Varoluşun İki Kavramı

Soru: Dünyamızdaki tüm insanlık neden Yahudiler ve diğer uluslar olarak bölünmüştür?

Cevap: İnsanlığın iki parçaya net bir şekilde bölünmesi bir kere eski Babil’de gerçekleşti. Var olan küçük bir uygarlık birdenbire büyük bir egoizme daldı.

Babilliler, Yaradan’a ulaşmak, O’nunla yani doğa ile savaşmak için gökyüzüne bir kule inşa etmeye karar verdiler. O kadar egoist bir şekilde zıtlaştılar ki birbirlerini anlamayı bıraktılar.

Böylece ileri bir varoluşa ilişkin iki kavram ortaya çıktı. Bunlardan biri İbrahim’in önderliğinde oluşturulmuştu; ikincisi Kral Nemrut’un önderliği altındaydı.

İbrahim, kendini göstererek birbirimizi reddetmemize neden olan ve bizi ayrılmaya zorlayan egoizmin, onun üzerine çıkmamız için özellikle yaratıldığına inanıyordu. Bunu birbirimizle çelişmemize rağmen yaparsak ve tek yasa ve tek millet varken nasıl birlikte yaşadığımızı hatırlarsak, birbirimize bağlı tamamen yeni bir varoluş biçimi ifşa edeceğiz.

Ve o zaman, kendimizi maddi doğanın üzerinde hissederek, tamamen farklı bir yaşam hissedeceğiz: sonsuz, mükemmel ve hayvani varlığımızın sınırları içinde olmayan.

İbrahim, egoizmin bizim yükselmemizin bir aracı olduğunu söyledi. Ona bu şekilde davranalım, kendimizi ondan ayıralım, egoya dışarıdan bakalım ve onun üzerine yükselmeye başlayalım. Egoizm sürekli büyüyecek ve biz sürekli onun üzerine çıkarak doğanın ortak bir gücü gibi olacağız: sevgi, ihsan etme, birlik, uyum.

Bu, dönemin önde gelen kuramcılarından biri olan İbrahim’ın ortaya koyduğu bir metodolojiydi.

Ve Nemrut’un teorisi şöyle dedi: “Hayır, bizim içimizdeki egoizm bilim, sanat ve insan toplumunun ilerlemesi için gelişir. Ego ile birlikte gelişelim, üstüne çıkmayalım, egoist doğamıza dışarıdan bakmayalım, onun içinde yaşayalım.” Doğal olarak bu teori, kişinin kendisiyle savaşmasını gerektirmediği için büyük destek gördü.

Böylece insanlık iki kısma ayrıldı: küçük bir kısım İbrahim’le birlikte gitti (kelimenin tam anlamıyla birkaç düzine insan) ve geri kalanı Nemrut’u takip etti. İbrahim’in yöntemi bağ içindi ve ikincisi ise ayrılık içindi.

Ayrıca, birbirlerinden karşılıklı olarak nefret eden egoistler, küçük bir toprak parçası üzerinde nasıl geçinebilirler ki? Sonra Babilliler dünyanın her yerine yerleştiler. Bu, Genesis Rabbah kitabında, Josephus Flavius’un eserlerinde ve diğer eski kaynaklarda yazılmıştır.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed