Daily Archives: Ocak 10, 2022

Mevcut Yaklaşımdan Vazgeçin

Yorum: Baal HaSulam, her bir koşulun bizlere onun kötülüğünü, sonluluğunu fark etmek ve yeni bir koşula geçmek için verildiğini yazar. Kabala’nın, kişinin bir öncekini kötü olarak algılayarak bir koşuldan diğerine hızla geçmesine yardımcı olmak tasarlanmış olduğunu söyler.

Cevabım: Doğrudur. Hayal edin: Şimdi, deyim yerindeyse, üzerinde çalıştığımız mevcut aşamanın kötülüğünün farkına varmalı ve bir sonraki aşamaya geçmeliyiz. Bu da şu anda içinde bulunduğumuz yaklaşımı tamamen terk etmek anlamına gelir.

Bunu nasıl yapabiliriz? Bu adımdan kurtulmak için çok büyük ıstıraplardan geçmemiz gerekiyor. Başka bir deyişle, ne ailenin, ne sanatın, ne bilimin, ne mesleklerin ne de insanlar arasındaki ilişkilerin ve en önemlisi insanın doğayla ve kendi kendisiyle ilişkisinin artık bu biçimde işlemediğinden emin olmalıyım. Bunların hepsi krizdedir.

Ama bu kriz hala yetersizdir, onun durgun seyrini görebiliyoruz. “Aslında bunların hiçbiri yok” diyerek onu karartmaya, geciktirmeye, onun içinde oynamaya çalışıyoruz. Bu durumda daha kaç on yıl geçirebileceğimizi hayal edin.

Bu durum daha da kötüleşecek ve kendimizi her zaman bir çeşit ağrı kesici ile besleyeceğiz ve her şeyin o kadar korkutucu olmadığını söyleyeceğiz. Düşünün bir kere, insanlar boşanıyor, çocuklar aileden ayrılıyor ve biz birbirimizi canlı canlı yiyip bitirmek istiyoruz. Düşünsenize artık bilim ve kültür yok, insan korku içinde yaşıyor.

Yani bu koşuldan çıkmak ve sonrakini görebilmek için onu kötü olarak idrak etmemiz gerekir.

“Daha Mutlu Olmak İçin Hayat Algımızı Nasıl Değiştiririz?” (Quora)

İlk önce hayatı nasıl algıladığımızı anlamamız gerekiyor ki bu bir bencillik merceğinden geçer. Hayatı olduğu gibi algılamıyoruz, ancak beş duyumuz, görme, koklama, dokunma, işitme ve tat alma aracılığıyla, sürekli bilgi aldığımız beş fırsata sahibiz. Beş duyumuzu aşarsak, o zaman yeni ve farklı bir gerçeklik hissiyatına geliriz.

Algıladığımız her şey egomuzdadır yani sadece kendi çıkarımız için haz alma niyetiyle haz alma arzumuzdadır. Bu ego, hayatımızın her anından haz almaya, elimizden geldiğince çok kazanmaya ve mümkün olduğunca az kaybetmemize eşlik eder ve bizi yönlendirir. Doğa bizi her an arzulamamız, düşünmemiz ve kendimizle ilgilenmemiz için programladı ve bedenlerimiz bunu çok sofistike ve zekice yapıyor. Yaşam algımız bu nedenle ne istediğimiz, ne anladığımız ve hissettiğimiz, ne aldığımız ve neye sahip olduğumuz açısından çok sınırlıdır.

Kabala bilgeliğine göre sonsuz, bol ve mükemmel bir realitede varız ve algımız bu realiteyi çok küçük bir noktaya kadar daraltır. Evrende var olan seçeneklerin ve fırsatların genişliği hakkında hiçbir fikrimiz yok. Bedenlerimizin, bizi dışarıdaki bol hazdan kopuk, onların içlerinde yaşamaya zorladıkları için, dostlarımız değil düşmanlarımızdır.

Bu nedenle, yaşam algımızı değiştirmenin ve daha mutlu olmanın anahtarı, beş duyumuz aracılığıyla aldığımız yaşam algısından çıkıp yeni bir yaşam algısına girmektir: bedenlerimizin üstünde, ebedi ve mükemmel gerçekliği algılayabilen yeni bir duyu açtığımız yer. Kabala bilgeliği bu yeni duyuya “perde” (İbranice’de “Masah”) adını verir ve Kabala’nın tüm metodu, bu perdeyi, yaşam algımızda mümkün olan her şeyi keşfedeceğimiz bir noktaya kadar geliştirmeyi amaçlar. Bunu yaparak mutluluğun kaynağına ulaşırız yani mutluluğu sonsuz, mükemmel ve gerçek biçiminde elde ederiz ve böylece kelimenin tam anlamıyla mutlu oluruz.