Daily Archives: Kasım 9, 2021

Hayatı En İyi Hale Getirmek

İnsan her zaman minimum yatırımla maksimum getiriyi elde etmek ister. Doğa her şeyde böyle çalışır. Bu onun genel yasasıdır. Eğer alma arzusu, ihsan etme arzusu, gelişim yasaları, birleşme vb. ile ilgileniyorsak, doğanın her zaman en iyi hale getirmek için çabaladığını görürüz.

Kabala bizlere onun bütünlüğünü dikkate alan daha evrensel bir doğa yasasını açıklar. Prensip olarak, egoizm kalır, ancak etrafındaki her şeyi dikkate almaya başlar. Ve o zaman istesem de istemesem de başkalarını, onlarla doğru etkileşimi düşünmek zorundayım çünkü aksi halde her şey bana bir bumerang gibi geri dönecektir.

Bu nedenle, egoizm ister istemez özgecil hale gelir ve başkalarını dikkate alır çünkü başka türlü var olamam.

Bütünlüğümüzü görmeye başladığımızda ve ortak bir hedef üzerinde, yaşamımızı her düzeyde en iyi hale getirmeye başladığımızda, bu karşılıklı eylem biçimi, bizi birleşmeye, diğerini kendim olarak ve kendimi de öteki olarak anlamam gereken birbirimize karşılıklı olarak dahil olmaya götürür.

Böylece hepimizi ve doğanın cansız, bitkisel ve canlı formlarını içeren, tek bir topluluğa dönüşürüz.

Sonuç olarak, düşüncelerimizin değiştiği bir duruma geliriz. Her şeyi dar, basit bir egoist formda değil, tüm dünyayı kendimiz olarak gördüğümüz genişletilmiş, bütünleyici bir formda görürüz.

Tora’yı İçsel Olarak Anlamak

Yorum: Genelde Yahudilerin sevilmediğine inanılır. Ancak son zamanlarda okuyucuların birinden şu tepkiyi duydum: “Yahudilerin birini sevdiğini düşünebilirsiniz. Kutsal kitaplarında bile, diğer uluslarla yakın iletişim kurmayı önermezler. Herhangi bir Yahudi sitesine gidin ve milliyetçi histerinin bir karışımını ve hem gerçek hem de hayali kendi erdemlerine övgü görebilirsiniz.”

Cevabım: Kesinlikle. Şulhan Aruh’u (Yasalar Kanunu) açın ve orada diğer uluslardan uzak durmanız, onları aldatmanız, onlarla hiçbir ilginiz olmaması gerektiğini vb. okuyacaksınız.

Ancak, tüm bu yasaların, her insanın kendisini iki parçaya böldüğü içsel dünyamız için yazıldığını anlamalıyız. Bir taraf ıslah olmak ve Yehudi (Yaradan ile birleşme anlamına gelen) Yahudi olarak adlandırılmak ve ihsan etme seviyesine yükselmek ister.

Ve her insanda, dünyevi kökenleri ne olursa olsun, hala ıslah olması gereken egoist nitelikler vardır ve kişi onlardan uzak durmalı, onları parmağında oynatmalı, onları ıslaha ikna etmelidir. Yani, kişinin içsel ıslahlarından bahsediyoruz.

Genel olarak, tüm Tora, tüm Yahudi dini sadece bundan bahseder. Gerçek şu ki, Tora’yla ilgili tüm yanlış anlamaların sebebi, içinde anlatılanların gerçek anlamıyla kullanılması ve dünyevi geleneklerle ilişkilendirilmiş olmasıdır.

Tüm birincil kaynaklar yalnızca insanın içsel niteliklerinden bahseder: içimdeki buna Goy denir, buna Yehudi, buna İbrahim, İshak, Yakup denir vb. Ve sonra onlarla ne yapmam gerektiğini açıklar: ikna et, öldür, yükselt, ıslah et. Fakat bu çevremizdeki dünyaya aktarıldığında, her şey tamamen yanlış bir şekil alır.

Ancak, eğer kişi doğru tepki verirse, o zaman her şeyi kendi içselliğine aktarır. Ve böylece insanlar yavaş yavaş anlamaya başlarlar ki gördükleri her şey sadece insanın içsel dünyasını yansıtmaktadır.

Ve dış dünyamız hakkında söylenecek bir şey kalmaz. Onun içindeki bir şeyi nasıl düzeltebiliriz ki? Dünyamız tamamen yukarıdan yönetiliyor ve bu nedenle, içinde en az düzeyde var olmalıyız. Ve tüm ıslahlar Kabala’nın yardımıyla, en üst yönetim sistemi vasıtasıyla yapılabilir.

Benim Düşüşüm Grup İçin Bir Kazançtır

Benim düşüşüm grup için büyük bir kazançtır çünkü şimdi kırılmadan sonra içimde ilk ortaya çıkan sol çizgiyi, haz alma arzusunu gösteriyorum. Ve gruba, herkesin gittiği yöne bu arzuyla katılırsam, onlara yakıt, arzu malzemesi ekleyeceğim.

Ve bu malzeme üzerinde yukarıdan alacakları ışık herkese ilerleme fırsatı verecektir. Sonuçta, tüm ilerlememiz iki ayak üzerindedir. Ve şimdi Yaradan’ın bana ifşa ettiği yeni büyümüş egoizmimle sol çizgiyi kullanıyorum. Ve grup bana yardım ediyor ve buna sağ çizgiyi ekliyor. Böylece herkes egoist arzusunu gruba getirir ve grup bu arzusunu dengelemesine yardımcı olur ve biz de iki ayak üzerinde ilerleriz.

Bu nedenle, içimizde yeni egoizm açığa çıktığı için utanmamalı ve üzülmemeliyiz. Baal HaSulam “Günahkarların, egoist düşüncelerin ve arzuların ifşa edilmesine sevindim çünkü bu, daha fazla ilerlemenin temelidir.” diye yazmıştır.

“Yaradan Acı Çekmeye Neden İzin Vermekte?” (Quora)

Dünya ıstıraplarla dolu ve bizler cinayeti, hırsızlığı veya insanlar üzerindeki her tür acıyı haklı çıkaramayız.

Ancak, bu dünyadaki acı ve ıstırabımızın bizi bir ıslaha yani adaletin kabulüne, sevinç ve şifa hissine götürebileceğini hissettiğimizde, acıyı ve ıstırabı haklı çıkarmaya başlarız. Genel olarak, acı ve ıstırabın, görünüşte dünyada gerçekleştirdiğimiz günahlara veya ihlallere bir yanıt olarak gelmediğini anlayamayız.

Acı ve ıstırap sadece tek bir amaç için ortaya çıkar: onun nedenini ve amacını aramamızı sağlamak. Darbeler, sonunda yaşam için daha büyük bir anlam ve amaç aramamızı sağlamak için bizi arkadan dürten bir sopa görevi görür.

Sorun şu ki, neden dövülmemiz gerektiğini anlayamayız ve darbeler çok ciddi olabilir. Dünyada o kadar çok acı ve ıstırap var ki, haksız ve gereksiz gibi görünüyor. Bununla birlikte, acı ve ıstırap, bizi daha akıllı yapan tek bir arzuda birikir: belirli bir görevi yerine getirmek için yaratıldığımızın farkındalığının başlangıcı.

Aslında, haksız acı ve ıstırap duyguları ve nedenleri hakkında soru işaretleri uyandıran, görünüşte anlamsız olan bu kadar çok ıstırabın neden meydana geldiğinin anlaşılmaması, tam olarak neden meydana geldiğidir.

Acı ve ıstırap, bizi sonunda acının ve ıstırabın gerçek nedenini aramaya yönlendiren bir soru işareti bırakır. Bu gerçek nedeni, sonunda acı çekmenin anlamını aramaktan hayatın anlamını aramaya geçtiğimizde buluruz.

Bununla birlikte, genellikle acı ve ıstırabın temel nedenlerini aramamız için olduğuna dair hiçbir fikrimiz yoktur, ancak yine de, acı çekmemizin tek nedeni budur.