Daily Archives: Ağustos 9, 2021

Neden Yaradan’ı Doğrudan İfşa Edemiyoruz?

Soru: Sadece Yaradan’ı değil, dünyadaki birçok olguyu bir aracı olmadan doğrudan ifşa etmek neden mümkün değil?

Cevap: Bu aracıyla ilgili değil, kendi içimde bu güce nasıl bir benzerlik yaratabileceğimle ilgilidir. Bu durumları neyden yaratabilirim ki?

Bu nedenle Kabala, Yaradan’ı algılamak için en güvenilir şeyin kendi içinizde bir dedektör oluşturmak olduğunu söyler. Bu, ancak birkaç kişiyle bağ kurduğunuzda ve onlarla O’nun her birimizle olan ilişkisiyle aynı ilişkiyi kurduğunuzda mümkündür.

O’nu hissedemeyiz, ihsan etme, etkileme veya yayma niteliğine sahip değiliz. Ancak, küçük bir çember içinde aramızda böyle bir nitelik yaratırsak, o zaman onların içinde, Yaradan’ın üzerimizdeki etkisini ifşa etmeye başlarız.

Kendinizi Sevmeyi Bilmiyorsanız Başkalarını Nasıl Seversiniz?

Facebook’tan Soru: Kendinizi sevmeyi bilmiyorsanız, başkalarını nasıl sevebilirsiniz?

Cevap: Kendinizi çok seviyorsunuz ve eğer sizin dışınızdaki dünyayı hissetmeye başlamak istiyorsanız, başkalarını sevme pratiği yapmalısınız.

Başkalarını sevdiğinizde, ihsan etme niteliğini, gerçek sevgi niteliğini geliştirirsiniz ve kendinizi sevmekten başkalarını sevmeye geçersiniz ve böylece gerçekten dışınızda olanı hissetmeye başlarsınız. Sizin dışınız; uçsuz bucaksız ışıktır, üst dünyadır, yönlendirildiğiniz sonsuz bir durumdur.

“Umutsuzluk Hissetmeyi Durdurmak İçin Ne Yapmalıyım?” (Quora)

Umutsuzluk hissediyorsak, bu duygunun nedenini aramalıyız. Sonunda umutsuzluğa kapılıyoruz çünkü 200 yaşına kadar yaşasak bile haz alma arzumuzu gideremeyeceğiz.

Haz alma arzumuz bizim doğamızdır. O bizi yemek, seks, aile, para, onur, kontrol, bilgi ve maneviyat arzularımız aracılığıyla haz almaya iter. Bu arzuyla ilgili sorun, yalnızca kişisel yararımıza yönelik olmasıdır, bu nedenle aldığımız herhangi bir haz kısa ömürlüdür ve bizler geliştikçe daha fazla boşluk hissederiz.

Yaşamdan umutsuzluğa düştüğümüz bir koşula, tüm insanların eninde sonunda ulaşacağı bir duruma geldiğimizde,  o zaman bu duyguyla en iyi şekilde başa çıkmak için bir çözüm aramalıyız.

Umutsuzluk duygusundan nasıl çıkabiliriz? Bu soruyu eninde sonunda doğadan alıyoruz. Doğa bütündür, kusursuzdur ve ebedidir ve biz de nihayetinde bütün, mükemmel ve ebedi olmayı talep ederiz. Her birimiz bu sonsuz ikilemle karşı karşıyayız ve bir cevap bulamıyoruz. Bazılarımız bu soruyu psikolojik yollarla ya da o an için belli hazlarla yetinerek yatıştırabilir.

Yine de, ne kadar gelişirsek, varoluşsal sorularımızı o kadar yatıştıramayız ve onlar bir şekilde cevaplarını bulmamız için bize giderek daha fazla baskı yapacaklar. Öyleyse, tüm var oluşumuz için çözüm ne olabilir?

Kabala bilgeliği şu çözümü sağlayan bir metottur: kendimizi değiştirerek dünyayı değiştirmeliyiz. Dünya bizim bir kopyamızdır. Niteliklerimizi dışımızdaki her şeye yansıtırız. Bu nedenle, niteliklerimizi manevi niteliklere yani sevgi, ihsan etme ve olumlu bağ niteliklerine değiştirirsek, o zaman farklı bir dünya hissedeceğiz.

Başka bir deyişle, haz almak istediğimiz niyeti değiştirmek (kendimize fayda sağlamaktan başkalarına ve doğaya fayda sağlamak için) umutsuzluğu durdurmanın anahtarıdır. Bunu yaparak doğa ile dengeye girer ve onun sonsuzluk, uyum ve mükemmellik akışını hissetmeye başlarız.

“Terörle Mücadele/Ulusal Güvenliği Korumak İçin Sivil Özgürlüklerimizden Vazgeçmeli Miyiz?” (Quora)

Güvenliğin evrensel, yani tüm dünyada olması gerektiğine dair bir karara varmamız gerekiyor. Güvenlikten yoksun kalırsak ve dünyanın herhangi bir yerinde işbirliği yerine savaş, şiddet veya zorlayıcı yöntemler kullanırsak, tüm dünyanın güvenliği zarar görür.

Güvenlik, güç, kuvvet ve gurur gibi herhangi bir egoist düşünceden gelmiyorsa saygı duyulur ve değer verilir. Hepimiz böyle bir durumu yerine getirirsek, o zaman dünyanın ve her toplumun bunu gerçekten adil bir güvenlik biçimi olarak kabul etmesi gerekir.

Ne kadar özgürlükten vazgeçebiliriz? Gelecekte özgürlüğü ve güvenliği elde etmiş olarak toplumu düzeltmemiz koşuluyla, güvenliğin ihtiyaçları için özgürlüğümüzü reddetmeliyiz. Aksi takdirde, güvenlik adına özgürlüğün her türlü reddi kusurludur.