Daily Archives: Aralık 16, 2021

En Yüksek Dereceyi Nasıl Ediniriz?

Soru: Var oluşumuzun en üst derecesini nasıl edinebiliriz?

Cevap: Yavaş yavaş, bizim dünyamızdan başlayarak 125 manevi dereceye kadar.

Her birinde beş Partzufim bulunan Ein Sof (sonsuzluk) dünyasından dünyamıza inen beş dünya vardır ve her Partzuf’ta toplam 125 derece olmak üzere beş seviye vardır.

Ein Sof dünyasına ulaşana kadar bu seviyelere yükseleceğiz. Her seviyede egoizmi tersine çevirmeli ve böylece yükselmeliyiz.

Yani tüm bu seviyeler, egoistlerden, kendimizden daha yüksek, daha da yüksek içsel değişimler anlamına gelir.

Soru: Bu sayım nereden başlıyor?

Cevap: Sayım sıfırdan başlar. Bir gruba girdiğinizde ve gruptaki dostların önünde iptal olmaya başladığınızda, o zaman her şeyi bununla ilişkili olarak ölçersiniz. Bu seviye sıfırdır.

Aynı zamanda, tam olarak nerede olduğunuzu, yüksek veya alçak, yükselişleri, düşüşleri ve yol boyunca farklı dalgalanmaları bilirsiniz. Ve böylece yol boyunca ilerlersiniz.

İnsan Tek Başına İlerleyemez

Soru: Tek başına Kabala çalışmak isteyenlere kaynakları okumaları için neler önerirsiniz?

Cevap: Hiçbir şey. İsterlerse çalışabilirler ama kısa bir süre sonra çalışmalarının onlara sadece zihinsel gelişim sağladığı, ancak duygularını geliştirmediği sonucuna varacaklardır. Doğru gelişim ancak Kabalistler’in tavsiyesine göre yani sadece bir grup içinde olabilir.

Bu hem Tora’da hem de bütün kaynaklarda yazılıdır. Eski Babil’de İbrahim’in ana grubunun ve sonrasında 2000 yıl önce İsrail’de Celile’deki Rabbi Şimon grubunun oluşturulma şeklinden örnek almalıyız. Dünyanın herhangi bir yerinde, bir öğrenci başarılıysa, bunun nedeni doğru çevre içinde olmasıdır.

Birbirinizi ilerletmenin yolu hakkında mümkün olduğunca çok düşünmeli ve sadece itici bir rol oynayabileceğinizi ve ruhunuzun diğer tüm dostlar olduğunu anlamalısınız. Sen Malhut’sun ve dostların ise ilk dokuz Sefirot.

Tek başına ilerlemek imkansızdır çünkü egoist doğanızdan çıkmanız gerekir ve bu ancak doğru pratik çalışmayla yapılabilir.

Doğanın Programını Anlamak

Doğa birdir ve bütün parçaları tam bir bütünlük içerisindedir, kasıtlı olarak özgür irade verilen, böylece onu kullanarak bütünleşmeye kendisi gelecek olan insan dışında. Ve geç kaldığı ölçüde, kendisi bağımsız adımlar atmak isteyecek ve üzerine düşen sopanın önüne geçip doğa ile bütünleşmek için çabalamaya başlayana kadar acı çekmeye itilecektir. Günümüzde bizler bu koşuldayız.

Bu yüzden depresyona giriyoruz ve aile ya da bu dünya bizi tatmin etmiyor. Uyuşturucularla dikkatimizi dağıtıyoruz, çocuk sahibi olmak istemiyoruz vb. Peki neden? Çünkü doğa kasıtlı olarak bize darbeler göndererek var olmaya değecek özel bir amaç arama zorunluluğunu hissetmemize neden olur. Doğa bizi yeni bir koşula böyle hazırlar.

Bunu hayatın her alanında görürüz. İnsanlar motivasyonlarını kaybederler ve hiçbir şey istemezler, böylece bir demografik kriz meydana gelir ve dünya her konuda yokuş aşağı gider. Bu, içimizde özel bir motivasyon yaratmak için doğa programında kasıtlı olarak ortaya konmuştur.

Bizler, doğanın niyetini, düşüncesini, bize ne tür bir provokasyonun sunulduğunu ve en güzel koşula nasıl gelebileceğimizi anlamak için varız. Sevgide, ailede ve dostlukta ve herhangi bir programın uygulanmasında en başarılı olabiliriz, aslında her şeyde başarılı olabiliriz.

O zaman dünyayı büyük ve küresel olarak göreceğiz ve nasıl çalıştığını, onu ve toplumu nasıl yeniden inşa edeceğimizi hissedeceğiz.

Kendi İyiliğim İçin Değil

Herhangi bir arzuyu kendi iyiliğim için değil, başkaları için kullanmak her zamanki arzularımın içinde yaşamak istemediğim, ancak doğanın bir sonraki derecesine, alma yerine ihsan etme durumuna yükselmek istediğim tamamen farklı bir varoluştur.

Soru: Doğadan aldığım arzularımı kısıtlamak ve başkalarının arzularını yerine getirmek zorunda olmamın sebebi nedir?

Cevap: Bu doğanın programıdır, içinde var olduğumuz iki derecedir. Birinci derecede doğarız ve gelişiriz ve bu bizim egoizmimizin koşuludur. Ancak, yavaş yavaş ondan çıkmalı ve tersi duruma geldiğimiz bir sonraki dereceye yükselmeliyiz ve arzularımızı kendimiz için değil sadece başkaları için kullanmalıyız.