Daily Archives: Kasım 4, 2021

“Hayatın Anlamı Nedir ve Neden Buradayız?” (Quora)

Gelişimin Üç Vektörü

Bu ilim genellikle, iki paralel ve birbiriyle aynı, işleyişe ayrılmıştır, tıpkı bir havuzdaki iki damla gibi. Aralarındaki tek fark şudur; ilk işleyiş yukarıdan aşağıya doğru, bu dünyaya uzanır. İkinci işleyiş ise; yukarıdan aşağıya doğru ortaya çıktıklarında kökte meydana gelen aynı yol ve oluşumlarla tam olarak aynı şekilde, aşağıdan yukarıya doğru çıkmaktır. (Baal HaSulam, “Kabala Bilgeliğinin Özü”)

Üç eksen, üç çizgi, üç vektör olduğunu öğrenmekteyiz:

Birincisi, yukarıdan aşağıya, Eyn Sof dünyasından bizim dünyamıza iniş.

İkincisi, dünyamızdaki gelişim.

Ve üçüncüsü, aşağıdan yukarıya, ıslah anlamına gelen Ein Sof dünyasına bir yükseliş.

Soru: Bu, gelişimimizin sona erdiği anlamına mı geliyor?

Cevap: Gelişimimiz sadece sona ermekle kalmadı, yeniden doğdu. Eğer yukarıya yükselmezsek, zamanında toplanmadığında çürüyen bir meyve gibi onun hastalıklarını görürüz.

İnsanlığın aslında çürümüş olduğunu görüyoruz. Zaman çizgisine bakarsak, 16. yüzyılda iyi doğru duruma ulaştık. Ancak bugün, yükselişimize uzun zaman önce başlamamız gereken bir durumdayız ama ne yazık ki sadece bunun için hazırlanıyoruz.

Aşağıdan yukarıya doğru uzun ve zorlu bir yol var ve her şey bunun için çoktan hazırlanmıştır: nasıl gelişmemiz gerektiğini, nasıl bir grup kuracağımızı, nasıl birleşeceğimizi ve yavaş yavaş Yaradan’ı ifşa edeceğimizi açıklayan Kabala bilgeliği, kitaplar ve farklı araçlar.

Soru: Eyn Sof dünyasından kaynaklananlar parçalanmaya vb.ne, bizim aşağı dünyamızdan kaynaklananlar ise bütünlüğe yol açmalıdır. Yaradan’ın buradaki mantığı/gerekçesi nedir?

Cevap: Yaratılış düşüncesinde tüm süreç baştan belirlenir. Üst güç bize girer ve bizi paramparça eder.

Bu nedenle bencillik ortaya çıkar. Sonra, neredeyse 15 milyar yıl içinde evrimleşir. Ve ancak o zaman, üst kuvvetin de yardımıyla ıslahına başlar.

Fakat ıslah, sizi etkileyen üst kuvveti MAN yükselterek akıllıca ve mantıklı bir şekilde çekmeniz sayesinde gerçekleşir. Islah için, birlik için arzunuzu yükselttiğinizde ıslahın ışığı sizin üzerinize iner.

 

Yaradan Planlarını Değiştirmez

Eğer dünya bu kadar kritik bir durumdaysa, o zaman Yaradan neden dünyayı ıslaha zorlamak için geniş insan kitlelerinde Kabala bilimine karşı ateşli bir ilgi uyandırmasın ki?

Gerçek şu ki, Yaradan dünyayı ıslah etmemiz gereken büyük egoizme göre düzenler. O, arzuları seçmez ve onları zorlamaz. Yaratılışın başlangıcında yarattığı sistem; onun tüm koşulları, tüm tarih boyunca ortaya çıkar ve gerçekleşir.

Yaradan sürecin ortasında yaratılış eylemini revize etmeyecek, değiştirmeyecek ve taviz vermeyecektir. Sistemin içindeyiz ve hangi kuvvetlerin daha büyük, hangilerinin daha az olması gerektiğini ve bu kuvvetleri bizi doğru bağa getirmek için nasıl kullanacağımızı kendi çabalarımızla belirlemeliyiz.

Hiçbir gücü iptal etmiyoruz. Her şey: hem kötü güçler hem de büyük egoizm olduğu gibi kalır. İstediğimiz gibi hiçbir şey yok edilmez. Biri diğerine karşı var olur ve sadece alma gücüne göre ihsan etme gücünü, kötünün gücüne göre iyinin gücünü artırmak gerekir. Ancak bu formda bu iki sistem arasında bir denge sağlayabiliriz.

Ve yavaş yavaş dengeye geldiklerinde, bu ikisi arasında, doğru kombinasyonları içinde, Yaradan’ın gücünü ifşa edeceğiz.

İnsanı Hayvandan Ayıran Nedir?

Soru: İnsanlar hayvanlara kıyasla neden çoğu bilgiyi görüşü aracılığıyla alır? Bunun nedeni nedir?

Cevap: Gerçek şu ki, insan bu konuda hayvanlardan çok farklı değildir. Onu hayvanlardan ayıran tek şey, artan bir ifşa etme, görme, fark etme ve algılama arzusudur. Ve bu arzu içimizde sürekli gelişir.

Söylendiği gibi: ”Bir günlük buzağıya boğa denilebilir. Ama bir günlük insan hiçbir şeye muktedir değildir.” İnsan olması için gelişmesi yıllar alır. Bu, onların arasındaki büyük farktır.

Yavaş yavaş, etrafımızdaki dünyayı, kendimizi ve sonra Yaradan’ı keşfetmemizi sağlayan böylesi bir arzu, böylesi bir egoizm geliştirdik.