Daily Archives: Ekim 16, 2021

Manevi İlerleme Zamanı

Soru: Bugün bir kişinin Masah’ın gücünü edinmesi ne kadar sürebilir?

Cevap: Zamanımızda Masah’ın edinimi hakkında hiçbir şey söyleyemeyiz çünkü bu, insanların maneviyata önceki nesillerde olduğu gibi yalnız başlarına ilerlemediği, özel bir zamandır.

Şimdi ilk kez, dünyada kelimenin tam anlamıyla milyarlarca insan, bilinçsizce Yaradan’ı arzuluyor. Bunu anlamıyorlar ama O’nun için çabalıyorlar. Bu nedenle, son nesil dediğimiz neslimizde ıslahın nasıl gerçekleşeceğini kesin olarak söyleyemeyiz.

Soru: Bu süreçte birkaç katılımcı bir Masah’a aynı anda sahip olabilir mi?

Cevap: Bence Masah birçoklarında paralel olarak ortaya çıkmalıdır, böylece de birbirlerine yardım edebileceklerdir.

Soru: Eylül sonunda binlerce katılımcı ile büyük bir sanal kongre planlıyoruz. Bu kadar çok insan aynı anda Masah’ın inşasıyla ilgili belirli materyalleri toplayıp çalıştığında, bu onların Masah’ı edinmelerine neden olabilir mi?

Cevap: Evet. Bu, Masah’ın birçok insanda ortaya çıkmasına neden olabilir ve genellikle tüm katılımcıları manevi alana ilerletir.

“Çocuklarımıza Hayatlarının Erken Dönemlerinde Öğretmemiz Gereken En Önemli Şeyler Nelerdir?” (Quora)

Çocuklarımızı yetiştirdiğimiz, günümüzün küresel olarak birbirine bağlı ve bağımlı dünyası, bizim içinde büyüdüğümüz dünyadan çok farklı.

Günümüz dünyasında çocukların refah ve mutlu bir şekilde yetişmeleri için, bizim ne kadar birbirimize bağlı olduğumuzun bilincine varmaları gerekiyor ve bunu ne kadar erken öğrenirlerse o kadar iyi.

Onlara üzerinde yaşadığımız gezegeni öğretmeliyiz, böylece doğanın cansız, bitkisel, hayvansal ve insan seviyeleri boyunca devam eden sayısız etkileşimle tek bir ekosistemde nasıl var olduğumuzu anlasınlar.

Onlara ayrıca güneş sistemini, güneşin ve ayın Dünya üzerindeki etkisini, mevsimlerin nasıl değiştiğini ve doğal güçlerin hayatımızı nasıl şekillendirdiğini öğretmeliyiz.

İnsani gelişim açısından, birlik içindekiler refah içindeyken, bölünmüş medeniyetlerin ve ulusların birbirine düşman haline geldiklerini ve sorunlarla dolu olduklarını çocuklara göstermeliyiz.

En önemlisi, onlara doğanın güçlerinin tek bir sistem olarak birbirine olan bağını ve bağımlılığını ve onların üzerimizdeki etkilerini öğretmeliyiz. Günümüz teknolojileri aracılığıyla bağ kursalar bile, kendi bağlarının teknolojinin ötesinde diğer insanlara ve doğaya her düzeyde uzandığını anlamalılar.

Çocukların eğitiminde insanlığın ve doğanın birbirine bağını vurgulamanın amacı, onların çevreleriyle yani diğer insanlarla ve doğayla olan olumlu bağlarını beslemektir. Başkalarını ve doğayı önemsemenin kendilerini olumlu, diğer insanları ve doğayı önemsememenin ise kendilerini olumsuz etkilediği duygusuyla büyürlerse, pek çok acıyı atlatıp keyifli, huzurlu ve uyumlu bir yaşam süreceklerdir.

Bu bağı zenginleştiren eğitimdeki kilit nokta, diğer insanlara ve doğaya karşı tutumumuzun sürekli devam eden bir ilişki olduğunu anlamaktır. O zaman doğadaki karşılıklı olma durumunu anlayabiliriz. Ailelerde, arkadaşlıklarda, eşlerde, iş ilişkilerinde veya genel olarak toplumda gelişen ilişkiler, karşılıklı değerlendirmeyi gerektirir. Bir ilişkide gerçek arkadaşlığa ve hatta sevgiye ulaşmanın faydaları, oraya ulaşmak için gösterdiğimiz çabalara her zaman üstün gelir. Bu nedenle, birbirimize bağımızın ve karşılıklı bağımlılığımızın farkındalığını kazanmak, bizi karşılıklı bağımızı olumlu bir şekilde gerçekleştirmek için, bağlarımıza yatırım yapmamız gerektiği sonucuna götürmelidir.

Hayvanlar, diğer hayvanlara zarar vermek için içgüdüsel bir dürtüye sahip değildir. Diğer hayvanları öldürmeleri, diğer hayvanların acılarından zevk almak için kötücül bir niyetten değil, hayatta kalmaları için bunun gerekli olduğundandır. Bununla birlikte, insanlar ek bir egoist niteliğe sahiptir, yazıldığı gibi, “Bir adamın kalbinin eğilimi gençliğinden beri kötüdür.” Bu nedenle çocuklarımızı, herkesin ve her şeyin birbirine bağlı ve karşılıklı bağımlı olduğunu öğrenecekleri, buna göre düşünecekleri ve hareket edecekleri kaygısıyla yetiştirmeliyiz.

Erkek ve Dişi Ruhlar

Soru: Yaradan’a yapışmak ve aynı zamanda O’nun ortağı olmak ne demektir?

Cevap: Yaradan’a yapışmak, tam bir birleşme, tam bir benzerlik, tam bir farkındalık ve anlayış içinde O’na yapışmak demektir. Ben bağımsızım ve aynı zamanda tam da bu bağımsızlıktan dolayı, O’nunla aynı olduğum için O’na bağlıyım.

Aynı zamanda ben dişi tarafı temsil ediyorum, Yaradan da erkek tarafı. Kadın ve erkek, hepimiz birlikte Yaradan’a göre dişi tarafı temsil ediyoruz.

Soru: Yani kadınlar bununla gurur duyabilir mi?

Cevap: Kadın, bir erkekten daha çok yaratılışın özüdür ve üst güçle ilgili olarak doğayı ifşa etme konusunda daha büyük bir yeteneğe sahiptir.  Ve bir erkeğin içinde Yaradan’dan daha fazla vardır, eylemde bir kadından daha fazla bağımsızlık vardır.

Bu nedenle dünyamızda, birbirimizi tamamlayarak, birlikte Yaradan’a benzer tek bir bütün oluşturduğumuzda, doğamızın böyle bir görünümünü elde edebilecek durumdayız.

Sonuç olarak, tüm erkek ve dişi ruhlar birleşecek ve Yaradan’a göre dişi bir ruh gibi tek bir ruh haline gelecekler.

Soru: Erkek ve kadın unsurlar aynı zamanda tek kişi içinde mevcut mu?

Cevap: Elbette. Her insanda, hem erkekler hem kadınlar arasında farklı kombinasyonlar vardır. Ve erkek temeli, ihsan etme derecesinde her zaman dişiden daha baskındır.

Aynı zamanda, biri karşısında dişi unsur ve başkası karşısında erkek unsur olarak hareket edebilirim. Örneğin, üst olan karşısında ben dişil unsurum ve alt olan karşısında, diyelim ki öğrenciye karşı erkek unsurum vb. Bunların hepsi sadece aşamalardır.

 

Hatalardan Öğrenme

Kişinin egoist arzusunu yenmesi ve onun üzerine çıkması her zaman mümkün değildir. Bu, onun ihsan etme eğiliminin, büyük alma arzusuna kıyasla hala çok zayıf olduğu anlamına gelir. Bu nedenle, egoizm içindeki çalışmalarının sonuçlarını alamamaktan hayal kırıklığı hisseder.

Yaratılışın programına göre, ruhu zaten ihsan etme arzusuna ilerlemiş ve kendisine yönelik olmak yerine Yaradan’a yönelik olmalı. Dolayısıyla, ona manevi sürecin bir bölümünde hata yaptığı gösterilir. Bir dahaki sefere başarılı olmak için bu hatanın nerede olduğunu kontrol etmesi gerekir. Bu bir sonraki sefer, belki birkaç saniye veya dakika içinde olabilir.

Manevi yolumda başarı görmüyorsam, o zaman buna henüz hazır değilimdir ve bana henüz doğrudan gelişemediğimi, ama sadece hatadan hataya ilerlediğimi gösterdiği için Yaradan’a şükrederim. Okulda da böyle öğrendik: önce yazdık, sonra yapılan hatalar üzerinde çalıştık ve yavaş yavaş ilerledik.

Aynı şey manevi ilerleme için de geçerlidir, ıslahın en sonuna kadar, her zaman hatalarımızı ortaya çıkarır ve onlar üzerinde ilerleriz. Bizim bütün gelişimimiz, hataları ortaya çıkarmamız ve onlardan öğrenmemiz üzerine kuruludur.

Şöyle yazılmıştır: “Erdemli bin kez düşecek ve yeniden yükselecektir.” Sadece düşmenin sonucunda hatamızı ortaya çıkarır, onu düzeltir ve bir sonraki duruma yükseliriz. Bir sonraki durumda, bir şeyler yapmaya çalışırız, hata yapar, düşer, düşüşü, hatayı, başarısızlığın nedenini ortaya çıkartır ve davranışımızı ıslah eder ve yükseliriz.

Bu her seferinde böyle olur, bu nedenle “Erdemli bin kez düşecek ve yeniden yükselecektir.” diye yazılmıştır. Yürüyen merdivendeymiş gibi manevi merdivenin yüksek derecelerine çıkacağınızı düşünmeyin. Neden düştüğünüzü anlamanız ve kendinizi ıslah etmeniz için her zaman önce bir düşüş olacaktır.

Tam olarak düşüşleri ıslah ederek, Reşimot’u dikkatle inceliyoruz. Tıpkı Adam Kadmon dünyasında AB ve SAG Galgalta’dan doğduğunda olduğu gibi.

Partzuf neden gelişir? Çünkü zayıflığını ve ışığı almadaki yetersizliğini hisseder. Bu nedenle düşmeden ilerlemek mümkün değildir. Bir insanda saklı olan daha derin alma arzusunu, daha incelikli ve daha derin nitelikleri ortaya çıkaran ve ilerlemeye yardımcı olan bu düşüştür.

Bu her meslekte aynıdır: önce sorunları ortaya çıkarırız ve onlardan kırılmaya ve düzeltmeye geliriz. Seçenek yoktur, yaratılanlar mükemmele ancak mükemmel olmayandan ulaşabilirler. İlerledikçe, Yaradan’da daha fazla kusur görürüz ve aynı zamanda, eğer ona ıslah olmuş gözlerle bakarsak mükemmelliğin de tam olarak bu olduğunu keşfederiz.