Daily Archives: Temmuz 6, 2021

Yunan İmparatorluğunun Tarihsel Rolü

Soru: Yaklaşık altı asırdır var olan güçlü Yunan İmparatorluğu neden çöktü?

Cevap: Görevini yerine getirdi.

Kabala’yı modern Yahudiliğe ve her türlü dine dönüştürmeye yardımcı oldu. Kabala ile İslam arasında bir köprü kurdu ve Ortodoks Hristiyanlığı yarattı.

Böylece Yunan İmparatorluğu tarihteki ara rolünü fiilen yerine getirdi.

Bizans, Yahudilik, Kabala ve modern dinler arasındaki kavşak noktasıydı.

İki Güç: Mordehay ve Haman

Soru: “Ester Parşömeni”nde iki güç tanımlanmıştır: Mordehay ve Haman. Onlar neyi temsil ediyorlar?

Cevap: Mordehay, ihsan etme, sevgi ve bağın niteliği olan Bina’nın gücüdür. Haman, bencil bir güçtür, ayırma ve yok etme niteliğidir. Ancak hiçbir kuvvet diğeri olmadan hareket edemez.

Onların doğru kombinasyonu,  bir yandan tüm bencil güçler korkunç formlarında var olurken, diğer yandan bağın gücü, sevginin gücü tarafından yönetilirken, tüm insanlığı eksiksiz, ideal durumuna getirmek için gereklidir.

O zaman negatif ve pozitif her iki kuvvet de, bir motorda veya bir tür makinede olan artı ve eksi elektrik kuvvetleri gibi, tüm insanlık için birlikte çalışır.

Bu nedenle, nasıl hareket etmemiz gerektiğini anlamamız gerekir.

Soru: Yani, her kuvvetin kendi işlevi vardır.

Peki o halde parşömen neden Haman’ın gücünün yok edildiğini söylüyor?

Cevap: Gerçek şu ki, burada hala birçok nüans var. Yok edilen güç değil, gücün nasıl doğru kullanılacağına dair egoist niyettir.

Soru: Haman, kişinin kendisi için alma arzusu değil, kendisi için alma niyeti midir?

Cevap: Kendi iyiliğin için niyettir. Alma arzusu nötrdür, doğanın kendisidir.

“Hepimiz Tek Bir Bilinç Miyiz?” (Quora)

Doğa, insanlıkla tek ve bütün bir sistem olarak ilişkilidir. Ancak şu anki bakış açımız parçalanmıştır çünkü duyumlarımızda doğanın bütünlüğünden kopmuşuzdur.

Doğa saf özgecil bir niteliktir, oysa bizim doğamız bunun tam tersidir – bencildir. Başka bir deyişle, doğa bizimle bir verme ve sevme tarzında ilişki kurar ve birbirimizden ve doğadan zevk almak istediğimiz yerde tavrımız zıttır.

Buna göre, doğa bizimle tek bir bütün olarak ilişkili olsa da, bizler böyle bir ayrım yapmayız ve doğaya karşı sürekli bir karşıtlık içinde var oluruz. Doğaya olan karşıtlığımız, yaşadığımız tüm sorunların ve acıların da sebebidir.

Bununla birlikte, doğa bizi, egoizmimizin doğanın özgecil niteliğiyle değiştirileceği bir duruma geliştiriyor ve o zaman tamamen kendimizi – tüm insanlığı – tek bir bilinç olarak algılayacağız. Bilinçteki bu değişime ulaştığımızda, doğanın yasalarına uymaktan gelen yeni, uyumlu bir varoluş keşfedeceğiz.

Şu anda bireyci egoist bilincimizden doğayla dengelenmiş özgecil bir bilince geçiş içindeyiz, ancak arzularımız böyle bir seviye için henüz yeterince olgunlaşmadı.

Bilinçteki bu kaçınılmaz değişime yardımcı olmak ve hızlandırmak, böylece onu zevkle ve farkındalıkla deneyimlemek için, bağ kurma bilgeliğini öğrenmemiz gerekir. Bağ kurma bilgeliği, doğanın özgecil bir şekilde nasıl işlediğini, doğamızın nasıl zıt olduğunu ve kendimizi ayrı egoist varlıklar olarak algılamaktan kendimizi doğayla dengelenmiş tek bir sistem ve ruh olarak algılamaya nasıl geçebileceğimizi açıklar. Böyle bir öğrenme olmadan, insan egosu doğaya karşı büyümeye devam edeceğinden, hayatımıza daha fazla acı ve problem girmesini bekleyebiliriz.