Yeni İnsanlar Olmamıza Yardım Et!

Tüm bayramlar, kişinin manevi yükselişindeki özel durumları sembolize eder. Eğer olması gerektiği gibi çalışırsak, o zaman yıldan yıla, günden güne, Yaradan ile tam bir bağa ulaşana kadar manevi merdiveni gittikçe daha fazla tırmanırız.

Egoizmin üzerine yükselişe Pesah, Mısır’dan çıkış ve ihsan etme gücünün edinilmesine Şavuot bayramı denir.

Sonra kişi kendini yargılar ve Av’ın 9’u olarak adlandırılan verme eğilimine sahip olmadığını görür. Ve o zaman tüm hayatına Yeni Yıl, Roş HaŞanah olarak adlandırılan, Yaradan ile yeni bir ilişki ile yeniden başlamaya karar verir.

Ve en önemli şey, bu yeni döneme, bu yeni zamana nasıl girileceğine dair doğru bir hesaplama yapmaktır. Hayatında birçok kez, kişi sanki yapabilecekmiş gibi yaşamını değiştirmek ve her şeye yeniden başlamak ister. Bu, bir kişinin Yaradan ile eşdeğer olmak için geçmesi gereken günlerden biri olan Yargı Günü, Yom Kippur’un bir işaretidir.

Yom Kippur “kefaret” (Kapara) kelimesinden gelir; kişinin Yaradan’dan af dilediği zamandır. Ne de olsa kişi kendini test etti ve birçok kez kendini ıslah etme ve Yaradan’la bütünleşme fırsatı bulduğunu, ancak bunu ihmal ettiğini ve egoizminin üstesinden gelemediğini gördü.

Yom Kippur’dan bir ay önce, kişi kendini kontrol etmeye başlar ve kendisi için haz almaya yönelik egoist arzular içinde olduğunu ve bunları kendini ıslah etmek ve Yaradan’a yakınlaşmak için kullanmak istemediğini görür. Ve bunun için af diler, o zaman gururunun üstesinden gelmek ve yardım istemek için hiçbir bir gücü ve fırsatı olmadığını fark eder. Sonuç olarak, tüm ıslahımız, Yaradan’dan ıslahın gücünü istemekten ibarettir.

Bütün suçumuzun yardım istememiş olmamızdır ve bunun için af dilememiz gerekir. ”İstemediğim için üzgünüm,” demek, bizi düzeltmesi için O’na dönmediğimiz için Yaradan’dan bizi bağışlamasını istemek demektir.

Yaradan egoizmi yarattı, ancak insan egoizmin kendisinde var olan tek kötülük olduğunu anlamalıdır. Bizler, bu kötülüğün prizmasından tüm dünyaya bakarız ve bu nedenle tüm dünya bize kötü görünür. Ve buna uygun olarak Yaradan’la ilişki kurarız çünkü dünyanın tüm bu berbat görüntüsünün sözde O’ndan geldiğini iddia ederiz. Görünüşe göre bizi ve bu dünyayı bu kadar kötü yarattığı için Yaradan’ı suçlarız.

Ve o anda kişi, Yaradan’dan bu egoizmi düzeltmesini ve kötü doğayı iyi olanla değiştirmesini istemesi için, Yaradan’ın kendisine egoizm ve onun aracılığıyla tüm dünyayı inceleme yeteneği verdiğini anlamaz.

Bu kişinin çalışmasıdır. Yapmamız gereken tek şey, içimizdeki kötülüğü bilmek ve Yaradan’ın bunu bilerek verdiğini idrak etmektir ki O’na dönebilelim ve O’ndan egoizmi ve iyilik yapamama halini değiştirmesini, tüm kötülükleri iyiliğe dönüştürmesini isteyelim.

Sonuçta, bizde iyi güçler yok ve onları Yaradan’dan istemezsek olmayacak ve ancak istediğimizde tüm dünyayı iyi bir arzu ile hissedip görebileceğiz. O zaman dünya bizim için gerçek bir cennet gibi görünecek.

Bu nedenle, tüm çalışmamız kötülüğümüzü, içimizde ve çevremizde neden kötülük gördüğümüzü ifşa etmemiz ve sonra bu kötülüğü iyiliğe dönüştürmesi için Yaradan’a dönmemizdir. Bu iş Yaradan tarafından yapılır ve bu nedenle Yaradan’ın işi (Avodat Hashem) olarak adlandırılır. Ve Yaradan’dan bunu yapmasını istemeye tövbe günü, Yom Kippur denir.

Bunun bir yas günü değil, bir sevinç günüdür çünkü kendimizi yargılarız ve durumumuzu düzeltmek için yalnızca Yaradan’dan bizi yarattığı kötü arzuyu iyi bir arzuya dönüştürmesini istememiz gerektiğini anlarız.

Yani, dönüp talepte bulunabileceğimiz biri var. Ve her şey sadece bizim talebimize bağlı. Zayıf olduğumuz ve iyi işler yapamadığımız, kafamız karışmış ve her şeye hakim olan doğamızın önemsiz köleleriyken, her şey Yaradan tarafından kasıtlı olarak bize güçsüzlüğümüzü göstermek ve içimizde kendimizi egoizmden kurtarma ve onu ihsan etmeye dönüştürme arzusunu uyandırmak için yaratılmıştır.

Bu, Yaradan’dan kötü, egoist arzumuzu alıp onu iyi, özgecil bir arzuya, sevgiye dönüştürmesini istediğimizde, Yargı Günü Yom Kippur’un ana anlamıdır. Ve sonra derin bir delikten yüksek bir dağa tırmanacağız.

Bu nedenle Yom Kippur, tüm 24 saatimizi zayıflıklarımız, Yaradan tarafından verilen egoizmimizde yarattığımız tüm kötülükler için nasıl af dileyeceğimizi düşünerek geçirdiğimiz, yılın en önemli günüdür. Ve bu kötülüğün içimizde Yaradan tarafından yaratıldığı sonucuna vardığımızdan, O’na dönme ve bu kötülük yerine iyiliğin gücünü isteme fırsatımız vardır. Bu talep sonucunda gittikçe daha fazla iyilik gücü kazanacağız ve ıslahın sonuna kadar daha da yükseleceğiz.

Her birimiz ve hep birlikte bu işi takvime göre yılda sadece bir kez Yom Kippur’da değil, her gün yapmalıyız ve mümkün olduğunca Yaradan’a dönmeli ve O’ndan kötü eğilimimizi iyi bir eğilime dönüştürmesini istemeliyiz. Yaradan’a dönme ve bu ıslahı talep etme gücümüz ölçüsünde, O’na benzer hale gelebileceğiz ve O’nunla bütünleşmeye ve mükemmelliğe yani ıslahın sonuna ulaşabileceğiz.

Önümüzdeki yirmi dört saat içinde düşünmeniz ve uygulamaya çalışmanız gereken şey budur.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed