Manevi Kurtuluşun Başlangıcı

Soru: Diyelim ki kişi, Mısır’dan (egoizmden) çıktı.  Bundan sonra neyi düzeltmelidir?

Cevap: Kişi neyle karşı karşıya olduğunu, neye gelmesi gerektiğini anlamalıdır. Yavaş yavaş, egoizmden çıkmanın gerçekte ne anlama geldiği ona ifşa edilir.

Bu sadece egodan kopmak değil, onu özgeciliğe yani kişinin Mısır’da sürgün durumunda var olduğu tüm arzuları dönüştürmektir.  Bu, sözde Mısır’daki varlığının etkisi altında olan kişide büyüyen büyük bir egoizmdir.

Ruhsal kölelikte, kişi gerçeklerden, gerçekliğin doğru algılanmasından, Yaradan’ın ediniminden ne kadar uzak olduğunu fark eder ve bu onu o kadar üzer ki, bu durumda kalmayı kabul etmeyerek haykırır.  Bu andan itibaren manevi kurtuluşu, Mısır’dan çıkış başlar.

Kişi yavaş yavaş manevi kölelikten yükselir, egoizmden tam bir ayrılığa girmeyi kabul eder.  Buna “Kızıldeniz’i geçiş” denir.  Sonra daha da ileri gider. Yedi hafta olarak adlandırılan şey, kişinin bir anlayışa ulaşması için Mısır’dan çıkıp Sina Dağı’na yaklaşması, yani kendini tamamen değiştirmesi anlamına gelir ve bu dönem, bir kişinin geçmiş durumunun üzerine yükselişini temsil eder.

Onu değiştirecek bir metodolojiyi benimsemeyi kabul eder.  Karmaşık olmasına ve uygulanması hiç de kolay olmamasına rağmen, kişi buna hazırdır.  Bu yüzden yedi haftalık bu kadar uzun bir geçiş yaşar.

Yedi günden yedi hafta 49 gündür.  Sina Dağı’na ancak 50. günde ulaşır.  Tora hikayelerinde Sina Dağı ve Çöl, alegorik imgelerdir.  Ancak gerçekte bu, kişinin içsel durumunu tanımasıdır.  Sina Dağı, büyük egoizminden başka bir şey değildir ve onun önünde durur ve hiçbir şey yapamaz.

Dağın tepesinde, bu egoizmi Kendisi yaratan, onu kontrol eden ve gerekirse onu kişinin içinde geliştiren Yaradan vardır, böylece sonunda onunla nasıl çalışılacağını ve egoizmi zıt niteliğe yani ihsan etme, sevgi ve bağ niteliğine nasıl dönüştüreceğini anlar.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed

Sonraki yazı: