Öğrenme Yılı Oldu

İbrani takvimine göre, Pazartesi akşamı bir önceki yılın sonunu ve yeni bir yılın başlangıcını işaret eder. Geçen yılı birkaç cümleyle açıklayacak olursam, çok iyi ve verimli bir yıl olduğunu, doğanın bize daha önce hiç yapmadığı bir şekilde öğretmeye başladığını söyleyebilirim. Bize bir gücün tüm insanlığa etki ettiğini ve hepimizin ona bağlı olduğunu öğretti. Bu farkındalık, geleceğe dair bize biraz güven veren çok olumlu bir değişimdir.

Geçen yıl bize, hepimizin doğanın darbeleriyle “pişen” bir tencerede olduğumuzu öğretti. Hepimizi etkiliyor ve herkesin bize neler olduğunu derinlemesine düşünmesi gerekiyor. Bana en büyük umudu veren şey birbirimize ne kadar bağımlı olduğumuzu görmemiz. Hepimizin birbirimizden sorumlu olduğunu anlamamız konusunda beni umutlandırıyor. Bu aynı zamanda bizi bir bütün olarak doğa ile nasıl ilişki kurmamız gerektiğini anlamaya daha da yaklaştırıyor.

Yaşadığımız karışıklıklardan öğrenecek daha çok şeyimiz olsa da, darbeler yine de iyi dersler oldu. Bir kaç darbe daha olacak ama onlardan da geçip öğreneceğiz. Yine de, ne kadar erken hepimizin tek bir yapıya bağlı olduğunu fark eder ve kendi isteklerimize ek olarak, yaptığımız işlerde hesaba bu yapıyı da katmamız gerektiğini kabul edersek, hep birlikte o kadar çabuk iyi oluruz.

Geçtiğimiz yıl yaşadığımız darbeler cezalar değil, derslerdi. Eğer bu derslerden öğrenseydik, ortadan kaybolurlardı. Onlar doğanın bizim “günahkar” geçmişimize tepkisi değildir; onlar bizim iyi geleceğimiz için onun yönlendirmeleridir. Bir ebeveynin öğüdünün, çocuğu kendisi için daha iyi bir geleceğe yöneltmeyi amaçladığı gibi, doğanın gazabı da insanlığı yanlış yoldan doğru yola yönlendirir. Ne kadar erken yönümüzü değiştirirsek, doğanın bize karşı “yaklaşımı” o kadar çabuk değişecektir.

Geçen yıl olan hiçbir şeye üzülmemeliyiz. Doğa iyidir ve yaptığı her şeyi bize yardım etmek için yaptı. Geleceği düzeltmek yerine geçmiş üzerinde durursak, geçmişteki hataları tekrarlayacağımız ve doğayı bir kez daha bize ders vermeye zorlayacağımız kesindir.

Bu nedenle bakışlarımız daima ileriye dönük olmalıdır; bizler sadece birbirimizle olan bağlarımızı geliştirmeye odaklanmalıyız. Eğer iyi bağlar kurarsak, doğanın geri kalanına benzer hale geleceğiz – gerçekliğin yapısındaki bir dişli gibi, ama kendi isteğimizle. Eğer doğa gibi olursak, doğanın bize karşı nazik olduğunu hissedeceğiz ve hayatlarımız kolay, sakin ve güzel olacak.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed