Daily Archives: Haziran 7, 2021

Yaradan’a Doğru İlk Hareket

Herkes İçin Zohar, VaYikra, Madde 80: Yanına vardığında tozların içinde yattığını gördü. O zaman kraliçenin görkemini ve kralın ondan isteklerini kim gördü?

Kraliçe bilinçsiz yatmaktadır, kendisi ile hiçbir şey yapamamaktadır. Bu, kaynaktan tamamen ayrılmanın farkına varılmasıdır. Bir şekilde, krala ulaşmak için en azından biraz güç bulmalıdır. Güç olmasa bile, arzu olmasa bile, sadece ilk hareket. Kral diğer her şeyi ekleyecektir.

Hepimiz böyle korkunç, kayıp, güçsüz, karanlık, kafa karışıklığı içindeyken Yaradan’a doğru küçük bir hareket bulmalıyız. O zaman O’nun ifşası bize yeni bir güç, yeni bir anlayış getirecek ve ışığın yolunu açacaktır.

Ortak Bağlantı Ağında

Kabala ilminde, tüm yaratılışın, dünyamızda ve etrafımızdaki manevi dünya dediğimiz güçler dünyasında var olan her şeyin, ortak bir bağlantı ağı olduğunu çalışır ve sonra ifşa ederiz.

Bu ortak, karşılıklı, destekleyici, birbirini tamamlayan bağlantı ağına ruh denir. Bizler sadece bununla ilgili konuşuruz: aramızda onu nasıl ifşa edeceğimizi, nasıl artıracağımızı, aklımızla ve duygularımızla bunun içine nasıl gireceğimizi ve nasıl kontrol edebileceğimizi konuşuruz. Bütün bunlar ruhun edinilmesidir.

Bu bağlantıyı ifşa ederken, Yaradan denilen ihsan etme ve sevginin gücünü keşfetmeye başlarız. Esas olarak, Kabala bilgeliğinin tüm meşgul olduğu ve genel olarak kişinin yapabileceği tek şey şudur: bu dünyadaki hayatı boyunca, Yaradan’ı edinmek, ruhu edinmek yani içinde hepimizin var olduğu ve tamamen birbirimize bağlı olduğumuz güçler ağını edinmektir.

Tarihsel Kronoloji ve Manevi Gelişim

Soru: Tufan, Mısır’dan Çıkış vb. tüm manevi koşulları aynı kronolojik sırayla mı yaşamız gerekiyor yoksa bu şart değil mi?

Cevap: Tora’nın bize anlattığı her şeyi aşağı yukarı aynı kronolojik sırayla yaşamamız gerekir, ancak her bir kişi bunları kendi ruhunun durumuna göre yaşar.

Yani Mısır’da olmak, dört yüz yıl sürgünde geçireceğim ve oradan çöle kaçacağım anlamına gelmiyor.

Tüm bunları manevi çerçevelere dönüştürmemiz gerekiyor, bu da Mısır’a inmenin egonun kötü olarak tanınması olduğu anlamına geliyor. İlk başta, bu kötü değil ve yedi yıllık tokluk var, egomdan zevk alıyorum ve bunun beni ileriye götürdüğünü anlıyorum, Kabala ilmini çalıştıkça daha çok biliyorum ve daha çok anlıyorum.

Sonra yedi yıllık açlık gelir. Daha önce egonun beni doldurduğunu hissettiysem, şimdi beni manevi edinimden ayırdığını ve artık onu kabul etmek istemediğimi, ondan çıkmak istediğimi hissediyorum.

Erdemli Bir Kişi Yaratılışın Tüm Parçalarının Birbirine Bağlı Olduğunu Görür

Erdemli insan, dünyayı paramparça görmeyecek kadar kendini ıslah etmiş, yaratılışın tüm parçalarının birbirine bağlı ve birbirini tamamladığını hisseden kişidir.

Bu nedenle, tüm yaratılışın, yerine getirilmesini Yaratan’dan alan tek bir kap, tek bir arzu olduğunu anlar, hisseder ve keşfeder. Ve bu nedenle, yaratılışı haklı çıkarır.

Yaradan onu tek bir kap ve onun içinde tek bir ışık olarak ifşa etmeden önce kişi yaratılışı haklı çıkaramaz. Yani erdemli kişi, Yaradan’ı O’nun eylemlerine göre haklı çıkarır ve ona tüm yaratılışı tek bir bütün olarak gösteren eyleme dahil olur.

Doğanın Beş Kısmı: Kök ve Onun Etkileri

Yorum: Rabbi Nachman, birçok farklı kitabın bulunduğu bir mağaraya girmiş gibi bir rüya gördüğünü yazmıştır. Onları açmaya başlayınca hepsi aynı yerden açılmışlar ve aynı şeyden bahsetmekteymiş.

Benim Cevabım: Öyledir, hepsi sadece manevi kaynaşma, birleşme, yükselme durumuna nasıl geri dönüleceğinden bahseder. Esas olarak, tüm birincil kaynaklar zamanımız için yazılmıştır. Bizler şimdi maneviyattan son, dördüncü sürgündeyiz ve ondan, Kral’la,  Yaradan’la birliği tamamlamaya gelmeliyiz.

Soru: Ama bütün birincil kaynaklar aynı şeyi söylüyorsa, neden bu kadar çok farklı kitap var?

Cevap: Çünkü her şeyden önce dört ana dil vardır.

Vücudumuzda her şey beş kısımdan oluşur (kök ve onun dört etkisi): Akciğerlerin beş kısmı, ağzın beş kısmı, beş duyu, eldeki beş parmak vb.

Gerçek şu ki, ruhu kendisi için inşa eden ışık, onun kök sistemi, sözde taç, köktür. Kökten dört aşama gelir, kendisi için arzu oluşturan ışığın dört yayılımı. Sadece son, dördüncü aşama ışığa yükselmek, ışıkla aynı olmak isteyen gerçek arzudur.

Böylece doğadaki her şey beş aşamada yaratılır ve bu nedenle dört tür dilimiz var, yani yaratılış tarafından dört tür ışık algısı.

Ayrıca dört tür yaratılış vardır: cansız, bitkisel, canlı ve insan.

Kabala, değişimimizin tüm aşamalarını anlatır yani sonuncusu kök olan, beş dünyanın 125 aşamasını çıkışı tanımlar.

Her dünyada, Partzufim (büyük aşamalar) olarak adlandırılan beş bölüm vardır ve bunların her biri beş alt aşamaya bölünmüştür – Sefirot. 125 basamağa çıkar. Onların hepsi, Yaradan’ın “Değişmez, silinmez dört harfli adı” denen tek bir anlayışa dönüşür.

Yaradan’ın dört harfli adı, dışarı giden kökü (nokta) ve bu noktayı temsil eden dört harfi içerir. Yani O’nun bu beş temsili formunun içinde, beş tezahüründe, bizler O’nu hissederiz.