Farklı Arzulardan Bir Sistem Kurmak

Soru: İnsanlarda üst ışığı, Yaradan’ı edinme ve keşfetme arzusunu uyandırmak dünyamızda neden bu kadar zordur?

Cevap: Çok sayıda arzunun yoğunlaştığı bir sistem vardır. Başlangıç durumunda, tüm parçalar birbirine bağlıydı ve sistem kesinlikle dengeli bir sonsuzluk ve bütünlük durumundaydı.

Bundan sonra, bir kırılma meydana geldi yani sistemdeki parçalar arasındaki bağlantı ortadan kalktı. Sistemin bağlanmasını mümkün kılmayan bu kırık parçalara “egoizm” denir.

Bu neden iyidir? Bunun nedeni, yaratılanın Yaradan’dan uzaklaşması ve dolayısıyla içinde bağımsızlığın ortaya çıkmasıdır. Tamamen Yaradan’a benzeyen bir sistem O’na aykırı hale geldi.

Kırılmanın ardından, sistem dünyamıza doğru egoist gelişimini sürdürdü. Egoist güçlerin tüm sistem üzerinde tam kontrol sahibi olduğu bir duruma ulaştık. Ama Or Makif (Saran Işık), Yaradan, hala onun üzerinde işlemeye devam etmektedir.

Küçük bir egoizmden daha büyük ve daha büyük bir egoizme ve en büyük egoizme kadar, önce en dıştaki çemberi, sonra bir sonraki çemberi çıkararak ve izole ederek sistemi şekillendirmeye başlamaktadır.

Işığın etkisi altında, sistem ilk olarak doğanın cansız, bitkisel ve hayvansal seviyelerinde toparlanmaya başladı. Ancak insan seviyesine ulaştığında, burada bir sorun ortaya çıktı çünkü burada, bulunduğumuz yerde bilinçli bir anlayış gerekliydi ve bunu bir araya getirmek ve yönetmek bize kalmıştı. Bu şekilde misyonumuz tamamlandı.

Bizim zamanımızdan başlayarak, sistem gelişmeyi durdurdu; cansız, bitkisel ve hayvansal seviyelerdeki bir önceki formlardaki gelişimini tamamladı ve insan seviyesine ulaştık. Bilinçli bir tutum, ne yaptığımıza dair bir anlayış, burada gereklidir. Yani basit olmayan bir zamanda yaşıyoruz.

Aramızdaki tüm çeşitli parçaları eski haline getirmeli ve yeniden inşa etmeliyiz, tüm sistemi tek bir bütün halinde toplamalı ve bir araya getirmeliyiz.

Bunu yapmak için birleşmeli ve onun sistemine katılmalıyız. Bunu nasıl yapabiliriz? İnsanlık sürekli kendini bir araya getirmeye çalışıyor çünkü doğa ve toplum onu buna doğru itiyor, ama hiçbir şey başarılı olamadı. Çünkü bunu yapmak için, bizi etkilemesi için daha yüksek bir gücü uyandırmalıyız.

Kabala Bilgeliği bize bu amaçla verilmiştir. Bizi şekillendirecek gücün nasıl çekileceğini açıklar. Sadece doğru bir şekilde sormamız, talep etmemiz gerekir. Sormadan önce soruyu, ihtiyacı formüle etmeliyiz. Tam da bu amaç için çalışıyoruz. Neredeyiz, ne sormalıyız, nasıl sormalıyız? Yani, ıslah edilmeye hazır bir arzuyu nasıl geliştirebiliriz? Tüm Kabala bilgeliği bizi sadece buna hazırlar.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed