“İlişkilerde Çatışmaların Üstesinden Gelmek – Gerçekten İşe Yarayan (Ve Kimsenin İstemediği) Bir Çözüm” (Linkedin)

Her ilişki çatışmalardan geçer. Bunlar hoş değillerdir ama kaçınılmazlardır. Bir ilişkiyi derinleştirmek ve güçlendirmek için çatışmanın üstesinden gelmek gereklidir. Bir ilişkinin ancak bir takım çatışmaların üstesinden gelmesi durumunda kalıcı olacağına güvenebilirsiniz. Sorun şu ki, çatışmalar tatsız ve genellikle korkutucu olduğundan, onlardan uzak durmaya çalışırız. Şayet onları nasıl kabul edeceğimizi bilirsek ve onların üstesinden gelerek bağımızı daha yüksek bir seviyeye yükseltirsek, onlardan korkmayacağız ve hemen hemen her çatışmayı çözebilecek güçte olacağız.

Çatışmalar, çatışan çıkarlardan kaynaklanır. Bu açıktır. Ben bir şey istediğimde ve eşim başka bir şey istediğinde, öfkelenirim. Bu her ilişki için geçerlidir – insanlarla, evcil hayvanlarla ve hatta makinelerle (soğuk bir sabahta arabanız çalışmadığında attığınız küfürleri düşünün).

Eşler söz konusu olduğunda çözüm basittir ama yapması çok zordur: Birbirinizi dudaklarınızdan öpün. Tam da öfke anında, tam tersini yapın.

Daha derin bir seviyede, her insanın farklı arzuları, farklı düşünceleri ve hayata farklı bir yaklaşımı olduğunu anlamamız gerekir. İlişki, iki veya daha fazla farklı insanın bir bütün halinde birleşmesidir. İyi bir ilişkide, aralarındaki farklılıklar, her bir tarafın, ilişki olmasaydı geliştirmeyecekleri nitelikleri ve bakış açılarını geliştirmesine yardımcı olur. Negatif bir ilişkide, güç mücadeleleri tarafların büyümesini engeller, ezilen ve ezen durgunlaşır ve düşüncelerine yerleşir ve aralarındaki sevgi dağılır.

İyi bir ilişki emek gerektirir. Negatif ilişki doğal olandır. Olumlu bir bakış açısı oluşturmak için, benim bakış açımdan öyle olmasa bile, diğer bakış açısının da değerli olduğunu kabul etmeliyim. Eğer bunu kabul edersem, ki bu “kavga” konusunda biraz deneyim gerektirir, diğer bakış açısının bana kendi başıma geliştiremeyeceğim fikir ve bakış açıları sağladığını fark edeceğim.

Eşinizi tam kızgınken öpmek, artık kızgın olmadığınız anlamına gelmez ama kızgın olsanız bile eşinizi takdir ettiğiniz ve önemsediğiniz anlamına gelir ve öfkeniz sevginizi uzaklaştırmaz. Bu, bağınızın gücünün bir onayıdır.

İnsanların en bilgesi olduğu söylenen Kral Süleyman, bu yaklaşım hakkında şunları söylemiş: “Nefret çekişmeyi kışkırtır ve sevgi tüm suçları örter” (Özd. 1012). Başka bir deyişle, nefretinizi koruyun ama onu sevgiyle örtün; sevgiyi geçici öfkenizden daha önemli hale getirin.

Elde edeceğiniz faydalar çok büyüktür. Çatışmaları bu şekilde ele aldığımızda sadece kendimizi değil, eşimizi de değiştirmiş oluruz. Tek kelime etmeden, öğüt vermeden, nasihat etmeden, basitçe kendi örneğimizle sağlıklı bir ilişkinin yolunu açarız.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed

Önceki yazı: