Karanlığı Aydınlatan Kıvılcımlar

Neden kutsallığa, Yaradan’ın ifşasına, birleşmeye, tüm yaratılışın ıslahına giden yolda, saf olmayan arzuları, Klipot’u beslemeliyiz? Bu arzular neden gerekli? Yaradan’ın kırılmayı, egoist arzular ile ihsan etme arzularını karıştırmak için bilerek yaptığını anlamalıyız.

Ve çalıştığımızda, kirliliğin (Klipa) ne anlama geldiğini, kutsallığın ne anlama geldiğini, kutsallığı Klipa’dan nasıl çıkaracağımızı anlayarak, bundan gelişiriz ve Yaradan’ın ne yaptığına, neden ışık ve karanlıktan oluşan bir yaratılışı yarattığına, alma arzusundan ve ihsan etme arzusundan ve birini diğerinden nasıl ayırdığımıza dair akıl, duyarlılık ve anlayış kazanırız.

Tüm hayatımız hayal kırıklığı ve zorluklarla dolu bir arayıştır. Ve tüm bunlar, alma ve verme, ışık ve karanlık arasındaki tüm bu gerilimlerden kıvılcımlar çıkarabilmemiz içindir. Yalnız ışık ya da tek başına karanlık bize yardım edemez, ancak sadece birini diğeriyle çarpıştığımızda, sanki taşı taşa çarpıyormuşuz gibi, kıvılcımlar saçarız.

Bizi dolduran ve maddenin ötesinde böylesine yüksek anlayışlara götüren bu kıvılcımlardır ki, onların içinde Yaradan’ı edinmeye başlarız. Yaratılışın içinde Yaradan’a doğrudan ulaşacak, O’nu anlayacak ve hissedecek hiçbir yetenek yoktur.

Fakat tam da karanlığı aydınlatan kıvılcımları üreten bu sürtünme sayesinde Yaradan’ın bizim için hazırladığı yolu anlamaya başlayabiliriz.

Birçok zor durumdan geçeriz, o zaman aniden zifiri karanlıkta ve anlaşmazlıkların içindeyizdir, Yaradan’ı bilmemizi sağlayan aydınlık parıldar, sonra bir başkası ve bir başkası.

Bu tür birkaç kıvılcım tutuşturduktan sonra, artık Yaradan’ı ve O’nun eylemlerini nasıl tanıyacağımızı hissederiz.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed