmak için, dünyamızda, birbirinize manevi dünyanın yasalarına göre davranacağınız kapalı bir grup, bir alan yaratmalısınız. Sonra aranızda Yaradan’ı ifşa edeceksiniz.

Bu kelimeleri hatırlayın, onları hissetmeye çalışın! Akıllı olmaya çalışmayın, yoksa sadece bundan uzaklaşırsınız ve kim bilir ne zaman geri dönersiniz.