Daily Archives: Eylül 29, 2021

Baal HaSulam—Takip Ettiğimiz Öğretmen

Bugün özel bir gün—öğretmenimiz Baal HaSulam’ın bu dünyadan ayrılışının yıl dönümü. Bu bizi, içinde yaşadığımız son nesil için Kabala bilgeliğinin kapılarını açan Yaradan’a bağlayan ruhtur.

Onun öğretileri olmadan, halihazırda aldığımız ve gelecekte alacağımız şeyleri alamazdık. Bilgi, tüm yaklaşım ve metodoloji, kazanım dereceleri – bunların hepsi bizim için Baal HaSulam tarafından hazırlanmıştır. Elbette her şey bize Yaradan’dan ve bu büyük ruh aracılığıyla gelir.

Kabala (alma) biliminin böyle bir isme sahip olmasının nedenlerinden biri de nesilden nesile aktarılıyor olmasıdır. Her öğrencinin bir öğretmeni olmalıdır.

Sadece istisnai bireyler, yukarıdan gelen özel bir yardımla, Yaradan’ın kendilerine ifşasına doğrudan ulaşabilirler. Bu nedenle, maneviyatı edinmiş bilgelerle, büyük Kabalistlerle her zaman bağlantıda olmalıyız ve böylece nesilden nesile ilerlemeliyiz.

Her şey, kişinin öğretmeni ne kadar takip edebileceğine bağlıdır. Bunda herkesin kendine göre zorlukları vardır ve bu doğaldır çünkü dereceler yukarıdan aşağıya böyle düzenlenir. Aşağıdakilerin egoizmlerini yenmeleri ve üstle bağlantı kurmaları zordur.

Dünyamızda, hayvansal seviyede böyle bir sorun yoktur çünkü doğa çocuğu yetişkinlere bağımlı olmaya zorlar. Ama Kabala bilimini çalışmanın gerekli olduğu insani seviyede, artık böyle yapmak kolay değildir. Ondan bir şeyler öğrenmek için eğilmemiz ve öğretmenin büyüklüğünü maksimuma çıkarmamız gerekiyor.

Elbette bu öğretmeni onurlandırmak için değil, sadece öğrencinin yararınadır. Öğrenci kendini öğretmenden daha küçük hissediyorsa kendini daha fazla alçaltabilecek ve öğretmenden alabilecektir. Bu dünyanın bilimlerinde, bu gereklilik o kadar katı değildir çünkü öğrenci öğretmeni eleştirmeli ve onu kontrol etmelidir.

Ancak Kabala biliminde kişi Yaradan’ın önünde eğilmezse hiçbir şey edinemez.  Ve bu nedenle, tüm kuşakların öğretmenlerinden gelen kaynaklara göre kendisine öğreten öğretmenden aldıklarına boyun eğdiği ölçüde, kişi başarı elde eder. Sadece bu form içinde küçük olan büyük olandan alabilir.

Bu nedenle, Baal HaSulam’ın ne kadar olağanüstü ve büyük bir insan olduğunu anlamamız gerekiyor. Onun tüm eserlerini, tüm mirasını hiçbir eleştiri olmadan kabul etmek zorundayız ve o zaman ruhuyla bağ kurmaya başlayacağımızı ve onun aracılığıyla Yaradan’dan üst gücü alacağımızı umabiliriz.

“Kahramanlarınız Kimler? Size Kim İlham Veriyor?” (Quora)

Benim büyük olarak kabul ettiğim büyük insanlar,  Kabala bilgeliğini geliştiren büyük Kabalistlerdir. Onlar bunu eski Babil’den, yani insanlarda kötülüğün ilk ortaya çıktığı zamanlardan aldılar ve onu 5.000 yıldan fazla bir süredir bir nesilden diğerine taşıdılar.

Bunlar arasında 2. yüzyılda yaşamış olan Zohar Kitabı’nın yazarı Rabbi Shimon Bar Yochai; modern Kabala biliminin kurucusu—15. yüzyılda yaşayan Haham Isaac Luria (Ari); ve zamanımızı göz önünde bulundurarak Kabala bilgeliğini geliştiren son Kabalist – 20. yüzyılda yaşamış olan Kabalist Yehuda Aşlag (Baal HaSulam) yer almaktadır. Özünde, tam olarak o bizim kuşağımıza Kabala bilgeliğini ifşa etti ve onun yardımıyla şimdi gerçekliğin, doğanın ve insanlığın karşı karşıya olduğu temel sorunun anlaşılmasına ilerliyoruz.

Ayrıca, bu bilgeliği bana aktaran öğretmenim Baal HaSulam’ın büyük oğlu Rav Baruch Shalom HaLevi Aşlag’a (Rabash) büyük saygı duyuyorum. O, bunu bana teslim etti ve onu insanlığa yaymam için beni görevlendirdi – ki ben de tüm gücümle bunu yapmaya çalışıyorum.

Bu yüzden büyük kabalistler – Rashbi, Ari, Baal HaSulam ve Rabaş – benim örnek olarak gördüğüm insanlardır. Bana göre onlar dünyanın kahramanlarıdır.

Doğanın İçsel Nabzını Hissedin

İnsanın Doğası: İyimser Felsefe Çalışmaları, Elie Metchnikoff:

İnsan yapısını değiştirmek için önce ideali çerçevelemek ve ardından bilimin tüm kaynaklarıyla çalışmaya başlamak gerekecektir.

İnsanları geleceğin bir tür dininde birleştirebilecek bir ideal oluşturulabilirse, bu idealin bilimsel ilkelere dayanması gerekir. Ve eğer, sık sık iddia edildiği gibi, insanın yalnızca inançla yaşayabileceği doğruysa, inanç bilimin gücünde olmalıdır. İnsan doğasını değiştirmek için, öncelikle kişinin çabalaması gereken idealin farkında olması ve ardından bunun gerçekleşmesi için bilimin sağladığı tüm araçları kullanması gerekir.

İnsanları geleceğin bir tür dininde birleştirebilecek bir ideal düşünürsek, o zaman bu, bilimsel verilerden başka bir yere dayandırılamaz. Ve eğer sık sık söylendiği gibi, kişinin inançsız yaşayamayacağı doğruysa, o zaman ikincisi, bilginin her şeye kadir olduğuna inanmaktan başka bir şey olamaz.

Cevabım: Elbette insan kendini değiştirdiğinde doğaya daha yakın olması için, mutlak bilgi olan gerçek inanç yönünde çabalamalıyız. O zaman içinde bir dönüşüm gerçekleşir ve uyumlu bir genel bütün gibi, doğanın içsel nabzını, hareketini ve onun içinde kendini hissetmeye başlar.

Soru: Yaptığı şey kişiyi doğaya bir damla bile yaklaştırıyorsa o zaman bu doğru yön, eğer uzaklaştırıyorsa yanlış yön müdür?

Cevap: Evet. Ve ayrıca “sağlam bir vücutta sağlam bir maneviyat” sloganına göre, ne kadar sağlıklı olursanız, doğaya o kadar yakın olursunuz çünkü onun bir parçasısınız.