Musa’nın Elindeki Asa

Musa, bir kişinin tüm arzularını ortaya çıkarmak isteyen bir güçtür. İyi olmaya, maneviyat ve ihsan etme özlemine, dostlarımla bağ kurmaya, herkesi sevmeye ve bu dünyanın pisliği üzerine yükselmeye karar veririm. Karar verdim! Ama bir sonraki an iyi niyetimi unuturum ve her şey yine eskisi gibi devam eder. Bu herkesin başına gelir. Öyleyse ben ne yapacağım?

İlerlemeye ve insanların diğer tüm arzularını çekmeye karar veren güce Musa denir. Ve Musa diğerlerini kendisiyle birlikte çıkaramayacağını görür. Sonra Yaradan’a: “Ama bana inanmayacaklar!” diye yakınır.

Bedeninizi, çalışmak için yataktan kalkmanız, dostlarınızla bağınızı güçlendirmeniz ve bağlantınız üzerinde birlikte çalışmanız gerektiğine ikna edersiniz. Kalbimi ikna etmeye çalışırım, ama o beni dinlemek istemez. Ricalarımdan etkilenmez, yani bunun yapılması gerektiğine inanmaz.

O zaman Yaradan, Musa’ya asayı yere atmasını emretti, asa bir yılana dönüştü. Musa çok korktu ve kaçtı. Gerçek şu ki, sadece iki durum vardır: egoizm veya kutsallık ve orta yol yoktur. Eğer onu yere atarsan, aynı asa yılana dönüşür.

Maneviyata bu dünyanın değerlerinden daha fazla değer vermezsem, o zaman asam bir yılana dönüşür ve tabi ki manevi yoldan kaçarım. Bu nedenle maneviyatın değerini görmesem bile onu arttırmalı, yılanı kuyruğundan tutmalı, kaldırmalıyım ve o, asa haline gelecektir.

Asa mı yoksa yılan mı olduğu sadece kişinin kendisi tarafından belirlenir. Yani, ya maneviyata, bağa ve ihsan etmeye ya da bedenselliğe, dostlarımdan ve ihsan etmekten ayrılığa doğru, nasıl ilerleyeceğime ben karar veririm ve buna asa ya da yılan denir. Her şey neye daha çok ya da daha az değer verdiğime bağlıdır, yani öncelikler ölçeğime göre çalışmam gerekir.

Bu çalışma esas olarak dostlarımın maneviyata ne kadar değer verdiğinden etkilendiğim onlu içinde yapılır. Herkes, maneviyatın onun için bedensellikten çok daha önemli olduğunu dostlarına göstermekle yükümlüdür ve bu nedenle: “Her biri dostuna yardım etti.” denir. Bu en önemli şeydir.

Yılan, benim için tüm niyetleri temsil eder ve üstlerinde olmak için onları başından tutmalıyım.

Yaradan, Musa’nın gelişmesi ve ilerlemesi için, ona asayı vererek öğretir. Bu, bedenselliğin her zaman maneviyattan daha düşük önemi olacağı anlamına gelir ve bu da yolu açacaktır. Fakat maneviyatın önemini yüksek tutmazsanız ve asayı yere atarsanız ve maneviyatın özellikle önemli olmadığına, cennetin dünyadan daha önemli olmadığına karar verirseniz, o zaman asa hemen bir yılana dönüşecektir. Bu şekilde Yaradan, manevi yükselmenin korunması gerektiğini gösterir.

 

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed