Hangisini Seçmeli: 10 Milyon Dolar Mı Yoksa Hayatın Anlamı Mı?

Soru: Zor bir dönemden geçiyoruz, insanlar açıkça olgunlaştı, birçoğu hayatlarını yeniden gözden geçiriyor ve geleceği düşünüyor. Bu çerçevede sosyologlar basit bir soru sordular: “Ne tercih edersiniz: hayatın anlamını aramak mı yoksa piyangoda 10 milyon dolar kazanmak mı?” %85’i parayı seçti.

Yakın gelecekte Kabala kursları açacağız. İnsanlara ne söylerdiniz? Bu kurslarda ne bulacaklar? Hayatın anlamı mı ya da ya da paranın eşdeğeri günümüze, geleceğe ya da başka bir şeye güvenmek mi?

Cevap: Dünyamızın küçük bir küre olduğunu anlıyorsunuz ve üzerinde uçuyoruz, onu Munchausen gibi [Baron Munchausen’in Rusya’daki Muhteşem Seyahatleri ve Kampanyalarının Anlatısında] çekirdekten havasız boşluğa, henüz bizi canlandırmaya, desteklemeye, beslemeye veya sulamaya kesinlikle hazır olmayan, karanlık uzaya, ölü uzaya dek sürüyoruz.

Bu durumda, yalnızca evrenimizin bu küçük parçasında özel koşullar olması nedeniyle yaşıyoruz. Dahası, evrende bu tür koşullar ne kadar aranırsa aransın, asla mevcut değildir!

Bu mavi gezegen çok özeldir. Ve eğer ona özen göstermezsek, o zaman orada varlığımızı sonlandıracağız. Dolayısıyla bizim için en önemli şeyin para olmadığını düşünüyorum. Bizim için en önemli şey gezegenimizi korumaktır.

Fakat onu korumak için, var olan ve onun bağlı olduğu güçleri bilmemiz gerekir. İşte bu yüzden Dünya denen bu küçük canlı organizma gerçek canlı bir organizmadır! Onun sayesinde varız, o da var olmalı. O yüzden, her şeyden önce bunu düşünmeliyiz.

Dünyada her yıl kitle imha silahlarına trilyonlarca dolar harcandığını duyduğumda kendimi çok kötü hissediyorum. Çünkü bugün bu dünyanın yanlış yöne sürüklenmesi için güçlü, modern bir atom bombası yeterli. Bariz bir şekilde yanlış yola!

Yörüngesi azıcık kaysa, bir şey olsa, bittik! Hayat, yaşadığımız küçük bir pandemi yüzünden değil, çevresel koşulların bu kadar çok bozuluyor olmasından değişiyor, nefes bile alamıyoruz, bu kadar radyasyonla var olamayız vb.

Bence bu en önemli şeydir. Dünyanın sürdürülebilir gelişiminin gerekliliği ve içinde bulunduğumuz koşullar gereği, öncelikle atmosfere, içinde yaşadığımız çevreye özen göstermeliyiz. Kabala tam olarak bundan, geleceğimize nasıl düzgün bir şekilde bakmamız gerektiğinden bahseder.

Soru: Ve bu mavi küreyi her şeyin temeli olarak mı koydunuz?

Cevap: Evet. Mavi çünkü hala üzerinde küçük bir oksijen bloğu var. Ama uzanması için oksijen bloğu kalmadığında, o zaman işler değişecek! Mars gibi kırmızıya, Venüs gibi maviye ya da başka bir şeye dönüşecek. Kırmızıya, maviye dönecek ve bitecek.

Soru: Ya sonra? Kabalistler ekolojist değiller, hadi “Ekolojiyi kurtaralım” demezler.

Cevap: Hayır. Ancak ben sadece var olmaya devam etmek isteyen, bu Dünya’da yaşmaya devam etmek isteyen insanlara sesleniyorum. Bu yüzden diyorum ki, 10 milyon dolar yerine hayatınız, güvenliğiniz ve gelişiminiz için çok daha fazlasını yapabilirsiniz.

Soru: Peki hayatın anlamını bunun içinde bulacaklar mı?

Cevap: Kabala ilmine iyice dalmadıkça hayatın anlamını hiçbir şeyde bulamazlar. Daldıklarındaysa sadece hayatın anlamını değil, hayatın kaynağı ile de bir bağ kuracaklar. Ve onun aracılığıyla, genel olarak var olan her şeyin, evrenin, Dünya’nın, kendilerinin, her dakika başlarına gelen her şeyin, olmuş ve olacak her şeyin anlamını zaten bulacaklar. Bütün bunları ancak dünyayı doğru anlamaya başlarlarsa bulacaklardır.

Soru: Sizce Kabala kurslarımızda buna gelecekler mi?

Cevap: Evet. Bunu başka hiç bir yerde bulamazlar. Bence bu zaten kanıtlanabilir ve başka bir yerde bir şey bulmaya çalışmanıza gerek yok. Kabala bilimi, diğer tüm bilimler, teoriler, felsefeler vb. ile karşılaştırıldığında, böyle pratik bir metodoloji ortaya koyar ve cinsiyeti veya dini ne olursa olsun herkesi bu konuda ustalaşmaya ve hayatın anlamı sorusunun ötesine, yani hayatın kaynağına davet ediyor.

Ve o zaman kesinlikle kişinin içinde ortaya çıkan tüm sorular, soruyu sormadan önce bile ona net hale gelir.

Sizleri dersleri almaya davet ediyorum. Günümüzde bir kişi bu soruları kendisi için cevaplayamıyorsa, o zaman kendini düzgün bir şekilde donatamayacağına inanıyorum.

Soru: Hangi sorular?

Cevap: Hayatın anlamı. Neden bunlar oluyor? Her şeyi nasıl düzeltebilirim? Bunlar varoluşun en temel sorularıdır.

O halde bu bilimde ustalaşmak zorundayız. Zor değil. Laboratuardaki bir bilim adamı vb. gibi içinde olmaktan, içinde çalışmaya başlamaktan bahsetmiyorum. Hayır.

Bu, bir insanın kendi kaderinin yaratıcısı olabileceği ölçüde, formdadır.

Soru: Yani kendi kaderinizin yaratıcısı olabilir misiniz?

Cevap: Elbette! Yaratıcı olun!

Soru: Kendi kaderinizin yaratıcısı olmak mükemmel bir şey mi?

Cevap: Evet. Olmalıyız da. Yaradan her şeyi yaptı, hazırladı, yarattı ve bize ihtiyaç duyulan her şeyi bilme, anlama, değiştirme ve düzeltme fırsatı verdi ve böylece kendimiz için mümkün olduğunca rahat hale getirebileceğimiz bir dünyada yaşamamızı sağladı.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed