“İlişkilerde Saygı ve Saygısızlık” (Linkedin)

İlişkiler, saygı ve saygısızlık üzerinden başarılı veya başarısız olabilir. Saygısızlık gösterdiğimizde, etkilenen kişinin ölmek ya da öldürmek istemesine neden olabilir. Ama birine saygı duymak ne demektir? Saygı, bağlarımızı nasıl etkiler? Ayrıca saygı söz konusu olduğunda, çocuklarımıza nasıl davranmalıyız ve onlardan ne talep etmeliyiz?

Her birimizin çevremizdeki insanları ölçtüğümüz bir dizi değer skalası vardır. Onları yüksek veya düşük olarak derecelendiririz ve buna göre onlara saygılı, saygısız ve bu skalanın gösterdiği yere göre davranırız. Sağlam ve sağlıklı bir ilişki kurmak istediğimizde, karşılıklı saygı en önemli unsurlardan biridir.

Hepimizin, başkaları hakkında az ya da çok takdir ettiğimiz şeyleri vardır ve diğerleri de bana kendi değerler bütününden bakar. Doğru bir şekilde bağ kurmak için, bağımızdaki olumlu şeylerin değerini artırmalı ve bağımızı engelleyen şeylerin değerini azaltmalıyız. İyi bir bağ karşılıklı tavizler üzerine kurulur ve bu da bağın kendisine saygı duymamızı sağlar.

Tersine, aşağılama kişinin kendini siler. Kişiyi sanki yokmuş ya da var olmayı hak etmiyormuş gibi hissettirir. Bu yüzden hiç kimse saygısızlık edilmeye veya alay edilmeye dayanamaz.

Doğası gereği, her insan yalnızca kendisinin önemli olduğunu hisseder. Benden başkası liyakat sahibi olmakta ısrar ederse, sanki bu erdem benim sorumluluğumdadır. Bu nedenle, bir ilişki kurduğumuzda, diğer kişinin sınırlarını aşmamak veya diğer kişinin kişiliğini küçümsememek önemlidir. Başkalarıyla belirli konularda anlaşamayabiliriz, ancak saygısızlık etmemeliyiz çünkü bu onların bireyler olarak değerlerinin altını çizer. Sonunda ikimizin de egoist olduğumuzu ve ikimizin de bağ kurabileceğimiz ortak bir zemin bulmaya çalıştığını hatırlamalıyız.

Başkalarını incitmekten kaçınmanın en iyi yolu, başkalarına nasıl saygı duyabileceğimizi ve onları nasıl takdir edebileceğimizi düşünmektir. Genel olarak, olumsuzdan nasıl kaçınacağımızı değil, olumlu olanı nasıl artıracağımızı düşünmeliyiz. Bu nedenle, sürekli olarak saygı, takdir ve sevgi göstermeliyiz. Benden farklı olabilirsiniz ama sizinle olan bağa her şeyden çok değer verdiğim için onun üzerine sevgi köprüleri kuruyorum. Sizi mutlu etmek için büyük tavizler vermeye hazırım ve size bir örnek vermek ve aynı yaklaşımı sizden görmek istiyorum.

Ebeveynler ve çocuklar arasındaki ilişkilerde, karmaşık bir karşılıklı saygı meselesi de vardır. Bir yandan, bir ebeveyn çocuğa saygı duymazsa, çocuğun özgüvenini mahveder ve bu da yaşam için güvensizliğe neden olabilir. Öte yandan, ebeveynler koşulsuz sevgi göstermemelidir. Çocuklardan saygı talep etmeleri önemlidir, aksi takdirde çocuklar onlara bazen nefret noktasına kadar saygısızlık edebilirler.

Saygı, çocuğa güvendiğiniz, onun sorumluluk sahibi olduğunu düşündüğünüz ve çocuğa bağımsız olarak gelişmesi için yer açtığınız anlamına gelir. Çocuğun tek başına yapabileceğini çocuk için yapmayın; ve hatta bundan biraz daha fazlası, böylece çocuk kendi sınırlarını görecektir.

Çocuklardan saygı beklemek, onların hayatta daha başarılı olmalarını sağlayacak bir durumdur. Ebeveynlerin görüşüne saygı duyan çocuklar onlardan bir şeyler öğrenebilir, rehberlik alabilir ve değerleri, yönelimi ve sadece sevgi dolu ebeveynlerin çocuklarına aktarabileceği diğer güzel şeyleri özümseyebilirler. Çocuklarımın da beni sevmesini talep etmiyorum; sadece başarılarını, mutluluklarını ve sağlıklarını istiyorum. Bu beni mutlu edecek şeydir.

Bu nedenle, diğer insanlara gerçekten saygı duymaya, içimizde onlara yer açmaya, onları kendimizden daha fazla takdir etmeye çalışırsak, onlara karşı “sevgi” denilen zor bir duyguyu yavaş yavaş geliştireceğiz. Ardından, bunun yaratılışın temelinde yatan en yüce duygu olduğunu keşfedeceğiz.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed