Daily Archives: Ekim 18, 2021

“Uygulanacak Etkin Bir Yürütme Mekanizması Olmazsa Uluslararası Kamu Hukukunun Amacı Nedir?” (Quora)

Bugün uluslararası hukuk, onu egoist amaçları için kullanan, spekülasyon yapan politikacıların elinde. Bu sorunun çözümü, toplumsal değerlerimizi özgecil değerlere çevirmemiz koşuluyla gerçekleşebilir. Böyle bir değişimle insanlar ve ülkeler arasındaki ilişkilerde olumlu değişime etki yapabiliriz. Böyle yapmak, birbirimize karşı giderek artan kötü niyetli tutumlarımızda, olumlu bağlara yönelik temel bir değişimi etkileyecektir. Özgecil değerlerin, tüm uluslararası anlaşmaların temeli olması gereklidir.

Tabi ki, bugün sadece uluslararası bir hukuk yok ve bu nedenle onu uygulayacak etkili mekanizmalar da yok. Sadece özgecil ve insanlığın yararına yönelik olması, insanlığın bu tür yasaların ve yönetiminin uygulanmasını istemesi ve bunlara olan ihtiyacı anlaması koşuluyla dünya çapında bir yönetim biçimi ortaya çıkacaktır.

Günümüzde, BM’nin görevini yerine getirmediğini de anlıyoruz. Politikacıların elinde bir oyuncak, bir araç gibi olduğu için bunu yapamıyor ve geçmişte güvendiğimiz ve umduğumuz şeyi gerçekleştiremiyor. İster özgecil ister egoist olsun, binlerce uluslararası örgüt ve hükümetler kurabiliriz – ama aynı durum, biz onların temelini değiştirene kadar devam edecektir: onlar için genel doğa yasası anlayışıyla güçlendirilmiş, insanlığın yararına olacak bir dönüşüm.

Kabala İstisnasız Herkes İçindir

Soru: Hayatın anlamı ile ilgilenen birinin neden Kabala çalışabileceğini düşünüyorsunuz?

Cevap: Bu sözlerimi, Babilli önder İbrahim’in Kabala’yı herkese ifşa ettiği antik Babil’de olanlara dayandırıyorum. O,  Kabala öğretmeye başladığı küçük bir grup insanı topladı, onları bir ulus adı altında topladı ve daha sonra onları Babil’den çıkardı.

Ama bu bir ulus değildi, sadece eski Babil uygarlığından uzaklaşan bir gruptu. Sonuç olarak, Kabalistik metodoloji tüm dünyaya sunulmalıdır.

Yorum: Kabala çalışmak isteyen insanlar var ama araştırırken çeşitli rabbilere yöneliyorlar ve onlar sadece dindar bir Yahudi’nin Kabala öğrenebileceği ve bir kadının kesinlikle çalışamayacağı gibi argümanlarla mümkün olan her şekilde insanları caydırılıyorlar.

Cevabım: Kabala’nın bize neden verildiğini anlamayan insanlar hakkında ne söylenebilir ki? İstisnasız herkese öğreten iki tarihi şahsiyet olan İbrahim ve Sarah’dan örnek almalıyız. Tora da şöyle der: “Ve herkes Beni tanıyacak, genç ve yaşlı. Ve benim evime tüm uluslar için dua evi denilecek.”

Hangisini Seçmeli: 10 Milyon Dolar Mı Yoksa Hayatın Anlamı Mı?

Soru: Zor bir dönemden geçiyoruz, insanlar açıkça olgunlaştı, birçoğu hayatlarını yeniden gözden geçiriyor ve geleceği düşünüyor. Bu çerçevede sosyologlar basit bir soru sordular: “Ne tercih edersiniz: hayatın anlamını aramak mı yoksa piyangoda 10 milyon dolar kazanmak mı?” %85’i parayı seçti.

Yakın gelecekte Kabala kursları açacağız. İnsanlara ne söylerdiniz? Bu kurslarda ne bulacaklar? Hayatın anlamı mı ya da ya da paranın eşdeğeri günümüze, geleceğe ya da başka bir şeye güvenmek mi?

Cevap: Dünyamızın küçük bir küre olduğunu anlıyorsunuz ve üzerinde uçuyoruz, onu Munchausen gibi [Baron Munchausen’in Rusya’daki Muhteşem Seyahatleri ve Kampanyalarının Anlatısında] çekirdekten havasız boşluğa, henüz bizi canlandırmaya, desteklemeye, beslemeye veya sulamaya kesinlikle hazır olmayan, karanlık uzaya, ölü uzaya dek sürüyoruz.

Bu durumda, yalnızca evrenimizin bu küçük parçasında özel koşullar olması nedeniyle yaşıyoruz. Dahası, evrende bu tür koşullar ne kadar aranırsa aransın, asla mevcut değildir!

Bu mavi gezegen çok özeldir. Ve eğer ona özen göstermezsek, o zaman orada varlığımızı sonlandıracağız. Dolayısıyla bizim için en önemli şeyin para olmadığını düşünüyorum. Bizim için en önemli şey gezegenimizi korumaktır.

Fakat onu korumak için, var olan ve onun bağlı olduğu güçleri bilmemiz gerekir. İşte bu yüzden Dünya denen bu küçük canlı organizma gerçek canlı bir organizmadır! Onun sayesinde varız, o da var olmalı. O yüzden, her şeyden önce bunu düşünmeliyiz.

Dünyada her yıl kitle imha silahlarına trilyonlarca dolar harcandığını duyduğumda kendimi çok kötü hissediyorum. Çünkü bugün bu dünyanın yanlış yöne sürüklenmesi için güçlü, modern bir atom bombası yeterli. Bariz bir şekilde yanlış yola!

Yörüngesi azıcık kaysa, bir şey olsa, bittik! Hayat, yaşadığımız küçük bir pandemi yüzünden değil, çevresel koşulların bu kadar çok bozuluyor olmasından değişiyor, nefes bile alamıyoruz, bu kadar radyasyonla var olamayız vb.

Bence bu en önemli şeydir. Dünyanın sürdürülebilir gelişiminin gerekliliği ve içinde bulunduğumuz koşullar gereği, öncelikle atmosfere, içinde yaşadığımız çevreye özen göstermeliyiz. Kabala tam olarak bundan, geleceğimize nasıl düzgün bir şekilde bakmamız gerektiğinden bahseder.

Soru: Ve bu mavi küreyi her şeyin temeli olarak mı koydunuz?

Cevap: Evet. Mavi çünkü hala üzerinde küçük bir oksijen bloğu var. Ama uzanması için oksijen bloğu kalmadığında, o zaman işler değişecek! Mars gibi kırmızıya, Venüs gibi maviye ya da başka bir şeye dönüşecek. Kırmızıya, maviye dönecek ve bitecek.

Soru: Ya sonra? Kabalistler ekolojist değiller, hadi “Ekolojiyi kurtaralım” demezler.

Cevap: Hayır. Ancak ben sadece var olmaya devam etmek isteyen, bu Dünya’da yaşmaya devam etmek isteyen insanlara sesleniyorum. Bu yüzden diyorum ki, 10 milyon dolar yerine hayatınız, güvenliğiniz ve gelişiminiz için çok daha fazlasını yapabilirsiniz.

Soru: Peki hayatın anlamını bunun içinde bulacaklar mı?

Cevap: Kabala ilmine iyice dalmadıkça hayatın anlamını hiçbir şeyde bulamazlar. Daldıklarındaysa sadece hayatın anlamını değil, hayatın kaynağı ile de bir bağ kuracaklar. Ve onun aracılığıyla, genel olarak var olan her şeyin, evrenin, Dünya’nın, kendilerinin, her dakika başlarına gelen her şeyin, olmuş ve olacak her şeyin anlamını zaten bulacaklar. Bütün bunları ancak dünyayı doğru anlamaya başlarlarsa bulacaklardır.

Soru: Sizce Kabala kurslarımızda buna gelecekler mi?

Cevap: Evet. Bunu başka hiç bir yerde bulamazlar. Bence bu zaten kanıtlanabilir ve başka bir yerde bir şey bulmaya çalışmanıza gerek yok. Kabala bilimi, diğer tüm bilimler, teoriler, felsefeler vb. ile karşılaştırıldığında, böyle pratik bir metodoloji ortaya koyar ve cinsiyeti veya dini ne olursa olsun herkesi bu konuda ustalaşmaya ve hayatın anlamı sorusunun ötesine, yani hayatın kaynağına davet ediyor.

Ve o zaman kesinlikle kişinin içinde ortaya çıkan tüm sorular, soruyu sormadan önce bile ona net hale gelir.

Sizleri dersleri almaya davet ediyorum. Günümüzde bir kişi bu soruları kendisi için cevaplayamıyorsa, o zaman kendini düzgün bir şekilde donatamayacağına inanıyorum.

Soru: Hangi sorular?

Cevap: Hayatın anlamı. Neden bunlar oluyor? Her şeyi nasıl düzeltebilirim? Bunlar varoluşun en temel sorularıdır.

O halde bu bilimde ustalaşmak zorundayız. Zor değil. Laboratuardaki bir bilim adamı vb. gibi içinde olmaktan, içinde çalışmaya başlamaktan bahsetmiyorum. Hayır.

Bu, bir insanın kendi kaderinin yaratıcısı olabileceği ölçüde, formdadır.

Soru: Yani kendi kaderinizin yaratıcısı olabilir misiniz?

Cevap: Elbette! Yaratıcı olun!

Soru: Kendi kaderinizin yaratıcısı olmak mükemmel bir şey mi?

Cevap: Evet. Olmalıyız da. Yaradan her şeyi yaptı, hazırladı, yarattı ve bize ihtiyaç duyulan her şeyi bilme, anlama, değiştirme ve düzeltme fırsatı verdi ve böylece kendimiz için mümkün olduğunca rahat hale getirebileceğimiz bir dünyada yaşamamızı sağladı.

“Kişi Arzusunu Yok Edebilir Mi?” (Quora)

Arzular yok edilemez.

Arzular yaratılışın özüdür. Bununla birlikte, niyet, kendine hizmet eden bir niyetten, başkalarının ve doğanın yararını amaçlayan bir niyete değiştirilmelidir.

Aynı şekilde, kişisel çıkarı hedefleyen niyetlerle çalışmayı bırakırsak, egoist arzularımız da ölür. Egoist arzularımız bir kez öldükten sonra, özgecil bir şekilde çalışmak için arzularımızı canlandırabiliriz.

Arzuyu yok edemesek de, arzuyu, kendine yönelik egoist niyetten ayırabiliriz. Arzu o zaman tamamen şekilsiz ve uzaklaştırılmış biçimde kalır ve onun egoist niyeti ortadan kalkar.

O zaman tekrar arzuyla çalışmak mümkün olur, ancak özgecil bir niyetle.