Daily Archives: Şubat 9, 2022

İnsan Doğası: Her Şey Benim İyiliğim İçin

Dünyada sadece iki güç vardır: alma niteliği ve ihsan etme niteliği.

Alma niteliği doğanın tüm seviyelerinde bulunur: cansız, bitkisel, hayvansal ve insan. Bizler bunların tezahürlerini görürüz.

Gerçek “ihsan etme” niteliğini ise adeta hiç yokmuşçasına göremiyoruz. Bu, kendini üst güç olarak gösteren şeydir, her şeye hayat veren ve her şeyi kontrol eden Yaradan’ın gücüdür ama bizler bunu hissetmiyoruz. Bizler yalnızca, her biri kendi faydasına yönelmiş olan egoist güçleri görebiliyoruz. Bu bizim dünyamızın doğasıdır.  Onun içsel gücü, Yaradan’ın gücü, tüm maddeye enerji verir. Bu bizlerin hakkında konuşabileceğimiz, yakalayabileceğimiz veya ölçebileceğimiz bir güç değildir.

Manevi eylemler, onları ortaya koyan kişinin yararına yapılmadıkları için maddi eylemlerden farklıdır.

Bu nedenle eğer bir insan bir şey yapıyorsa, kendisi için yapıyordur. Bu kişiye  “Yap ama kendi yararın için değil” denilirse, onu yerine getiremez. Belli bir çerçeveye oturtulsa ve cezalandırılmamak için bir şeyler yapsa bile, yine de kendine fayda sağlayacaktır.

Diğer eylemler, içimizde doğuştan yoktur çünkü onlara karşılık gelen niteliklere sahip değiliz: ihsan etme, çıkar gözetmeyen sevgi, onları yapan kişiye bir fayda sağlamayan herhangi bir şey.

Yani kişinin sadece kendisi için yaptığını açıkça anladığı egoist eylemlere ek olarak, kendisi için yapmadığı, kendine yönelik olmayan ve kendisine geri dönmeyen manevi, özgecil eylemler de vardır.

Bizler bu tür eylemleri gerçekleştiremeyiz, ancak kendimize daha yüksek özgecil bir gücü çekerek belirli becerilerin yardımıyla bu doğaya yavaş yavaş hakim olabiliriz, bu da bize etki ederek bize kendimiz için değil, diğer koşulda hareket etme fırsatını verir.

Grubu Övmek

Yaradan özel bir durum yaratmıştır: yardımıyla O’na gelebileceğimiz bir grup. Aksi takdirde gelemezdik ve egoist bir varoluşta kendi seviyemizde kalırdık.

Grup, bizi önemsemek için yaratılmış harika, özel bir niteliktir. Bu, Adem’in parçalanmış ruhudur ve onun bir parçası her birimizin içindedir. Bir grupta toplandığımızda, onları bir araya getirmeliyiz ve o zaman Yaradan’a gelebiliriz.

Aslında, dünyasal seviyemizde bir araya gelmek, bu toplantımızı en azından bir şekilde yavaş yavaş manevi bir seviyeye getirmek için muazzam, şaşırtıcı, eşsiz bir fırsata sahibiz. Çabalarımızın benzerliğiyle, yine de bencilce olsak da, üst ışığın, Yaradan’ın etkisini uyandırırız ve böylece kendimizi O’na doğru çekmeye başlarız.

Bu, O’nun gibi olmanın, kendimizin üzerine çıkmanın ve Yaradan’a yaklaşmanın yoludur. Bütün bunlar gruptur! Bu yolculuğu ancak onun sayesinde başarabileceğiz. Aksi takdirde, doğduğumuz en alt (hayvansal) seviyede kalırız.

Grup özel bir araçtır ve bir hayvan seviyesinden Yaradan’ın seviyesine yükselmenin tek yoludur.

Beklemeyin! Harekete Geçin!

Soru: Tüm sürtüşmelerin ortadan kalkması için onludaki her şeyin iyiye dönmesini beklemek doğru mudur?

Cevap: Beklemeyi doğru bulmuyorum. İşe yaramayacaktır. Durumunuzun düzeltilmesi gerektiğini anlamanız için, üst kuvvet sizi yukarıdan bir sopayla ilerlemeye zorlamaya başlayana kadar sonsuz sayıda yıl bekleyebilirsiniz. Hiçbir durumda, bir gün olması gereken bir şeyi bekleyemeyiz. Bu hayata karşı en kötü tutumdur.

Harekete geçmeliyiz. Grubunuzda birbirinize yardım ederseniz, artık bu korkutucu ve zor değildir. Bunu yaparak başkaları tarafından uyarılırsınız ve onlara göre hareket eder ve böylece ilerlersiniz. Gruptaki dostlar arasında doğru ilişkiler kurulursa ve onları çalışmaya başlamaları için zorlamaya başlarsanız, otomatik olarak herkes birbirine yardım eder, birbirine ilham verir ve herkes ilerler.

Ve beklemek en tehlikeli duygudur. Bekleyecek bir şey yok.

Soru: Eğer bir grup içindeysem, onlu grup içindeki tartışmaları, sürtüşmeleri ve müdahaleleri kabul etmemeliyim. Bu doğru mu?

Cevap: Hayır. Tüm bunların düzeltilmesi gerekiyor, sadece reddedilmek değil. Aktif olmaktan bahsediyorum. Bu konuda herkesin birbirini anlaması gerekir; ben başkalarına ilham vermezsem, o zaman onlar da bana ilham vermezler ve biz de ilerleyemeyiz.