21’inci Yüzyıl: Sorunun Kökenine Bakmak

Soru: Yuval Noah Harari’nin “21. Yüzyıl İçin 21 Ders” adlı kitabı, insanlığın önümüzdeki yıllarda karşılaşacağı zorluklardan bahsediyor.

Ki onları kitlesel işsizlik, teknolojik, politik ve çevresel zorluklar, nükleer silahlar, değerlerin değişimi, inançsızlık çağı veya yeni-hakikat çağı, kitlesel savaşlar, eğitimde bir değişiklik ve gelecekte sürekli yönelim bozukluğu olarak tanımlıyor.

Yazar, dünyanın yakın zamana kadar üzerinde tutunduğu eski inançların çoktan çöktüğüne, ancak bunların yerini alacak hiçbir şeyin gelmediğine inanıyor. Nereye taşınacağımızı, ne yapacağımızı, hangi becerileri edineceğimizi anlamıyoruz. Bu nereye götürebilir?

Cevap: Bu zorlukları insanlık için doğrudan bir tehdit olarak görmüyorum çünkü insanlık daha ciddi bir ortak hedefle karşı karşıya: bizi sürekli yok eden doğamızın üzerine çıkmak.

20.yüzyılda her türlü teknik ve teknolojik devrimi ve iki dünya savaşını yaşadık ama bu bizi kurtarmıyor. Bilgisayarlaşma ve teknolojik atılımlara ulaştık, ancak bu bile bizim için zararlı. Egoizmimizin sadece insanlığı öldürdüğünü, yeni seçkinler yetiştirdiğini ve onların bir hidra gibi etraflarındaki her şeyi yuttuklarını görüyoruz.

Bu nedenle, sorunun kökenine bakmalıyız. Sosyal, politik, ne olursa olsun değiştirebiliriz, teknolojileri binlerce kez değiştirebiliriz ama bir tür “her derde deva” ilaç için belirli bir umuttan sonra, kendimizi yine kaybedenler olarak buluruz çünkü bir “yılan” gibi egoizmimiz her şeyi ele geçirir ve bize hiçbir şey bırakmaz.

Bu nedenle, herhangi bir alandaki tüm teknolojiler ve ilerlemeler, gelişimimizde bizi hala hayal kırıklığına uğratacaktır. İnsanlığı, gelişimimizin meyvelerine layık, mutlu edebilecekmişiz gibi görünüyordu, ama tam tersine, kendisinin daha derine düştüğünü hissettiğini, haksız bir şekilde ülkelere, uluslara ve sınıflara böldüğünü görüyoruz. Sonuç olarak, kendimizi yine büyük bir hayal kırıklığının karşısında buluyoruz.

Bu nedenle, ana hedefimizi, insanın egoist doğasını almalı ve bunu nasıl düzeltebileceğimize bakmalıyız. Bu olmadan, talihsizliklerimizin tüm kaynakları veya nedenleri hiçbir şeye yol açmayacaktır. Tam olarak köke bakmamız gerekmektedir.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed