“Afrikalılar Amerika’ya Köle Olarak Veya Başka Bir Şekilde Getirilmeseydi Dünya Nasıl Farklı Olurdu?” (Quora)

Dünya, tamamen farklı görünen ve hissettiren Amerika dışında, neredeyse aynı olurdu. Amerika daha çok Fransa, Almanya ve İngiltere gibi bir Batı Avrupa ülkesine benzerdi.

Bir yandan Amerika bugün olduğundan daha kapalı olurdu. Öte yandan, doğanın belirli bir plana göre geliştiğini ve dünyayı bir denge durumuna getirdiğini anlamamız gerekir. Bu nedenle tarihi sübjektif bir tarzda tartışmanın bir anlamı yoktur çünkü yaşadığımız gelişme mutlaktır. Dün olanların olması gerektiğini ve başka bir şekilde olamayacağını söylemeliyiz. Ayrıca, geçmişten asla pişmanlık duymamalıyız, ama buna karşılık her zaman bugünü ve geleceği göz önünde bulundurarak düşünmeli ve hareket etmeliyiz.

Belirli bir tarihsel olay akışından pişmanlık duymak, hayata sağlıksız, etkisiz ve zararlı bir yaklaşımdır. Neden? Bunun nedeni, tarihin gelişimi değiştirilemezdir ve olan her şey çok özel bir amaç içindi – bizi doğa ile son bir denge durumuna yönlendirmek. Bu nedenle, şu andan itibaren kendimizi “Ben kendim için değilsem,  kim benim için?” şeklinde ayarlarsak ve geçmişle ilgili olarak “O’ndan başkası yok” yani doğa her şeyi tam da gerektiği gibi yapmıştır dersek,  çok daha iyi oluruz. Geliştiğimiz yolu bu noktaya kadar değiştiremeyiz ve bu yüzden ona odaklanmamalıyız.

Bu nedenle geçmişe dair pişmanlık duyacağımız bir şey yok. Böyle bir yaklaşımla geçmişe bakarsak, böyle yaparak tuz direğine dönüşen ve bununla hiçbir şey elde etmemiş olan Lut’un karısı gibi oluruz.

Bu nedenle geleceğimize odaklanmalıyız. İnsanlık için olumlu bir gelecek neye benzer? Kendimiz ve doğa için olumlu bir gelecek inşa etmeye odaklanırsak, ancak doğa yasalarını anlayarak, doğanın nasıl çalıştığını bilerek ve bu yasalara riayet ederek sonuca varacağız, o zaman herkes için çok daha iyi bir geleceği gerçekleştirme yolunda olacağız.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed

Önceki yazı: